• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Annenin duygusal yokluğu

Ben en büyük çocuğum. Babam felaket bir insan. Sevgi saygı sıfır çocuklara karşı hep sert zorba. Anneye de genelde öyle. Küçüklüğümden beri hep babadan nefret ettim. Hep ölsün falan isterdim. Sanki o ölünce rahatlıcaz gibi. Annem sürekli dertlerini anlatır bana. Küçücük çocukken bile en mahrem şeylerini söylerdi. Mesela baban bugün bana kızgın ondan sizi azarlıyor. Ben dün gece şey yapmadım ondan. Gibi gibi. Sürekli dertlerini çocuklukta çektiklerini. Kaynanadan çektiklerini VS. Diğer kardeşlerime de pek sevgisi ilgisi yoktu. Olgun bir anne kucaklfayan sarmalayan bir kadın hiç olmadı. Benden 4 yaş küçük kız kardeşim var. Ona karşı şu şekilde. O her istediğini yapardı. Elinin altında hizmetçi gibi. Ben yapardım ama orta okulda falan asileştim. Artık sıkıldım sürekli ev işlerini üstüme yıkmasından. Karşı gelmeye başladım. Derslerime yoğunlaştı. Bu kız kardeşime iyice bandı. Sürekli onunla dertleşir ve iş yaptırır oldu. Yüzüne karşı asla iyi bir laf etmez ama ben üzülüyim diye sürekli bana der. Kardeşin şöyle iyi şöyle güzel şöyle iyi huylu melek. Sen şeytansın köpek gibi kapıyorsun çirkinsin kısasın VS. Hep hedef gösterilen ele güne komşuya akrabaya kötlenen bir çocuk oldum. Çok fazla bunalımlarım oldu hepsini içimde yaşadım. Belli bir yaşa kadar şöyle deyim üniversite bitene kadar hep kendimi kötü eksik ve annemin dediği gibi gördüm. Annemi hep sevdim adla nefret duymadım. Daha çok babama nefret duydum. Sonrasında da o iç sesler susmadı ama biraz syıktım. Bu kadın bana bildiğin duygusal istismar yaptı senelerce onurumla gururumla duygularımla oynadı. Bile isteye aşağıladı kırdı. Bu sefer tiksinmeye başladım. Tek tek anormal yaşantılarım aklıma geldi. Hiç bir zaman bana normal anne olmadığını farkkettim. Ben üniversiteyi de evde okudum bu arada. Evde gidip geldim. Ankarada yaşıyorduk orda üni kazanmıştım. Öğretmen oldum atandım ve öğretmen arkadaşların falan da annelerini göre göre benimkinin bir tukaf olduğunu ancak idrak edebildim. Benimki en basit şeyleri bile yapmıyordu çünkü. Ben atanmışom evden girmişim mesela. Arkadaşlarımın anneleri her gün arada sorar. Benimki asla aramıyordur. Ben arıyordum açmıyordu duymadım işim vardı diyordu🙄 bu şekilde. Tatillerde eve giderdim daha bir kere ben gelecem diye bana özel şu yemeği seversin deyip yaptığını görmedim. Öteki kardeşlerime de aman aman iyi değil. Baaa göre onlara daha iyi ama tam değil.
 
Ben Annesi ile ilişkisi hiç olmayan her şeyi kendi kendine halleden. Hatta bir yaştan sonra annesinin de büyüğü ablası olan biriyim. Mesela basit bir olay anlatayım. Bir kızçocuğu ilk reglini annesine söyler değil mi? Ben asla söylemedim. Aylarca sakladım kendi kendime hallettim. Sonra yakaladı lekeyi de anladı. İlk tepkisi aha bu kadar kaldın daha uzamazsın şahtın şahbaz oldun dedi😏 Mesela bakkala ekmeğe yollardı beni. 8 yaşımda Bakkal beni taciz etti. Asla kimseye anlatmadım. Öyle bu alımlara girdim ki o taciz olayından sonra. İçime kapandım geceleri sabahlara kadar ağlıyordum. Asla bir derdim sıkıntım olduğunu anlamadı annem. Ben iyice sessizliğe gömüldükçe bir de üstüne dalga geçiyorlardı benimle karı koca. Zeka özürlü gibi boş boş bakıyor gibi laflar ediyorlardı. İçimde neler kopuyor onların bana ddği buydu.
 
Anne mevzusunda ne çok benden varmış😳
Ben 750 km öteye kaçıp şehir değiştirdim , uzak olsun yerinde sağ olsun modundayım.

Üzücü,keşke böyle annelerimiz olmasaydı .
 
Ben 9 yaşıma kadar doğuda büyüdüm. Sonra ankaraya geldik. Ankaraya gelince konuşmam biraz bozuktu. Ev almıştık ankaradâ ve bazı aksilikler olmuştu dolandırılmıştık. Evde oturuyorduk ama çok borç vardı. Üstümüzde başımızda hiç bir bişey yoktu para yoktu. Konuşma da bozuk ya yeni başladığım okulda da hep dışlandım. Okul hayatım hep silik içe kapanık yok gibi bir öğrenci olarak geçti. Okul böyleyken ev daha da rezaletti evde dayak baş örtüsü tak baskıları. İlk okul 4. Sınıftan itibaren eve kapanıp asla oyun oynamadım. Başımı evde örtüyordum dalga geçecekler diye kimseye görünmüyorsun. Bir de annem 4. Çocuğu doğurdu ona da bakıcı oldum. Sonra üstte de anlattığım gibi orta okuldan itibaren asileştim. Annemin Dediklerini buyurduklarını yapmamaya başladım. Bu sefer iyice çamurlaştı annem. Orta okuldayken okula giderken örtmüyordum başımı ama evde hemen örtüyordum. Annem de benim yanımda sanıyordum mesela bu konuda. Ama her seferinde bu baş örtüsü konusunda dayak yerken buluyordum kendimi. Niye dışarıda örtmüyorum diye dayak. Asla babamın elinden almıyordu beni. Sanki böyle onun da eli kolu bağlıymış gücü yetmiyormuş pozlarındaydı. O zamanlar inanıyordum ona. Sonra şunu gördüm yediğim çoğu dayakta o babamı fiştekliyordu. Anlatmakla bitmiyor....
 
Back
X