Asker Eşleri

BİR DEVLET VE SİLAHLI KUVVETLER İÇERİDEN NASIL PARÇALANIR?

Bir devleti, tereyağdan kıl çeker gibi zahmetsizce bölüp parçalamak istiyorsanız, öncelikle o devletin silahlı kuvvetlerini içeriden bölüp parçalayacaksınız. Bunun için:

1. Silahlı kuvvetler içine din ve mezhep ayrılıkları sokacaksınız.

2. Etnik nifak sokacaksınız.

3. Ordunun belkemiğini oluşturan subay ve astsubaylar arasına nifak sokacaksınız.

4. Komutanlara olan güveni, onları dinsiz olmakla veya Yahudi olmakla itham ederek sarsacaksınız.

5. Silahlı kuvvetler aleyhine yoğun bir medya kampanyası yürüteceksiniz (psikolojik harp)

6. Terör olaylarını onların başarısı, ordunun başarısızlığı olarak lanse edeceksiniz.

7. Güvenlik operasyonlarını, yasadışı veya orantısız güç kullanmakla karalayacaksınız.

8. Özgürlük ve demokrasi perdesine sığınarak, güvenlik güçlerinin elini kolunu bağlayacak yasalar çıkartacaksınız.

9. Mafya veya çıkar amaçlı suç örgütü olayları ile teröristlerin yaptıkları eylemleri, derin devlete ve dolayısıyla güvenlik güçlerine yükleyeceksiniz.

10. Tetikçi savcı ve hâkimlerinizi maşa gibi kullanarak, terörle mücadele eden ordu mensuplarını terör örgütü üyesi olmakla itham edeceksiniz.

11. Siyasi ve kişisel çıkarlarınız için; gaflet, delalet ve hatta hıyanet içindeki siyasilerinizle, ordunun yıpratılmasına göz yumacak ve hatta katkıda bulunacaksınız.

12. Devletin ve ordunun, tarikatlar ile aşiretler tarafından parsellenmesi için her türlü zemini hazırlayacaksınız.

13. Gerektiğinde ordu ile çatışacak şekilde polisi güçlendirecek ve ağır silahlarla takviye edeceksiniz. Ayrıca, çeşitli isimler altında özel güvenlik güçleri oluşturacaksınız.



YUGOSLAVYA, IRAK, AFGAN VE LÜBNAN ORDULARI İŞTE BÖYLE PARÇALANDI.

Ordu tamamen bölünüp parçalandıktan sonra, sıra ülkenin ve milletin bölünüp parçalanmasına gelecektir. Bunun için:

1. Çeşitli yollarla, ülkede terörü azdıracaksın.

2. Terörün siyasi kanadı vasıtasıyla yapılacak provokasyonlarla, mağdur ve mazlum propagandası yaparak dünya kamuoyunu oluşturacaksın.

3. Dünya devletleri ve kamuoyu tarafından, Teröristlerin özgürlük savaşçıları olarak algılanmasını sağlayacaksın.

4. Sivil itaatsizlik ve toplu kalkışma provalarıyla, ülkeyi iç savaş ortamına dönüştüreceksin.

5. Birleşmiş Milletler kararıyla, ülkeye barış gücü veya NATO gücü gönderilmesini sağlayacaksın. Sözde yabancı sivil toplum kuruluşlarıyla bölgeyi işgal edecek ve kendi düzenlerini kuracaksın.


YUGOSLAVYA, IRAK, AFGAN VE LÜBNAN İLE DAHA BİRÇOK ÜLKE, İŞTE BÖYLE PARÇALANDI.

Şimdi “ Bir devletin ve ordunun, içeriden nasıl bölünüp parçalanacağını gösteren şablonu” aklımızda tutarak, Türkiye’de oynanan oyunlara göz atacak olursak, şöyle bir tabloyla karşılaşırız:


1. Bir Amerikalı. Adı Graham FULLER. Amerikan RAND düşünce kuruluşunun daimi politik danışmanı, ABD Merkezi Haber alma Teşkilatı’nın (CIA) eski yöneticisi, ABD Dışişleri Bakanlığı görevlisi.

Graham FULLER’in “YENİ TÜRKİYE CUMHURİYETİ” isimli bir kitabı yayınlandı. Kitapta, Osmanlı İmparatorluğu ile Türkiye Cumhuriyeti’ni mukayese ediyor ve şu görüşleri belirtiyor:


OSMANLI İMPARATORLUĞU:

a. Çok ırklı bir devlet olduğu için ırklara saygılıymış.

b. Hıristiyan, Yahudi ve Müslümanları bir arada barındırdığı için her dine hürmetkârmış.

c. Ayni zamanda Ilımlı bir İslam devletiymiş.



TÜRKİYE CUMHURİYETİ İSE:

a. Tek uluslu bir devlet olduğu için bünyesindeki ırkları eritmiş.

b. Laikliği benimsediği için dinden uzaklaşmış.

c. Cumhuriyeti kutsallaştırmış, halkı ve vatandaşı devletin hizmetkârı yapmış.


Ayrıca, Graham Fuller; Atatürk’ü ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesini oluşturan Kemalizm’i kötülüyor ve Türklerin Kemalizm’i terk edip ılımlı İslam’ı benimsemesini öneriyor.


Ilımlı İslam, Kemalizm’i silmeye yönelik bir karşı devrim imiş ve bu devrimin karşısındaki tek güç TSK ile ulusalcı aydınlar imiş ve tasfiye edilmeleri gerekiyormuş.


Şimdi, aklımızda tutalım dediğim “ Bir devletin ve ordunun, içeriden nasıl bölünüp parçalanacağını gösteren şablon” ile ABD Devlet görevlisi Graham Fuller’ in söylediklerini karşılaştırırsak, noktasına ve virgülüne kadar %100 birbiriyle örtüştüğünü görürüz. Ayrıca, söylenenler ile Türkiye’de yapılanların tıpa tıp birbirine uyduğunu görürüz. Bu size tuhaf gelmiyor mu?



2. Amerika Birleşik Devletlerinde “Kuzey Amerika Ulusal Kürt Kongresi” isimli, kısa adı KNC olan bir kuruluş var. Bu kuruluşun düzenlendiği 1nci Konferansın açılış oturumunda, ikinci sözü alan ve Türkiye Kürtlerini temsilen katıldığı belirtilen Süleyman KURTİR:

“ Kürtler, Kemalist hareketi yok etmek için bilimsel projeler başlattı

Geçmişte Türkiye’de, Komünist veya dinsiz olarak suçlanan Kürtler şimdi İslam’a geri dönüyor.

Çünkü son zamanlarda daha çok İslamcılaşan Türk hükümetine nüfuz edebilmek için Kürtler İslam’a katkıda bulunuyor” diyor.




KNC’nin 1990 yılanda yaptığı 3ncü toplantının açık oturumunda ise;

“Kürtlerin İslami hareketten fayda sağladığı gözden kaçırılmaması gerektiği” vurgulanıyor.



Ayrıca:

a. KNC’nin 4-5 AĞUSTOS 1990 tarihinde yapılan 3ncü yıllık toplantısında; ABD Kongre Üyesi Jim Bates ; “Eylül Ayında Kongre yeniden toplandığı zaman, silah satışı ve diğer yardımların durdurulması için Birleşik Devletlere öneride bulunacağını, ayrıca Birleşmiş Milletler ve diğer kuruluşlarla bir Kürt Devleti Kurulması konusunu görüşeceğini” belirtiyor.

b. KNC’nin 20 EKİM 2007 tarihli toplantı tutanağında ise; “ Bugün Kürdistan Ulusal Kurtuluş mücadelesinin önündeki temel engel gücün, emperyalist sömürgeci ve Kemalist TC Ordusu” olduğu vurgulanıyor ve

“Daha fazla kan dökülmesini önlemek ve Kürt sorununu siyasi diyalog yoluyla çözmek için; ABD Hükümetini, Birleşmiş Milletleri ve Avrupa Birliğini, Türkiye’ye baskı yapmaya ” çağırıyorlar.

c. KNC’nin 23-24 MART 2007 tarihinde California’ da yaptığı 19ncu toplantıda ise; “Amerika Birleşik Devletleri ve Birleşmiş Milletler içinde çok güçlü lobi faaliyetlerinin yürütülerek Kürtlerin kötü durumu hakkında bilgilendirilmeleri ve kendi kaderlerini tayin hakkının verilmesi konusunda konferans düzenlenmesinin sağlanmasını ve ayrıca Amerika ve Kanada’da Kamuoyu oluşturulmasının önemi” vurgulanıyor.

“KNC BAŞKANI Dr. Saman SHALİ de; “Türkiye, İran ve Suriye’deki Kürt sorunlarına en iyi çözümün, bu ülkelerdeki Kürtlere kendi kaderlerini tayin (self-determination) hakkını tanımaktır” diyor.

Şimdi, aklımızda tutalım dediğim “ Bir devletin ve ordunun, içeriden nasıl bölünüp parçalanacağını gösteren şablon” ile ABD’de konuşlu “Kuzey Amerika Ulusal Kürt Kongresi” yetkililerinin söylediklerini karşılaştırırsak, noktasına ve virgülüne kadar %100 birbiriyle örtüştüğünü görürüz. Ayrıca, söylenenler ile Türkiye’de yapılanların tıpa tıp birbirine uyduğunu görürüz. Bu size tuhaf gelmiyor mu?


3. Hollandalı Hıristiyan Demokrat Parlamenter Arie Oostlander. 2003 yılı Mart ayında Avrupa Parlamentosu Dışişleri Komisyonu’na bir rapor sunuyor. Bu rapor, 19 Mart 2003 tarihinde onaylanıyor. raporda;

“Türk devletinin temel felsefesi olan Kemalizm, Türk devletinin bütünlüğüne yönelik ölçüsüz endişe kaynağı oluyor.

Devletçilik, ordunun güçlü rolü, dine karşı çok katı bir tavır gibi yaklaşımlara öncelik veren Kemalizm felsefesi, Türkiye’nin AB‟ye katılımına köstek oluşturuyor” diyor.

AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, AB Türkiye Karma Parlamento Komisyonu Eş başkanı Joost Lagendijk ve AB Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn’in de bu yönde konuşmalar yapıyor.

Şimdi, aklımızda tutalım dediğim “ Bir devletin ve ordunun, içeriden nasıl bölünüp parçalanacağını gösteren şablon” ile Avrupa Birliği yetkililerinin söylediklerini karşılaştırırsak, noktasına ve virgülüne kadar %100 birbiriyle örtüştüğünü görürüz. Ayrıca, söylenenler ile Türkiye’de yapılanların tıpa tıp birbirine uyduğunu görürüz. Bu size tuhaf gelmiyor mu?



Diğer taraftan, Türk Ordusuyla ilgili olarak, Türk medyasından derlenen bazı yazıları yorum yapmadan bu milletin aklına, mantığına ve vicdanına sunuyorum.

1. “Asker; Camiye bomba atmak, kendi uçağımızı düşürüp bunu Yunanistan’ın üstüne atarak savaş çıkarmak, PKK’nın çarpışmayı sürdürebilmesi için gene kendi uçağımızı düşürerek engellemek, cephanesi biten PKK militanlarına iki kamyon mermi göndermek gibi SAPIK işlere kalkışmayacak… Vatana ihanet etmeyecek…” (Engin ARDIÇ, 27 Ağustos 2010,Sabah Gazetesi)

2. Geçmişte bu ülkenin en ileri kurumu orduydu, bugün ise en geri, en ilkel ve en kaba kurumu ordudur.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin vatanı ve milleti ile bölünmez bütünlüğüne karşı, bugüne kadar ortaya çıkartılmış en ciddi tehdidin Türk Silahlı Kuvvetleri’nin içinden geldiğini gösteriyor… Türkiye’nin birliğini, halkın hukukunu, devletin bekasını koruyabilmek için bu “kurumsal yapı”ya son vermemiz ve yeni bir ordu kurmamız lâzım… Bizim bir Nizam-ı Cedit ordusuna ihtiyacımız var…” (Mümtazer TÜRKÖNE “Vesayet ve Demokrasi” konulu Abant Platformu ve Zaman Gazetesi, 29 Ekim 2009,11 TEMMUZ 2010)

3. “Katilleri yakalamakla yükümlü bir örgütün (yani TSK)içine katiller sızmış… Balyoz İddianamesi’ne göre “katil doğanlar” devlet içine yuvalanmışlar… ÇAKMA ASKERİ CUMHURİYETİ toptan AB standartlarında demokratik bir cumhuriyet’e dönüştürmeden her şey boş” (Mehmet ALTAN, Star Gazetesi, 17 HAZİRAN 2010 )

4. “PKK, orduyu, eski zaman argosuyla söylersek, KÜLLÜM ediyor.

Öyle bir mangayı falan pusuya düşürmüyor… En seçkin birlikler denen komando tugayına saldırıyor… Ordu, PKK’nın peşinde değil, PKK ordunun peşinde gibi bir görüntü var… PKK orduyu hallaç pamuğu gibi atıyor… Bu ordu, ordu değil.” (Ahmet ALTAN, 22 TEMMUZ 2010, Taraf Gazetesi)

5. “Türkiye’de son günlerde bölgesel demokratik özerklik talepleri dile getiriliyor.

Darbeci paşalara karşı çok uysal ve anlayışlı savcılarımız demokratik özerklik talepleri karşısında hemen aslan kesiliyorlar…” (Eser KARAKAŞ, Star Gazetesi, “Lozan’ı Herkese Uygulamak” konulu yazısı)

6. “Askeri okullarda Marksist, Leninist, ateist, mason ideoloji ve kültürü egemen kılınmaya çalışılıyor… Bugün TSK’nin en büyük sıkıntısı dinden tecrit edilmiş bir eğitim sistemi… Askeri eğitim doktrini Dinden uzak durmayı öğretiyor… Askerlik yaşam tarzı olarak görülüyor. Bu bir bakıma askerliğin din olarak görüldüğü algısını oluşturuyor… İlk günden itibaren dinden uzak durulması gerektiği telkin ediliyor… Öğrencilik yıllarında alkol kullanımı kesinlikle tavsiye edilen, olmazsa olmaz olarak sunulmaya çalışılan bir konu.” (Haber Vaktim Editörü, 13 TEMMUZ 2010)

7. “ Bu Orduyu 3’e bölüp; bir kısmını Ermenilere, bir kısmını Yunanlılara, bir kısmını Yahudilere verelim. Biz de kurtulalım… Bizim askerimiz dimimize karşı, geleneklerimize karşı, Osmanlıya karşı, tarihimize karşı, milletimize karşı, ne diye besliyoruz bunları” (Abdurrahman DİLİPAK’ın yazısına HABİB rumuzlu okuyucu yorumu)

Bu noktada, öncelikle şunu belirteyim ki; yukarıdaki yazıların sahiplerine tarafımdan gönderilen e-postalarla gerekli cevaplar verilmiş ve ayrıca bu cevaplar internet ortamında ve bazı internet gazetelerinde yayınlanmıştır.

Şimdi, aklımızda tutalım dediğim “ Bir devletin ve ordunun, içeriden nasıl bölünüp parçalanacağını gösteren şablon” ile yukarıdaki yazılarla atılan iftira ve çamurları karşılaştırırsak, noktasına ve virgülüne kadar %100 birbiriyle örtüştüğünü görürüz. Ayrıca, söylenenler ile Türkiye’de yapılanların tıpa tıp birbirine uyduğunu görürüz. Bu size tuhaf gelmiyor mu?

Ayrıca:

a. İmzasız mektuplara ve PKK eskisi gizli tanıklara dayanarak Ordu mensuplarını terör örgütü üyesi olmakla itham eden ve Silahlı Kuvvetlerin en mahrem kozmik odalarında arama yapan hâkim ve savcılarımızın, Silahlı Kuvvetlere ve Cumhuriyete yapılan bu organize saldırıları görememeleri size tuhaf gelmiyor mu?

b. Türk silahlı Kuvvetlerinin terörle mücadele eden madalyalı kahramanlarının cep telefonlarına polis tarafından, terör örgütü üyelerinin telefonlarının yüklenmesi, bazı subayların telefon görüşmeleri arasına casus ve fahişe kadın isimlerinin sokuşturulması veya sahte CD’ler üretilmesi size tuhaf gelmiyor mu?

c. Bir generali anında açığa alan İçişleri Bakanı’nın soruşturma sonuçlanıncaya kadar Emniyet Genel Müdürünü ve ilgili birimlerin müdürlerini açığa almayı dahi aklına getirmemesi size tuhaf gelmiyor mu?

d. Sahte delillere dayanarak iddianameler hazırlanmasına sebep olanlara karşı, ilgili hâkim ve savcıların sessiz kalmaları size tuhaf gelmiyor mu?

e. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Başkomutanı durumundaki Sayın Cumhur Başkanı’nın bazı olaylara Devlet Denetleme Kurumunu gönderirken, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne karşı yapılan organize saldırılara karşı sessiz kalması size tuhaf gelmiyor mu?

f. Sayın Başbakan kendisine, bakanlarına ve partisine yapılan en ufak bir eleştiriye şiddetle tepki gösterirken, Türk Ordusuna karşı yapılan en aşağılık saldırılara sessiz kalması size tuhaf gelmiyor mu?

Sonuç olarak:

1. “ Bir devletin ve ordunun, içeriden nasıl bölünüp parçalanacağını gösteren yöntem” kullanılarak Yugoslavya, Irak, Afgan ve Lübnan ordularının ve devletlerinin işte böyle parçalandığını unutmayalım. Türkiye’de de benzer oyunların tezgâhlandığını artık görelim.

2. Türkiye Cumhuriyeti’nin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü öngören Kemalist kuruluş felsefesinin, Cumhuriyet Ordusunun ve Kemalist aydınların, bazı ABD yetkilileri ve Avrupa Birliği sorumluları ile etnik bölücüler tarafından; adeta ortak düşman ilan edildiğini, noktasına ve virgülüne kadar %100 birbirleriyle örtüştüklerini artık anlayalım. Bu işbirliğinin, Türkiye’nin hayrına olmadığını görelim.

3. Gazeteci, akademisyen, sözde aydın takımı ve bazı bürokratların “iktidara, şeyhine, şıhına, hocasına, hoca efendisine, ağasına, aşiret reisine veya para babasına” kendisini, kalemini ve vicdanını sattığı zaman yalan söylediğini, topluma ve kendisine saygısını yitirdiğini ve böylece Allah korkusunu ve utanma duygusunu kaybettiğini unutmayalım. Ağızlarını açtıkları andan itibaren demokrat veya dindar maskesi arkasına gizlenerek Türkiye Cumhuriyeti’ne, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, Atatürk’e ve Türk Ordusuna saldıranlara dikkat edelim, onların programlarını boykot edelim ve pirim yaptırmayalım.

4. Birilerinin Türk Silahlı Kuvvetleri hakkında organize uğursuz bir kampanya başlattığını, aslında Türkiye’nin bölünmez bütünlüğünü hedef aldıklarını unutmayalım. Bu şer odaklarının boş durmadığını ve kararlı adımlarla, sahte delil ve asılsız iddialarla Ordu aleyhine bir kitlesel algı oluşturmaya çalıştıklarını anlayalım. Bunun bir sonraki aşamasının Yugoslavya, Afganistan, Irak ve Lübnan’da olduğu gibi ülkeye uluslar arası barış gücünün davet edilmesi ve ülkenin bölünüp parçalanması olacağını artık görelim.

5. Ülke yöneticilerinin söylemleriyle eylemlerine dikkat edelim. Söylemleri ve eylemleri “ Bir devletin ve ordunun, içeriden nasıl bölünüp parçalanacağını gösteren şablonla ” örtüşen siyasi partilere, evlatlarımızın ve torunlarımızın geleceğini düşünerek oy vermeyelim.

Selam ve saygılarımla.

Hikmet YAVAŞ ( İZMİR)
 
günaydın kızlar sweet eşinden hbr almana iyi olmana çok sevindim canım jelby eşin için çok üzüldüm kolay bir durum değil özlem nasıl acaba akşam konuştuk yine ses bombası atıyorlar demişti :44:Allah korusun onuda tez zamanda düzenini kurcak inş. askerlerimizi polislerimizi Allah bize bağışlasın birtane paylaştığın yazı yazı mükemmel F16 lar harekete geçmişti inş. it soyu kazınır yanar geberir hepsi suya ekmege hasret giderler bunca kişinin ahını aldılar bu mubarek ayda yaptıkları yanlarına kalmıycak elbet tsk ya kimin gücü yeter ki
 
ülkemizde oynanan oyun da aynen bu. biliyolar ki ülkemiziin en kutsal değerlerinden biri ordumuz aynı zamanda en güçlü yanımızda ordumuzz.böl parçala yönete burdan başladılar en güçlü yanımızdan ....
 
kızlar yarın bu zamanlar nikah telaşında olcam çok heyecanlıyım yaaa çok garip duygularr :97:
 
hoşgeldin aramıza.kendinden bahsedermisin bize biraz.

sweet çok sevindim canım ahber almana.bende meraktan deliriyrum ama arayamıyorum ki.gece çalışıyorlar biliyorsun sabah yatıyorlar

Adım Ferda 24 yaşımdayım resim öğretmeniyim ve 1 buçuk aylık evliyim kızlar alanyanın bi beldesindeyiz biz şuan ama seneye tayinciyiz bizde doğu görevi var kimbilir nereye hangi köye çıkıcak burda bile aklım onda kalıyoken ilerde doğuya gittiğimizde noolucak kimbilir kızlar Allah hepinize sabır versin eşlerinizi çocuklarınızı size bağışlasın ben bile burda bu kadar kötü oluyorsam kimbilir siz ne durumdasınızdır Allah kolaylık versin hepimize ne deyim şehit aileleirmiz varsada burdan hepsine baş sağlığı diliyorum..
 
kızlar yarın bu zamanlar nikah telaşında olcam çok heyecanlıyım yaaa çok garip duygularr :97:

Aaa yarın evleniyomusun canım hayırlı olsun sende evliler kervanına katılıyon demekki çok güzel bi duygudur artık başka bi soyadı taşıyacak olmak sevdiğin insana kavuşmaak ah ne güzeldii şimdiden tebrikler canım
 

teşekkürler canım yarın 14:30 da nikahım var çok heyecanlıyım sevdiğim insana kavuşucam artık yanında olcam ama ailemide bırakmak istemiyorum çok saçma sapan duygular içersindeyim
 
teşekkürler canım yarın 14:30 da nikahım var çok heyecanlıyım sevdiğim insana kavuşucam artık yanında olcam ama ailemide bırakmak istemiyorum çok saçma sapan duygular içersindeyim

canım hayırlı olsun ömür boyu mutlu olun inşallah allahım ayırmasın.
 
teşekkürler canım yarın 14:30 da nikahım var çok heyecanlıyım sevdiğim insana kavuşucam artık yanında olcam ama ailemide bırakmak istemiyorum çok saçma sapan duygular içersindeyim

Bişii olmaz bişii olmaaaz artık sen kendin bi aile kuruyosun eninde sonunda çıkıcaktın bigün evden ne kadar çabuk sevdiğine kavuşursan okadar iyi diye düşün sen
 
canım hayırlı olsun ömür boyu mutlu olun inşallah allahım ayırmasın.
amin canım çok saol

Bişii olmaz bişii olmaaaz artık sen kendin bi aile kuruyosun eninde sonunda çıkıcaktın bigün evden ne kadar çabuk sevdiğine kavuşursan okadar iyi diye düşün sen

bir yandanda öyle canım haklısın zten yanında olmak istiyorum evleneyimde biran önce kurayım yuvamı
 

tam kendimi ifade etmek için klavyeme sarıldım bilgisayarımda bi sorun çıktı ve maalesef çok olumsuz ithamlar ima edilmiş,düzeltmek isterim.
tartışma çıkarmak gibi bir niyetim asla yoktu, bu foruma provoke etmek için de asla gelmedim. bilakis hava operasyonunu öğrenir öğrenmek aklıma ilk, eski arkadaşlarım geldi ve destek mesajı yazmaya uğradım ki maalesef uslubumdan ötürü çok yanlış yerlere gitmiş zihninizdeki yerim.
kimseye kızmadım elbette, daha farklı bi psikolojiyi yaşıyorsunuz bu nedenle benim yanlış anlaşılmamı anlayışla karşılıyorum.(matarani'cim seni hayal kırıklığına uğratttığım için üzgünüm inan istemediğim bir yere gitti)
elbette barış diyorum çünkü korkuyorum; 30 yıldır süren ve devam etmesinden korktuğum bir sorunun çözümlenmesini istiyorum ingilterede ispanyada nasıl hallolduysa.
dün hava harekatı olduğunda aklıma gelenler yine yollara mayın döşeyecekler yine canlı bombalarla şehir merkezlerinde insanları yok edecekler...bu kısır döngü sarmal gibi devam edecek diye düşünmek oldu.
daha da kötüsü ben izmir'de yaşıyorum ve yaşadığım şehirde rahatlıkla farkedebiliyorum artık insanlar birbirine düşman oldular,allah korusun bu ülkeyi uluslararası hukuk nezdinde bölünmeye götürecek süreç iç savaşlardır.ve benim gözlemlediğim en basit ajanın bile kolayca galeyana getirip birbirinin üzerine süreceği kadar öfkeli herkes...ve bu gibi senaryoları kafamda çoğaltmaktan da yaşadığımız her şehit haberinden yoruldum. kastım da tıpkı ira sorunu çözen ingilizler gibi, ya da bask'ı bitiren ispanyollar gibi barışın hemen gelmesiydi.
kafasında benimle ilgili soru işareti olan arkadaşları nasıl ikna edebileceğimi bilmiyorum ama kendi duruşumu, kafamdan neler geçerek yazdığımı anlatmak istiyorum
 
birtane okadar haklısın ki yazdıklarında ,alıntında...

benim 2akrabam suan ergekondan içeride olmayan bi suctan girdiler.. babam gorusmeye gittiğinde babamı kabul etmediler neymıs soyad tutmuyormus.. salak bu ınsanlar yaa babamın kuzenı herhalde nası soyad tutsun..

bi arada ben lise 2ye giderken bi kitap dagıtıyorlardı neymıs Atamız yahudiymiş yok soyleymıs boyleymıs bunlar hep milli direnci yıkmak,ülke butunlugunu bozmak için yapılan kasıtlı propagandalardan bir tanesidi sadece..

ekmegını yedıgınız ülkeye ancak bu sekılde bel altı vurabılırdınız zaten.. cesaretınız yokki adam gibi carpısmaya
 
Slm kızlar
sabahları yoklama kaçağı oldum,işlerim çok yoğun
swettcim eşine ulaşmana sevindim tatlım
jelby çok şükür iyisiniz tatlım,eşinin moralinin bozuk olması da çok normal
okyonusum gelin oldun gidiyorsun hadi bakalım:123:şimdiden tebrikler canım
yeni gelenler hoşgeldiniz kızlar
hepinizi öpüyorum
ben kaçtım
 
okyonuscum allah bir yastıkta kocatsın, ömür boyu mutluluklar canım. dilerim hiç ayrı kalmak zorunda kalmazsınız, yarın resmen asker eşi oluyorsun.

barış? terörsüz bir ülke? peki nasıl onu da söyleyebilir misiniz? her şeyi yaptı bu ülke bu millet, her şeyini feda etti. karşımızdakiler insan değiller. hiç kimse iç savaş çıksın istemez tabi ki. ama allah korusun, benim eşime o dağda bişe olursa yapacağım ilk iş kendimi canlı bomba olarak kandilde onların inlerinde patlatmak olacak. oturup da o köpeğin benim vergilerimle beslendiğini izlemeyeceğim.
 

barış kelimesi nedense banada bir tek bu konuda bu kadar boş geliyor sweetcim,bana göre barış olabilmesi için savaş gerekli ama orda olanlar TERÖR...askerle karşı karşıya gelmekten aciz,ancak pusuyla birşeyler yapabileceğini sanan korkak adiler topluluğu....ve ben nedense anlayamıyorum,teröristlerin leş sayısı artınca operasyonlar dursun diye feryat edenler,şehit haberleri gelince ondan bile pay çıkarmayı başarıyorlar...evet demokrasi hepimizin istediği ama bazen bize demokrasinin fazla geldiğini düşünüyorum...
 

merhaba derindeniz,

öncelikle yğreğimiz bu kadar yangın yeriyken sizin tutupta barıs konusundaki dusuncelerinizi ifade etmeniz beni/bizi kızdırdı acıkcası.. gecmişe bir göz atıp okusaydınız emınım bu tur cumleler sarfetmezdınız bile.. oz_lem_ arkadasımız orada sonra emınım topıkte baska arkadasların tanıdıklarıda vardır..benım dayımın oğlu orada askerlık yapıyor yani sureklı olarak zaten kızgınız endişeliyiz acaba durumları nasıl haber alamıyoruz streslıyız burada bırbırımızı teskin etmeye calısıyoruz . tıkandım..bişeyler yazmak istiyorum ama kalbim çok öfkeli oldugu için o ibnelerin bütün ne var ne yok hırsını sizden çıkarmak istemıyorum yani.

barıs derken hukumetler vaktınde apoyla yok karayılanla yok bdp ile sözde ateskesler ilan edilmedi mi edildi.. ee peki sözünde durmayan yine kim oldu??? kaç kişinin evine ates dustu .. şunuda soylemeden gecemıcem 30 mayısta dusuk yaptım ve sadece kalb sesini duydugum yavrumun arkadasından hala yas tutarım peki o şehit anası babası ne yapsın kendini öldürsün mü hı?? onun kalbi nasıl tekrar tekrar kül olup yandı bilirmisiniz,, o cocuklar ne yapsın babasının naasını gorunce , ya eşi ne yapsın hayat arkadası bu dunyada biricik sevgılısının naasını gorunce ne yapsın.. şimdi ahim de aponun kellesinin gitmemesi için ugrasacagına burdaki bagrı yanık anaları nıye gormuyor bende bunu anlamıyorum..işlerine gelınce pek guzel insanlık dersı verırler tazmınat ödettirirler ee hani niye sımdı sesleri çıkmıyor

barıs yapılacak bi durum yok ortada bende bunu soyluyorum.. cunku ulkemıze denk bi topluluk yokki onu kaale alıpta barıs yapayım ben.. bu bir isyandır bile dıyemıyorum cunku oradaki kürt halkına meyil ediliyor,ettiriliyor.. size sadece su yonden katılıyorum onceden sagcı solcu dıye iç karısıklık cıkmıstı şimdide türk-kürt ayrımı yapma derdindeler . ülkesini seven kürt vatandaslarımızda bu pkk illetinden zan altında kalıyor.kürt olupta askeri pesonel olan arkadas ve eşleri var öyle olsaydı neden orduya neden ulkemize canlarını feda edecekleri bi hizmette calıssınlarki..aynı zamanda bu tüm guvenlık güc ve kuvvetleır için gecerli..

son olarak konuyu çok uzattım ama yazmazsam içimde kalacak özellikle bazı sag partiler bu işi çok guzel yapıyorlar daha 18inde toy olan gecnlerımizi kıskırtarak kürtler bu ulkeden gitsin vs.. pkklılar denmiyor yani kürtlerın kökünü kazıtmak gibi özelıkle cumleler kullanılıyor yanı demek istediğim basta bizim milletin meclise sectiği adamlar bu cennet vatanın parcalanmasını saglamak için calısıp cabalıyor

sonuc olarak bu ülkenin ekmeğini ;kürdü ermenisi yahudisi ne bilim azınlık kım ne varsa bizimle sorunsuz gecınebılıyorsa diğer aklı kıt olan hainlik yapanlarda demekki gecınebılır.. demekki AHİMin iç işlerımıze diğer dıs devletlerın karısmasına gerek yokmus.savasta değilizki barıs yapalım.. birde kaybeden taraf biz değilizki barıs önerecez..hoş buzamana kadar kaybedeni iyi oynadık..

son birsey daha bu pkk denılen piç toplugu hepsi paralı asker yurtıdısndan ithal... ülkemizde bulunanlarda yaltakcı oluyor.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…