• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Atipik Otizm ve Yapılması Gerekenler

Sekerpare87

Tevekkül
Kayıtlı Üye
8 Mayıs 2018
379
500
103
37
Atipik otizm şüphesi ya da tanısına dair birçok başlık var fakat izlenmesi gereken yola dair kapsamlı bir yazışma göremedim. Bu nedenle bu yollardan geçen bir anne olarak belki ışık olurum umuduyla yazmak istedim.

Öncelikle ilk hamileliğimden başlamak istiyorum. İlk bebeğim 35. Haftada dünyaya geldi. Sağlıklı bir bebek beklerken patau sendromu (trizomi 13) olduğunu öğrendik ve Kucağıma alamadan 1 aylıkken vefat etti. Zorlu süreci atlatıp toparlandıktan sonra kadın doğum doktorumuz eşimle kromozom analizi yaptırmamıZı tavsiye etti. Test sonuçlarımız güzel geldi ve ilk oğlumun vefatından tam 1 yıl sonra ikinci oğluma hamile kaldım. İkili üçlü testler yerine direkt nifty testi yaptırdık o da temiz çıktı. Hamileliğim boyunca herşey çok normal ilerledi ve 38. Haftada doğum oldu. 19 aylık olana kadar genel anlamda herşey normal ilerliyordu. Etkileşim, oyun kurma beceresi, isme tepki, göz teması gayet sağlıklıydı. Kelimeleri yoktu. Yalnız aşırı hareketli, salya, gördüğü bulduğu herşeyi ağzına atma ve parmak ucı yürüyüş ve gece uyumama gibi belirtiler vardı. 19 aylıkken iznim bitti ve çalışmaya başladım. Bu süreçte ekrana maruz kaldı derken olumsuz belirtilere kendi etrafında dönme, çevre ve vücut farkındalığında, etkileşimde azalma, komut almama gibi davranışlar da eklendi. 23 aylıkken bulunduğumuz bir ilçede çocuk gelişimi uzmanına başvurduk. Gözlemleri be Yaptığı denver (gelişim testi) sonucunda destek eğitime başladık. Haftada 4 seans bireysel eğitim 2 seans ergoterapi eğitimi şeklinde. Ekranı tamamen sıfırladık, televizyonu hayatımızdan çıkardık.Eşimle Bizim için Kabullenme süreci ve biraz gelişim göstermesi sonucunda psikiyatriste götürme kararı aldık. Bu şekilde 10 ay kadar eğitim sonucunda gelişim gösterdi ve biz de bu durumu içselleştirince psikiyatriste randevumuzu aldık. Tabi bu süreçte vücut ve çevre farkındalığı arttı, ağzına götürmeler azaldı. Sınırlı da olsa göz teması, isme tepki komut almalar oluşmuştu. Psikiyatristimiz Bizden edindiği bilgiler, eğitimcilerimizin raporu ve kendi gözlemleri sonucunda atipik otizm ve gelişimsel gerilik arasında kaldığını söyledi. Etkileşimin artması için floortime eğitimi, Çevre farkındalığı olduğı için kreşte oyun saatlerinin faydalı olacağını belirtti ( çevre farkındalığı olmayan çocuklara önermiyorlar çünkü çocuk kendi dünyasında olduğu için faydasından çok zararı olabiliyor). Takviye kullanmamızın faydasının olup olmayacağını sorduğumuzda bizi metabolizma doktoruna yönlendirdi. Metabolizma doktoru nerdeyse check up olabilecek nitelikte tahliller yaptı. Kazainsiz ve glutensiz, kuzu eti ve doğal beslenme şeklini önerde, bunun yanında bazı takviyeler verdi.

Bunlardan sonra sıra kreşe geldi. Arkadaşlarımın çocuklarının da gittiği bir kreş vardı, kurumun sahibiyle konuşup oğlumun durumunu olduğu gibi anlattım ve oldukça anlayışlı bir eğitim yuvasıyla karşılaştım.böylelikle 39 aylıkken İlk ay 2 saat sonraları 5 saat olacak şekilde kreşe devam etti. Bireysel eğitim ve ergoterapi eğitimlerimiz de devam etti. Öğretmenimiz en büyük şansımız diyebilirim. Eğitimlere ek olarak floortime’ı da ekledik.Okul ve eğitimlerle birlikte büyük bir gelişme gösterdi. Ağıza bişey götürmeler yok denecek kadar azaldı, etrafındaki insanlara karşı tepkisi başladı, oyun kurma ya da devam ettirme becerisi Olmasa da yaşıtı olanların yanına katılma isteği arttı.

Herşey yolunda ilerlerken bireysel eğitimler için gittiğimiz ofis kapandı ve bir süre eğitimlere ara vermek zorunda kaldık. Ve o süreçte bulunduğumuz ilçe ve yakın ilçelerde iyi eğitimci araştırmasına girdik. (Keşke herkes mesleğiyle ilgili gerekli donanıma sahip olsa ve hakkıyla işini yapsa, bizler de böyle bir arayışa girmesek 😞) en sonunda bize 1 saat uzaklıkta ve farklı şehirde olan psikiyatrismizin kliniğine başladık. Orda 2 seans bireysel eğitim, 2 seans ergoterapi, 1 seans dil konuşma terapisine başladık. Floortime için gittiğimiz merkez evimize daha uzaktı fakat mükemmel bir eğitimciye denk geldiğimiz için ayrılamadık o eğitime aynı yerde devam ettik😊böylelikle haftada sadece 1 günümüz boşta kaldı her gün kreş ve destek eğitimlere devam ettik. (Eşim de ben de çalışıyoruz ve gerçekten yorucu bir süreç) psikiyatrist randevularımıza her gittiğimizde bir öncekinden daha güzel şeyler duymaya başladık. Fakat kelimeleri hala çok sınırlıydı, işitme testi için bizi kbb uzmanına yönlendirdi. Geniz eti, bademcik ve kulak tüpü operasyonu sonrası oğlumun gelişiminde yine hızlı bir ilerleme gözlemledik. Oğlumun durumunu bilenler de bu olumlu değişikliği farkediyorlardı. Derken bir gün vücudunda morluklar oluşmaya başladı. Öncelikle hareketli olduğu için bir yerlere çarptığını düşündük ama morarmalar artınca soluğu eğitim araştırma hastanesinde aldık. Kötü bir hastalığa kendimi hazırlamaya başlamıştım ki (2 gün lösemi biriminde yatış yapıldı) hamdolsun ITP adında bir hastalık tanısı aldık. Halk dilinde söylemek gerekirse beyaz kan oranı oldukça düşmüş, kan pıhtılaşması olmadığı için en ufak bir kaşıntıda bile içten kanama oluyormuş. Eğitim araştırmada işler çok yavaş ilerlediği için farklı bir hastanede hemotoloji doktoruna gittik. İlaç tedavisiyle geçebilecek bir durum olduğundan bahsedip içimize su serpti. Bunu şundan ötürü anlatıyorum ,Oğlumun özel durumundan bahsettiğimizee bir genetik testten bahsetti. İlk kez ondan duymuştum. Tam egzom testi. Kan tahlili sonucu kromozon analizi yapılıyor ve kesin tanı konulup ona göre çocuğun kendini toparlayabileceği bir tedavi şekli uygulanıyor. Şimdi test sonuçlarını bekliyoruz. Oğlum şubat ayında 5 yaşına girecek. Hala yaşıtlarından 1,5 yaş geride ve en büyük problem kelimeleri hala sınırlı. Ama ilk haline baktığımızda orta düzey otizmden gelişim geriliğine doğrı bir ilerleme kaydetti. Bu bile bizim için mutluluk tabi.

Bu arada ilkokul çağına kadar toparlar umuduyla rapor çıkartmadık, kendi maddi imkanlarımızla yaptık bunları, eğer ilkokula kadar toparlayamaZsa anasınıfı sürecini uzatmak için rapor çıkarmayı düşünüyoruz

Sizlere bu zorlu yollardan geçmiş biri olarak önereceğim şu ki, belirtileri gördüğünüz anda bizim gibi içselleştirmeyi beklemeden bir psikiyatriste gitmeniz. Onların yönlendirmesi çok yerinde oluyor. Ekranı tamamen kesmeniz (hala tv, telefon, tablet bilmiyor oğlum, kullanmıyoruz yanındayken)Floortime, özel eğitim ve ergoterapiyi eş zamanlı almanız, psikiyatris önerisiyle dil konuşma terapisine başlamanız, metabolizma, kulak burun boğaz, nöroloji doktoruna gitmeniz ve imkanınız el veriyorsa tam egzom testi yaptırmanız yönünde. Danışmak istediğiniz bir konu olursa yardımcı olmaya çalışırım. Bizim gibi çok aile var hiçbiriniz yalnız değilsiniz, sevgilerle...
GÜNCELLEME
Test sonuçlarımız çıktı testlerden bir tanesi temiz çıkarken diğer teste dört semptom var. Sonuçlar 1-5 beş arasında sıralanıyor oğlum otizm, Nora gelişimsel bozukluk, ve kaslarla ilgili kromozomları 3 aralığında çıktı. Yani bu farklılıkları ne klinik olarak taşıyor ne de tamamen gelişimi normal düzeyde olarak görünüyor. Zamana düzelebilir ya da daha kötüye gidebilir olarak yorumlanıyor. Genetik doktoru bize nöroloji uzmanına yönlendirdi. Prof.Dr. Adnan YÜKSEL Hocaya gittik, otizm alanında bir çok çalışma yapmış kendisi. eşime ve bana da detaylı kromozom analizi önerdi, oğluma da bazı tahliller ve tomografi çekimleri yapılacak onun sonucuna göre bir tedavi şekli uygulayacak
 
Son düzenleme:
Daha da iyi olduğu günleri en yakın zamanda sağlıcakla yaşamak dileğiyle ❤️
 
Benim kızımda atipik otizm sizin anlattıklarınıza ek olarak gaita testi ve ağır metal testide yaptırabilirsiniz
 
Benim kızımda atipik otizm sizin anlattıklarınıza ek olarak gaita testi ve ağır metal testide yaptırabilirsiniz
Aslında metabolizma doktorunun yaptığı testler arasında vardı ama tuvalet dışında bir yere yapmadığı için idrar örneği alamadık bir türlü, siz de idrar tahlilinden mi
Baktırmıştınız
 
Atipik otizm şüphesi ya da tanısına dair birçok başlık var fakat izlenmesi gereken yola dair kapsamlı bir yazışma göremedim. Bu nedenle bu yollardan geçen bir anne olarak belki ışık olurum umuduyla yazmak istedim.

Öncelikle ilk hamileliğimden başlamak istiyorum. İlk bebeğim 35. Haftada dünyaya geldi. Sağlıklı bir bebek beklerken patau sendromu (trizomi 13) olduğunu öğrendik ve Kucağıma alamadan 1 aylıkken vefat etti. Zorlu süreci atlatıp toparlandıktan sonra kadın doğum doktorumuz eşimle kromozom analizi yaptırmamıZı tavsiye etti. Test sonuçlarımız güzel geldi ve ilk oğlumun vefatından tam 1 yıl sonra ikinci oğluma hamile kaldım. İkili üçlü testler yerine direkt nifty testi yaptırdık o da temiz çıktı. Hamileliğim boyunca herşey çok normal ilerledi ve 38. Haftada doğum oldu. 19 aylık olana kadar genel anlamda herşey normal ilerliyordu. Etkileşim, oyun kurma beceresi, isme tepki, göz teması gayet sağlıklıydı. Kelimeleri yoktu. Yalnız aşırı hareketli, salya, gördüğü bulduğu herşeyi ağzına atma ve parmak ucı yürüyüş ve gece uyumama gibi belirtiler vardı. 19 aylıkken iznim bitti ve çalışmaya başladım. Bu süreçte ekrana maruz kaldı derken olumsuz belirtilere kendi etrafında dönme, çevre ve vücut farkındalığında, etkileşimde azalma, komut almama gibi davranışlar da eklendi. 23 aylıkken bulunduğumuz bir ilçede çocuk gelişimi uzmanına başvurduk. Gözlemleri be Yaptığı denver (gelişim testi) sonucunda destek eğitime başladık. Haftada 4 seans bireysel eğitim 2 seans ergoterapi eğitimi şeklinde. Ekranı tamamen sıfırladık, televizyonu hayatımızdan çıkardık.Eşimle Bizim için Kabullenme süreci ve biraz gelişim göstermesi sonucunda psikiyatriste götürme kararı aldık. Bu şekilde 10 ay kadar eğitim sonucunda gelişim gösterdi ve biz de bu durumu içselleştirince psikiyatriste randevumuzu aldık. Tabi bu süreçte vücut ve çevre farkındalığı arttı, ağzına götürmeler azaldı. Sınırlı da olsa göz teması, isme tepki komut almalar oluşmuştu. Psikiyatristimiz Bizden edindiği bilgiler, eğitimcilerimizin raporu ve kendi gözlemleri sonucunda atipik otizm ve gelişimsel gerilik arasında kaldığını söyledi. Etkileşimin artması için floortime eğitimi, Çevre farkındalığı olduğı için kreşte oyun saatlerinin faydalı olacağını belirtti ( çevre farkındalığı olmayan çocuklara önermiyorlar çünkü çocuk kendi dünyasında olduğu için faydasından çok zararı olabiliyor). Takviye kullanmamızın faydasının olup olmayacağını sorduğumuzda bizi metabolizma doktoruna yönlendirdi. Metabolizma doktoru nerdeyse check up olabilecek nitelikte tahliller yaptı. Kazainsiz ve glutensiz, kuzu eti ve doğal beslenme şeklini önerde, bunun yanında bazı takviyeler verdi.

Bunlardan sonra sıra kreşe geldi. Arkadaşlarımın çocuklarının da gittiği bir kreş vardı, kurumun sahibiyle konuşup oğlumun durumunu olduğu gibi anlattım ve oldukça anlayışlı bir eğitim yuvasıyla karşılaştım.böylelikle 39 aylıkken İlk ay 2 saat sonraları 5 saat olacak şekilde kreşe devam etti. Bireysel eğitim ve ergoterapi eğitimlerimiz de devam etti. Öğretmenimiz en büyük şansımız diyebilirim. Eğitimlere ek olarak floortime’ı da ekledik.Okul ve eğitimlerle birlikte büyük bir gelişme gösterdi. Ağıza bişey götürmeler yok denecek kadar azaldı, etrafındaki insanlara karşı tepkisi başladı, oyun kurma ya da devam ettirme becerisi Olmasa da yaşıtı olanların yanına katılma isteği arttı.

Herşey yolunda ilerlerken bireysel eğitimler için gittiğimiz ofis kapandı ve bir süre eğitimlere ara vermek zorunda kaldık. Ve o süreçte bulunduğumuz ilçe ve yakın ilçelerde iyi eğitimci araştırmasına girdik. (Keşke herkes mesleğiyle ilgili gerekli donanıma sahip olsa ve hakkıyla işini yapsa, bizler de böyle bir arayışa girmesek 😞) en sonunda bize 1 saat uzaklıkta ve farklı şehirde olan psikiyatrismizin kliniğine başladık. Orda 2 seans bireysel eğitim, 2 seans ergoterapi, 1 seans dil konuşma terapisine başladık. Floortime için gittiğimiz merkez evimize daha uzaktı fakat mükemmel bir eğitimciye denk geldiğimiz için ayrılamadık o eğitime aynı yerde devam ettik😊böylelikle haftada sadece 1 günümüz boşta kaldı her gün kreş ve destek eğitimlere devam ettik. (Eşim de ben de çalışıyoruz ve gerçekten yorucu bir süreç) psikiyatrist randevularımıza her gittiğimizde bir öncekinden daha güzel şeyler duymaya başladık. Fakat kelimeleri hala çok sınırlıydı, işitme testi için bizi kbb uzmanına yönlendirdi. Geniz eti, bademcik ve kulak tüpü operasyonu sonrası oğlumun gelişiminde yine hızlı bir ilerleme gözlemledik. Oğlumun durumunu bilenler de bu olumlu değişikliği farkediyorlardı. Derken bir gün vücudunda morluklar oluşmaya başladı. Öncelikle hareketli olduğu için bir yerlere çarptığını düşündük ama morarmalar artınca soluğu eğitim araştırma hastanesinde aldık. Kötü bir hastalığa kendimi hazırlamaya başlamıştım ki (2 gün lösemi biriminde yatış yapıldı) hamdolsun ITP adında bir hastalık tanısı aldık. Halk dilinde söylemek gerekirse beyaz kan oranı oldukça düşmüş, kan pıhtılaşması olmadığı için en ufak bir kaşıntıda bile içten kanama oluyormuş. Eğitim araştırmada işler çok yavaş ilerlediği için farklı bir hastanede hemotoloji doktoruna gittik. İlaç tedavisiyle geçebilecek bir durum olduğundan bahsedip içimize su serpti. Bunu şundan ötürü anlatıyorum ,Oğlumun özel durumundan bahsettiğimizee bir genetik testten bahsetti. İlk kez ondan duymuştum. Tam egzom testi. Kan tahlili sonucu kromozon analizi yapılıyor ve kesin tanı konulup ona göre çocuğun kendini toparlayabileceği bir tedavi şekli uygulanıyor. Şimdi test sonuçlarını bekliyoruz. Oğlum şubat ayında 5 yaşına girecek. Hala yaşıtlarından 1,5 yaş geride ve en büyük problem kelimeleri hala sınırlı. Ama ilk haline baktığımızda orta düzey otizmden gelişim geriliğine doğrı bir ilerleme kaydetti. Bu bile bizim için mutluluk tabi.

Bu arada ilkokul çağına kadar toparlar umuduyla rapor çıkartmadık, kendi maddi imkanlarımızla yaptık bunları, eğer ilkokula kadar toparlayamaZsa anasınıfı sürecini uzatmak için rapor çıkarmayı düşünüyoruz

Sizlere bu zorlu yollardan geçmiş biri olarak önereceğim şu ki, belirtileri gördüğünüz anda bizim gibi içselleştirmeyi beklemeden bir psikiyatriste gitmeniz. Onların yönlendirmesi çok yerinde oluyor. Ekranı tamamen kesmeniz (hala tv, telefon, tablet bilmiyor oğlum, kullanmıyoruz yanındayken)Floortime, özel eğitim ve ergoterapiyi eş zamanlı almanız, psikiyatris önerisiyle dil konuşma terapisine başlamanız, metabolizma, kulak burun boğaz, nöroloji doktoruna gitmeniz ve imkanınız el veriyorsa tam egzom testi yaptırmanız yönünde. Danışmak istediğiniz bir konu olursa yardımcı olmaya çalışırım. Bizim gibi çok aile var hiçbiriniz yalnız değilsiniz, sevgilerle...
Merhaba, öncelikle detaylı anlatımıniz için çok teşekkür ederim.
Umarım her şey sizin ve çocuğunuz için gönlünüzce olur.
Sürecin içerisinde olduğunuz için ve eminim bilgin sahibi olduğunuz için size bir şey danışmak istiyorum. Benim kızım tam 1 buçuk yaşında..Örnek veriyorum; komutları ilk defa duymadığı bir kelime olmadığı sürece anlıyor. Ortalama 15 dakikalık kendi kendine oyun kurup oynayabiliyor. Göz teması var, ismine tepki var. Sosyal ilişkisi mevcut çocuklarla ve bebeklerle. Anne, baba, dede, abla , aç, gel, hadi, anne gel gibi ve aklıma gelmeyen bazı kelimeleri söylüyor. Ancak tanımadığı bir büyük diyelim uzaktan sevgi sözcükleri ile laf attı, gülümsedi vs. yüzünü kaciriyor. Gülmeye başlıyor. Sanki utanıyor ama ben anlayamıyorum. Bunu hep yapıyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
 
Merhaba, öncelikle detaylı anlatımıniz için çok teşekkür ederim.
Umarım her şey sizin ve çocuğunuz için gönlünüzce olur.
Sürecin içerisinde olduğunuz için ve eminim bilgin sahibi olduğunuz için size bir şey danışmak istiyorum. Benim kızım tam 1 buçuk yaşında..Örnek veriyorum; komutları ilk defa duymadığı bir kelime olmadığı sürece anlıyor. Ortalama 15 dakikalık kendi kendine oyun kurup oynayabiliyor. Göz teması var, ismine tepki var. Sosyal ilişkisi mevcut çocuklarla ve bebeklerle. Anne, baba, dede, abla , aç, gel, hadi, anne gel gibi ve aklıma gelmeyen bazı kelimeleri söylüyor. Ancak tanımadığı bir büyük diyelim uzaktan sevgi sözcükleri ile laf attı, gülümsedi vs. yüzünü kaciriyor. Gülmeye başlıyor. Sanki utanıyor ama ben anlayamıyorum. Bunu hep yapıyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Bu arada yazmamışım sanırım aynı zamanda aktif çalışan anasınıfı öğretmeniyim☺️ Anlattığınız kadarıyla sosyal bir çocuk ve kelimeleri var, oyun kurma beceresi, göz teması, isme tepki, bunlar gelişiminin normal seyrinde ilerlediğini gösteriyor.tanımadığı bir insana bu şekilde tepki vermesi de güzel bir durum. Bana herşey yolunda gibi geldi.Yine de içinize sinmeyen bir durum gibiyse çocuk gelişimi uzmanına danışabilirsiniz💐
 
Atipik otizm şüphesi ya da tanısına dair birçok başlık var fakat izlenmesi gereken yola dair kapsamlı bir yazışma göremedim. Bu nedenle bu yollardan geçen bir anne olarak belki ışık olurum umuduyla yazmak istedim.

Öncelikle ilk hamileliğimden başlamak istiyorum. İlk bebeğim 35. Haftada dünyaya geldi. Sağlıklı bir bebek beklerken patau sendromu (trizomi 13) olduğunu öğrendik ve Kucağıma alamadan 1 aylıkken vefat etti. Zorlu süreci atlatıp toparlandıktan sonra kadın doğum doktorumuz eşimle kromozom analizi yaptırmamıZı tavsiye etti. Test sonuçlarımız güzel geldi ve ilk oğlumun vefatından tam 1 yıl sonra ikinci oğluma hamile kaldım. İkili üçlü testler yerine direkt nifty testi yaptırdık o da temiz çıktı. Hamileliğim boyunca herşey çok normal ilerledi ve 38. Haftada doğum oldu. 19 aylık olana kadar genel anlamda herşey normal ilerliyordu. Etkileşim, oyun kurma beceresi, isme tepki, göz teması gayet sağlıklıydı. Kelimeleri yoktu. Yalnız aşırı hareketli, salya, gördüğü bulduğu herşeyi ağzına atma ve parmak ucı yürüyüş ve gece uyumama gibi belirtiler vardı. 19 aylıkken iznim bitti ve çalışmaya başladım. Bu süreçte ekrana maruz kaldı derken olumsuz belirtilere kendi etrafında dönme, çevre ve vücut farkındalığında, etkileşimde azalma, komut almama gibi davranışlar da eklendi. 23 aylıkken bulunduğumuz bir ilçede çocuk gelişimi uzmanına başvurduk. Gözlemleri be Yaptığı denver (gelişim testi) sonucunda destek eğitime başladık. Haftada 4 seans bireysel eğitim 2 seans ergoterapi eğitimi şeklinde. Ekranı tamamen sıfırladık, televizyonu hayatımızdan çıkardık.Eşimle Bizim için Kabullenme süreci ve biraz gelişim göstermesi sonucunda psikiyatriste götürme kararı aldık. Bu şekilde 10 ay kadar eğitim sonucunda gelişim gösterdi ve biz de bu durumu içselleştirince psikiyatriste randevumuzu aldık. Tabi bu süreçte vücut ve çevre farkındalığı arttı, ağzına götürmeler azaldı. Sınırlı da olsa göz teması, isme tepki komut almalar oluşmuştu. Psikiyatristimiz Bizden edindiği bilgiler, eğitimcilerimizin raporu ve kendi gözlemleri sonucunda atipik otizm ve gelişimsel gerilik arasında kaldığını söyledi. Etkileşimin artması için floortime eğitimi, Çevre farkındalığı olduğı için kreşte oyun saatlerinin faydalı olacağını belirtti ( çevre farkındalığı olmayan çocuklara önermiyorlar çünkü çocuk kendi dünyasında olduğu için faydasından çok zararı olabiliyor). Takviye kullanmamızın faydasının olup olmayacağını sorduğumuzda bizi metabolizma doktoruna yönlendirdi. Metabolizma doktoru nerdeyse check up olabilecek nitelikte tahliller yaptı. Kazainsiz ve glutensiz, kuzu eti ve doğal beslenme şeklini önerde, bunun yanında bazı takviyeler verdi.

Bunlardan sonra sıra kreşe geldi. Arkadaşlarımın çocuklarının da gittiği bir kreş vardı, kurumun sahibiyle konuşup oğlumun durumunu olduğu gibi anlattım ve oldukça anlayışlı bir eğitim yuvasıyla karşılaştım.böylelikle 39 aylıkken İlk ay 2 saat sonraları 5 saat olacak şekilde kreşe devam etti. Bireysel eğitim ve ergoterapi eğitimlerimiz de devam etti. Öğretmenimiz en büyük şansımız diyebilirim. Eğitimlere ek olarak floortime’ı da ekledik.Okul ve eğitimlerle birlikte büyük bir gelişme gösterdi. Ağıza bişey götürmeler yok denecek kadar azaldı, etrafındaki insanlara karşı tepkisi başladı, oyun kurma ya da devam ettirme becerisi Olmasa da yaşıtı olanların yanına katılma isteği arttı.

Herşey yolunda ilerlerken bireysel eğitimler için gittiğimiz ofis kapandı ve bir süre eğitimlere ara vermek zorunda kaldık. Ve o süreçte bulunduğumuz ilçe ve yakın ilçelerde iyi eğitimci araştırmasına girdik. (Keşke herkes mesleğiyle ilgili gerekli donanıma sahip olsa ve hakkıyla işini yapsa, bizler de böyle bir arayışa girmesek 😞) en sonunda bize 1 saat uzaklıkta ve farklı şehirde olan psikiyatrismizin kliniğine başladık. Orda 2 seans bireysel eğitim, 2 seans ergoterapi, 1 seans dil konuşma terapisine başladık. Floortime için gittiğimiz merkez evimize daha uzaktı fakat mükemmel bir eğitimciye denk geldiğimiz için ayrılamadık o eğitime aynı yerde devam ettik😊böylelikle haftada sadece 1 günümüz boşta kaldı her gün kreş ve destek eğitimlere devam ettik. (Eşim de ben de çalışıyoruz ve gerçekten yorucu bir süreç) psikiyatrist randevularımıza her gittiğimizde bir öncekinden daha güzel şeyler duymaya başladık. Fakat kelimeleri hala çok sınırlıydı, işitme testi için bizi kbb uzmanına yönlendirdi. Geniz eti, bademcik ve kulak tüpü operasyonu sonrası oğlumun gelişiminde yine hızlı bir ilerleme gözlemledik. Oğlumun durumunu bilenler de bu olumlu değişikliği farkediyorlardı. Derken bir gün vücudunda morluklar oluşmaya başladı. Öncelikle hareketli olduğu için bir yerlere çarptığını düşündük ama morarmalar artınca soluğu eğitim araştırma hastanesinde aldık. Kötü bir hastalığa kendimi hazırlamaya başlamıştım ki (2 gün lösemi biriminde yatış yapıldı) hamdolsun ITP adında bir hastalık tanısı aldık. Halk dilinde söylemek gerekirse beyaz kan oranı oldukça düşmüş, kan pıhtılaşması olmadığı için en ufak bir kaşıntıda bile içten kanama oluyormuş. Eğitim araştırmada işler çok yavaş ilerlediği için farklı bir hastanede hemotoloji doktoruna gittik. İlaç tedavisiyle geçebilecek bir durum olduğundan bahsedip içimize su serpti. Bunu şundan ötürü anlatıyorum ,Oğlumun özel durumundan bahsettiğimizee bir genetik testten bahsetti. İlk kez ondan duymuştum. Tam egzom testi. Kan tahlili sonucu kromozon analizi yapılıyor ve kesin tanı konulup ona göre çocuğun kendini toparlayabileceği bir tedavi şekli uygulanıyor. Şimdi test sonuçlarını bekliyoruz. Oğlum şubat ayında 5 yaşına girecek. Hala yaşıtlarından 1,5 yaş geride ve en büyük problem kelimeleri hala sınırlı. Ama ilk haline baktığımızda orta düzey otizmden gelişim geriliğine doğrı bir ilerleme kaydetti. Bu bile bizim için mutluluk tabi.

Bu arada ilkokul çağına kadar toparlar umuduyla rapor çıkartmadık, kendi maddi imkanlarımızla yaptık bunları, eğer ilkokula kadar toparlayamaZsa anasınıfı sürecini uzatmak için rapor çıkarmayı düşünüyoruz

Sizlere bu zorlu yollardan geçmiş biri olarak önereceğim şu ki, belirtileri gördüğünüz anda bizim gibi içselleştirmeyi beklemeden bir psikiyatriste gitmeniz. Onların yönlendirmesi çok yerinde oluyor. Ekranı tamamen kesmeniz (hala tv, telefon, tablet bilmiyor oğlum, kullanmıyoruz yanındayken)Floortime, özel eğitim ve ergoterapiyi eş zamanlı almanız, psikiyatris önerisiyle dil konuşma terapisine başlamanız, metabolizma, kulak burun boğaz, nöroloji doktoruna gitmeniz ve imkanınız el veriyorsa tam egzom testi yaptırmanız yönünde. Danışmak istediğiniz bir konu olursa yardımcı olmaya çalışırım. Bizim gibi çok aile var hiçbiriniz yalnız değilsiniz, sevgilerle...
Merhaba bende şuna böyle karışık bir durum içindeyim 25 aylık oğlumun yana bakarak dönmesi ve için psikiyatri gittik hiçbirşeyi yok çocuk iyi dedi sonra başka bir psikiyatri gitti hafif otizm dedi özel eğitime gittik biri hiçbirşeyi yok dedi iyi eğitim verelim algısı var dedi internetteki videolara baktıkça kafam karışıyor geri geri gitmesi dert ettik şimdide arkasına bakara geri gitmesi ne zaman göz teması kurmasak korkuyorum
 
merh
Merhaba bende şuna böyle karışık bir durum içindeyim 25 aylık oğlumun yana bakarak dönmesi ve için psikiyatri gittik hiçbirşeyi yok çocuk iyi dedi sonra başka bir psikiyatri gitti hafif otizm dedi özel eğitime gittik biri hiçbirşeyi yok dedi iyi eğitim verelim algısı var dedi internetteki videolara baktıkça kafam karışıyor geri geri gitmesi dert ettik şimdide arkasına bakara geri gitmesi ne zaman göz teması kurmasak korkuyorum
merhabalar, tek bir semptomla bir tanı alamaz çocuk, bahsettiklerinizin yanında göz teması, isme tepki, komut alma sınırlıysa, oyun kurma sürdürme becerisi ve kelimeleri henüz yoksa o verilere dayanarak bir tanı koyabilirler. Eğer sadece dönme belirtisi varsa o anda dikkatini başka yöne çekecek şeyler yapabilirsiniz, yapma dönme dedikçe dikkat çekmek için daha çok yapar muhtemelen 🙈 inşallah en kısa sürede bu davranışı söner💐
 
merh

merhabalar, tek bir semptomla bir tanı alamaz çocuk, bahsettiklerinizin yanında göz teması, isme tepki, komut alma sınırlıysa, oyun kurma sürdürme becerisi ve kelimeleri henüz yoksa o verilere dayanarak bir tanı koyabilirler. Eğer sadece dönme belirtisi varsa o anda dikkatini başka yöne çekecek şeyler yapabilirsiniz, yapma dönme dedikçe dikkat çekmek için daha çok yapar muhtemelen 🙈 inşallah en kısa sürede bu davranışı söner💐
Tek semptom değilmiş :( arabalara çok düşkündü ama bazen üç tanesi arka arkaya getiriyordu doktor sıralama dedi ben oyun oynarken düt düt dediği için yada rın rın normal sanıyordum şuan sıralama , dönme , parmak ucu az olsa yürüme var ve artık 5 sn yere yatıp araba sürse acaba diyorum onura gördüm çünkü
 
Atipik otizm şüphesi ya da tanısına dair birçok başlık var fakat izlenmesi gereken yola dair kapsamlı bir yazışma göremedim. Bu nedenle bu yollardan geçen bir anne olarak belki ışık olurum umuduyla yazmak istedim.

Öncelikle ilk hamileliğimden başlamak istiyorum. İlk bebeğim 35. Haftada dünyaya geldi. Sağlıklı bir bebek beklerken patau sendromu (trizomi 13) olduğunu öğrendik ve Kucağıma alamadan 1 aylıkken vefat etti. Zorlu süreci atlatıp toparlandıktan sonra kadın doğum doktorumuz eşimle kromozom analizi yaptırmamıZı tavsiye etti. Test sonuçlarımız güzel geldi ve ilk oğlumun vefatından tam 1 yıl sonra ikinci oğluma hamile kaldım. İkili üçlü testler yerine direkt nifty testi yaptırdık o da temiz çıktı. Hamileliğim boyunca herşey çok normal ilerledi ve 38. Haftada doğum oldu. 19 aylık olana kadar genel anlamda herşey normal ilerliyordu. Etkileşim, oyun kurma beceresi, isme tepki, göz teması gayet sağlıklıydı. Kelimeleri yoktu. Yalnız aşırı hareketli, salya, gördüğü bulduğu herşeyi ağzına atma ve parmak ucı yürüyüş ve gece uyumama gibi belirtiler vardı. 19 aylıkken iznim bitti ve çalışmaya başladım. Bu süreçte ekrana maruz kaldı derken olumsuz belirtilere kendi etrafında dönme, çevre ve vücut farkındalığında, etkileşimde azalma, komut almama gibi davranışlar da eklendi. 23 aylıkken bulunduğumuz bir ilçede çocuk gelişimi uzmanına başvurduk. Gözlemleri be Yaptığı denver (gelişim testi) sonucunda destek eğitime başladık. Haftada 4 seans bireysel eğitim 2 seans ergoterapi eğitimi şeklinde. Ekranı tamamen sıfırladık, televizyonu hayatımızdan çıkardık.Eşimle Bizim için Kabullenme süreci ve biraz gelişim göstermesi sonucunda psikiyatriste götürme kararı aldık. Bu şekilde 10 ay kadar eğitim sonucunda gelişim gösterdi ve biz de bu durumu içselleştirince psikiyatriste randevumuzu aldık. Tabi bu süreçte vücut ve çevre farkındalığı arttı, ağzına götürmeler azaldı. Sınırlı da olsa göz teması, isme tepki komut almalar oluşmuştu. Psikiyatristimiz Bizden edindiği bilgiler, eğitimcilerimizin raporu ve kendi gözlemleri sonucunda atipik otizm ve gelişimsel gerilik arasında kaldığını söyledi. Etkileşimin artması için floortime eğitimi, Çevre farkındalığı olduğı için kreşte oyun saatlerinin faydalı olacağını belirtti ( çevre farkındalığı olmayan çocuklara önermiyorlar çünkü çocuk kendi dünyasında olduğu için faydasından çok zararı olabiliyor). Takviye kullanmamızın faydasının olup olmayacağını sorduğumuzda bizi metabolizma doktoruna yönlendirdi. Metabolizma doktoru nerdeyse check up olabilecek nitelikte tahliller yaptı. Kazainsiz ve glutensiz, kuzu eti ve doğal beslenme şeklini önerde, bunun yanında bazı takviyeler verdi.

Bunlardan sonra sıra kreşe geldi. Arkadaşlarımın çocuklarının da gittiği bir kreş vardı, kurumun sahibiyle konuşup oğlumun durumunu olduğu gibi anlattım ve oldukça anlayışlı bir eğitim yuvasıyla karşılaştım.böylelikle 39 aylıkken İlk ay 2 saat sonraları 5 saat olacak şekilde kreşe devam etti. Bireysel eğitim ve ergoterapi eğitimlerimiz de devam etti. Öğretmenimiz en büyük şansımız diyebilirim. Eğitimlere ek olarak floortime’ı da ekledik.Okul ve eğitimlerle birlikte büyük bir gelişme gösterdi. Ağıza bişey götürmeler yok denecek kadar azaldı, etrafındaki insanlara karşı tepkisi başladı, oyun kurma ya da devam ettirme becerisi Olmasa da yaşıtı olanların yanına katılma isteği arttı.

Herşey yolunda ilerlerken bireysel eğitimler için gittiğimiz ofis kapandı ve bir süre eğitimlere ara vermek zorunda kaldık. Ve o süreçte bulunduğumuz ilçe ve yakın ilçelerde iyi eğitimci araştırmasına girdik. (Keşke herkes mesleğiyle ilgili gerekli donanıma sahip olsa ve hakkıyla işini yapsa, bizler de böyle bir arayışa girmesek 😞) en sonunda bize 1 saat uzaklıkta ve farklı şehirde olan psikiyatrismizin kliniğine başladık. Orda 2 seans bireysel eğitim, 2 seans ergoterapi, 1 seans dil konuşma terapisine başladık. Floortime için gittiğimiz merkez evimize daha uzaktı fakat mükemmel bir eğitimciye denk geldiğimiz için ayrılamadık o eğitime aynı yerde devam ettik😊böylelikle haftada sadece 1 günümüz boşta kaldı her gün kreş ve destek eğitimlere devam ettik. (Eşim de ben de çalışıyoruz ve gerçekten yorucu bir süreç) psikiyatrist randevularımıza her gittiğimizde bir öncekinden daha güzel şeyler duymaya başladık. Fakat kelimeleri hala çok sınırlıydı, işitme testi için bizi kbb uzmanına yönlendirdi. Geniz eti, bademcik ve kulak tüpü operasyonu sonrası oğlumun gelişiminde yine hızlı bir ilerleme gözlemledik. Oğlumun durumunu bilenler de bu olumlu değişikliği farkediyorlardı. Derken bir gün vücudunda morluklar oluşmaya başladı. Öncelikle hareketli olduğu için bir yerlere çarptığını düşündük ama morarmalar artınca soluğu eğitim araştırma hastanesinde aldık. Kötü bir hastalığa kendimi hazırlamaya başlamıştım ki (2 gün lösemi biriminde yatış yapıldı) hamdolsun ITP adında bir hastalık tanısı aldık. Halk dilinde söylemek gerekirse beyaz kan oranı oldukça düşmüş, kan pıhtılaşması olmadığı için en ufak bir kaşıntıda bile içten kanama oluyormuş. Eğitim araştırmada işler çok yavaş ilerlediği için farklı bir hastanede hemotoloji doktoruna gittik. İlaç tedavisiyle geçebilecek bir durum olduğundan bahsedip içimize su serpti. Bunu şundan ötürü anlatıyorum ,Oğlumun özel durumundan bahsettiğimizee bir genetik testten bahsetti. İlk kez ondan duymuştum. Tam egzom testi. Kan tahlili sonucu kromozon analizi yapılıyor ve kesin tanı konulup ona göre çocuğun kendini toparlayabileceği bir tedavi şekli uygulanıyor. Şimdi test sonuçlarını bekliyoruz. Oğlum şubat ayında 5 yaşına girecek. Hala yaşıtlarından 1,5 yaş geride ve en büyük problem kelimeleri hala sınırlı. Ama ilk haline baktığımızda orta düzey otizmden gelişim geriliğine doğrı bir ilerleme kaydetti. Bu bile bizim için mutluluk tabi.

Bu arada ilkokul çağına kadar toparlar umuduyla rapor çıkartmadık, kendi maddi imkanlarımızla yaptık bunları, eğer ilkokula kadar toparlayamaZsa anasınıfı sürecini uzatmak için rapor çıkarmayı düşünüyoruz

Sizlere bu zorlu yollardan geçmiş biri olarak önereceğim şu ki, belirtileri gördüğünüz anda bizim gibi içselleştirmeyi beklemeden bir psikiyatriste gitmeniz. Onların yönlendirmesi çok yerinde oluyor. Ekranı tamamen kesmeniz (hala tv, telefon, tablet bilmiyor oğlum, kullanmıyoruz yanındayken)Floortime, özel eğitim ve ergoterapiyi eş zamanlı almanız, psikiyatris önerisiyle dil konuşma terapisine başlamanız, metabolizma, kulak burun boğaz, nöroloji doktoruna gitmeniz ve imkanınız el veriyorsa tam egzom testi yaptırmanız yönünde. Danışmak istediğiniz bir konu olursa yardımcı olmaya çalışırım. Bizim gibi çok aile var hiçbiriniz yalnız değilsiniz, sevgilerle...
GÜNCELLEME
Test sonuçlarımız çıktı testlerden bir tanesi temiz çıkarken diğer teste dört semptom var. Sonuçlar 1-5 beş arasında sıralanıyor oğlum otizm, Nora gelişimsel bozukluk, ve kaslarla ilgili kromozomları 3 aralığında çıktı. Yani bu farklılıkları ne klinik olarak taşıyor ne de tamamen gelişimi normal düzeyde olarak görünüyor. Zamana düzelebilir ya da daha kötüye gidebilir olarak yorumlanıyor. Genetik doktoru bize nöroloji uzmanına yönlendirdi. Prof.Dr. Adnan YÜKSEL Hocaya gittik, otizm alanında bir çok çalışma yapmış kendisi. eşime ve bana da detaylı kromozom analizi önerdi, oğluma da bazı tahliller ve tomografi çekimleri yapılacak onun sonucuna göre bir tedavi şekli uygulayacak
Merhaba benim kızım da 2 yaş 4 aylık otizm belirtilerini taşıdığı söyledi psikiyatrist ve pedegog özel eğitime başlayacağız kulak burun boğaza götürdüm kulak sıvı birikmesi varmış nöroloji de götüreceğiz şimdi konuşmuyor hiç konuşmuyor yani istanbıl da oturuyoruz süreç uzun maliyetli iyi olsun giden para umrumda değil sizin oğlunuz ne durumun da gözle görülür bir değişim var mı
 
Atipik otizm şüphesi ya da tanısına dair birçok başlık var fakat izlenmesi gereken yola dair kapsamlı bir yazışma göremedim. Bu nedenle bu yollardan geçen bir anne olarak belki ışık olurum umuduyla yazmak istedim.

Öncelikle ilk hamileliğimden başlamak istiyorum. İlk bebeğim 35. Haftada dünyaya geldi. Sağlıklı bir bebek beklerken patau sendromu (trizomi 13) olduğunu öğrendik ve Kucağıma alamadan 1 aylıkken vefat etti. Zorlu süreci atlatıp toparlandıktan sonra kadın doğum doktorumuz eşimle kromozom analizi yaptırmamıZı tavsiye etti. Test sonuçlarımız güzel geldi ve ilk oğlumun vefatından tam 1 yıl sonra ikinci oğluma hamile kaldım. İkili üçlü testler yerine direkt nifty testi yaptırdık o da temiz çıktı. Hamileliğim boyunca herşey çok normal ilerledi ve 38. Haftada doğum oldu. 19 aylık olana kadar genel anlamda herşey normal ilerliyordu. Etkileşim, oyun kurma beceresi, isme tepki, göz teması gayet sağlıklıydı. Kelimeleri yoktu. Yalnız aşırı hareketli, salya, gördüğü bulduğu herşeyi ağzına atma ve parmak ucı yürüyüş ve gece uyumama gibi belirtiler vardı. 19 aylıkken iznim bitti ve çalışmaya başladım. Bu süreçte ekrana maruz kaldı derken olumsuz belirtilere kendi etrafında dönme, çevre ve vücut farkındalığında, etkileşimde azalma, komut almama gibi davranışlar da eklendi. 23 aylıkken bulunduğumuz bir ilçede çocuk gelişimi uzmanına başvurduk. Gözlemleri be Yaptığı denver (gelişim testi) sonucunda destek eğitime başladık. Haftada 4 seans bireysel eğitim 2 seans ergoterapi eğitimi şeklinde. Ekranı tamamen sıfırladık, televizyonu hayatımızdan çıkardık.Eşimle Bizim için Kabullenme süreci ve biraz gelişim göstermesi sonucunda psikiyatriste götürme kararı aldık. Bu şekilde 10 ay kadar eğitim sonucunda gelişim gösterdi ve biz de bu durumu içselleştirince psikiyatriste randevumuzu aldık. Tabi bu süreçte vücut ve çevre farkındalığı arttı, ağzına götürmeler azaldı. Sınırlı da olsa göz teması, isme tepki komut almalar oluşmuştu. Psikiyatristimiz Bizden edindiği bilgiler, eğitimcilerimizin raporu ve kendi gözlemleri sonucunda atipik otizm ve gelişimsel gerilik arasında kaldığını söyledi. Etkileşimin artması için floortime eğitimi, Çevre farkındalığı olduğı için kreşte oyun saatlerinin faydalı olacağını belirtti ( çevre farkındalığı olmayan çocuklara önermiyorlar çünkü çocuk kendi dünyasında olduğu için faydasından çok zararı olabiliyor). Takviye kullanmamızın faydasının olup olmayacağını sorduğumuzda bizi metabolizma doktoruna yönlendirdi. Metabolizma doktoru nerdeyse check up olabilecek nitelikte tahliller yaptı. Kazainsiz ve glutensiz, kuzu eti ve doğal beslenme şeklini önerde, bunun yanında bazı takviyeler verdi.

Bunlardan sonra sıra kreşe geldi. Arkadaşlarımın çocuklarının da gittiği bir kreş vardı, kurumun sahibiyle konuşup oğlumun durumunu olduğu gibi anlattım ve oldukça anlayışlı bir eğitim yuvasıyla karşılaştım.böylelikle 39 aylıkken İlk ay 2 saat sonraları 5 saat olacak şekilde kreşe devam etti. Bireysel eğitim ve ergoterapi eğitimlerimiz de devam etti. Öğretmenimiz en büyük şansımız diyebilirim. Eğitimlere ek olarak floortime’ı da ekledik.Okul ve eğitimlerle birlikte büyük bir gelişme gösterdi. Ağıza bişey götürmeler yok denecek kadar azaldı, etrafındaki insanlara karşı tepkisi başladı, oyun kurma ya da devam ettirme becerisi Olmasa da yaşıtı olanların yanına katılma isteği arttı.

Herşey yolunda ilerlerken bireysel eğitimler için gittiğimiz ofis kapandı ve bir süre eğitimlere ara vermek zorunda kaldık. Ve o süreçte bulunduğumuz ilçe ve yakın ilçelerde iyi eğitimci araştırmasına girdik. (Keşke herkes mesleğiyle ilgili gerekli donanıma sahip olsa ve hakkıyla işini yapsa, bizler de böyle bir arayışa girmesek 😞) en sonunda bize 1 saat uzaklıkta ve farklı şehirde olan psikiyatrismizin kliniğine başladık. Orda 2 seans bireysel eğitim, 2 seans ergoterapi, 1 seans dil konuşma terapisine başladık. Floortime için gittiğimiz merkez evimize daha uzaktı fakat mükemmel bir eğitimciye denk geldiğimiz için ayrılamadık o eğitime aynı yerde devam ettik😊böylelikle haftada sadece 1 günümüz boşta kaldı her gün kreş ve destek eğitimlere devam ettik. (Eşim de ben de çalışıyoruz ve gerçekten yorucu bir süreç) psikiyatrist randevularımıza her gittiğimizde bir öncekinden daha güzel şeyler duymaya başladık. Fakat kelimeleri hala çok sınırlıydı, işitme testi için bizi kbb uzmanına yönlendirdi. Geniz eti, bademcik ve kulak tüpü operasyonu sonrası oğlumun gelişiminde yine hızlı bir ilerleme gözlemledik. Oğlumun durumunu bilenler de bu olumlu değişikliği farkediyorlardı. Derken bir gün vücudunda morluklar oluşmaya başladı. Öncelikle hareketli olduğu için bir yerlere çarptığını düşündük ama morarmalar artınca soluğu eğitim araştırma hastanesinde aldık. Kötü bir hastalığa kendimi hazırlamaya başlamıştım ki (2 gün lösemi biriminde yatış yapıldı) hamdolsun ITP adında bir hastalık tanısı aldık. Halk dilinde söylemek gerekirse beyaz kan oranı oldukça düşmüş, kan pıhtılaşması olmadığı için en ufak bir kaşıntıda bile içten kanama oluyormuş. Eğitim araştırmada işler çok yavaş ilerlediği için farklı bir hastanede hemotoloji doktoruna gittik. İlaç tedavisiyle geçebilecek bir durum olduğundan bahsedip içimize su serpti. Bunu şundan ötürü anlatıyorum ,Oğlumun özel durumundan bahsettiğimizee bir genetik testten bahsetti. İlk kez ondan duymuştum. Tam egzom testi. Kan tahlili sonucu kromozon analizi yapılıyor ve kesin tanı konulup ona göre çocuğun kendini toparlayabileceği bir tedavi şekli uygulanıyor. Şimdi test sonuçlarını bekliyoruz. Oğlum şubat ayında 5 yaşına girecek. Hala yaşıtlarından 1,5 yaş geride ve en büyük problem kelimeleri hala sınırlı. Ama ilk haline baktığımızda orta düzey otizmden gelişim geriliğine doğrı bir ilerleme kaydetti. Bu bile bizim için mutluluk tabi.

Bu arada ilkokul çağına kadar toparlar umuduyla rapor çıkartmadık, kendi maddi imkanlarımızla yaptık bunları, eğer ilkokula kadar toparlayamaZsa anasınıfı sürecini uzatmak için rapor çıkarmayı düşünüyoruz

Sizlere bu zorlu yollardan geçmiş biri olarak önereceğim şu ki, belirtileri gördüğünüz anda bizim gibi içselleştirmeyi beklemeden bir psikiyatriste gitmeniz. Onların yönlendirmesi çok yerinde oluyor. Ekranı tamamen kesmeniz (hala tv, telefon, tablet bilmiyor oğlum, kullanmıyoruz yanındayken)Floortime, özel eğitim ve ergoterapiyi eş zamanlı almanız, psikiyatris önerisiyle dil konuşma terapisine başlamanız, metabolizma, kulak burun boğaz, nöroloji doktoruna gitmeniz ve imkanınız el veriyorsa tam egzom testi yaptırmanız yönünde. Danışmak istediğiniz bir konu olursa yardımcı olmaya çalışırım. Bizim gibi çok aile var hiçbiriniz yalnız değilsiniz, sevgilerle...
GÜNCELLEME
Test sonuçlarımız çıktı testlerden bir tanesi temiz çıkarken diğer teste dört semptom var. Sonuçlar 1-5 beş arasında sıralanıyor oğlum otizm, Nora gelişimsel bozukluk, ve kaslarla ilgili kromozomları 3 aralığında çıktı. Yani bu farklılıkları ne klinik olarak taşıyor ne de tamamen gelişimi normal düzeyde olarak görünüyor. Zamana düzelebilir ya da daha kötüye gidebilir olarak yorumlanıyor. Genetik doktoru bize nöroloji uzmanına yönlendirdi. Prof.Dr. Adnan YÜKSEL Hocaya gittik, otizm alanında bir çok çalışma yapmış kendisi. eşime ve bana da detaylı kromozom analizi önerdi, oğluma da bazı tahliller ve tomografi çekimleri yapılacak onun sonucuna göre bir tedavi şekli uygulayacak
Merhabalar bizde eşimle içselleştirme sürecindeyiz. Aslında yalnız ben eşim malesef önemin farkında bile değil çocukla konuşmaya bile çalışmıyor . Bizimde bir yavrumuz var erkek dolap kapaklarını açıyor komut almıyor komut vermek istediğimde ağlıyor . Parmakla göstermiyor sadece ağlıyor istediği şeyi ayanına götürüp soruyorum bu mu bu mu diye sadece ağlıyor . Ba ba Ba var o kadar . Uyku sorunu var dalamıyor uykusu var ama banyo da yaptırsam dalamıyor . Kafasına su döktürmüyor alıştıramadım kıyamet kopuyor . Koltuk sandalye aldık oturmuyor sadece üstüne basıyor o kadar bizimle oturmaz bizimle uzanmaz sürekli evin içinde ıııı ıııı diyerek dolap kapağı açar kapar otizim şüpheleniyorum malesef ama kaldıramıyorum tek başıma bakıyorum yavruma ailemde yanımda yok ve gitmeye korkuyorum hazırlamaya çalışıyorum kendimi ama düşündükçe elim ayağım boşalıyor gücüm gidiyor . Bende içselleştirmeye çalıştım gitmek için ama sizin dediğiniz doğru beklememek lazım içselleştirmeyi
 
Back