- 28 Mart 2013
- 12.822
- 17.324
- 498
- Konu Sahibi Ceylinimdeceylinim
-
- #1
Keşke söyleyebilsem. Bana direkt söylenmiş bir şey yok ama düşüncesini ben tahmin ediyordum anneme de söylemiş zaten.Kaç kurtul. Koca adam yıllarca har vurup harman savurmuş kendi emekliliğini yaşlılığını düşünecekti. para isterse aynen böyle söyle. Komedi yahuuu, 50 60 yaşına gelmiş koskoca adamlar yeni mezun, kuş kadara maaşlı çocukların sırtılarına yıkılmak istiyor, ellerindeki parayı yemek istiyor. Verme para, hiç oralı olma. Ev alıcaz derlerse de hayırlısı olsun de. Açıktan para isterlerse de bunca yıl para saçtın savurdun artık tutumlu davran kredini öde de.
Herkese merhaba hanımlar, uzun zamandır içimi kemiren bir konuyu paylaşıp fikir almak istiyordum sizlerden konu uzun olabilir.
Konu aslında yıllar boyunca ailemin bana zerk ettiği bir düşünce bundan dolayı tam olarak nereden başlayacağımı bilemiyorum.
Yıllardır babam atanan, mesleğe geçen her kadına (kuzenim, uzak akraba, komşu kızı fark etmeksizin) biraz ailene bak hemen evlenme işe geçer geçmez evlenilmez ailene bir faydan olsun der dururdu. Ben 10 yaşındayken bile bu lafları duydum hep, bundan dolayı erken evlenenlere hayırsız evlat iması yapardı. Lakin erkek çocukları için bu durum asla soz konusu bile değildi abim 21-22 yaşındayken bile onu evlendirmek ister bu konuyu konuşmaktan büyük keyif alırdı. Yıllardır böyle bir ortamda büyüdüm açıkçası.
Babamdan bahsetmek gerekirse, kendimi bildim bileli çok yüksek maaşlı bir işte çalışmasına rağmen hep borç yapar borç odetirdi, çocukluğuma dair hatırladığım tek şey borçlar yüzünden evde çıkan kavgalardı. Babamın işyerinde aynı pozisyonda çalışan tüm arkadaşları evler arabalar yazlıklar alırken biz hep kirada yaşadık. Muhtemelen başka kadınlar ve kumara gitti tüm paralar. Çocukluğumdan hatırladığım en keskin anım ise arkadaşlarımda olup benim de istediğim renkli atkı bere takımıydı, çok istedim aylarca ağladım ama asla sahip olamadım o bere takımına.
Babamın işine giyimine bakan bir insan asla bizim ailemizden böyle bir yaşantı beklemezdi ama durum buydu açıkçası.
Gel zaman git zaman liseye başlayınca ise hayatım bütünüyle mahvoldu diyebilirim. Bir erkek arkadaşım olduğu için babam okuldan aldı ve o günden sonra düşman gibi olduk yıllarca. Siddet, eve kapatma derken ciddi manada bozulmuştu psikolojim.
Kendi cabamla açık öğretimden liseyi bitirip kuzenlerimin eski kitapları, sahaftan aldığım ikinci el kitaplarla üniversiteyi kazandım. Bu dönem boyu azıcık bile destek görmediğim gibi daima kucumsenip şiddet gördüm.
Daha sonra okulu bitirip ikinci bir üniversite okumaya karar verdim aynı anda da işe başladım. Ordan oraya derken yoğun bir dönemi atlattım bölümümden derece ile mezun oldum.
Bu süre boyunca ailemin borçları bitti daha normal bir hayat yaşamaya başladık maddi olarak. Dedemden kalan bir miktar para ile ev aldık o kadar .
Babam ise son 5 yıldır daha sakin, daha iyi bir baba. O zamanları telafi etmeye mi çalışıyor bilmiyorum ama bir anda değişti diyebilirim. Tabi eskisi gibi değil ama kocaman kadın olduğum halde akşam eve geç gelemem, geldiysem (en geç saat 10) surat asılır. Çok bir özgürlüğüm yok yani. Tatile gitmem, arkadaşlarımla günübirlik bile şehirden çıkmam daima soruna yol açar bundan dolayı türlü bahaneler ve yalanlara başvurum hala.
Konunun asıl önemli yerine geçiyorum, gelecek sene evlenmeyi düşünüyorum ama kendimi daima aileme karşı suçlu hissediyorum arkadaşlar. Koca meraklısı bir insan miyim acaba diye düşünüp duruyorum. Evlilik konusu gectigi zaman babam "Ceylinin bize bir yardımı olmaz daha" demiş anneme. Babam bana kredi cektirip iyi bir yerden ev almayı planlıyormuş. Kredi tutarı 600 bin lira. Bir de arabayı yenileyelim diyormuş. Arkadaşlar ben bu yükün altında eziliyorum. Kendi cabalarimla ayakta durmaya çalışıp bir şeyler yapıyorum ama bunca yükün benim sırtıma yıkılmasını istemiyorum. Ben o kadar borçla nasıl evleneyim, kendime haksızlık yapılıyormuş gibi hissediyorum
Yıllardır asla alınmayan evin, yenilenmeyen arabanın ben yeni bir hayata başlamaya çalışırken benim üstüme yıkılmasından asla memnun değilim. Babamın beklentisi bu iken ben evlensem sanki kötü bir evlatmışım gibi hissedeceğim. Bir yandan kendime kızgınım bir yandan aileme. Babam şimdi ne kadar iyi de olsa geçmişi unutamıyorum. Bizim ailecek gidemediğimiz tatillere, alamadığımız kıyafetleri elalemin kadınlarına almasına biz evde fakirlik içinde yaşarken yılda 5-6 kere tatile gitmesini asla atlatamıyorum.
Bu kadar yükün altına daha girmeden eziliyor geleceğe bakamıyorum arkadaşlar. Evlilik düşüncesi bir yandan beni mutlu ederken bir yandan kendimi kötü hissetmeme sebep oluyor. Karışık yazdiysam özür dilerim bocalayıp duruyorum arkadaşlar buraya da öyle yansımış olabilir. Teşekkür ederim.
Herkese merhaba hanımlar, uzun zamandır içimi kemiren bir konuyu paylaşıp fikir almak istiyordum sizlerden konu uzun olabilir.
Konu aslında yıllar boyunca ailemin bana zerk ettiği bir düşünce bundan dolayı tam olarak nereden başlayacağımı bilemiyorum.
Yıllardır babam atanan, mesleğe geçen her kadına (kuzenim, uzak akraba, komşu kızı fark etmeksizin) biraz ailene bak hemen evlenme işe geçer geçmez evlenilmez ailene bir faydan olsun der dururdu. Ben 10 yaşındayken bile bu lafları duydum hep, bundan dolayı erken evlenenlere hayırsız evlat iması yapardı. Lakin erkek çocukları için bu durum asla soz konusu bile değildi abim 21-22 yaşındayken bile onu evlendirmek ister bu konuyu konuşmaktan büyük keyif alırdı. Yıllardır böyle bir ortamda büyüdüm açıkçası.
Babamdan bahsetmek gerekirse, kendimi bildim bileli çok yüksek maaşlı bir işte çalışmasına rağmen hep borç yapar borç odetirdi, çocukluğuma dair hatırladığım tek şey borçlar yüzünden evde çıkan kavgalardı. Babamın işyerinde aynı pozisyonda çalışan tüm arkadaşları evler arabalar yazlıklar alırken biz hep kirada yaşadık. Muhtemelen başka kadınlar ve kumara gitti tüm paralar. Çocukluğumdan hatırladığım en keskin anım ise arkadaşlarımda olup benim de istediğim renkli atkı bere takımıydı, çok istedim aylarca ağladım ama asla sahip olamadım o bere takımına.
Babamın işine giyimine bakan bir insan asla bizim ailemizden böyle bir yaşantı beklemezdi ama durum buydu açıkçası.
Gel zaman git zaman liseye başlayınca ise hayatım bütünüyle mahvoldu diyebilirim. Bir erkek arkadaşım olduğu için babam okuldan aldı ve o günden sonra düşman gibi olduk yıllarca. Siddet, eve kapatma derken ciddi manada bozulmuştu psikolojim.
Kendi cabamla açık öğretimden liseyi bitirip kuzenlerimin eski kitapları, sahaftan aldığım ikinci el kitaplarla üniversiteyi kazandım. Bu dönem boyu azıcık bile destek görmediğim gibi daima kucumsenip şiddet gördüm.
Daha sonra okulu bitirip ikinci bir üniversite okumaya karar verdim aynı anda da işe başladım. Ordan oraya derken yoğun bir dönemi atlattım bölümümden derece ile mezun oldum.
Bu süre boyunca ailemin borçları bitti daha normal bir hayat yaşamaya başladık maddi olarak. Dedemden kalan bir miktar para ile ev aldık o kadar .
Babam ise son 5 yıldır daha sakin, daha iyi bir baba. O zamanları telafi etmeye mi çalışıyor bilmiyorum ama bir anda değişti diyebilirim. Tabi eskisi gibi değil ama kocaman kadın olduğum halde akşam eve geç gelemem, geldiysem (en geç saat 10) surat asılır. Çok bir özgürlüğüm yok yani. Tatile gitmem, arkadaşlarımla günübirlik bile şehirden çıkmam daima soruna yol açar bundan dolayı türlü bahaneler ve yalanlara başvurum hala.
Konunun asıl önemli yerine geçiyorum, gelecek sene evlenmeyi düşünüyorum ama kendimi daima aileme karşı suçlu hissediyorum arkadaşlar. Koca meraklısı bir insan miyim acaba diye düşünüp duruyorum. Evlilik konusu gectigi zaman babam "Ceylinin bize bir yardımı olmaz daha" demiş anneme. Babam bana kredi cektirip iyi bir yerden ev almayı planlıyormuş. Kredi tutarı 600 bin lira. Bir de arabayı yenileyelim diyormuş. Arkadaşlar ben bu yükün altında eziliyorum. Kendi cabalarimla ayakta durmaya çalışıp bir şeyler yapıyorum ama bunca yükün benim sırtıma yıkılmasını istemiyorum. Ben o kadar borçla nasıl evleneyim, kendime haksızlık yapılıyormuş gibi hissediyorum
Yıllardır asla alınmayan evin, yenilenmeyen arabanın ben yeni bir hayata başlamaya çalışırken benim üstüme yıkılmasından asla memnun değilim. Babamın beklentisi bu iken ben evlensem sanki kötü bir evlatmışım gibi hissedeceğim. Bir yandan kendime kızgınım bir yandan aileme. Babam şimdi ne kadar iyi de olsa geçmişi unutamıyorum. Bizim ailecek gidemediğimiz tatillere, alamadığımız kıyafetleri elalemin kadınlarına almasına biz evde fakirlik içinde yaşarken yılda 5-6 kere tatile gitmesini asla atlatamıyorum.
Bu kadar yükün altına daha girmeden eziliyor geleceğe bakamıyorum arkadaşlar. Evlilik düşüncesi bir yandan beni mutlu ederken bir yandan kendimi kötü hissetmeme sebep oluyor. Karışık yazdiysam özür dilerim bocalayıp duruyorum arkadaşlar buraya da öyle yansımış olabilir. Teşekkür ederim.
Konu sahibi, bu yaşantındaki bu halde olmandaki tek hatalı kişi baban değil, maalesef bu halde olmanızda bu kredi konusunu sana taşıyan annende de hata var. Senin üzerindeki şiddet şuan fiziksel olmasa bile bugün psikolojik baskı olarak devam ediyor hem annen hem baban tarafından. Baban, annene bu cümleyi kurduğunda annenin ona cevap verip, kınuyu kapatıp sana konuyu yansıtmanası gerekirdi.
Sırf onlarla yaşıyorsun, onlarla kan bağın var diye kendini ezdirme, hayatını hele maddiyatını onlar için heba etme. O zaman onlar senin geleceğini düşünüp ev araba alsalardı bir zahmet.
Senden bir şey talep ederlerse çeyiz hazırlıyorum kredi çektim vs diyerek bahane bul. Sana, ses çıkar, babana hak ettiği cümleleri yüzüne vur demek istiyorum.
Annem zamanında konuşsa da babamın üzerinde bir etkisi olmadı maalesef. Babam daha baskın bir insandır.Kaç yaşındasınız ? Aile evinde yaşarken, evlilik planlarınız için şahsi birikim yapabilmişsinizdir umarım.
Babanız kazancını başka kadınlara,hovardalığa, tatillere harcarken; sizi liseden alıp, eğitim hayatınızı engellerken anneniz hiç ses çıkarmadı mı ?
Aileniz dedenizden kalan parayla kendilerine başlarını sokabilecekleri bir ev almışlar zaten. Sizin ailenize bir ev alma yükümlülüğünüz yok. Kendinizi suçlu hissetmeyi bırakıp, hayatınıza odaklanın.
Size soylenmediyse duymamis gibi.yapin. karsiniza gecip soylerse de aklinin zamaninda nerde oldugunu sorarsiniz. Suclu.hissetmeyin o sizi mahrum birakirken eminim hic hissetmemistirKeşke söyleyebilsem. Bana direkt söylenmiş bir şey yok ama düşüncesini ben tahmin ediyordum anneme de söylemiş zaten.
Anneme benim maaşım kaç kuruş nasıl çekeyim o kadar krediyi dedim ama bu kadar...Sizde annenize deyin ki "yillarca elalemin kadinlariyla yedi, beni okutmak istemedi bile. Sefasini baskasi sürdü, cefasi bize kaldi". ozellikle annenize bu sekilde konusmaniz lazim.
Babaniz sizi anneniz araciligi ile yokluyor. Bir ihtimal "evlensem de evinizi alirim" demenizi bekliyorlar. Burda bu lafi size tasiyan annenizde hatali.
Annem zamanında konuşsa da babamın üzerinde bir etkisi olmadı maalesef. Babam daha baskın bir insandır.
30 yaşındayım şükür ceyizimi alacak kadar birikimim var kenarda.
Anneme benim maaşım kaç kuruş nasıl çekeyim o kadar krediyi dedim ama bu kadar...
İyi de siz bu yükün altına girerseniz bı ömür evlenemezsiniz evleri varmış otursunlar işteKeşke söyleyebilsem. Bana direkt söylenmiş bir şey yok ama düşüncesini ben tahmin ediyordum anneme de söylemiş zaten.
Canım Ceylin, bu ne demek biliyor musunuz?Anneme benim maaşım kaç kuruş nasıl çekeyim o kadar krediyi dedim ama bu kadar...
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?