• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Azospermi ile başlayan uzun ve başarılı yolculuğumuz

violet1982

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
11 Mayıs 2011
121
12
96
Bu yazıyı yazmamın en önemli sebebi, insanların kötü tecrübelerini can havliyle paylaşıp, başlarına gelen güzel olayları paylaşmamaları. Çocuk sahibi olmaya çalıştığımızda eşimin azospermi olduğunu öğrendiğim zaman girip araştırma yapmadığım internet sitesi kalmamıştır. Tedavi süreçleri, başlarına gelen olumsuzluklar, beklenen sonuçlar... Devamı kocaman bir boşluk. Ben tedavi olurken herkes için dua ettim. Tüm çocuk isteyenlerin de olsun diye.
Biz evlendikten 6 ay sonra eşimle çocuk denemelerine başlamıştık. Ama hiç bir sonuç alamadık. Doktora göründüğümüzde eşimin azospermi olduğunu öğrendik. Dünya başımıza yıkıldı sandık. O gece o kadar ağlamıştık ki ikimizde çok çaresiz hissettik kendimizi.
Deli gibi çocuk isteyen bir çift olmamamıza rağmen bu olay bizi çok yıktı. Belkide olabileceğini düşündüğümüz için çok rahattık.
İlk şoku atlattıktan sonra iyi bir doktor bulmaya karar verdik. Doktorumuz Birgül Sarıkamış bence bu konuda çok başarılı bir kadın. Bin kere de denesem yine ona giderim.
Önce eşimin micro tese ameliyatı olması gerektiğini söyledi. Eğer sperm bulursak gerisi kolay ama bulamazsak bu işi unutun dedi. Ama bir tane bile varda onu ancak biz buluruz dedi. 1 taneden çok daha fazlası bulundu. Doktorumla birbirimize sarılıp hastane odasında ağlayarak zıpladığımızı hiç unutamam.
Ama iş o kadar da kolay değilmiş. İlk tüp bebek denememizde bu işe kesin gözüyle bakarken sonuç negatif çıktı ve ikinci bir yıkım yaşadım. Hemen pes etmicez dedi Birgül Hanım. Hemen 6 ay sonra ikinciyi denedik ve o da negatif sonuçlandı.
Bu seferde bana histereskopi yapıldı. (Neden baştan yapılmadı diyecek olursanız, bi takım kısıtlar var sağlık bakanlığının bu sebeple iki kere denemek durumunda kaldık)
Histereskopiden sonra tüm protokolü baştan aldık. Yeniden yumurta toplandı iğneler onlar bunlar falan. Sonuç = pozitif. Nasıl mutlu olduğumuzu tarif bile edemiyorum . O anın tüm heyecanıyla herkese ilan ettik bu durumu.
8 hafta sonra kalp atışı olmadığını farkettik ve boş gebelik. Bu süreç tam 3 yıl sürdü. Ben çocuk defterini kapattım. Evde kimseye konusunu bile açtırmadım.
Eşimle sürekli seyahatlere çıktık, ikimizde mastera başladık. Sürekli kendimizi farklı alanlarda oyalamaya devam ettik.
Eşim 5. senenin sonunda hadi gel bir kere daha deneyelim dedi. Tatile çıkalım sonra, kış gelsin sonra yaz bitsin sonra diyerek biraz oyaladım ama çok istiyordu. Açıkcası bende en başta hissetmediğim çocuk özlemini de yavaş yavaş hissetmeye başlamıştım. Sanırım biyolojik saat dedikleri bu olsa gerek.
Tüp bebeğe ilk başladığımızda yumurta toplandıktan sonra embriyo olmuş bir yumurtamız vardı buzlukta bekleyen. Gittik Birgül Hanım' a bunu deneyelim bari dedik. Hatta bunca senedir buzlukta bekledi bayatlamışmıdır gibi salak bir soru sorup azar işitmişliğim var kendisinden :).
Kadıköy Şifa hastanesinde, bebek doğduğu zaman hastanenin tüm hoparlörlerinden bir yayın yapılır. Bebek doğdu gibisinden. O anonsu 5 yıl boyunca her duyduğumda gözlerim doldu. Öyle ağlak duygusal biri de değilimdir ama hormonlar insanı biraz etkiliyor sanırım. O anonsun benim için olmasını istedim hep.
Sonunda o bayat :) embriyoyu denedik. 12 gün sonra sonuç = pozitif. Ama bu sefer akıllanmıştım. Öyle deli gibi bi sevinç yaşamadık. Önceki hayal kırıklıklarımızdan heralde. Kimseye söylemedim. Anneme bile.
5 hafta sonra kontrole keseyi görmeye gidip 8. hafta da kalp atışını duyucaktık. 5. haftada doktorum muayene ederken sana çifte süprizim var dedi. Ekrandaki görüntüde çok hızlı hızlı yanıp sönen kımıl kımıl bişey vardı. Kalp atışıymış meğersem. Hani insanın kendine bile itiraf edemediği büyük mutlulukları olur ya. Sanki içinden geçirisen bile bozulacağını sanırsın. Karı koca öyle olduk işte. Aramızda bile konuşmaya korkuyorduk.
İlk evlendiğimizden beri hep bi kızımız olsun istemiştik ama tabikide arsızlık yapmıyacaktım. Cinsiyeti hiç hiç hiç önemli değildi. Günler geçti 3 ay bitti artık ailelere söyledik. Bir gün küçük bir kanamam oldu o kadar korktuk ki apar topar doktora attık kendimizi. Orada bize cinsiyetinin erkek gibi göründüğünü söyledi . Hiç alışveriş yapmayacağım diye kendime söz vermiştim ama eşim çılgın gibi üzerinden yakışıklı yazan bir sürü badi aldı :)
Günler geçti hayatımın en uzun 9 ayı bitti. Testler, ultrasonlar, onlar bunlar derken sonunda onu kucağımıza aldık. Şu anda 6 aylık Allah' a şükür çok sağlıklı bayat bir KIZIM var :) sanırım cinsiyet tahmininde bir yanlış olmuş :)). Sürekli yakışıklı yazan lacivert badilerini giyiyor. Sezeryanla doğum yaptığım için o anonsu hiç duyamadım ama onu ilk kucağıma verdiklerinde dünyanın en güzel şeyini tuttuğumu anladım. 6 yıllık tedavi, iğneler zorluklar o anda bitti. Şu an bile aklımda değil.
Ben çok kereler pes etmiş olsam bile pes etmemek gerekiyormuş. Bişeyi çok istemek bunun için çaba sarfetmek gerekiyormuş. İnternetteki pis bilgilerle kafamızı doldurmayıp her zaman pozitif olmak gerekiyormuş. Bunları çok sonradan öğrendim. Birgül Sarıkamış, Engin Enginsu, Meltem Uygur benim doktorlarım. Onlara olan minnettarlığımı kelimelerle ifade etmem çok zor. Ama en güzeli yıllarca tedavi olduğum yere kucağımda çocuğumla gidip doktorlarımı ziyaret etmem.
 
Tebrik ediyorum sizi, benim hikayemle benzer. Şimdi benimde 5 yaşında bir kızım var. Ve 2.yi deniyoruz şuanda :) cuma günü yumurta toplanacak. İnanıyorumki bir gün gelecek sizde 2. İçin heyecan içinde olacaksınız :) kızınızı sağlıkla büyütmeniz dileğiyle

Sevgiler ❤
 
Mşlh cnm rabbim yoktan vareden o isteyince imkansız olan şeyler olur;)
Çizimde sorunumuz azospermi idi
3.5 yaşında bi kızım var
Şimdide hamileyim
4 tüp bebek yaptırdım 2 si tuttu yani;)
Bu yolda yılmadan olana kdr devam etmek lazım ;)
 
Kızlar umut oldunuz..8haftalık kalp atısını alamadıgımız haberınden sonra korkuyorum.. sanki hıc olmayacak gıbi geliyor:(
 
Ayni seylerin benzerini ben yasadim. 3 aylik evliyken esimin azospermi oldugunu ogrendik. Dunya basimiza yikildi. Ardindan hizli bir ameliyat ve tedavi sureci. Esimde bulundu ama cok fazla degil. Ilk denememizi iki ay so ra yaptik ve pozitif haberi gorduk. Hic bu kadar kolay olacagini dusunmemistik derken son kontrolde zayif atan kalbin durdugunu gorduk. Kurtaj oldum. Ikinci deneme de ise kimyasal gebelik. 3. Tutmadi. 4. Olmadan histereskopi oldum. 4. De tutmadi. 5. Den once rahim filmim cekildi. Sıkıntı yoktu. 6. Deneme basinda yumurtalarim erken catladi. Ikinci seferinde elimizdeki tupler bitti. Tek bir embriyo kalmisti. Tutmaz artik bitti derken su an hamileyim. Hala kimseye demedim. 3 ay dolsun diye bekliyorum. Yani kizlar. Umudunuzu kaybetmeyin :)
 
Bu yazıyı yazmamın en önemli sebebi, insanların kötü tecrübelerini can havliyle paylaşıp, başlarına gelen güzel olayları paylaşmamaları. Çocuk sahibi olmaya çalıştığımızda eşimin azospermi olduğunu öğrendiğim zaman girip araştırma yapmadığım internet sitesi kalmamıştır. Tedavi süreçleri, başlarına gelen olumsuzluklar, beklenen sonuçlar... Devamı kocaman bir boşluk. Ben tedavi olurken herkes için dua ettim. Tüm çocuk isteyenlerin de olsun diye.
Biz evlendikten 6 ay sonra eşimle çocuk denemelerine başlamıştık. Ama hiç bir sonuç alamadık. Doktora göründüğümüzde eşimin azospermi olduğunu öğrendik. Dünya başımıza yıkıldı sandık. O gece o kadar ağlamıştık ki ikimizde çok çaresiz hissettik kendimizi.
Deli gibi çocuk isteyen bir çift olmamamıza rağmen bu olay bizi çok yıktı. Belkide olabileceğini düşündüğümüz için çok rahattık.
İlk şoku atlattıktan sonra iyi bir doktor bulmaya karar verdik. Doktorumuz Birgül Sarıkamış bence bu konuda çok başarılı bir kadın. Bin kere de denesem yine ona giderim.
Önce eşimin micro tese ameliyatı olması gerektiğini söyledi. Eğer sperm bulursak gerisi kolay ama bulamazsak bu işi unutun dedi. Ama bir tane bile varda onu ancak biz buluruz dedi. 1 taneden çok daha fazlası bulundu. Doktorumla birbirimize sarılıp hastane odasında ağlayarak zıpladığımızı hiç unutamam.
Ama iş o kadar da kolay değilmiş. İlk tüp bebek denememizde bu işe kesin gözüyle bakarken sonuç negatif çıktı ve ikinci bir yıkım yaşadım. Hemen pes etmicez dedi Birgül Hanım. Hemen 6 ay sonra ikinciyi denedik ve o da negatif sonuçlandı.
Bu seferde bana histereskopi yapıldı. (Neden baştan yapılmadı diyecek olursanız, bi takım kısıtlar var sağlık bakanlığının bu sebeple iki kere denemek durumunda kaldık)
Histereskopiden sonra tüm protokolü baştan aldık. Yeniden yumurta toplandı iğneler onlar bunlar falan. Sonuç = pozitif. Nasıl mutlu olduğumuzu tarif bile edemiyorum . O anın tüm heyecanıyla herkese ilan ettik bu durumu.
8 hafta sonra kalp atışı olmadığını farkettik ve boş gebelik. Bu süreç tam 3 yıl sürdü. Ben çocuk defterini kapattım. Evde kimseye konusunu bile açtırmadım.
Eşimle sürekli seyahatlere çıktık, ikimizde mastera başladık. Sürekli kendimizi farklı alanlarda oyalamaya devam ettik.
Eşim 5. senenin sonunda hadi gel bir kere daha deneyelim dedi. Tatile çıkalım sonra, kış gelsin sonra yaz bitsin sonra diyerek biraz oyaladım ama çok istiyordu. Açıkcası bende en başta hissetmediğim çocuk özlemini de yavaş yavaş hissetmeye başlamıştım. Sanırım biyolojik saat dedikleri bu olsa gerek.
Tüp bebeğe ilk başladığımızda yumurta toplandıktan sonra embriyo olmuş bir yumurtamız vardı buzlukta bekleyen. Gittik Birgül Hanım' a bunu deneyelim bari dedik. Hatta bunca senedir buzlukta bekledi bayatlamışmıdır gibi salak bir soru sorup azar işitmişliğim var kendisinden :).
Kadıköy Şifa hastanesinde, bebek doğduğu zaman hastanenin tüm hoparlörlerinden bir yayın yapılır. Bebek doğdu gibisinden. O anonsu 5 yıl boyunca her duyduğumda gözlerim doldu. Öyle ağlak duygusal biri de değilimdir ama hormonlar insanı biraz etkiliyor sanırım. O anonsun benim için olmasını istedim hep.
Sonunda o bayat :) embriyoyu denedik. 12 gün sonra sonuç = pozitif. Ama bu sefer akıllanmıştım. Öyle deli gibi bi sevinç yaşamadık. Önceki hayal kırıklıklarımızdan heralde. Kimseye söylemedim. Anneme bile.
5 hafta sonra kontrole keseyi görmeye gidip 8. hafta da kalp atışını duyucaktık. 5. haftada doktorum muayene ederken sana çifte süprizim var dedi. Ekrandaki görüntüde çok hızlı hızlı yanıp sönen kımıl kımıl bişey vardı. Kalp atışıymış meğersem. Hani insanın kendine bile itiraf edemediği büyük mutlulukları olur ya. Sanki içinden geçirisen bile bozulacağını sanırsın. Karı koca öyle olduk işte. Aramızda bile konuşmaya korkuyorduk.
İlk evlendiğimizden beri hep bi kızımız olsun istemiştik ama tabikide arsızlık yapmıyacaktım. Cinsiyeti hiç hiç hiç önemli değildi. Günler geçti 3 ay bitti artık ailelere söyledik. Bir gün küçük bir kanamam oldu o kadar korktuk ki apar topar doktora attık kendimizi. Orada bize cinsiyetinin erkek gibi göründüğünü söyledi . Hiç alışveriş yapmayacağım diye kendime söz vermiştim ama eşim çılgın gibi üzerinden yakışıklı yazan bir sürü badi aldı :)
Günler geçti hayatımın en uzun 9 ayı bitti. Testler, ultrasonlar, onlar bunlar derken sonunda onu kucağımıza aldık. Şu anda 6 aylık Allah' a şükür çok sağlıklı bayat bir KIZIM var :) sanırım cinsiyet tahmininde bir yanlış olmuş :)). Sürekli yakışıklı yazan lacivert badilerini giyiyor. Sezeryanla doğum yaptığım için o anonsu hiç duyamadım ama onu ilk kucağıma verdiklerinde dünyanın en güzel şeyini tuttuğumu anladım. 6 yıllık tedavi, iğneler zorluklar o anda bitti. Şu an bile aklımda değil.
Ben çok kereler pes etmiş olsam bile pes etmemek gerekiyormuş. Bişeyi çok istemek bunun için çaba sarfetmek gerekiyormuş. İnternetteki pis bilgilerle kafamızı doldurmayıp her zaman pozitif olmak gerekiyormuş. Bunları çok sonradan öğrendim. Birgül Sarıkamış, Engin Enginsu, Meltem Uygur benim doktorlarım. Onlara olan minnettarlığımı kelimelerle ifade etmem çok zor. Ama en güzeli yıllarca tedavi olduğum yere kucağımda çocuğumla gidip doktorlarımı ziyaret etmem.

Tebessüm ettirdin ve ağlattın beni. İçim hem hüzün hem umutla doldu. Allah sağlıklı sıhhatli büyütmeyi nasip etsin. İnşallah dileyip çaba harcayanların kucağı senin gibi bir bebişle dolar.

Biraz daha azimlendim sanırım. :anne::KK46:
 
Azospermide başarı hikayeleri yok denecek kadar az maalesef bu internet ortamında.. Dediginiz gibi hep olumsuzluklar yazılmış. Ben de ogrendigimden beri cok araştırdım pek de hos sonuçlarla karşılaşamadım. Cok mutlu oluyorum azosperm olup da başarılı olan insanları gördükçe.. Bebeğinizi sağlıkla büyütün insallah..

Katetmemiz gereken yol o kadar uzun geliyo ki su sıralar.. Cogu zaman umudumu kaybediyorum. Hic olmayacak diyorum.. Rabbim dayanma gücü versin. Sağlıklı hayırlı evlatlar nasip etsin isteyen herkese insallah..
 
Kızlar umut oldunuz..8haftalık kalp atısını alamadıgımız haberınden sonra korkuyorum.. sanki hıc olmayacak gıbi geliyor:KK43:
Ben kucağıma alana kadar imkansız gibi geliyordu. Kendimi çok alıştırmıştım ama bi yandan da çok imreniyordum çocuğu olanlara. Şimdi sadece 6 ay geçti ve ondan öncesi yok gibi geliyor
 
Azospermide başarı hikayeleri yok denecek kadar az maalesef bu internet ortamında.. Dediginiz gibi hep olumsuzluklar yazılmış. Ben de ogrendigimden beri cok araştırdım pek de hos sonuçlarla karşılaşamadım. Cok mutlu oluyorum azosperm olup da başarılı olan insanları gördükçe.. Bebeğinizi sağlıkla büyütün insallah..

Katetmemiz gereken yol o kadar uzun geliyo ki su sıralar.. Cogu zaman umudumu kaybediyorum. Hic olmayacak diyorum.. Rabbim dayanma gücü versin. Sağlıklı hayırlı evlatlar nasip etsin isteyen herkese insallah..
Bence en önemlisi doğru doktor, doğru ekip ve
Azospermide başarı hikayeleri yok denecek kadar az maalesef bu internet ortamında.. Dediginiz gibi hep olumsuzluklar yazılmış. Ben de ogrendigimden beri cok araştırdım pek de hos sonuçlarla karşılaşamadım. Cok mutlu oluyorum azosperm olup da başarılı olan insanları gördükçe.. Bebeğinizi sağlıkla büyütün insallah..

Katetmemiz gereken yol o kadar uzun geliyo ki su sıralar.. Cogu zaman umudumu kaybediyorum. Hic olmayacak diyorum.. Rabbim dayanma gücü versin. Sağlıklı hayırlı evlatlar nasip etsin isteyen herkese insallah..
Bence en önemlisi doğru doktor, doğru ekip ve doğru hastane. Doktor doğruysa ve sana umut veriyorsa zaten önünde sonunda oluyor
 
Biz bu yola çıktığımızdan beri tedavi sürecimizi ailelerimiz haricinde kimse bilmedi. İkimizde iş yerlerimizden sakladık. Arkadaşlarımıza söylemedik. Bir iki kişiye sadece. Bunu ben istedim. Çocuğumuzun olmamasının çekinilecek bir tarafı olduğundan değil. Türk insanının genel özelliğidir. Sen bi işe girişirsin hemen akıl verirler. Senin yaptığınla ilgili olumsuz yorum yaparlar. Ben yanlış doktora gidiyorumdur onların bilmem kim akrabasının da başına gelmiştir. Kullanılan ilacından saatine kadar herkes bişey söyler
Bunların hiçbirini duymak istemedim. Ben bir doktora güvendim araştırdım ve onun peşinden gittim. Sadece ailelerimizin bilmesine rağmen kayınvalidemin gizliden eşime doktor önerilerine şahit oldum. Kırmadan bi şekilde bu durumu bertaraf ettik. Bu süreçte olumlu ruh hali çok önemliymiş. Hatta en önemli etkenmiş. KAfanın içinde binlerce soru işareti ve şüphe başarı şansını çok düşürüyor. Hatta son denememi ailelerimiz bile bilmiyordu. Eşim seyahatte olduğu içi hastaneye bile yanlız gitmiştim.
O zaman insanın kafası çok rahat oluyor. KAç gün geçcti test yaptınmı gibi sorular duymadım. Biz haberi verdiğimizde 3 aylıktı ve neredeyse karnım belli olucaktı
 
Micro tese ameliyatını internetten araştırdığımızda eşimin o internet bilgilerine göre günlerce yürüyememesi, ağrıdan duramaması gerekiyordu. Ama öyle olmadı. Ameliyat 12:00' deydi. 16:00' da hastaneden yürüyerek eşim çıkmıştı. Utanmasa arabayıda kullanıcaktı da ben izin vermedim :) Ameliyatı yapan Levent Gürkan' ın da titiz çalışmasını göz ardı edemeyiz tabikide
 
Bence en önemlisi doğru doktor, doğru ekip ve

Bence en önemlisi doğru doktor, doğru ekip ve doğru hastane. Doktor doğruysa ve sana umut veriyorsa zaten önünde sonunda oluyor
haklsın canım. Simdiye kadar oyle cok cok güvendiğim bi doktorla da karşılaşamadım ben Zaten.. Hepsinin ağzında aynı soguk cümleler..

Bilmiyorum nasil yapicam kafamdan kotu dusunceleri silip atmayi.. Hic ama hic olumlu düşünemiyorum. Onceden boyle degildim OLACAK dedim hep. Ama simdi... Uff ne bileyim iste.. Sabrım da umudum da tükendi galiba benim. Buna en buyuk etken de esimin hic bi sorun yokmus gibi davranması.. Doktora benim zorumla gider,ilacı benim zorumla icer.. Konuyu açınca sinirlenir,terslenir,çabaladığını iddia eder. Oysa ki simdiye kadarki yaptığımız hersey benim araştırıp bulmamla oldu..Kısacası cok yıprandım ben canım. Soyle biriyle oturup uzuuun uzun konuşasım var :(
 
haklsın canım. Simdiye kadar oyle cok cok güvendiğim bi doktorla da karşılaşamadım ben Zaten.. Hepsinin ağzında aynı soguk cümleler..

Bilmiyorum nasil yapicam kafamdan kotu dusunceleri silip atmayi.. Hic ama hic olumlu düşünemiyorum. Onceden boyle degildim OLACAK dedim hep. Ama simdi... Uff ne bileyim iste.. Sabrım da umudum da tükendi galiba benim. Buna en buyuk etken de esimin hic bi sorun yokmus gibi davranması.. Doktora benim zorumla gider,ilacı benim zorumla icer.. Konuyu açınca sinirlenir,terslenir,çabaladığını iddia eder. Oysa ki simdiye kadarki yaptığımız hersey benim araştırıp bulmamla oldu..Kısacası cok yıprandım ben canım. Soyle biriyle oturup uzuuun uzun konuşasım var :KK43:
Bu süreç zaten yeterince yıpratıcı bir süreç. Bişey araştırmaya başlıyorsun karşına yüzlerce şey çıkıyor. Eşinle arandaki diyalog en önemlisi zaten. Eminim çok istiyordur ama kendi üzüntüsünü çok dile getirirse bunu kabul etmiş gibi hissediyordur. O yüzden de reddetmeyi seçmiştir belkide. Benim sorunlar karşısında en çok yaptığım şeydir. Ben son denememizde avm ye gidip dolanıp geliyormuş gibi davranmıştım. Eşim çok kızmıştı bana. Hatta içeri girmeden kapının önünde de bi sigara içtim. Tartışmıştık. Bu kadar önemsizse senin için denemeyelim o zaman demişti. Hatta sonuncuyu denerken hdi yeniden yapalım dediğinde eşime yalan bile söyledim. Şu an çok önemli bir projedeyim stres alında denemeyelim 3 ay sonra teslim edeceğiz o zaman deneriz demiştim. Neden böyle bişey yaptığımı bilmiyorum. Dediğim gibi sorunlardan kaçma huyum var ondan herhalde. Eşini anlamaya çalış eminim o da çocuk istiyordur sadece bu sürecte korkuyor bunu da itiraf edemiyordur
Doktor kısmına gelince o konuda çok haklısın. En önemlisi doktor. Ama benim doktorumda son derece soğuk bir kadındır. Çok analıtık, sadece bilimsel konuşan gereksiz muhabetlerden uzak biridir. Ama ben bana sıcak davranan bir doktor aramadım zaten. Beni çok süper bi şekilde tedavi edicek bir doktor aradım. Hatta 4. kez denemeye ameliyathaneye beni aldığında kızmışlığı bile vardır :) 3 de en geç olması gerekiyordu ne demek tutmuyor diye :) Sanırım onun başarı oranını düşürdüm :)

Ayrıca
 
Bu süreç zaten yeterince yıpratıcı bir süreç. Bişey araştırmaya başlıyorsun karşına yüzlerce şey çıkıyor. Eşinle arandaki diyalog en önemlisi zaten. Eminim çok istiyordur ama kendi üzüntüsünü çok dile getirirse bunu kabul etmiş gibi hissediyordur. O yüzden de reddetmeyi seçmiştir belkide. Benim sorunlar karşısında en çok yaptığım şeydir. Ben son denememizde avm ye gidip dolanıp geliyormuş gibi davranmıştım. Eşim çok kızmıştı bana. Hatta içeri girmeden kapının önünde de bi sigara içtim. Tartışmıştık. Bu kadar önemsizse senin için denemeyelim o zaman demişti. Hatta sonuncuyu denerken hdi yeniden yapalım dediğinde eşime yalan bile söyledim. Şu an çok önemli bir projedeyim stres alında denemeyelim 3 ay sonra teslim edeceğiz o zaman deneriz demiştim. Neden böyle bişey yaptığımı bilmiyorum. Dediğim gibi sorunlardan kaçma huyum var ondan herhalde. Eşini anlamaya çalış eminim o da çocuk istiyordur sadece bu sürecte korkuyor bunu da itiraf edemiyordur
Doktor kısmına gelince o konuda çok haklısın. En önemlisi doktor. Ama benim doktorumda son derece soğuk bir kadındır. Çok analıtık, sadece bilimsel konuşan gereksiz muhabetlerden uzak biridir. Ama ben bana sıcak davranan bir doktor aramadım zaten. Beni çok süper bi şekilde tedavi edicek bir doktor aradım. Hatta 4. kez denemeye ameliyathaneye beni aldığında kızmışlığı bile vardır :) 3 de en geç olması gerekiyordu ne demek tutmuyor diye :) Sanırım onun başarı oranını düşürdüm :)

Ayrıca
Korktuğunu anlayabiliyorum zaten. Ama korkarak da kaçamayız ki.. Eninde sonunda yasayacaz bu sureci. Ya da korkuyorum deyip vazgececez.. Benim esim de sigara cok içer ve ben de senin esinin dedigi gibi ona diyorum 'hic umrunda degil galiba' diye..

Ben de bilgili, uzman bi doktor arıyorum elbette ama bana da moral versin istiyorum.. Azcik konuşkan guler yuzlu olsa fena olmaz hani :)

Velhasılı kelam Insallah bi gun ben de başarı öykümü yazabilirim buraya senin gibi.. Minigini sağlıcakla büyüt.. Kocamaaan öpüyorum güzel kızını:KK200::anne:
 
Kızlar umut oldunuz..8haftalık kalp atısını alamadıgımız haberınden sonra korkuyorum.. sanki hıc olmayacak gıbi geliyor:KK43:
Sizin azo sebebini neydi ? Kimde tesavi gördünüz kullandığınız ilaçlar var mıydı?
 
Bu yazıyı yazmamın en önemli sebebi, insanların kötü tecrübelerini can havliyle paylaşıp, başlarına gelen güzel olayları paylaşmamaları. Çocuk sahibi olmaya çalıştığımızda eşimin azospermi olduğunu öğrendiğim zaman girip araştırma yapmadığım internet sitesi kalmamıştır. Tedavi süreçleri, başlarına gelen olumsuzluklar, beklenen sonuçlar... Devamı kocaman bir boşluk. Ben tedavi olurken herkes için dua ettim. Tüm çocuk isteyenlerin de olsun diye.
Biz evlendikten 6 ay sonra eşimle çocuk denemelerine başlamıştık. Ama hiç bir sonuç alamadık. Doktora göründüğümüzde eşimin azospermi olduğunu öğrendik. Dünya başımıza yıkıldı sandık. O gece o kadar ağlamıştık ki ikimizde çok çaresiz hissettik kendimizi.
Deli gibi çocuk isteyen bir çift olmamamıza rağmen bu olay bizi çok yıktı. Belkide olabileceğini düşündüğümüz için çok rahattık.
İlk şoku atlattıktan sonra iyi bir doktor bulmaya karar verdik. Doktorumuz Birgül Sarıkamış bence bu konuda çok başarılı bir kadın. Bin kere de denesem yine ona giderim.
Önce eşimin micro tese ameliyatı olması gerektiğini söyledi. Eğer sperm bulursak gerisi kolay ama bulamazsak bu işi unutun dedi. Ama bir tane bile varda onu ancak biz buluruz dedi. 1 taneden çok daha fazlası bulundu. Doktorumla birbirimize sarılıp hastane odasında ağlayarak zıpladığımızı hiç unutamam.
Ama iş o kadar da kolay değilmiş. İlk tüp bebek denememizde bu işe kesin gözüyle bakarken sonuç negatif çıktı ve ikinci bir yıkım yaşadım. Hemen pes etmicez dedi Birgül Hanım. Hemen 6 ay sonra ikinciyi denedik ve o da negatif sonuçlandı.
Bu seferde bana histereskopi yapıldı. (Neden baştan yapılmadı diyecek olursanız, bi takım kısıtlar var sağlık bakanlığının bu sebeple iki kere denemek durumunda kaldık)
Histereskopiden sonra tüm protokolü baştan aldık. Yeniden yumurta toplandı iğneler onlar bunlar falan. Sonuç = pozitif. Nasıl mutlu olduğumuzu tarif bile edemiyorum . O anın tüm heyecanıyla herkese ilan ettik bu durumu.
8 hafta sonra kalp atışı olmadığını farkettik ve boş gebelik. Bu süreç tam 3 yıl sürdü. Ben çocuk defterini kapattım. Evde kimseye konusunu bile açtırmadım.
Eşimle sürekli seyahatlere çıktık, ikimizde mastera başladık. Sürekli kendimizi farklı alanlarda oyalamaya devam ettik.
Eşim 5. senenin sonunda hadi gel bir kere daha deneyelim dedi. Tatile çıkalım sonra, kış gelsin sonra yaz bitsin sonra diyerek biraz oyaladım ama çok istiyordu. Açıkcası bende en başta hissetmediğim çocuk özlemini de yavaş yavaş hissetmeye başlamıştım. Sanırım biyolojik saat dedikleri bu olsa gerek.
Tüp bebeğe ilk başladığımızda yumurta toplandıktan sonra embriyo olmuş bir yumurtamız vardı buzlukta bekleyen. Gittik Birgül Hanım' a bunu deneyelim bari dedik. Hatta bunca senedir buzlukta bekledi bayatlamışmıdır gibi salak bir soru sorup azar işitmişliğim var kendisinden :).
Kadıköy Şifa hastanesinde, bebek doğduğu zaman hastanenin tüm hoparlörlerinden bir yayın yapılır. Bebek doğdu gibisinden. O anonsu 5 yıl boyunca her duyduğumda gözlerim doldu. Öyle ağlak duygusal biri de değilimdir ama hormonlar insanı biraz etkiliyor sanırım. O anonsun benim için olmasını istedim hep.
Sonunda o bayat :) embriyoyu denedik. 12 gün sonra sonuç = pozitif. Ama bu sefer akıllanmıştım. Öyle deli gibi bi sevinç yaşamadık. Önceki hayal kırıklıklarımızdan heralde. Kimseye söylemedim. Anneme bile.
5 hafta sonra kontrole keseyi görmeye gidip 8. hafta da kalp atışını duyucaktık. 5. haftada doktorum muayene ederken sana çifte süprizim var dedi. Ekrandaki görüntüde çok hızlı hızlı yanıp sönen kımıl kımıl bişey vardı. Kalp atışıymış meğersem. Hani insanın kendine bile itiraf edemediği büyük mutlulukları olur ya. Sanki içinden geçirisen bile bozulacağını sanırsın. Karı koca öyle olduk işte. Aramızda bile konuşmaya korkuyorduk.
İlk evlendiğimizden beri hep bi kızımız olsun istemiştik ama tabikide arsızlık yapmıyacaktım. Cinsiyeti hiç hiç hiç önemli değildi. Günler geçti 3 ay bitti artık ailelere söyledik. Bir gün küçük bir kanamam oldu o kadar korktuk ki apar topar doktora attık kendimizi. Orada bize cinsiyetinin erkek gibi göründüğünü söyledi . Hiç alışveriş yapmayacağım diye kendime söz vermiştim ama eşim çılgın gibi üzerinden yakışıklı yazan bir sürü badi aldı :)
Günler geçti hayatımın en uzun 9 ayı bitti. Testler, ultrasonlar, onlar bunlar derken sonunda onu kucağımıza aldık. Şu anda 6 aylık Allah' a şükür çok sağlıklı bayat bir KIZIM var :) sanırım cinsiyet tahmininde bir yanlış olmuş :)). Sürekli yakışıklı yazan lacivert badilerini giyiyor. Sezeryanla doğum yaptığım için o anonsu hiç duyamadım ama onu ilk kucağıma verdiklerinde dünyanın en güzel şeyini tuttuğumu anladım. 6 yıllık tedavi, iğneler zorluklar o anda bitti. Şu an bile aklımda değil.
Ben çok kereler pes etmiş olsam bile pes etmemek gerekiyormuş. Bişeyi çok istemek bunun için çaba sarfetmek gerekiyormuş. İnternetteki pis bilgilerle kafamızı doldurmayıp her zaman pozitif olmak gerekiyormuş. Bunları çok sonradan öğrendim. Birgül Sarıkamış, Engin Enginsu, Meltem Uygur benim doktorlarım. Onlara olan minnettarlığımı kelimelerle ifade etmem çok zor. Ama en güzeli yıllarca tedavi olduğum yere kucağımda çocuğumla gidip doktorlarımı ziyaret etmem.
Sizin azo sebebini neydi ? Kimde tesavi gördünüz kullandığınız ilaçlar var mıydı?
 
Tebrik ediyorum sizi, benim hikayemle benzer. Şimdi benimde 5 yaşında bir kızım var. Ve 2.yi deniyoruz şuanda :) cuma günü yumurta toplanacak. İnanıyorumki bir gün gelecek sizde 2. İçin heyecan içinde olacaksınız :) kızınızı sağlıkla büyütmeniz dileğiyle

Sevgiler ❤
Sizin azo sebebini neydi ? Kimde tesavi gördünüz kullandığınız ilaçlar var mıydı?
 
haklsın canım. Simdiye kadar oyle cok cok güvendiğim bi doktorla da karşılaşamadım ben Zaten.. Hepsinin ağzında aynı soguk cümleler..

Bilmiyorum nasil yapicam kafamdan kotu dusunceleri silip atmayi.. Hic ama hic olumlu düşünemiyorum. Onceden boyle degildim OLACAK dedim hep. Ama simdi... Uff ne bileyim iste.. Sabrım da umudum da tükendi galiba benim. Buna en buyuk etken de esimin hic bi sorun yokmus gibi davranması.. Doktora benim zorumla gider,ilacı benim zorumla icer.. Konuyu açınca sinirlenir,terslenir,çabaladığını iddia eder. Oysa ki simdiye kadarki yaptığımız hersey benim araştırıp bulmamla oldu..Kısacası cok yıprandım ben canım. Soyle biriyle oturup uzuuun uzun konuşasım var :KK43:
Sizin azo sebebini neydi ? Kimde tesavi gördünüz kullandığınız ilaçlar var mıydı?
 
Back