Baharatlar, faydaları ve doğru kullanım şekilleri

Nevreste

Yeniden ☀
Yönetici
Editor
16 Ağustos 2010
294.445
606.349
43
11311777_10153273172574836_822895800_n.jpg

Kültürlere göre çeşitleri farklılık göstermekle birlikte besinlerin aromalarını güçlendirmek için binlerce yıldır başvurduğumuz bir yöntem çeşni kullanmaktır.

Baharatların, yemeklerimize kattıkları lezzetin yanında sağlık için oldukça büyük faydaları da bulunmaktadır. Besinin korunmasında, sahip oldukları fonksiyonel özelliklerle de hem iyileşme hem de sağlığın korunmasında önemli destekler olarak beslenmemizde yer almaktadırlar.
Çalışmalar baharatların kolesterol ve trigliserid seviyelerini düşürdüğünü , şeker hastalarında kan şekerini düzenlediğini, kanı sulandırdığını, iltihap giderici etkilerinin bulunduğunu ve kanser gelişimini önleyebileceğini göstermektedir.
Tüm bu sağlık için yararlarının yanında oldukça lezzetli olan baharatları doğru kullanım şekilleriyle tükettiğimiz takdirde çok daha fazla faydalanabiliriz.

KARABİBER: Öncelikli etkinliği tükürük ve mide asidi salgılarını artırması nedeniyle sindirimi ve metabolizmayı hızlandırmasıdır. Bağışıklık sistemini düzenleyici, spazmları giderici etkileri olduğuda bilinmektedir. karabiberin; Alzheimer hastalığının gelişimini yavaşlatığı yönünde çalışmalar bulunmaktadır. Ayrıca tansiyonu düşürücü etkisinin yanında içerdiği bakır sayesinde kemik sağlığı üzerinde de olumlu etkileri olduğu gözlenmiştir. Ülkemizde yaygın olarak yemeklerde kullanılsa da demlenerek çay olarak da tüketilebilmektedir.

KARANFİL: Gaz giderici özelliği yaygın olarak bilinen karanfilin bulantıyı gidermede etkinliği büyüktür. Özellikle bakteri veya virüslerin neden olduğu ağız ve boğaz enfeksiyonlarında antiseptik etki göstererek ağrı hissini hafifletici etkisi vardır. Yemeklerden sonra içilen karanfil çayının hem ağız kokusunun giderilmesine hem de diş çürüklerinin önlenmesine katkısı olacaktır.
Suyunuza, günlük çayınıza veya bazı et ve çorbalarınıza katabileceğiniz gibi 10-15 dk demleyerek çay olarak da tüketebilirsiniz.

KİŞNİŞ: Sindirimi kolaylaştırma özelliği bulunan kişniş, hazımsızlık, iştah kaybı sorunlarında ve gaz söktürücü olarak kullanılabilmektedir. Sindirim problemlerinin yanında kişnişin gerginliği ve uyku problemlerini azalttığı bilinmektedir.
Günde 3-4 gr parçalanmış tohumu salata soslarında ya da yemek aralarında hazırlayacağnız çaylarla tüketebilirsiniz.


Baharatlar.jpg


TARÇIN: Tarçın kabuklarının kan şekeri ve kolesterolün düşürülmesinde etkisinin büyük olduğu bilinmektedir. Çin tarçınının kan şekeri üzerindeki olumlu etkisi daha fazla görülmektedir. Bakteri ve mikroorganizmalar üzerindeki etkileri nedeniyle soğuk algınlıklarında da çay olarak tüketilebilinir.
İştah kaybı, sindirim yetersizliği, spazmlar, gaz ve şişkinlik hislerinde de tarçından yararlanılabilinir.
Alerjik tepkimelere yol açabileceği için hassas kişilerde ve gebelerde kullanımına dikkat edilmelidir.
0,5-1 g kabuk tarçın parçalanarak kaynatılmış sıcak su içerisinde 15 dk demlenerek günde 3-4 defa tüketilebileceği gibi çaylara, süte,yoğurda veya sütlü tatlılara da katılabilmektedir.

NANE: Migren ve tansiyona bağlı baş ağrılarında nane yağının koklanmasının olumlu etkisi olduğu bilinmektedir. Nane yaprağı ise hazımsızlık ve mide kramplarının giderilmesinde yararlıdır. Safra salgısını artırdığı için safra taşı bulunan ve reflü şikayeti olan kişilerde dikkatli kullanılmalıdır.

ZENCEFİL: En önemli özelliği bulantıların bastırılmasındaki olumlu etkisidir. Kemoterapi hastalarında, ameliyat sonrası anestezinin neden olduğu bulantılarda ve gebelikteki sabah bulantılarında da yararlanılmaktadır. Safra salınımını arttırıcı etkisiyle yemek sonrası uygun miktarlarda kullanıldığında yağlı besinlerin sindirimine yardımcı olur. İltihap giderici etkisinden dolayı kemik romatizması şikayetlerini hafiflettiğine ve tümör gelişimlerini engellediğine dair çalışmalarda bulunmaktadır.
Gebelerde miktarı günlük 15 gr üzerine çıkmamalıdır. Safra taşı şikayeti olan ve safra kesesi bulunmayan kişilerde kullanılması önerilmemektedir.
Limon ve balla hazırlanan çayı soğuk algınlığında, boğaz ağrısı ve öksürüklerde etkilidir.

ZERDEÇAL: Son yıllarda yapılan çalışmalar içerdiği temel bileşenler sayesinde kanserlerin önlenmesi ve tedavisinde zerdaçalın etkili olabildiğini göstermektedir. Antioksidan olan zerdeçal karaciğer hasarını önleyici etkilere de sahiptir. Antimikrobiyel ve kan sulandırıcı özelliklerinin yanında Alzheimer ve artrit gibi hastalıklarda da yararlanılabilmektedir.
Gebelerde rahim hareketlerini artırabileceği için kullanılması önerilmemektedir. 0,5-1 g zerdeçalın günlük kullanımında herhangi bir risk görülmemektedir.



Kaynak: doktor sitesi