• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

balam / Kendi Şiirleri

  • Konu Sahibi Konu Sahibi balam
  • Başlangıç Tarihi Başlangıç Tarihi
  • Konu Sahibi Konu Sahibi balam
  • #22
duy sevgili
o saatlerde nükseder gamlı hallerim
kaybederim senden yana ne varsa
kimi ağlar, kimi sızlar
ve zamanı parçalayan gözlerim
yorgun umutlarla geceye sızar

imkanı yok tesellinin
sen o kadranı bozuk saatlerde
vuslatsız aşıkların dilindeki şarkı
düşünce gecenin alnına
hasret perdeleri, pencerelerde kat kat
adını haykırsam göklere neye yarar
o garip
o soğuk sızı iner yüreğime
bir tutam hüzün dökülür sürmelerime
yaslarıma kederlerime
büker boynunu saksıdaki menekşe

hasret dokurum gecenin tezgahlarında
düşünce hayalin gözlerimden
bahar mı, hazan mı bilinmez
bu yürek yaralanır hey yar
dökülmez avuçlarıma ne ay ne yıldız
yokluğun kadar
sabah olmuş güneş doğmuş neye yarar
sensizlik sürgünüm olur
götürür beni sevda kıran rüzgarlar

duy sevgili
böyle kaç mevsim geçti
kara yazgılı kaderin ellerinden
mutluluk geç kaldı, ayrılık daha tez
vuruldum kırk yerimden
dağıldım böyle kaç kez
seni aradım

düşlerim gecenin tutsağında
saatlerse hep sensizliği vurdu
bir yanımda dilsiz kapım
bir yanımda yorgun yatağım
gözlerimdeyse o deli sevda
ne gecelerde buldum seni,
ne gündüzlerde
an geldi sustum
zemheri vurgunu dudaklarımdaki
hasret kurşunuyla kendimi vurdum
yoksun...
senağlama
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi balam
  • #23
**Canda Can Ol!

Yüreğim hüzün yüklü, bulut olmuş, dolmuşum,
Umut çiçeklerini birer birer yolmuşum,
Issız zamanlardayım aynalarda solmuşum,
Geceler buz bakışlı şafaklarım hardadır…

Baharı görmeyince çiçek dalda açar mı?
Yâri görmeyen gözler ışığını saçar mı?
Gülü terk eden bülbül, bu kadar da nâ-çar mı?
Gül solmuş, boyun bükmüş, gönül ahu zardadır…

Bu bir yürek sesidir, seni sevdiğimi bil!
”Sevmiyorum! ” desem de yalan söylüyor bu dil!
Bende bir tek sen varsın, geride ne varsa sil!
Görmez senden başka yâr, göz hayâda ardadır…

Dilsiz çığlıklarımı rüzgârlara salsam da,
Ayaz sensizliklerde ölümlere dalsam da,
Korkma! Çalmam kapını, eşiğinde kalsam da,
Seni sensiz yaşayan, can boranda kardadır…

Bu gönül iflah olmaz, ses vermezsen çağrıma,
Eller çare bulamaz sinemdeki ağrıma,
Yaban elde ölürüm, basmaz isem bağrıma,
Gönül düşmüş maraza, çare yalnız yârdadır…

Bir yanım yalnızlıktır, bir yanım hepten kayıp,
Coğrafyam kabul etmez! Senli düşlerim ayıp,
Bu soluksuz yüreği bir garip hasta sayıp,
Soluk ol! Canda can ol! Cânân cansız dardadır! ...
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi balam
  • #24
** Kanarım! Canım Acır!

Eyy! Derdimden habersiz toprakta yatan anam
Duy da dosta sözümü yavruna inle bugün
Eğer yalanım varsa kor ateşler de yanam
Derdim var! Dostlar ile! Sen de bir dinle bugün

El attım dost dalına sandımki düşmem yere
Ters yüz oldu gerçekler yamuldu bütün düzler
Yüreğim yandı artık ders aldım yüzbin kere
Karanlığımdan doğdu! Asiller ve nur yüzler (!)

Övmeyince kendimi yazı ile söz ile
Dost selamımdan bile hikayeler yazarlar
Düşmeye görsün kalbe nefret fesat köz ile
Nefisler! Savaş açar! Kuyumu tez kazarlar

Ne ayın yıldızıyım ne adayım yıldıza
Özümü bilmeyenler! Sözüme fiyat biçer
Kanarım! Canım acır! Dayanmam çuvaldıza
Padişah saltanatı! Baki midir? Ki geçer

Güz yürüyor içime içimde can üşüyor
Anne! Vuruldu kızın, bak ölüyor hece de
Dost bildiklerim! Yazık! Gözlerimden düşüyor
Anne! Okşa saçımı öksüzüm bu gece de
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi balam
  • #25
Aşk Kokuyor Gözlerinde

Aşk kokuyor gözlerinde
Kıskanacak yıldızlar....
Sevdanın busesi düşüyorken düşlerine...
Ve bir sabah çıkışında
Sevginin geçmişini anlattım gülüşüne...
Bırakalım özgür kalsın ayrılık....
Canım ağlamasın gidişine...

Aşk kokuyor gözlerinde....
İhaneti sergilemez bu bakışlar...
Boşuna mı geceleri yakışlar?
Ve saatim her hüznü vuruşunda...
Denizin kalbine dokunuşlar....
Adın kadar gerçek,
Adım kadar yalan yanılışlar....

Aşk kokuyor gözlerinde....
Yıldızına uzanır kolum,alevlerin içinde....
Gökler ağlıyor delice
Bu ağıtta kime?
Deniz mavisi kadar berrak
Ateş mavisi kadar kıskanç bakışların...
Diller hayran sevişine.
Mavi sönüyor ateşine....

Aşk kokuyor gözlerinde...
Acıyı bıçak yapıp sapladın yüreğime...
Ezeli yoktu sevdanın
Kokusu sinmiş ellerime...
Izdırabı tutuşturdu dudakların
Sözlerin çığlık attı sözlerime...
İnan,ağlayamam gidişine,
Hesabım;
Gözlerinin kokusunu çalan güllerle....
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi balam
  • #26
Hüzün

Menzilinde kaybolmuş dertlerin durağıyım
Yol bilmeyen acılar bağrımı mesken tutar
Hüzünler denizinin huzurlu limanıyım
Keder yüklü gemiler sîneme demir atar

Âleme doğan güneş bende doğmadan batar
Şemsim geceye tutsak ebed hücrede yatar
Bir huzme ışık görsem elem elinden tutar
Umut mavi düşlerim hüsrana demir atar

Âsumanım bulutlu hülyama ağu katar
Rüya da bile olsa umudu kâbus yutar
Güne sığmaz acılar gelir geceme çatar
Huzura giden yollar acıya demir atar

Süleyman Topcu
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi balam
  • #27
Bu gece mehtapta fasıl geçelim
Yıldızlara bakıp sevgi içelim
Kelebekler gibi pır pır uçalım
Utansın hüzünler, hüzünlüğünden...

El-ele,diz-dize, gelip göz-göze
Koşup yokuşlardan çıkalım düze
Kalbimiz konuşsun, gerek yok söze
Hüzünler utansın, hüzünlüğünden..

Bir asker selamı çakıp sevgiye
Tek alkış vurmadan kuru övgüye
Yer yok gönlümüzde kısır döngüye
Utansın hüzünler, hüzünlüğünden...

Bırak be güzelim şafak saymayı
Unutalım gitsin gönül koymayı
Hakettik biz artık aşka doymayı
Utansın hüzünler, hüzünlüğünden..
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi balam
  • #28
bıçak sırtındaki ümit

Masal anlatma bana
Öykü desen hiç
Bn senden çok önce
Geçtim o yollardan
Dudaklarımda
Zehirli bir tat
Gözlerimde
O çocuk tabiat
Uçtum gök-kubbenin
Hâyal ufuklarında,
Saçlarımda hayatın
51 yıllık ak imzası
Yüreğimde Mecnun/ca ateşler
Vurdum tokadımı
Yüzsüz sevdaların yüzüne
Kelebekler unuttu uçmayı
Yıldızlar unuttu gülmeyi
Ve ben de
Seni unuttum
Senin
Beni unuttuğun gibi
" Günola, harman ola "
Mantığıyla yol gözledim
Delilik işte
Deli gibi özledim
Gün oldu
Yüreğimde sevgi besledim
Gün oldu
Nefretime nefret ekledim
Kör, sağır, topal, dilsiz
Bir sevdaymış
Meğer kaderimde yer eden
Hele hele unutulmak
Daha betermiş mâziden
İşte oyun bitti
Film koptu sonunda
Hayat denen tiyatroda
Alkışlar kırmızı renkli
Kızaran yüzüm gibi
Salkımsız üzüm gibi
Kan ağlayan gözüm gibi
Bir sevda bu
Bitti
Herkesin aşk sandığı
Aslında bıçak sırtında
İnleyen boş bir ümitti...

OKtay ZERRİN- BAFRA
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi balam
  • #29
YÜREĞİNLE NİKÂHLANDIM...

Çınar ağacının oyuğuna gizledim
Aşkımızı kıskanan hüzünleri
Ne fırtınaya aldırdım
Ne de gönlümdeki isyana
Kestim duyarsız ve katı hatlarını
Körpe yüreğimin
Bir kan pıhtısından ibaret varlığımı
Gözlerinin sarhoşluğunda sevdim
Pazarlık yapmadım sokak falcılarıyla
Es geçmedim ruhumun asâletini
Her gördüğüm yıldızı selamladım
Gökyüzündeki yalnızlığına inat
Sustum ara- sıra
Şöyle bir dinlemek için kendimi
Havai fişekler patladı gönlümde
Sevgi ve mutluluk saçan
Bağdaş kurdum gönlümün otağında
Tren sesleriyle akıttım
Hasret kokan gözyaşlarımı
Dudak payı verdim sevdaya
Med- cezirlerle dört nala şahlandım
Seni bilmem ama güzelim
Ben gönül saati ile
Aşkına konuşlanıp
Yüreğinle nikâhlandım..!
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi balam
  • #30
Dilenci

Sen, hergün köşe başlarında
Yırtık urbanla kirli ellerinle
Avuç açan, sefil insan.

İnan yok farkımız birbirimizden.
Sen belki tüm yaşamınca dilenecek;
Beklediğin beş kuruşu biri vermezse,
Ötekinden isteyeceksin.

Ama ben, tüm yaşamım boyunca
Tek bir kez dilendim,
Bir acımasız kalbin sevdası ile alevlendim.
Öylesine boş öylesine açık kaldıki elim,
Yemin ettim bir daha dilenmeyeceğim.

Victor Hugo
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi balam
  • #31
Yitik Gecenin Korkuları

Bahar buruşturdu yüzünü.
Sarıldı güneşe sular
Her köşe başı tutulmuş ayaklarıyla
Boğuldu yalanlara sokaklar.

Kapkara, darmadağın bir bulut
Başımın üzerinde durup
Süzüldü bir yakadan öbür yakaya.
Aralıksız
Vurulduk yitik gecelerin kokularıyla
Sonra birden büyüdü dev dudakları midyelerin
Martılar büzülerek küçüldü rıhtımda.

Her sabah aynı nakarat, aynı kesik nefesler
Ve kılı kırk yaran sessiz bir dalga
Hızla geçtiler direkler arasından.
Sebepsiz değildi geçirdiği
Zor çocukluk dönemi zorbanın
Yüzerek asıldı eteklerinden bir damla
Sallanıp durdu sonra bir ileri, bir geri
Kendine hayrı olmayan
Buruşuk bir yapraktı yatağı.

Öyle bakma gözlerime yağmur.
Sen, yıldızları danslarından tanırsın.
Bu köy, bu sokak, bu şehir
Salâ sesleriyle titreşirken uzaktan
Kaçınılmaz olur hüzün.
Ta ilk gününden beri insanlığın

Usulca uyanır kâbuslar kış uykusundan.
Sinsice girer en derinine tutkuların
Gündüzleri örttüğü gibi
Geceyi de örter perdeler.

Yüzü resimlerde kalır mor dağların
Düşlerinde gördüğün masal dünyası
Nasıl yetimse, nasıl unutuluyorsa,
Bırakın, yeniden
Bir kez daha…
Utanmasın, doyasıya ağlasın analar.

Suna Doğanay
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi balam
  • #32
Bu gün... Bir tek gülücük gönder bana;
Sıcacık olsun!
.....
Bir gülüse dilenmek ile tanıstığım bugün; bir tek gülücük gönder ki bana. Bari bugün üsümeyeyim!

Bu gün...
Bir tek gülücük gönder bana.
Avucuma koyarken gülüsünü, sıcacık;
tanımaya çalısmayacağım seni, senin beni bildiğin kadar.
Söz, sormayacağım; ismin ne, kimsin ve neredensin?..
Belki... Belki sadece tutunacağım bakıslarına, savrulmamak için!
Ve bil ki soracağım sadece;
"Ne istersin benden, gülüsüne karsılık?.."

Bu gün, bir gülücük gönder bana; sıcacık olsun...
Bu gün "sevdiğin insanların" isimlerini getir hatırına;
aralarında ismim olsun!..
Bugün, bulutlara dolanmıs iplerini çöz kalbimin...
Ve altın bir kelebek gibi, ellerinle tak saçlarına!..

Hadi... Hadi bir tek gülüsünü gönder bana bugün...
Ve eğer hiçbirine mecali yoksa gönlünün;
bari çok sevdiklerini hatırla ve aralarında ismim olsun!..
Bari, sadece sevdiklerini hatırla, aralarında ismim olan...
.....
Yahut;
Sevenlerini hatırla, yani seni sevenleri;
Ki adım, var elbette onların arasında!..
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi balam
  • #33
Bir gece ansızın gelir zalim,
Yüreğime oturur.
Yüreğime saplanır gibi,
Seyrelterek beni,
Seni bana hatırlatır.Herkesin düşleri var,herkesin rüyaları.Herkesin umutları,herkesin yaşamak istedikleri.Hani nerde dersin,olmasını istediklerim.Aslında sen nerdesin meselesidir bu, sen yanlış yerlerde mi koşuşturursun yaşamın.Ne ararsın ve ne beklersin.Nedendir bu zalim feleğin ettikleri,ağzıma çaldığı bir kaşık bal, sonrası yaşam boyunca görmediğim bir yüzü aramak.

Sen herkes gibisindir,her kes senin gibi,sen benim gibisindir,ben senin gibi.Sen ölü gibisindir hayatımda yokluğunu hatırlatarak.Ben ölü gibiyimdir,senin hayatında hatırlanmayarak.
Hep cenazelerde,mezar taşlarında ismini arar gibiyim.
İyi olan şeyler adına sen gelirsin aklıma,
Sen gelirsin bana
Yüreğini açarak,
Dokunaklı sözlerde bulurum seni,güzel şarkılarda,
Kendimi unutarak.
Düşünürüm bazen seni unutmak için.Anasına ağlayan çocuğun gözyaşlarında boğularak.
Yalın ayak koşuşturan çocukların,altına yüreğimi seripte,unutmak isterim arasıra seni.
Arasıra bakışlarımda ahengi kaybolur yaşamın,bağırmak isterim.Bağırmak isterim, yeter artık.
Zaman uzar,ölüm gelmeyecek gibi,sen gelmeyecek gibisin bana ve geceleri severim.
Seni sever gibi,seni sever gibi, geceleri severim.
Düşerim koynuna, kayan bir yıldızın ardından, kaybolan umutların ve rüyaların beni aldatışı,aldanışım gelir birden karşıma....
Hep tükendim,hiç çoğalmadım hayatım boyunca,
Kimse bilmedi,hiç kimseye söylemedim bunu,
Senden başka.


Güzel söze düşkündüm,.......şimdi sana....
Şimdi sana düştüm...bir rüyanın ardından
Bir rüyanın ardından,.............seni aradım.
Sana anlattığım,.....................anlamadığın.

Anlamadın ki beni,
Anlamadın ki,

Duymadın,
Duymadın ki beni.

Güzel söze düşkündüm,söylediğim gibi,
Şimdi düşkünüm sana,
Düşkünüm sana Rana.

Seni hiç görmedim,seni görmeden sevdim.Bir çiçeği sever gibi,yüreğini sevdim.
Hep rüzğarlar sana doğru, sana doğru esiyor.Sana doğru eğiliyor,yüreğimde başaklar.
Gezdiğin yerlerde gezdim.Bakışlarının dolaştığı yerlerde, bakışlarımı dolaştırdım.
Bakışlarının dolaştığı yerlerde dolaştım sensiz.
Halbu ki, sen oralarda, sen oralardaydın, sen oralarda,
Sen oralardaydın halbuki.
Seni, sen istemeden görmek istemedim ki. Sen istemeden bakışlarım sana dokunsun. Oralarda dolaştığım boş yere olsun.Olsun boş yere yakarışlarım.Hem değer bana göre, kadınca
Yüreğinden, erkekçe hayır deyişine......

Gözlerim kayıyor,uyku düşmekte gözlerime,
gece,
her gece sen düşmektesin,
sen düşmektesin düşlerime.
Oturur yüreğime,
seni hatırlamak.
Saplanırsın yüreğime,seni hatırlayarak.

Yine,

Gece saat on iki,ömrümün tam ortası.Saatler geçmiyor,bekliyorum sabahı.
Sokaklarda ışıklar,ölüm sarısı.Daha şimdiden geçti, ömrümün yarısı.
Daha ne kadar kalmış, bilmiyorum.Bana sorarsan,bilmekte istemiyorum.

Gece saat on iki,gecenin tam ortası.
Ay yok,umut yok,bu kimin hatası.

Sokaklar ölü bekliyor,sokaklar ölümü bekliyor.

Bense yok yere.
Yüreğinden başka her yerde,

Ben ağlayan çocuk, sen bir ana,
Ne olur,ne olur beni kucakla kucakla

Ölüm sarısı yapraklarda,dökülmekte yüreğimden bahar kışa çalarak.
Seher getirmez seni bana,bilirim.Baharın son çiçeği,
Gidişin,ah o gidişin yokmu,beni ağlatarak.
Hiç mi merhamet etmedin,ben ölürken.
Hiç mi merhamet etmedin beni öldürürken.

Ben yüreği ellerinde,sana gelirken.
Ben yüreğim ellerimde sana verirken.
Ben yüreğim ellerimde seni severken.
Ah zalim,ah zalim.
Sen çoook iyisin.
Sen çoook iyisin.

Neyse bir başka bahara,ben yokken gelirsin.
Rahat ve huzurla gelirsin bir başka bahara,
Yine çiçek olarak,
Yine güzel olarak gelirsin.
Ellerinde tüm renkleri yaşamın,en umut dolu yanlarıyla
Belki güzel bir rüzgar olurum sana çaktırmadan,öper gibi yanaklarından geçerim.
Belki bir yağmur tanesi,gözyaşlarından bir tane,tam gamzenin üstünde ağlarım.
Sen habersiz,sen beni unutmuş.Farketmeden beni........uzaktan bakarım sana belki,
Bir tiryaki gibi.
Yani kaybolurum dumanında sigarımın,seni içer gibi.
Ben hiç bir şeye tiryaki olmadım,sana olduğum gibi.

İnsan olmak zor,yani dürüst,yani erkek,yani O’na kul.
Yani O’nun sözüne vurgun,yani O’nun sözüne uygun.Zor yani erkekçe,dürüst konuşmak.
Ne sevmek mümkün dürüstçe,nede yaşamak.
Bir kaldı erkekçe yanlızlık,birde ölmek.

Hep sevmek görmeden,görmeden sevmek.
Ufukta kaybolan hep O’mu,bakışlardan başka yetişemeyen.
Hani ezanı dinlerdin sabah vakti,O’na çağrı,gerçeğe çağrı,
Huzuru arardın bulmak için,her sabah, gecenin kucaklaştığı,
Bu vakitlerde getirecekti huzuru sana seher.
Ne işin var,bu yaban elinde, ne bu keder.
Baş ver,
Boş ver aslanım.Boş vermede sana seher,
Sen bir yabancı,sen bir yolcu,sen bir kayıp duyğulu mavi,
Güneşe vurulmuşşun,yanmaktan başka yok çaresi,
Çaresi yok,
Aşklar acıklı bir türküdür yemen önlerinde,
Bir türküsün sen,gönül gönüle, herkesin dilinde.


Hep gidişleri düşünürüm,hep yürek yakan.
Ne gidişler var,dönüşleri olmayan.
Ah yok mu o gidişin.
Erkekçe gidişin.

Gözlerimle görmedim seni,görmeden sevdim.
Sevdim ben seni,
patlamış mısır tazeliğinde kusarak öfkemi.
Sevdim ben seni, bir çiçeği sever gibi, yüreğini sevdim.
Suyu sever gibi içmek için.....

Hep İstanbul’da düşler kurardı,düşler kurar boğaza karşı.
İnadına en güzel mavi,en güzel mavi kalarak.
Yeşile vurğun yemiş bir mavi,yanlız uyuyan kadın gibi yatarak.

Sen bana gelmezsin,ben sana gelmem.
Gelmem anasını satayım sen istemeden.

Sen dikensiz bir güldün,dikenlenmeyi öğrettim sana,
Batsın diye yüreğime istemedim.
İstemedim aslında,
Öfkeyi öğrettim ben,öfkelenmeyi öğrettim sana,
Öfkelen istemedim.
İstemedim bana,




Ah yokmu o yanık buğday başakları,yok mu denizde susuzluk sanırsın.Yok mu gecenin ta orta yerinde çığlıklar,yok mu ölülerin sesizliğinde,acıklı türküler.
Hep sürgün yaşamak artık, yüreğimde sen.Hep mahpus bakışlarım bir yerlerde, sen.
Sen bir yerlerde savrulan toz tanesi,
ben bir yerlerde kayıp mavi.
Aslında her şey boş bir kandırmaca,sen bir aldatmaca,
ben bir aldatmaca,herkes aldanmada.
Sen yoksun ki,benim için.Ben yoğum ki, senin için.
Sen benim uydurmamsın,uydurmasın belki yanlızca.
Yanlızca ben varım her şeyden başka......
Gecenin ta orta yerinde,
birde Breda,
Ah zalim gülersin sen orda,
Rahat uyursun bilirim,bilirim rahat uyu Breda.
Engüzel çiçek senin koynunda.
Benim çiçeğim değil.
Rahat uyu,rahat uyu Breda.
Rahat uyut onu,
Hiç incitme ne olur,Breda.
Ah Breda.

Ama sen yokmusun be zalim,sen yokmusun.
Yaralı bıraktın beni,acı için de kan,kan içer gibi yaşamak.
Yaşamak acı içinde,seni görmeden,gözlerimde kan,yüreğimde kan.
Kan anasını satayım,yalanına dünyanın.
Kan yalancı sevdalarına zamanın.

Kana kana içemezsin sen onun yanaklarını,göz yaşlarını silemezsin meselâ,
Meselâ bakamazsın gözlerine o istemeden,o istemeden tutamazsın ellerini.

Be zalim,
Sen çok iyisin.
Herşeye karşın,ben sana tutkun,herşeye karşın ben sana vurgun.
Her şeye rağmen ayakta ölmek,ayakta sevmek seni,
Seni yanlızca,yanlızca seni.

Bir yanımı aldın götürdün,götürdün beni de,giderken.
Giderken beni öldürdün.
Olsun be,
Ne ilk ölen ben,ne de son ölen.

Yada öyle bir şey,

Görmeden sevmek.
Öyle ölmek gibi,
Yanlız ölmek gibi bir şey.

Gecede ölüm sessiz gelir, ay çarpar yüreğime,sen çarparsın.
Gecede sen, Sezsiz gelirsin.
Başım dumanlı. Başım erciyese takılı.
Yüzünde yaşamak hayatı.
Yüzünde yaşamak sen giderken.
Olmaz olası
Olmaz olası,yüreğimde erciyes gibisin,ne gelirsin ne de gidersin.
Ne de seversin.

Bir gülü sevdim,birde seni.

Ben hiç bir şeye tiryaki olmadım,
Sana olduğum gibi.
Yok çaresi,
Ne bir ses var senden,nede bir umut,
Unut anasını satayım unut.
Aşklar acıklı bir türküdür yemen önlerinde,
Sen bir rüyasın,sen bir düş,yüreğimde gece.
Gece gece,her gece,atlılar koşturur,yüzleri olmayan gözleri olmayan.
Atlılar koşturur,ufuklara,yolları olmayan.
Atlılar koşturur yüreğimde, sen.
Sen,sen,sen,hep sen.
Gelişi olmayan,gidişi olmayan.

Sen.

Yada öyle bir şey,

Görmeden sevmek.
Öyle ölmek gibi,
Yanlız ölmek gibi bir şey.

Çok isterdim,çok istedim be kuş olmayı,bir çift kanat,bir yürek,uçmayı.
Kahrolası
Kahrolası yalan zamanın sevdaları,yalancı umutları.

Sen eski adam,sen zamanın eskitemediği,hüzünlü yanında derin denizlerinle,yorgun mavi,
Ay parlar yüzünde,yüreğinde güneş,yanarsın,
Yanarsın sende,
Beni de yakarsın.
Yan yüreğim yan,külünden belki bir anka kuşu doğacak,
Belki ay doğacak, yüreğine,yeni çocuklar besleyeceksin.
Yeni umutlar.
Yeni umutları taşıyacaksın yarınlara,
Herkes adına,O’nun adına ve onun adına,
Yan yüreğim yan,belki külünden bir anka kuşu doğacak.
Çilesi sadece yaşamın arta kalan sevdaları olmayacak.

Be hey yelkenler fora,be hey uzak denizlere,derin dalgalara sal beni,
Sal beni gecenin kucağından,al beni.
Kaldır beni,kanlı uykulardan,kanlı geçmişlerden sıyır beni.
Al beni götür,sevdiğim yaşamaktı sadece,seni yaşamaktı.
Mutlu sevmek,mutlu ölmekti.
Kelebek kanatlarında renkli rüyalar,rüyalar görmekti.
Hepsi o kadar,
Çok şeymi istedim,senin için. Mutlu olman için.
İntihar ettim yüreğinde,haberin yok.
Haberin yok ki senin,

Bir umuda yolculuktur heryerde,sevmek.
Sevmek inadına sevmek.Geceyi sevmek,gecede seni.
Seni sevmek,sevmek herşeyi.

Bilirim sen bilmezsin sevmeyi,
mahpusta gökyüzü,fakirde ekmek,çocukta ana,bende sen demeksin.
Sen bilmezsin bilirim,
görmeden sevmeyi.
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi balam
  • #34
Harfleri sevdim, adını oluşturan
Kelimeleri sevdim, senli harflerle oluşan.
Cümleleri sevdim, öznesi sen olan.
Ve hayaller kurdum,
İçinde,binlerce senli cümleler olan.

Kurduğum hayalleri sevdim,
İçimi seninle ısıtan.
Yanmaları sevdim,senli hasretlerden.
Hasretleri sevdim,seni özlemekten.
Özlemeleri sevdim,seni beklemekten.
Ve beklenenin sen olduğu,
beklemeleri sevdim.

Her beklemenin ardından,
Gözlerimde gülüşünü sevdim.
Evet,
Gülüşünü sevdim, gülleri andıran.
Gülleri sevdim, yüreğin gibi olan.
Yüreğini sevdim,erkek gibi erkek olan.
Mertliğini sevdim..

Mevsimleri sevdim,eylülleri doğuran.
Eylülleri sevdim,seni bana tanıştıran.
Gözlerini andıran yıldızları sevdim,her gece bana bakan.

.............
Birtek geceleri sevmedim,içinde SEN olmayan
__________________
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi balam
  • #35
Gözyaşlarım aydınlatıyor şehrimin karanlık sokaklarını. Ağır aksak yürüyorum hayatımın karelerinde.

Kimi zaman düz yollarda sebepsizce yıkıldım, kimi zaman yıkılanları topladım yalnızlığı yavan dudaklarımla emerken.

Hep gölgelerde yalnız başıma güneşin doğuşunu seyrettim. Bir yudum sevgiye tutunup kirlenmemiş umutlarımı düşledim.

Sevdanın kollarında bir dirhem umut aradım durdum.

Kuş tüyü yastıklarda delice yaşamak değildi benimkisi. sadece yüreğimden akan kanlı gözyaşlarımı yüreğiyle silecek bir sevda.



Çok muydu bu istediklerim onu da bilemiyorum.
Yorgun savaşçı gibi acıyı emdim dudaklarımla. Herkesin gönül evinde bir acı yanıyordu biliyorum. Benim de yanıyordu.

Diğerlerinden tek farkı; bedenimde acımasızca kendi yüreğimi yakıyordum...



Herkes kendisine umut yollarında sevda çiçekleri ekerken, ben yüreğimi törpülüyordum yanık ağıtlarda. Yalnızlıklarda kendimi öldürüp umutlara gebe kalıyordum her sabah. Şafak ağarmadan bir bilinmezliğe yürüyordum ayaklarımı su birikintilerine çarpa çarpa.

Tükettim umutlarımı yalnızlığın dar sokaklarında.

Düştüm, yaralandım, yalnızlığa itildim. Ama her şeye inat umutsuzluğa pes etmedim. Diz çökmedim karanlığın arsız bedenine.

Hayallerimde büyüttüm içimdeki çocuğu.



Karanlıklar üşüşse başıma, gözlerimdeki aydınlığı serdim duvarlara. Büyük mutlulukların peşinde değil; bir hayalin verdiği bir tutam sevgiyle yaşadım.

Süslü cümlelerin zengin satırlarında değil; fakir yüreğimin umut dolu hecelerinde sevdim hayatı.



Kavuşmayı değil, hep hasretin yolları gözetledim durdum.

Bencil değildim hiçbir zaman. Yüreğimi ve bedenimi, sevgilinin bir günahı için yakmaya hazırdım. Avuç içlerimde paylaşılmayı bekleyen sevda kırıntılarıyla besledim umutlarımı.

Sevgilinin gelme arzularında kaç kez yetim ceylanları emzirdim. Kaç kez umuda gebe kaldım. Oysa ben, umuda doğmamışken nasıl sevda memleketinde büyürdüm? Yaşayan ölüyken nasıl sevdaya gebe kalırdım ki?



Kurak topraklara sevdayı ekecek gücüm yokken nasıl sevginin umut kokan başaklarını biçebilirdim? Sorduğum sorulara yüreğimle verebileceğim cevabim bile yoktu.

Sitemler, cevapsız sorular.


Heybemde zaman çeşmelerinden akan acılar ve gözlerime solan umutlar hep yan yanaydı. Ne zaman vuslata yemin etsem hançer ışıldar göğsümün derinliklerinde Bu acının ve bu kederin suçlusu kimse değildi. Tek suçlu bendim, yüreğimdi.



Hiçbir zaman kaderime isyan etmedim. Ama hep içimde dövdüm kendimi. Ruhumu, yangın rengi gecelerde kendim hançerledim. Sevdaya uzanan ellerimin ayrılıklarda kör bıçaklarla kesilmeden ben kestim. Ben yama vurdum kanayan yaralarıma.



İçimdeki çocuğu kendim ağlattım, kendim sildim kanlı yaşlarımı.



Karanlık duvarlara çarpılmadan yüreğim, ben kanattım yeni büyümüş hücrelerimi.



Kaç kez sakladım gözyaşlarımı kirpiklerimden. Kaç kez eledim yüreğimi acıların içinden. Ama hep umudun içinde sevdaya sürgün kaldım. Hep taşları yastık bilip gözyaşında esir kaldım. Sitemim kendimedir. Sitemim; ne bir insana ne de ( hâşâ ) Yaradan’ıma.

Bu sitem kendimedir.


Yıldızlarım hep kavuşmaları andı yanık türkülerle.

Yüreğimde beslediğim umut bülbülleri ise hep vuslatlara yandı.

Kelimelerim mevsimlerin koynunda her gece gidenlere ağladı.



Belki de bunu hak ettim ben. Şöyle bir söz vardır: “ İyiliği Yaradan’dan, kötülüğü nefsinden bileceksin “ .Demek ki ayrılıkları, hak etmediğim sevdaların suçu kendimde sabittir. Suçlu aramaya gerek yok.



Suçlu yüreğim ve aldığım nefestir.


Her sabah ayrılıklarla uyandı gözlerim. Yarım kaldı sevmelerim. Hep sürgün hep ölgündü cümlelerim. Yaşamak için savaşmak gerekirdi. Ve kazanmak için mücadele. Oysa ben, hep yenik başladım sevdalara. Ya erken doğmuştum umuda ya da çok geç kalmıştım Cennet kokulu sevdalara.

Hep yitik kalan bendim.

Sevdalar, yalnızlığa kanatlanıp bir ben kaldım şehrin karanlık gölgelerinde.

Gözlerim hiç kapanmadı sevgilinin gözlerine. Sevgiyi bu kadar isterken gönlüm hep hançerleri bal diye yüreğime almamalıydım diye düşündüm durdum. Hiçbir zaman sevgilinin elinden gelmedi hançerler; kendimin yaralı yüreğime sapladığım hançerdi bu sitemler. Benimkisi ruhumla hasbi hal işte.

Benimkisi kendime sitemdir.

Kanatan benim, kanayan ise yüreğim. Yaşarken yalnızlığın elinden darağaçlarından ölmektense, sevdanın avuçlarında sessizce solayım. Vuslatlarım açmayacaksa gönül bahçelerimde, ektiğim filizler yeşermeyecekse düşlerimde,



Neye gerek ki geceyi karanlıkta yakmak. Neye yarar ki…


Acılarıma yama vurulmayacaksa elvedası toprağa, yüreğimi bedenimden söker giderim. Küskün bir kınalı çiçek gibi boynumu bükerim baharın koynuna.

Boynumu büker, isyan kelimelerini yutkunurum içten içe. Büyüttüğüm sevda çiçeklerini gözyaşlarımla yakar sonsuzluğa kanatlanırım.

Yıllar düşerken avuç içlerime, ruhumun dehlizlerinde acılarımı çekerim. Dedim ya ruhumun derinliklerinde yüreğimi altında isli kazanları kurup kaynatırım acılarımı. Güneşle bulutların arasına ıslak umutları asar, kuruması için delicesine beklerim Azrail"in gelişini. methiyeler düzerim Azrail meleğine. Kendi mezarımı kendim kazar, kefensiz toprağa sarılırım.

Haketmediysem umudu ve mutluluğu, sessizce gitmesini bilirim bu şehirden. Ardımda mezar taşlarına kazılı bir ismim ve ayrılıklarda sürgün yemiş yürek miras kalır zamana. Kendine sitemle dolu bir hayata kırmızı kalemle çizik atar,

...sonsuzlukta yanar tüm cümlelerim...



Şimdi en güzeli kibritsiz tüm kelimeleri yakıp yüreğimdekileri susturmak....
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi balam
  • #37
ben teşekkür ederim bitanem saolasınn
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi balam
  • #38
üreğim ne dediyse onu dinledim ben.
Kimi işaret ettiyse ona yöneldim.
Şimdi sen diyor da başka bir şey demiyor.
Ansızın bastıran bir yağmura hazırlıksız yakalanır ya insan,
işte öyle ıslattı beni aşkın.
Seni bekledim ben.
Yüreğimdeki heyecanı, gözlerimdeki yeşili,
dudaklarımdaki ateşi, ellerimdeki titremeyi,
küçük dokunuşları sana sakladım.

Ne sen beni bilirdin ne ben seni
ama bir yerlerdeydin ve mutlaka gelecektin.
Ve bir gün çıktın karşıma.
İşte o gün sevdaya dair ne kadar tortu varsa içimde eridi gitti.
Çocuk oldum yeniden.
Hani bıraksan yemyeşil bir kırda
bağıra çağıra şarkı söyleyip koşarım.
Seni bulmanın coskusunu hiç bitmeyecek bir enerjiyle yaşarım.
Seninle yep yeni bir hayatın başladığını biliyorum.
O hayatın içinde vazgeçilmez kıldığım tek şey sensin.

Bilirim, bu şarkı korkutur bazen insanı.
Neler oluyor diye sormadan
bir duygu selinin içinde bulursun kendini.
Ama zaten aşk öyle bir şey değil midir?
Sorarsan planlarsan onun adına aşk denir mi?
Bırak kendini, bırak ki aşkın büyüsü sarsın seni.
Kendini o eşsiz duyguların ferahlığına bırak.

Tut elimi birlikte çıkalım bu yolculuğa.
Yarınsız zamanların iki yolcusu olalım.
Kaygısızca yaşayalım aşkı, eriyelim birbirimizde.
Yüreklerimiz birbirimiz için atsın,
soluklarımız birbirine karışsın
Tutkunun alevleri dalga dalga sararken bedenlerimizi.

Gidersen... Gözümdeki son parıltıyı da alır götürürsün.
Bir zemherenin ortasında titrerken bırakırsın beni.
Ama merak etme ayakta kalırım ben.
Tıpkı fırtınaların boynunu eğip yıkamadığı kavak ağaçları gibi.
Senden bana yadigâr kalan her anıyı
bir kez daha bir kez daha yaşarım.
Aşkım da benden yadigar kalır sana...
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi balam
  • #39
SENİ UNUTMAYI ÖĞRENEYİM
Umutlarım düşmüş artık ellerime, hasretle yıkamışım vücudumu,
Dökmüşüm göz yaşlarımı en kuytu köşelere
Yavaş yavaş vazgeçtin gözlerimden gidişinle
Vazgeçmek bu kadar kolay mı söylesene?
Başka sevdalar seçmek, başkalarını umut etmek kolay mı ki?
Yok olmak gibi bir şey sensiz, sevdansız olmak..
Aramak yüreğini, başkalarının yüreğinde
Arayıp da bulamamak tüketmek sonra kendini, tükettikçe de başa dönmek
Ben senin yaptığını yapamıyorum be sevdiğim
Başkasında bulamıyorum seni
Her seferinde erteliyorum umutlarımı gelecek günlere…
Bana unutmayı anlat sevdiğim anlat da unutmayı öğreneyim
Anlat da yaşama geri döneyim, gecikmiş duyguları rüzgarlara serpeyim
Akıtayım son kez gözyaşları mı yağmurlara sürgünlerinden geri döneyim, ben de seni başka
Bir yürekte sileyim…
Yıllanmış duyguları nasıl bana yüklediğini, omuzlarıma nasıl dostça bıraktığını anlat,
Geçmişi gelecekle nasıl sildiğini anlat,
Sevdanı anlat haykırarak, sevdiğini anlat, onun gözlerini, gülüşlerini anlat…
Anlat da sevdiğim bitireyim bendeki seni
Anlat ki sevdiğim nasıl unutulduğumu bileyim
SENİ UNUTMAYI ÖĞRENEYİM...
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi balam
  • #40
Güllerin de ağladığı bir zaman vardır

Güllerin de ağladığı bir zaman vardır.
Ama bir gül var ki onun gözlerinde her zaman gözyaşı vardır. Geceler
onun
gözyaşlarını kendine saklar. Ama gündüzün aydınlığında nemlenen gözleri
onun
hüzünlerini fısıldar. Denizler onun gözyaşları gibi ıslak; güneşler
hüzünleri kadar sıcaktır.

Güllerin de kokmadığı bir zaman vardır.
Ama bir gül var ki onun sevgi saçan kokusu her zaman vardır. Kokusu
sevgiden, rengi hasretten bir güldür. O, kalbi hasretle yanmış ama
sönmemiş,kül olmamış, kor olmuştur ve Allah adini kırmızı gül
koymuştur.

Güllerin de seviştiği bir zaman vardır.
Ama bir gül var ki sustuğu an bile sevgiyi yaşayan bir kalbi vardır.
Onun
gülerken bile yaprağında gözyaşı vardır.Ama o gözyaşlarında bile
sevgiden
gelen bir sıcaklık vardır.
Onun gözünde vazolara girmenin bir anlamı yoktur.
Ama onun hüznünü ve sevincini paylaştığı kır çiçekleriyle arkadaşlığı
vardır.

Güllerin de uyuduğu bir zaman vardır.
Ama bir gül var ki onun geceleri bile kapanmayan gözleri vardır.
Sevgisi
gece gündüz yoldadır, duası, kokusu anbean sevdiğine varır.

Güllerin de solduğu bir zaman vardır.
Ama bir gül var ki kokusu sevgilinin yüreğine işlemiştir de
bu yüzden ölümsüzlük sırrına kadem basmıştır.
Ve onun mezar taşına şu yazılmıştır:

SEVMEYEN İNSANLAR ÖLÜR AMA,
SEVEN GÜLLER SOLMAZ,
ONLARIN KABRİ DE OLMAZ..
 
Back