Ava Gardner

Ava Lavinia Gardner (24 Aralık 1922 - 25 Ocak 1990) Akademi ödülüne aday olmuş Amerikan oyuncu. Amerikan Film Enstitüsü'nün hazırladığı AFI's 100 Years... 100 Stars listesine girmeyi başarmıştır. Londra'da zatürreden 67 yaşında öldü.

ir yıldızın trajedisi
Kadınların özel yaşamlarını en iyi anlatan yönetmenlerden Joseph L. Mankiewicz’in "Çıplak Ayaklı Kontes"i başrol oyuncusu Ava Gardner ile adeta özdeşleşir
Sinema tarihinin en güzel kadın oyuncularından biriydi Ava Gardner. Kuzey Carolina’da bir tütün çiftliğinde büyüyüp güzelliği sayesinde Hollywood’un doruğuna tırmandı. Ama ışıltılı yaşamında bir türlü mutlu olamadı. "Çıplak Ayaklı Kontes"in kahramanı Maria Vargas’ın yaşamı farklı biçimde gelişip trajik bir sona ulaşsa da Ava Gardner’ınkine benzerlik gösterir. ıkisi de yoksul bir çocukluk geçirir, hatta çıplak ayakla dolaşmayı özellikle sever, rastlantı sonucu keşfedilir ama düşledikleri erkeği bulamazlar...
"Çıplak Ayaklı Kontes" çekilmeye başladığında Ava Gardner, çoktan iki koca eskitmiş (meslektaşı Mickey Rooney ve caz klarnetçisi Artie Shaw) ve Frank Sinatra ile üçüncü evliliğini yapmıştı. Maria Vargas’ın yaşamı bu bağlamda (dansçılıktan gelişi, evlilikleri, mutsuzluğu) Rita Hayworth’ınkini de andırır. Mankiewicz, senaryolarını da yazdığı filmlerinde, sinema ve tiyatro yıldızı ya da üst sınıftan kadınların özel yaşamlarını anlatırken, elbette, yakın çevresinden etkilendi.
"Çıplak Ayaklı Kontes" hazin bir cenaze sahnesiyle açılır. Maria Vargas’ın cenazesine katılan üç adam gözleri önünde bu mutsuz, tatminsiz, sadece üç film çevirmiş ama çok ünlü olmuş aktrisin yaşamı canlanır.
Vargas, Madrit’te bir gece kulübünde dansçıdır. Bir Hollywood yapımcısı (kendisini karikatürize eden Howard Hughes!) ve asistanı / danışmanı Oscar (bu rolüyle En ıyi Yardımcı Oyuncu Oscarı kazanan Edmond O’Brien) onu ABD’ye davet eder. Başına buyruk, hassas bir genç kız olan Vargas onları başından savar. Ancak, görmüş geçirmiş, alkolizmden dönmüş yönetmen Harry Dawes (bütün karizmasıyla Humphrey Bogart) onu ikna eder.
Vargas, Hollywood’un sosyal yaşamına ayak uydurmaz. Yakışıklı aktörler eşliğinde limuzinlere binip galalara gitmek, sürekli sevgili değiştirmek, partilerde içip eğlenmek ona göre değildir. O hala beyaz atlı prensini bekler... Zarif bir ıtalyan soylusu, Kont Vincenzo Torlato - Favrini (rolünü eldiven gibi giyen Rossano Brazzi) beklediği erkektir. Ama evlenip ıtalya’ya gitmek yaşamını alt üst edecektir


alıntıdır

ABD'li aktris Ava Gardner, 1990 yılında 67 yaşında hayata veda etti.
Ava Lavinia Gardner 24 aralık 1922'de ABD'nin Kuzey Carolina eyaletinde, çiftçi bir ailenin yedinci ve son çocuğu olarak dünyaya geldi.
1946'da çevirdiği ve kendisini bir seks sembolü olarak dünyaya tanıtan 'The Killers'dan önce birkaç filmde rol almıştı. 1941 yılında 19 yaşındayken, oyuncu Mickey Rooney ile evlendi ve 1943'de boşandı.
1945'de evlendiği Artie Shaw ile evliliği ise bir yıl sürdü. Daha sonra 1951'de dönemin en önemli yıldızlarından Frank Sinatra ile evlendi ve 1957'de yine boşandı. Üç evliliğinden de çocuk sahibi olmadı.
1953 yılında çevirdiği 'Mogambo' ile gösterildiği En ıyi Kadın Oyuncu Oscar'ını 'Roman Holiday' ile aday olan Audrey Hepburn'e kaptırdı.
Eleştirmenler Ava Gardner'ın en iyi oyunculuk performansını 'The Night of the Iguana'daki Maxine Faulk rolüyle gösterdiğini söyler. Ama Gardner bu rolle Oascar'a aday bile gösterilmemiştir.
1989'da felç geçirdiğinde tüm tedavi masraflarını Frank Sinatra üstlendi. 1990'da, uzun yıllardır yalnız yaşadığı ıngiltere'nin başkenti Londra'da zatürree nedeniyle hayatını kaybettiğinde 67 yaşındaydı.
Naaşı Londra'dan Kuzey Carolina'ya taşınırken yanında sadece, hayatının son döneminde onu yalnız bırakmayan bakıcısı Carmen Vargas ve Welsh Corgi cinsi köpeği Morgan vardı.


alıntıdır

Amerika’da yayımlanan “Brando Unzipped” adlı kitapta Frank Sinatra’nın bir zamanlar eşi olan Ava Gardner ile birlikte olduğu iddiasıyla Brando’yu mafyaya dövdürdüğü iddia edildi. Yine geçen yıl piyasaya sürülen “Sinatra: Hayat” adlı kitapta da, yeraltı dünyasıyla ilişkisini sürekli reddetmiş olan Sinatra’nın mafya için kuryelik yaptığı iddia edildi.The Vanity Fair dergisi de Sinatra’nın Chicagolu mafya babası Sam Giancana ile yakın ilişkisi bulunduğunun, ünlü sanatçının ölümünden 7 ay sonra Amerikan Federal Araştırma bürosu FBI tarafından da doğrulandığını yazdı.Sinatra’nın kariyerinin ilk yıllarında New Jerseyli dolandırıcı Willie Moretti'nin desteğini aldığı ve mafya babası Lucky Luciano ile 1947’de Küba gezisinde bir araya geldiği biliniyor.
Mario Puzo’nun ünlü “Baba” üçlemesinde, ıtalyan mafyasının desteğini alarak kariyer sahibi olan şarkıcı Johnny Fontane karakterinin de Sinatra’dan esinlenildiği sanılıyor. Öyle ki filmi izlediğinde bu benzerliğe çok öfkelenen Frank Sinatra bir restoranda karşılaştığı Puzo’ya onlarca kişinin önünde ağır hakaretler yağdırmış.Sinatra’nın bir dargın bir barışık evlilik sürdürdüğü ve sonunda boşandığı Ava Gardner’ı asla unutamadı. Ayrıldıktan yıllar sonra bile aynasında Gardner'ın bir fotoğrafı bulunuyordu.
Sinatra’nın ünlü milyarder Howard Hughes ile sancılı birlikteliği bittiği zaman oldukça üzgün ve sinirli olan Ava Gardner’a “istersen bacaklarını kırdırtayım” dediği de yakınları tarafından dile getirildi.


alıntıdır

[