aynen böyle böyle birikiyor. çünkü en olmadık zamanda insanın paraya ihtiyacı olabiliyor. sende yoksa da kimsede olmuyor. ver paşam diyeceğine, ver köşem demenin keyfi paha biçilemez. yiyecekleri israf etmemek, garipleri gözetmek de parayı bereketlendiriyor. ben buna çok inanıyorum. herkes imkanı kadar, bazen de zorlayarak çevresini de görmeli. hele hele dünyada bu kadar aç insan varken, o çöpe atılan ekmeklere çok üzülüyorum.
üşengeçlikten tamir edilmemiş sifonlara, damlayan musluklara. harcadığımız her kuruşta fakirin hakkı var bilincini bir kazanabilsek, dünya ne kadar güzelleşir. :) canım bizim evimizde üç tane kumbara var. biri kardeşimin, biri benim, biri de sadaka kumbarası. girişteki dolabın üzerinde duruyor. şu kırılarak açılan, sabır kumbaralarından. mesela çantamdan 8 TL bozukluk mu çıktı, 3 TL'si o kumbaraya gidiyor. kardeşim de atıyor ama o nasıl, ne kadarını atıyor bilmiyorum. annem babam da, bozuklukları üç eşit miktara bölerek atıyorlar. yani benim kumbarama, kardeşimin ve sadaka kumbarasına. hatta eve gelen yakınlar bile o kumbaraya para atabiliyor. sonra her ramazan ayı sonunda kırıp, paraları sayıp, bütünletip ihtiyacı olan bir teyzeye veriliyor. aynı alışkanlığı ben de kendi kuracağım yuvada inşallah devam ettiricem. :) fitre, zekat dışında bir sadaka bu. bu sene 1350 TL çıktı o kumbaradan. belki bize az, ama ihtiyacı olana çok miktar. ayrıca aylık düzenli yardımlar. bir kaç paket makarna bile olsa, düzenli bir şekilde vermeli. kendi evime şu sadaka kumbarasını aldım, yerleştirdim bile. inşallah dolar taşar.