Eskiden yemeği kaçırdığım olurdu.ancak bu baska birşey kontrolden çıkmışcasına iradesizce yiyorum.normalde yemediğim seylerin yiyorum dolapta ne varsa.gece vakti üşenmeden pogca kek yapıp hepsini yiyorum.peynir vs.keyif almadan kendime kızar gibi.en kötüsü şişmiş bir karınla uyumak.sabah tok uyanmak berbat bir duygu.kilo alıyorum veriyorum.artık normal olmak istiyorum
Seni en iyi ben anlarımBen de bu yolda ilerliyorum. Evde eşimden gizli çikolataları atıyorum ağzıma. Hatta telaştan yere düşürüyorum. Ben de kek yapıyorum gece gece. Bebeğimi emzirmek için kalktığımda mutlaka tatlı birşeyler yiyorum. Ben kilo veremiyorum.Her geçen gün alıyorum. Ben de 1 senedir, yani hamile kaldığımdan beri aynıyım. Hamilelikti,emzirmekti derken bu hale geldim. Eşim de yakalıyor beni birşeyler yerken,ya da ağzımın kenarında çikolata kaldığı zaman anlıyor. Tatlı birşeyler yemediğim zaman sinirli oluyorum. vs vs...
Seni en iyi ben anlarım
Bir de evde tatlı birşeyler varsa mutlaka yemeliyim. Yoksa aklım hep orada kalır. 1 gün unutmuyorum 10'lu bir paket halley yemiştim. Acınası haldeyim.
kendini çok iyi ifade ermişsin tebrik ederimYaklaşık sekiz ay süren bir diyetin ardından 65 kilodan 55 kiloya düştüm. Şu ya da bu diyeti yapmadım. Yalnızca aldığım kalori miktarını takip ettim ve her gün düzenli olarak yürüdüm. Diyet yaparken hiç zorlanmadım. Canım belli şeyleri çekti, çekmedi değil; fakat kilo verme isteği baskın geldi ve canımın çektiği her şeyi diyetimin biteceği döneme erteledim.
Şu an istediğim kilodayım ve son bir aydır kilo kontrolü programı uyguluyorum (günde 1500-1750 kalori arasında) fakat arada sırada yeme atakları geliyor. Son bir ayda 2-3 defa oldu. Bazen yalnızca normal bir insanın fazla kaçırması gibi oluyor. Örneğin çok güzel bir yemekten bir tabak daha yemek gibi. Ancak bazen adeta kontrolümü kaybediyorum. Bir gün boyunca veya yalnızca 3-4 saat içinde tamamı abur cubur ve tatlıdan oluşan 3000-3500 kaloriyi bir anda alabiliyorum. Abur cubura dayanamıyorum. Her bulduğumu yemiyorum ama çok sevdiğim bazı şeyler var (cips fıstık, mısır cipsi, browni, belli başlı çikolatalar vs.) ve onlardan sınırsızca yemek istiyorum. Karnım şişiyor ve ağrımaya başlıyor. Adeta nefes alamayacak duruma geliyorum ve yemeyi ancak o zaman bırakıyorum. Eğer günün erken saatleriyse ve birkaç saat içinde yediklerimin bir bölümünü hazmedip ağrılarımdan kurtulmuşsam aynı hızla olmasa da yemeye devam ediyorum. Dopdolu bir karınla uyuyup sabah tok uyanıyorum. Fakat asla kusmuyorum ve aşırı egzersizler yapmıyorum. Tabii tartıya 1-1,5 kilo fazlalık olarak yansıyor bu yediklerim ve sonra çok pişman oluyorum. Ama biliyorum ki bunlar kilo değil, sadece yediğim şeylerin miktarının çokluğuna bağlı olarak sindirilememesinin verdiği bir fazlalık ve ödem. Bu nedenle ertesi günlerde yediklerimi normal ölçülerde tutup atak günün ertesinde yaşadığım kilo artışının geçmesini bekliyorum. 3500 kaloriye ulaştığım atak günlerinden 3 defa yaşadım. Çok şükür üçünde de aldığım kiloları 4-5 günlük bir sürede derhal verdim.
Şimdi yeni bir atak gününün yaklaştığını hissediyorum. Regl dönemim de yaklaşıyor zaten. Marketten abur cubur alıp istiflemeye başladım. Zaten evde birşeyler yoksa ya üşenmeyip gidip alıyorum ya da da kendim pişiriyorum. Benim sorunum sınırımın olmaması. Örneğin 300 kalorilik küçük bir cips paketini iki seferde yemek ve kilo almamak varken, bu şekilde hiçbir keyif vermiyor. Bu nedenle büyük boy cips paketini tek seferde bitirmek istiyorum. Yeme istedği tokluktan bağımsız olduğu için, atak günlerimde elimde sürekli birşeyler oluyor. Tuzlu-tatlı-tuzlu-tatlı. Midem bulanıp karnıma ağrılar girene kadar bu ikilemde gidip geliyorum.
Şu ana kadar kendimi gözlemleyip şunu tespit ettim: Yeme ataklarım aşırı üzgün ya da aşırı mutlu olmama bağlı olarak gelişmiyor. Zaten çok şükür bir sorunum yok. Düzgün bir iş hayatım, mutlu bir evliliğim var. Üzüntülerimi yemekle gidermeye çalışmıyorum. Hatta canım sıkkınsa iştahım kapanıyor. Yani internette duygusal iştah olarak nitelendirilen şey benim için sözkonusu değil.
Bununla birlikte, yurtdışında yaşıyorum ve bazı yiyeceklerin özlemini çekiyorum. Türkiye'deyken abur cubura bu kadar düşkün değildim örneğin ama kebap, baklava, pastane ürünleri severdim ve yerdim. Burada bunların hemen hiçbiri yok. Belki bunların eksikliğini abur cuburla gidermeye çalışıyorum.
Bir de, diyet yaptığım dönemde çok düzgün biçimde diyetime uydum. Aylar boyunca neredeyse hiç kaçamak yapmadım ve büyük bir irade örneği göstererek istediğim kiloya indim. Belki de arada sırada kaçamak yapıp özlediğim şeylerden birazcık da olsa yemiş olsaydım şimdi böyle olmayacaktı. Çünkü ne olduysa diyet bittikten sonra oldu. Canımın çektiği her şeyi "diyetim bitince yerim" diye erteledim. Şimdi yemek istediğim şeylerden oluşan uzun bir liste var elimde ve hepsini bir anda yemek istiyorum.
İşin kötüsü kilo konusunda da çok takıntılıyım. 55 kilonun biraz üstüne çıkınca alarm zilleri çalıyor. Yeniden diyet yapmak zorunda kalma ihtimali beni o kadar korkutuyor ki, 500 gr alsam sanki 5 kilo almış gibi üzülüyorum. Bu ikilemle nasıl devam ederim. Kilo almadan istediğim her şeyi nasıl yerim bilemiyorum. Önümüzdeki hafta için bir kaçamak günü belirledim. Regl olduğum gün istediğim her şeyi yemem için kendime izin vereceğim. Umarım bu son atak günü olur. Bunu takip eden dönemde istediğim her şeyi ölçülü ve kontrollü şekilde yemeye çalışacağım. Belki gözüm doyunca bu ataklar da geçer kimbilir.
artık beynime format atma ile ilgili kitaplar okuyorum.sanki hepsi satılsın da para kazanalım,müşteri gelsin diye yazılmış,uygulamaya müsait değiller.keşke yıkayabilsek beynimizi ,olumsuzluklardan arındırabilsek.
tesekkür ederim güzel bilgilerin için bu anlamda kendimi zorlayacağımCanım öncelikle kolay gelsin, umarım en kısa sürede kurtulur, yediğinden içtiğinden yine zevk alırsın. Bence çekinmeden yardım almanda fayda var, profesyoneller de kafanın içine girip seni formatlayamaz elbette ama önerecekleri şeyler var, hayatını kolaylaştırabilecek şeyler. Buna "binge eating" deniyor, sadece sende olan bir şey değil, pek çok insanın başına bela bir durum. benim duyduğum ve işe yarayan birkaç şey var, buraya yazıyorum, işine yararsa ne ala.
- Bir yeme atağı geldiğini hissettiğinizde derin bir nefes alıp verin. 1den ona kadar sayarak uzun, derin nefeslar alın. "Bu geçecek" deyin, çünkü geçecek. Hiçbir şey sonsuza dek sürmez, ne iyi olanlar ne de kötü olanlar.
- İşinize yarıyorsa, dikkatinizi dağıtacak bir şey yapın: mekik çekin, bir yeri temizleyin, bulaşık yıkayın, bir arkadaşınıza telefon edip duygularınızdan bahsedin (ya da buraya yaz.)
- Bazen duyguyu bastırmak yerine gelmesine izin vermek de işe yarıyor. O hissi sona erdirmek için paylayasıcaya kadar yemek yerine bırakın gelsin. Bu sadece bir his, gerçek açlık değil, dolayısıyla vücudunuzu gerçekten beslemye fiziken ihtiyacınız yok, bu atak sırasında yememek size açlığın ve aç kalmanın vereceği zararı veremez. Bırakın o guygu gelsin, ve siz sadece "hissedin". Korkuyu, huzursuzluğu, gerginliği... Tüm hisler geldikleri gibi geçerler de. Şartlanmışlığınızı yavaş yavaş sakinleştirmeye çalışın. (Anksiyeteyle yaşayan biri olarak bunun faydasını çok gördüm, hepinize yardımı olacağını umuyorum.)
- Birkaç bardak su için ya da hazırdaki yemekleri yemek yerine bir yemek yapmaya başlayın sıfırdan. Emek isteyen, zaman alan bir şey olsun. Aklınızı başka bir şeye odakladığınızda atak hissinin yok olmasa bile azaldığını fark edebilirsiniz, böylece baş etmek daha kolay olur.
Umarım birilerinin işine yarar, tekrar kolay gelsin canım.