Ayet ve Hadis Paylaşım Bölümü

"…Ana babanızdan biri veya ikisi birden yanınızda yaşlandığında güçleri azalıp, sözleri çoğaldığında size üzücü sözler söyleseler ve yorucu olsalar bile onlara iyi davranın, kırıcı söz ve harekette bu­lunmayın, onlara "öf bile demeyin" buyurarak bizi uyarmıştır. (İsra:23)

Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallah u aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Hiçbir evlâd babasının hakkını ödeyemez. Şayet onu köle olarak bulur ve satın alıp âzâd ederse, babalık hakkını ödemiş olur.”
Müslim, İtk 25. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Edeb 120; Tirmizî, Birr 8; İbni Mâce, Edeb 1
 
"Üzerinde kul hakkı olan, ölmeden önce ödeyip helâllaşsın! Çünkü âhırette altının, malın değeri olmaz. O gün, hak ödeninceye kadar, kendi sevâblarından alınır, sevâbları olmazsa, hak sâhibinin günâhları buna yüklenir." [Buhârî]
 
“Sonra şüphesiz, siz de kıyamet günü, Rabbinizin huzurunda hesaplaşacaksınız.”
Zümer 31
 
Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

‘Kıyamet gününde hakları mutlaka sahiplerine vereceksiniz. Hatta boynuzsuz koyun için boynuzlu koyundan kısas (hakkı) alınacaktır’ buyurdu.”
Müslim
 
Şüphesiz iman edenler, hicret edenler ve Allah yolunda cihad edenler; işte onlar, Allah'ın rahmetini umabilirler. Allah bağışlayandır, esirgeyendir.
(2-BAKARA/218)

Yoksa siz, Allah, içinizden cihad edenleri belirtip-ayırdetmeden ve sabredenleri de belirtip-ayırdetmeden cennete gireceğinizi mi sandınız?
(3-AL-İ İMRAN/142)

Ey Peygamber, kâfirlerle ve münafıklarla cihad et ve onlara karşı sert ve caydırıcı davran. Onların barınma yerleri cehennemdir, ne kötü bir yataktır o!..
(9-TEVBE/73)
 
Allah-u Teâlâ kullarına karşı, annenin çocuğuna duyduğu merhametten daha fazla merhametlidir.
Buhari 5996, Müslim 2754/22
 
“Umut verip güven aşılayıp da yarı yolda bıraktığın insanın gönül sadakasını iki dünyada da veremezsin.” – Hz. Muhammed s.a.v bişey sormak istiyorum bu söz Peygamberımızemı aıt yoksa Mevlananın sözümü?
 
Yine Peygamberimiz (s.a.s.), imkanı olduğu halde zamanı gelmiş bir borcu ödemeyenlerin kul hakkını ihlal ettiğini şöyle ifade eder: “Ödeme gücü olan zengin kişinin, ödemeyi ertelemesi zulümdür” (Buhari, Havale, 1).
 
İnfakın gereği aşağıdaki ayeti kerimelerde şöyle zikredilir:​

آمِنُوا بِاللَّهِ وَرَسُولِهِ وَأَنفِقُوا مِمَّا جَعَلَكُم
مُّسْتَخْلَفِينَ فِيهِ فَالَّذِينَ آمَنُوا مِنكُمْ وَأَنفَقُوا لَهُمْ أَجْرٌ كَبِيرٌ​

“Allah’a ve Rasulüne iman edin. Sizi hakim kıldığı, yönetiminize verdiği şeylerden Allah uğrunda harcayın. Sizden iman edip de (Allah için) harcayanlar var ya onlar için büyük bir mükafat vardır.” (Hadid 7)​

“Sevdiğiniz şeylerden (Allah yolunda) harcamadıkça birre (iyiye) eremezsiniz. Her ne harcarsan, Allah onu hakkıyla bilir.” (Al-i İmran 92)​

Ebu Hureyre (r.a.) anlatıyor: “Rasullullah (s.a.v.) buyurdu ki: “Mal sadaka ile eksilmez.” “Allah affı sebebiyle kulun izzetini artırır.” “Allah için mütevazi olan bir kimseyi Allah yüceltir.” (Müslim, Birr, 69 (2588); Tirmizi, Birr 82 (2030))​
 
“Umut verip güven aşılayıp da yarı yolda bıraktığın insanın gönül sadakasını iki dünyada da veremezsin.” – Hz. Muhammed s.a.v bişey sormak istiyorum bu söz Peygamberımızemı aıt yoksa Mevlananın sözümü?

bilmiyorum ki arkadaşım
bu konularda bilgim yok, sadece okuduklarımı kopyalıyorum başkaları da okusun diye :)
 
Konuyla ilgili Peygamberimiz, "Kıyamet gününde bütün haklar sahiplerine verilecektir..." buyurmuştur.
 
Son düzenleme:
Görüldüğü üzere kul hakkı, kişinin Cennet ya da Cehennem’e gidişinde önemli ölçüde belirleyici bir rol oynamaktadır. ALLAH’ın huzuruna kul hakkı ile çıkmanın, çok ağır bir vebali vardır. Çünkü böyle bir günahın ALLAH tarafından bağışlanması, hak sahibinin affetmesi şartına bağlanmıştır. Hak sahibi, hakkını almadıkça veya bu hakkından vazgeçmedikçe, ALLAH kul hakkı yiyenin bu günahını affetmemektedir. Çünkü ilahi adalet, bunu gerektirir.

Veda hutbesinde Rasulüllah (s.a.s.) “Ey insanlar, sizin canlarınız, mallarınız, ırz ve namuslarınız, rabbinize kavuşuncaya kadar birbirinize haramdır (dokunulmazdır)” (Buhari, Hacc, 132) buyurmuştur. Buna göre, gasp, hırsızlık veya izinsiz alma gibi yollarla elde edilen haram para veya mal, sahipleri biliniyor ise kendilerine yahut mirasçılarına, bilinmiyor ise fakirlere veya hayır kurumlarına onların namına sadaka olarak verilmelidir.

Ayrıca, yapılan bu kusurlardan dolayı da ALLAH’tan af ve mağfiret dilenmelidir. Mal ya da darp gibi şeylerle ilgili olmayan gıybet, bühtan gibi hak ihlallerinde en doğrusu, hak sahibine durumu anlatıp helalleşmek olmakla beraber, her zaman bu şartı yerine getirmek mümkün olmadığından ya da insanlar bundan çekindiklerinden, kendi adına tövbe edip, hak sahibi namına da istiğfar etmek, dua etmek ya da hayır hasenat yaparak sevabını ona bağışlamak, bu tür hak ihlallerine keffaret olur (Maverdi, el-Havi, I, 107; İbn Teymiyye, el-Fetava’l-Kübra, I, 113).
 
Peygamberimiz kul hakkı üzerinde önemle durarak, "Birisinin hakkını alan kimse, ölmeden önce onunla helâlleşsin! Paranın, malın geçmeyeceği kıyamet gününe, üzerinde kul hakkı bulunarak gitmesin!" buyurmuştur.
 
~ "Rabbin, kendisinden başkasına asla ibadet etmemenizi, anaya babaya iyi davranmanızı kesin olarak emretti."


İsra Suresi-23


~ Dünya sizi yoruyor mu?

-O halde Allah'a koşun ..
Kuran-ı Kerim, Zariyat suresi, 50. ayet

~ Ben cinleri ve insanları ancak bana (ibadet ve itaatle) kulluk etsinler diye yarattım.Zariyat 56.
 
Rabbimiz Tebâreke ve Teâlâ şöyle buyuruyor:

“Ey iman edenler! Sizi, elim bir azabtan kurtaracak bir ticareti size göstereyim mi? Allah’a ve O’nun Rasulü’ne iman edersiniz, mallarınızla ve canlarınızla Allah’ın yolunda cihad edersiniz. Eğer bilirseniz, bunlar sizin için daha hayırlıdır.”

Saff Suresi 10, 11
 
Ebu Said el-Hudri radiyallahu anh şöyle dedi:

Nebi sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Kim, Allah’ın yolunda Allah’ın Vechini (Yüzünü) isteyerek bir gün oruç tutarsa, Allah o kimsenin yüzünü cehennem ateşinden yetmiş yıl uzaklaştırır.”
 
Abdullah bin Amr radiyallahu anh şöyle dedi:
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Kim, ‘Subhanallahi ve Bihamdihi’ derse, ona cennette bir hurma ağacı dikilir.”
سُبْحَانَ اللهِ وَبِحَمْدِهِ
Duanın Manası: “Allah’a hamdederek O’nu tüm noksanlıklardan tenzih ederim.”
Bezzar, Tergib ve Terhib 3/381
 
Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:

“Allah’a kulluk edin ve O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın! Anneye, babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yakın arkadaşa, yolcuya ve ellerinizin altında bulunanlara (köle, cariye, hizmetçi ve benzerlerine) iyi davranın! Allah kendini beğenen ve daima böbürlenip duran kimseyi sevmez!” nisa 36
 
Son düzenleme:
Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi, annenize ve babanıza da iyi davranmanızı kesin bir şekilde emretti. Onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlanırsa, kendilerine öf! bile deme! Onları azarlama! İkisine de güzel söz söyle! Onları esirgeyerek alçak gönüllülükle üzerlerine kanat ger ve: Rabbim! Küçüklüğümde onlar beni nasıl yetiştirmişlerse, şimdi de Sen onlara (öyle) rahmet et (diyerek dua et!)” İsra 23, 24
 
Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:
“Biz insana, anne babasına en güzel bir biçimde davranmasını emrettik...”
Ankebut 8
 
X