Bundan 10 yıl kadar önce bir arkadaşım vardı. Grup halinde takılırdık, birkaç kere de ikimiz, veya onun samimi arkadaşı ile üç kişi takıldık. Ben bu arkadaşı aslında severdim iyi biri. Ancak o benim mezun olduğum okulu, yabancı dilimi bir de (kendi kiloluydu) zayıf olmamı kıskanırdı, ya da bana öyle gelirdi çünkü ben de onu evli olduğu için kıskanırdım. Böyle “kocişim” bir tipti, hayatı rahattı. Gıcık olduğum için bazı hareketleri batardı. Örneğin bir yemeğe çıktığımızda sürekli benim ve başkalarının tabağına çatal daldırır yerdi, kimin tabağından ne yiyim diye böyle çatalı havada masayı süzerdi. Benim oramı buramı çimdikler, ellerdi, ne kadar kilo vermişim, sıkı mıyım diye. Bir gün moralim bozuktu buna patladım ve bu davranışlarından dolayı sinir olduğumu, artık görüşmek istemediğimi, onun beni kıskandığını ama aslında benden daha rahat bir hayatı olduğunu söyledim. O “ya ben farkında değilim böyle yaptığımı, seni üzmüşüm, eğer bana sinirin ileride geçerse ben buradayım” dedi.
Aradan 1 yıl geçti ben de evlendim ve evliliğin hiç de matah bir şey olmadığını gördüm, hep arkadaşım geldi aklıma, ona haksızlık ettiğim vs. Bugün onun doğum günü arasam mı? 10 sene görüşmemişsin diyebilirsiniz ama bir whatsapp grubumuz vardı, orada görüyorduk hep birbirimizi.