• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Annemin tavrı...

dilequeen

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
26 Kasım 2010
29
15
88
37
Merhabalar.

Çözümsüz olduğuna inandığım bir derdim var ve galiba buraya yazmaktaki amacım "canım haklısın yaaa" gibi teskin edici laflar duymak. :) Anlaşılacağı gibi sorunum annemle ilgili.

27 yaşındayım, küçük bir üniversitede araştırma görevlisiyim. Evlenmeyi düşündüğüm bir erkek arkadaşım var, kendisi başka bir şehirde çalışıyor. Geçen sene mezun olan öğrencilerimden biri sevgilimin olduğu şehirde yüksek lisans yapıyor ve benim şu an çalıştığım alanla ilgili bir fakültede araştırma görevlisi kadrosu açılacağını söyledi. Ebeveynlerimin bağlantıları oldukça kuvvetlidir, her yerden tanıdıkları çıkar. Bu nedenle ben de babama bu kadroyu özel birisi için açıp açmadıklarını öğrenmesini rica ettim. Babam zaten bir tesadüf eseri erkek arkadaşımın resmini telefonumda görmüş ve kimdir nedir diye sormuştu. Ben böyle bir şey rica edince panik yaptı tabi. “Olur, olmaz, bilmem, var, yok” bir şeyler mırıldandı, kapattı telefonu. Daha sonra, tahmin ettiğim gibi annem aradı. Anlattım kimdir, nedir, ne iş yapar. Şu anki işinde ne kadar süre çalıştığını sordu, “Bir buçuk ay” diye cevap verdim. “Ondan sonra ne yapıyordu, boş boş mu geziyordu?” dedi direkt. Şok geçirdim ama bozuntuya vermeden önceden başka bir işte çalıştığını, ondan önce de zaten askerde olduğunu söyledim. Sonra “Ne yapacaksınız?” dedi. Onun şartlarının iyi olduğunu, bu şartlarda başka bir iş bulmanın zor olduğunu, benim oraya gitmemin daha iyi olacağını söylemeye çalışırken, “Ne şartıymış bu? Kaç para maaş alıyor ki?” dedi. Maaşını söyledim. (Bize göre tecrübesi az bir mühendis için gayet iyi bir meblağ). “Ayy iyi de değilmiş ki, X hanımın damadı da mühendis, 5000 liradan aşağı maaş almıyor. Ama tabii, o çocuk Bilkent mezunu, seninki X üniversitesi (benim şu an bulunduğum üniversite).” dedi. Bahsettiği meşhur damat sevgilimden beş yaş büyük, en az beş senelik fazla tecrübe demek bu, aradaki fark çok doğal, bunu anlatmaya çalıştım ama “Aman neyse tamam” deyip geçiştirdi. Sonra “Senin ALES’in yok zaten (ALES’e lisans zamanımda girip oldukça iyi bir puan almıştım ama ne yazık ki geçerlilik süresi bitti), lisans ortalaman belli, şimdi biz sana ne yapalım, imkânsız şeyler isteme” demeye başladı. “Panik yapma hemen, sizden bir şey istemedim, sadece kadro birine mi açılacak bunu sordum” deyince bağırmaya başladı. “Bana bağırma lütfen anne, büyütülecek bir şey yok ortada” dedim, daha da çok sinirlendi, “Peki o zaman, sana hayatında başarılar, sonuçlarına sen katlanırsın bu hayatının, beni ilgilendirmez” deyip kapattı.

Sorum şu, bir annenin, hatta bir insanın, böyle bir olaya karşı bu kadar negatif olması normal mi? Benim hayatım “Şunun oğlu ODTÜ, şunun kızı Bilkent mezunu zaten, şu Ankara Üniversitesi’nde, bu da Hacettepe’de araştırma görevlisi” diye geçti. Gerçekten çok yoruldum annemin hayata karşı bu yaklaşımından. Takdir, sevgi, güler yüz ve şefkat görmek istiyorum. “Kızım hayırlısı olsun, gönlüne göre olur inşallah” demesini istiyorum (bu 7 kelime hiçbir surette ağzından çıkmadı yukarıdaki konuşmayı yaparken), “Ayy boş mu geziyordu, onun damadı 5000 lira maaş alıyor, ALES’in yok...” sözlerini duymak değil.

Bir KK klişesi olarak “uzun oldu hakkınızı helal edin” ama gerçekten içim şişti, ağlıyorum, sersem gibiyim, sabah birinci sınıf öğrencileriyle üçüncü sınıf öğrencilerini karıştırıp yanlış derse hazırlanacak kadar sersemim inanın. :) Yarın bir gün ailelerin tanıştırılma zamanı gelecek, nişan düğün zamanı gelecek, bu kadar negatif bir insanı mutlu etmek için ne yapmam, nasıl bir yol tayin etmem gerekiyor?

Teşekkürler şimdiden, yorulan gözleriniz için özür diliyorum. :)
 
Son düzenleme:
Merhabalar.

Çözümsüz olduğuna inandığım bir derdim var ve galiba buraya yazmaktaki amacım "canım haklısın yaaa" gibi teskin edici laflar duymak. :) Anlaşılacağı gibi sorunum annemle ilgili.

27 yaşındayım, küçük bir üniversitede araştırma görevlisiyim. Evlenmeyi düşündüğüm bir erkek arkadaşım var, kendisi başka bir şehirde çalışıyor. Geçen sene mezun olan öğrencilerimden biri sevgilimin olduğu şehirde yüksek lisans yapıyor ve benim şu an çalıştığım alanla ilgili bir fakültede araştırma görevlisi kadrosu açılacağını söyledi. Ebeveynlerimin bağlantıları oldukça kuvvetlidir, her yerden tanıdıkları çıkar. Bu nedenle ben de babama bu kadroyu özel birisi için açıp açmadıklarını öğrenmesini rica ettim. Babam zaten bir tesadüf eseri erkek arkadaşımın resmini telefonumda görmüş ve kimdir nedir diye sormuştu. Ben böyle bir şey rica edince panik yaptı tabi. “Olur, olmaz, bilmem, var, yok” bir şeyler mırıldandı, kapattı telefonu. Daha sonra, tahmin ettiğim gibi annem aradı. Anlattım kimdir, nedir, ne iş yapar. Şu anki işinde ne kadar süre çalıştığını sordu, “Bir buçuk ay” diye cevap verdim. “Ondan sonra ne yapıyordu, boş boş mu geziyordu?” dedi direkt. Şok geçirdim ama bozuntuya vermeden önceden başka bir işte çalıştığını, ondan önce de zaten askerde olduğunu söyledim. Sonra “Ne yapacaksınız?” dedi. Onun şartlarının iyi olduğunu, bu şartlarda başka bir iş bulmanın zor olduğunu, benim oraya gitmemin daha iyi olacağını söylemeye çalışırken, “Ne şartıymış bu? Kaç para maaş alıyor ki?” dedi. Maaşını söyledim. (Bize göre tecrübesi az bir mühendis için gayet iyi bir meblağ). “Ayy iyi de değilmiş ki, X hanımın damadı da mühendis, 5000 liradan aşağı maaş almıyor. Ama tabii, o çocuk Bilkent mezunu, seninki X üniversitesi (benim şu an bulunduğum üniversite).” dedi. Bahsettiği meşhur damat sevgilimden beş yaş büyük, en az beş senelik fazla tecrübe demek bu, aradaki fark çok doğal, bunu anlatmaya çalıştım ama “Aman neyse tamam” deyip geçiştirdi. Sonra “Senin ALES’in yok zaten (ALES’e lisans zamanımda girip oldukça iyi bir puan almıştım ama ne yazık ki geçerlilik süresi bitti), lisans ortalaman belli, şimdi biz sana ne yapalım, imkânsız şeyler isteme” demeye başladı. “Panik yapma hemen, sizden bir şey istemedim, sadece kadro birine mi açılacak bunu sordum” deyince bağırmaya başladı. “Bana bağırma lütfen anne, büyütülecek bir şey yok ortada” dedim, daha da çok sinirlendi, “Peki o zaman, sana hayatında başarılar, sonuçlarına sen katlanırsın bu hayatının, beni ilgilendirmez” deyip kapattı.

Sorum şu, bir annenin, hatta bir insanın, böyle bir olaya karşı bu kadar negatif olması normal mi? Benim hayatım “Şunun oğlu ODTÜ, şunun kızı Bilkent mezunu zaten, şu Ankara Üniversitesi’nde, bu da Hacettepe’de araştırma görevlisi” diye geçti. Gerçekten çok yoruldum annemin hayata karşı bu yaklaşımından. Takdir, sevgi, güler yüz ve şefkat görmek istiyorum. “Kızım hayırlısı olsun, gönlüne göre olur inşallah” demesini istiyorum (bu 7 kelime hiçbir surette ağzından çıkmadı yukarıdaki konuşmayı yaparken), “Ayy boş mu geziyordu, onun damadı 5000 lira maaş alıyor, ALES’in yok...” sözlerini duymak değil.

Bir KK klişesi olarak “uzun oldu hakkınızı helal edin” ama gerçekten içim şişti, ağlıyorum, sersem gibiyim, sabah birinci sınıf öğrencileriyle üçüncü sınıf öğrencilerini karıştırıp yanlış derse hazırlanacak kadar sersemim inanın. :) Yarın bir gün ailelerin tanıştırılma zamanı gelecek, nişan düğün zamanı gelecek, bu kadar negatif bir insanı mutlu etmek için ne yapmam, nasıl bir yol tayin etmem gerekiyor?

Teşekkürler şimdiden, yorulan gözleriniz için özür diliyorum. :)

canım öncelikle merhaba....ama gerçekten çok haklısın bazen anneler olayları fazla abartıor canım o senin annen ve olduğu gibi kabullenmek zorundasın aynı durumda erkek arkadaşında öle asla anneni ezdirme yarın bunlar baş kakıncı olur evli biri olarak sölüorum ama sadece annem böle idare etmeliyiz oda ii niyetinden yapıo falan filan die geçiştirmek zorundasın sana bu durumda zorlu bi şavaş beklior ama anneni deiştiremezsin ssadece güçlü durman gerekio ve dedikleride bi kulağından girsin ötekinden çıksın çünkü bu konuda asla haklı bulmadım
 
Çok fazla ön yargılı..
Ve fazlasıyla kıyas yapmayı seven biri..
Sonuçta sen kendi ayakları üzerinde duran bir bireysin. Nereden ne şekilde zarar geleceğini veya alacağınız maaşla geçiniriz geçinemeyiz diye kendinizce sonuçlar çıkarabilecek birisin..
Annen nasıl biri nereli falan diye soracağı yerde ilk iş olarak parayı ve iş konusunu açması biraz saçma olur..
Yani bende sinirlenirdim..
Senin fikirlerine ve kararlarına saygı duymuyorlar.
Hemen seni kestirip atan birine tepkisiz kalma. Bu annen dahi olsa..
 
aynı benim annem...
hiç bir şeyden memnun edemezsin , hep daha fazlasını bekler ister..
hayatıma biri girer o kadar irdeler ki ( işi ,eğitimi , ne zaman evlenecek, senle ciddi düşünüyor mu ? ) o işim olacağı varsa bile olmaz... ama artık söylememeye kararlıyım çok eleştirici ve mükemmeliyetçi.
daralıyorum boğuluyorum
daha az düşünmeye başladığım zamanda asi veya vurdumduymaz lafını işitiyorum
ben orta yolu bulamadım konuyu takipte olacağım
:31:
 
canım öncelikle merhaba....ama gerçekten çok haklısın bazen anneler olayları fazla abartıor canım o senin annen ve olduğu gibi kabullenmek zorundasın aynı durumda erkek arkadaşında öle asla anneni ezdirme yarın bunlar baş kakıncı olur evli biri olarak sölüorum ama sadece annem böle idare etmeliyiz oda ii niyetinden yapıo falan filan die geçiştirmek zorundasın sana bu durumda zorlu bi şavaş beklior ama anneni deiştiremezsin ssadece güçlü durman gerekio ve dedikleride bi kulağından girsin ötekinden çıksın çünkü bu konuda asla haklı bulmadım

Haklısınız, biraz vurdumduymaz olmam gerekiyor. Bunu öğrendim zannediyordum ama demek ki yanılmışım, hala yaralayabiliyor beni. Olayın tamamını yansıtmadım, sadece annemin biraz zor bir insan olduğunu söyledim sevgilime. Korkum onu ya da ailesini garip isteklerle, çirkin kıyaslamalarla ve küçümsemeyle şoka uğratması. Lütfen benim için dua edin. :)

Çok fazla ön yargılı..
Ve fazlasıyla kıyas yapmayı seven biri..
Sonuçta sen kendi ayakları üzerinde duran bir bireysin. Nereden ne şekilde zarar geleceğini veya alacağınız maaşla geçiniriz geçinemeyiz diye kendinizce sonuçlar çıkarabilecek birisin..
Annen nasıl biri nereli falan diye soracağı yerde ilk iş olarak parayı ve iş konusunu açması biraz saçma olur..
Yani bende sinirlenirdim..
Senin fikirlerine ve kararlarına saygı duymuyorlar.
Hemen seni kestirip atan birine tepkisiz kalma. Bu annen dahi olsa..

Nereli olduğunu, ebeveynlerinin işlerini falan sordu tabi, hakkını yemeyeyim şimdi ama nasıl desem, adet yerini bulsun diye. Aldığı cevapları da zaten beğenmedi. Hayata karşı böyle sürekli kıyaslar ve küçümser bir tavrı var maalesef. Tepki gösterince de "Sen yaşlanınca döversin de beni, canımı çok yakıyorsun, öleyim de kurtul" falan demeye başlıyor. Ben de en iyisi tepki göstermeden "He anne, tamam anne, doğru anne" demek diye düşünüyordum, öyle davranıyordum ama konu sevgilim olunca içerledim galiba biraz. Sanırım duygu sömürüsüne kulaklarımı tıkamayı öğrenmeliyim.

aynı benim annem...
hiç bir şeyden memnun edemezsin , hep daha fazlasını bekler ister..
hayatıma biri girer o kadar irdeler ki ( işi ,eğitimi , ne zaman evlenecek, senle ciddi düşünüyor mu ? ) o işim olacağı varsa bile olmaz... ama artık söylememeye kararlıyım çok eleştirici ve mükemmeliyetçi.
daralıyorum boğuluyorum
daha az düşünmeye başladığım zamanda asi veya vurdumduymaz lafını işitiyorum
ben orta yolu bulamadım konuyu takipte olacağım
:31:

Tüm samimiyetimle söylüyorum ki, Allah size de kolaylık versin. :) Gerçekten yaşamayan bilmez bu durumu. Beklentileri o kadar yüksek ki, yetişemiyorum. Her takdirinde bir yerme var, dayanamıyorum. Mesela ben yaklaşık 20 kilo verdim, "Amaan uğraşma geri alıcaksın nasıl olsa" dedi. 3 sene oldu, geri almadım, her izinde beni görünce diyor ki "Aaa çok şişmanlamamışsın?" Hayret ediyor kilo almadığıma, ben nasıl olur da formumu korumayı becerebilirim, kimim ki ben yani? :53: Öyle bir insan işte, anne nihayetinde, ben alıştım ama ya sevgilim ve ailesi? Onlar ne olacak?
İnşallah buradaki tecrübeli, akıllı kadınlar bize bir yol gösterirler. :)
 
Annene kesinlikle katilmasam da annen sonucta kendi hayatini yasa ama onun da kalbini kirmamaya ozen goster derim :)

Kadınlar Kulübü Mobil uygulaması kullanılarak gönderilmiştir.
 

ulaşılmaz damat yaratmak. yada ulaşılmaz gelin yaratmakta annelerin üstüne yok:ssz:
(ulaşılmaz derkende onların olmazsa olmazlarının topluca bulundugu kişiler:1:)
erkek arkadaşınızı tanıyınca belki fikri degişir

 
Annene kesinlikle katilmasam da annen sonucta kendi hayatini yasa ama onun da kalbini kirmamaya ozen goster derim :)

Kadınlar Kulübü Mobil uygulaması kullanılarak gönderilmiştir.

Gerçekten özen göstermeye çalışıyorum. Mesela size bir örnek vereyim, izin zamanlarımda annemle alışverişe gideriz. Annem 50 küsür yaşında, ben de belirttiğim gibi 27. 27 yaşında bir insanın beğenilerine hitap eden mağazalara girince "Ööf burada da hiçbir şey yok" der, 30 saniye durmaz. Ağzımı açmam (daha önce aksine fikir belirtince "Bir daha seninle hiç bir yere gelmem, hep kalbimi kırıyorsun" derdi. Sadece "Anne ama burası bana daha çok hitap ediyor" dediğim halde). 50 yaşında bir insanın beğenilerine hitap eden mağazalara girince, oradan bana kıyafet beğenmeye çalışır. 44 beden, 42 beden kıyafetler getirir, hiçbiri yaşıma uygun olmaz üstelik. "Anne ben artık o kadar kilolu değilim, bunun 36'sı bana olur" deyince inanmaz, kabinde giyip 36 bedenin tam olduğunu görünce küser! "Anne ben bunu pek beğenmedim yaa" derim kibar kibar, küser çeker gider. Çareyi onunla alışverişe gitmemekte buldum, o zaman da küsüyor. Ne yapacağımı bilmiyorum. Düğündü nişandı bilmem neydi derken, yine kendi istediği olmayacak, o zaman da küsecek, kızacak, alınacak, bağıracak; ne yapacağım gerçekten bilmiyorum.


ulaşılmaz damat yaratmak. yada ulaşılmaz gelin yaratmakta annelerin üstüne yok:ssz:
(ulaşılmaz derkende onların olmazsa olmazlarının topluca bulundugu kişiler:1:)
erkek arkadaşınızı tanıyınca belki fikri degişir

Keşke erkek arkadaşımla tanışınca fikrinin değişeceğine inansam. :50: Buna inanmayı gerçekten çok istiyorum. Çok sıcak davranmasını beklemiyorum, bana da öyle davranmaz zaten. Tek derdim kıyas ve küçümsemeden uzak durur inşallah. Dua edin olur mu? :)
 
Keşke erkek arkadaşımla tanışınca fikrinin değişeceğine inansam. :50: Buna inanmayı gerçekten çok istiyorum. Çok sıcak davranmasını beklemiyorum, bana da öyle davranmaz zaten. Tek derdim kıyas ve küçümsemeden uzak durur inşallah. Dua edin olur mu? :)

inşallah canım...
ah bu anneler... bendede var bi tane:ssz:
sonradan oldu tabi bizimki... yinede eksiklerini göstermesin...
 
Ooof off klasik "anne" tavrı işte. Bu damat adaylarından ne yapsam da bir kusur bulsam diye düşünüp duruyolar bence. Kaşının üstünde gözü var diyor hiç kusuru olmasa. Ki sizde şartlar gayet makul. Mesleği var, iyi bir maaşı var daha ne olsun? Bence çok takılmayın. Anneler ilk aşamada böyle olumsuzluklar yaratıp vazgeçirmeye çalışıyorlar. Ama zamanla sizin birbirinize olan bağlılığınızı görünce o da çözülecek. Mecbur kalacak kabul etmeye bir yerde :)... Bence üzerinde durup canınızı sıkmaya değmez inanın. Ailenizle tanıştırmayı düşündüğünüz zamandan biraz önce alıştırmaya başlayın. Artık yaşım müsait iş durumlarımız müsait. Bir tanışma olsun yakında vs gibi. Önceden hazırlayın ki, yine bahaneler üretilmesin :)...

Diyeceğim o kii "Herşey yoluna girer siz hiiiiç canınızı sıkmayın " :)
 
Bazı arkadaşlar annenizin tavrının sadece "evlenecek yaşa gelmiş kızı olan annenin ufak kaprisleri" gibi değerlendirmiş ve erkek arkadaşınızı tanıyınca geçer falan demiş ama bana olay pek o kadar basit gelmedi. Çünkü anneniz, hayatınız boyunca sürekli böyle kıyaslamalar yaparak bunaltmış sizi, alışveriş sırasında bile yaşadığınız sıkıntıları anlatmışsınız. Yani bu tavırlar hiç yokken şimdi erkek arkadaş ile ortaya çıkmamış ki.

Bakın annenizin yapısı bu, değiştiremezsiniz. Sizi zorlu günlerin beklediğini düşünüyorum ben kendi adıma. Öncelikle erkek arkadaşınız ile evlilik yoluan girdiğinizde tanışma-söz-nişan-düğün çok kısa aralarla olsun. Erkek arkadaşınızın ailesi ile sizin ailenizi fazla bir araya getirmemeye çalışın. Söz-nişan tüm hazırlıkları erkek arkadaşınız ile siz konuşun ve halledin. Annenize birşeyler isteme talep etme ortamı yaratmayın. Evde anneniz ile baş başayken "adetlerimiz neler?, neler yapılmalı diye sorun" sonra bunları erkek arkadaşınıza iletin. Fazla bulduklarınızı, abartıları "ben istemiyorum" diyerek annenize söyleyin. Tabi bu durumda size söylenecektir ama yapacak bir şey yok, düğüne kadar bu sözlere kulak tıkayacaksınız.

Her ne olursa olsun, erkek arkadaşınıza ve onun ailesine annenizi kötülemeyin. Yapısı böyle, o benim annem tabi ki iyiliğimi ister gibi şeylerle geçiştirin çok önemli durumlarda. Annenizi erkek arkadaşınıza kötülerseniz, hiç bir zaman annenizi sevmeyecek ve de en önemlisi saygı duymayacaktır. Bence yapabilecekleriniz sadece bunlar.Size çok şey düşüyor bu durumda, sabırlı olacaksınız, bazen görmeyecek, duymayacak , konuşmayacaksınız.
 
Ooof off klasik "anne" tavrı işte. Bu damat adaylarından ne yapsam da bir kusur bulsam diye düşünüp duruyolar bence. Kaşının üstünde gözü var diyor hiç kusuru olmasa. Ki sizde şartlar gayet makul. Mesleği var, iyi bir maaşı var daha ne olsun? Bence çok takılmayın. Anneler ilk aşamada böyle olumsuzluklar yaratıp vazgeçirmeye çalışıyorlar. Ama zamanla sizin birbirinize olan bağlılığınızı görünce o da çözülecek. Mecbur kalacak kabul etmeye bir yerde :)... Bence üzerinde durup canınızı sıkmaya değmez inanın. Ailenizle tanıştırmayı düşündüğünüz zamandan biraz önce alıştırmaya başlayın. Artık yaşım müsait iş durumlarımız müsait. Bir tanışma olsun yakında vs gibi. Önceden hazırlayın ki, yine bahaneler üretilmesin :)...

Diyeceğim o kii "Herşey yoluna girer siz hiiiiç canınızı sıkmayın " :)

İçimi açtı yazdıklarınız. :) Ama annemin hayata karşı tavrı böyle maalesef. Umarım her şey yoluna girer dediğiniz gibi. :)

Bazı arkadaşlar annenizin tavrının sadece "evlenecek yaşa gelmiş kızı olan annenin ufak kaprisleri" gibi değerlendirmiş ve erkek arkadaşınızı tanıyınca geçer falan demiş ama bana olay pek o kadar basit gelmedi. Çünkü anneniz, hayatınız boyunca sürekli böyle kıyaslamalar yaparak bunaltmış sizi, alışveriş sırasında bile yaşadığınız sıkıntıları anlatmışsınız. Yani bu tavırlar hiç yokken şimdi erkek arkadaş ile ortaya çıkmamış ki.

Bakın annenizin yapısı bu, değiştiremezsiniz. Sizi zorlu günlerin beklediğini düşünüyorum ben kendi adıma. Öncelikle erkek arkadaşınız ile evlilik yoluan girdiğinizde tanışma-söz-nişan-düğün çok kısa aralarla olsun. Erkek arkadaşınızın ailesi ile sizin ailenizi fazla bir araya getirmemeye çalışın. Söz-nişan tüm hazırlıkları erkek arkadaşınız ile siz konuşun ve halledin. Annenize birşeyler isteme talep etme ortamı yaratmayın. Evde anneniz ile baş başayken "adetlerimiz neler?, neler yapılmalı diye sorun" sonra bunları erkek arkadaşınıza iletin. Fazla bulduklarınızı, abartıları "ben istemiyorum" diyerek annenize söyleyin. Tabi bu durumda size söylenecektir ama yapacak bir şey yok, düğüne kadar bu sözlere kulak tıkayacaksınız.

Her ne olursa olsun, erkek arkadaşınıza ve onun ailesine annenizi kötülemeyin. Yapısı böyle, o benim annem tabi ki iyiliğimi ister gibi şeylerle geçiştirin çok önemli durumlarda. Annenizi erkek arkadaşınıza kötülerseniz, hiç bir zaman annenizi sevmeyecek ve de en önemlisi saygı duymayacaktır. Bence yapabilecekleriniz sadece bunlar.Size çok şey düşüyor bu durumda, sabırlı olacaksınız, bazen görmeyecek, duymayacak , konuşmayacaksınız.

Aynen dediğiniz gibi, yapısı bu şekilde. Böyle gelmiş, böyle gidecek sanırım. Kulak tıkamayı kendi açımdan öğrendim, sevgilim açısından da öğrenmem gerekiyor. Allah'a çok şükür ailem nişan düşün konularında çok gelenekçi değil. Hem annem hem babam farklı farklı memleketlerde doğmuş ve büyümüşler, akrabalardan yıllardır uzakta yaşıyorlar. En hızlı, en sade, en basit şekilde bu işleri halletmeyi düşünüyorum. :)
 
Gerçekten özen göstermeye çalışıyorum. Mesela size bir örnek vereyim, izin zamanlarımda annemle alışverişe gideriz. Annem 50 küsür yaşında, ben de belirttiğim gibi 27. 27 yaşında bir insanın beğenilerine hitap eden mağazalara girince "Ööf burada da hiçbir şey yok" der, 30 saniye durmaz. Ağzımı açmam (daha önce aksine fikir belirtince "Bir daha seninle hiç bir yere gelmem, hep kalbimi kırıyorsun" derdi. Sadece "Anne ama burası bana daha çok hitap ediyor" dediğim halde). 50 yaşında bir insanın beğenilerine hitap eden mağazalara girince, oradan bana kıyafet beğenmeye çalışır. 44 beden, 42 beden kıyafetler getirir, hiçbiri yaşıma uygun olmaz üstelik. "Anne ben artık o kadar kilolu değilim, bunun 36'sı bana olur" deyince inanmaz, kabinde giyip 36 bedenin tam olduğunu görünce küser! "Anne ben bunu pek beğenmedim yaa" derim kibar kibar, küser çeker gider. Çareyi onunla alışverişe gitmemekte buldum, o zaman da küsüyor. Ne yapacağımı bilmiyorum. Düğündü nişandı bilmem neydi derken, yine kendi istediği olmayacak, o zaman da küsecek, kızacak, alınacak, bağıracak; ne yapacağım gerçekten bilmiyorum.



Keşke erkek arkadaşımla tanışınca fikrinin değişeceğine inansam. :50: Buna inanmayı gerçekten çok istiyorum. Çok sıcak davranmasını beklemiyorum, bana da öyle davranmaz zaten. Tek derdim kıyas ve küçümsemeden uzak durur inşallah. Dua edin olur mu? :)

Bu yazindan sonra bu ufak bir olay olmaktan cikti.annen yaslandigini dusunup bundan kaygilaniyor olabilir mi sende buyuyup serpildigin icin elinde olmadan seni kendi yasiti yerine koyup biraz senle yarisiyor olabilir mi?? Menapoz filansa normal diye duydum cunku

Kadınlar Kulübü Mobil uygulaması kullanılarak gönderilmiştir.
 
klasik anne. Kizini kimselere layik gormuyor. Peri padisahin ogluyla evlenmeni istiyor ama malesef o da yok simdilik bu damatla idare etsin annen oyle soyle :1: Daha iyisini bulursan onla evlenirsin.

Mutlaka dunyada daha tahsilli daha yakisikli daha zengin erkeklerde vardir ama her kadinada nasip olmuyor. Elimizdekiyle yetinmeyi bilmemiz lazim :16:
O kadar kotu kocalar var duyuyoruz etrafimizda birde onlari anlat annene oylede bir damadi olabilirdi. O yuzden kirsin dizini otursun. Yok efendim mukemmel damat adayi varsa bulsun getirsin.

O soyledigi 5000 tl maas alan damadinda kesin kotu huylari vardir. Belkide karisini aldatiyor belki ailesine iyi davranmiyor. Kimse kimsenin ic halini bilemez.
 
Merhabalar.

Çözümsüz olduğuna inandığım bir derdim var ve galiba buraya yazmaktaki amacım "canım haklısın yaaa" gibi teskin edici laflar duymak. :) Anlaşılacağı gibi sorunum annemle ilgili.

27 yaşındayım, küçük bir üniversitede araştırma görevlisiyim. Evlenmeyi düşündüğüm bir erkek arkadaşım var, kendisi başka bir şehirde çalışıyor. Geçen sene mezun olan öğrencilerimden biri sevgilimin olduğu şehirde yüksek lisans yapıyor ve benim şu an çalıştığım alanla ilgili bir fakültede araştırma görevlisi kadrosu açılacağını söyledi. Ebeveynlerimin bağlantıları oldukça kuvvetlidir, her yerden tanıdıkları çıkar. Bu nedenle ben de babama bu kadroyu özel birisi için açıp açmadıklarını öğrenmesini rica ettim. Babam zaten bir tesadüf eseri erkek arkadaşımın resmini telefonumda görmüş ve kimdir nedir diye sormuştu. Ben böyle bir şey rica edince panik yaptı tabi. “Olur, olmaz, bilmem, var, yok” bir şeyler mırıldandı, kapattı telefonu. Daha sonra, tahmin ettiğim gibi annem aradı. Anlattım kimdir, nedir, ne iş yapar. Şu anki işinde ne kadar süre çalıştığını sordu, “Bir buçuk ay” diye cevap verdim. “Ondan sonra ne yapıyordu, boş boş mu geziyordu?” dedi direkt. Şok geçirdim ama bozuntuya vermeden önceden başka bir işte çalıştığını, ondan önce de zaten askerde olduğunu söyledim. Sonra “Ne yapacaksınız?” dedi. Onun şartlarının iyi olduğunu, bu şartlarda başka bir iş bulmanın zor olduğunu, benim oraya gitmemin daha iyi olacağını söylemeye çalışırken, “Ne şartıymış bu? Kaç para maaş alıyor ki?” dedi. Maaşını söyledim. (Bize göre tecrübesi az bir mühendis için gayet iyi bir meblağ). “Ayy iyi de değilmiş ki, X hanımın damadı da mühendis, 5000 liradan aşağı maaş almıyor. Ama tabii, o çocuk Bilkent mezunu, seninki X üniversitesi (benim şu an bulunduğum üniversite).” dedi. Bahsettiği meşhur damat sevgilimden beş yaş büyük, en az beş senelik fazla tecrübe demek bu, aradaki fark çok doğal, bunu anlatmaya çalıştım ama “Aman neyse tamam” deyip geçiştirdi. Sonra “Senin ALES’in yok zaten (ALES’e lisans zamanımda girip oldukça iyi bir puan almıştım ama ne yazık ki geçerlilik süresi bitti), lisans ortalaman belli, şimdi biz sana ne yapalım, imkânsız şeyler isteme” demeye başladı. “Panik yapma hemen, sizden bir şey istemedim, sadece kadro birine mi açılacak bunu sordum” deyince bağırmaya başladı. “Bana bağırma lütfen anne, büyütülecek bir şey yok ortada” dedim, daha da çok sinirlendi, “Peki o zaman, sana hayatında başarılar, sonuçlarına sen katlanırsın bu hayatının, beni ilgilendirmez” deyip kapattı.

Sorum şu, bir annenin, hatta bir insanın, böyle bir olaya karşı bu kadar negatif olması normal mi? Benim hayatım “Şunun oğlu ODTÜ, şunun kızı Bilkent mezunu zaten, şu Ankara Üniversitesi’nde, bu da Hacettepe’de araştırma görevlisi” diye geçti. Gerçekten çok yoruldum annemin hayata karşı bu yaklaşımından. Takdir, sevgi, güler yüz ve şefkat görmek istiyorum. “Kızım hayırlısı olsun, gönlüne göre olur inşallah” demesini istiyorum (bu 7 kelime hiçbir surette ağzından çıkmadı yukarıdaki konuşmayı yaparken), “Ayy boş mu geziyordu, onun damadı 5000 lira maaş alıyor, ALES’in yok...” sözlerini duymak değil.

Bir KK klişesi olarak “uzun oldu hakkınızı helal edin” ama gerçekten içim şişti, ağlıyorum, sersem gibiyim, sabah birinci sınıf öğrencileriyle üçüncü sınıf öğrencilerini karıştırıp yanlış derse hazırlanacak kadar sersemim inanın. :) Yarın bir gün ailelerin tanıştırılma zamanı gelecek, nişan düğün zamanı gelecek, bu kadar negatif bir insanı mutlu etmek için ne yapmam, nasıl bir yol tayin etmem gerekiyor?

Teşekkürler şimdiden, yorulan gözleriniz için özür diliyorum. :)

konu sahibesi arkadaşım;
annenizin mesleği var mı?
babanız ne iş yapıyor?
bunları şunun için sordum hani sürekli kıyas içinde dediniz ya acaba layık mı göremüyor sizi?
arkadaşının damadı ile bile kıyaslamasıda bunu gösteriyor
toplumdaki yeri nasıl annenizin
 
Gerçekten özen göstermeye çalışıyorum. Mesela size bir örnek vereyim, izin zamanlarımda annemle alışverişe gideriz. Annem 50 küsür yaşında, ben de belirttiğim gibi 27. 27 yaşında bir insanın beğenilerine hitap eden mağazalara girince "Ööf burada da hiçbir şey yok" der, 30 saniye durmaz. Ağzımı açmam (daha önce aksine fikir belirtince "Bir daha seninle hiç bir yere gelmem, hep kalbimi kırıyorsun" derdi. Sadece "Anne ama burası bana daha çok hitap ediyor" dediğim halde). 50 yaşında bir insanın beğenilerine hitap eden mağazalara girince, oradan bana kıyafet beğenmeye çalışır. 44 beden, 42 beden kıyafetler getirir, hiçbiri yaşıma uygun olmaz üstelik. "Anne ben artık o kadar kilolu değilim, bunun 36'sı bana olur" deyince inanmaz, kabinde giyip 36 bedenin tam olduğunu görünce küser! "Anne ben bunu pek beğenmedim yaa" derim kibar kibar, küser çeker gider. Çareyi onunla alışverişe gitmemekte buldum, o zaman da küsüyor. Ne yapacağımı bilmiyorum. Düğündü nişandı bilmem neydi derken, yine kendi istediği olmayacak, o zaman da küsecek, kızacak, alınacak, bağıracak; ne yapacağım gerçekten bilmiyorum.



Keşke erkek arkadaşımla tanışınca fikrinin değişeceğine inansam. :50: Buna inanmayı gerçekten çok istiyorum. Çok sıcak davranmasını beklemiyorum, bana da öyle davranmaz zaten. Tek derdim kıyas ve küçümsemeden uzak durur inşallah. Dua edin olur mu? :)


Yukarda anlattığınız hareketler sizce bırakın bir anneyi bir insan için normal mi? 36 giydiğiniz halde 44 beden getirmesi ciddi bir algı kayması yaşadığını gösteriyor heralde..valla ben annenizi pek iyi görmedim 0-3 yaş arası çocuk davranışları bunlar bence bir uzmana görünsün..
 
Merhabalar.

Çözümsüz olduğuna inandığım bir derdim var ve galiba buraya yazmaktaki amacım "canım haklısın yaaa" gibi teskin edici laflar duymak. :) Anlaşılacağı gibi sorunum annemle ilgili.

27 yaşındayım, küçük bir üniversitede araştırma görevlisiyim. Evlenmeyi düşündüğüm bir erkek arkadaşım var, kendisi başka bir şehirde çalışıyor. Geçen sene mezun olan öğrencilerimden biri sevgilimin olduğu şehirde yüksek lisans yapıyor ve benim şu an çalıştığım alanla ilgili bir fakültede araştırma görevlisi kadrosu açılacağını söyledi. Ebeveynlerimin bağlantıları oldukça kuvvetlidir, her yerden tanıdıkları çıkar. Bu nedenle ben de babama bu kadroyu özel birisi için açıp açmadıklarını öğrenmesini rica ettim. Babam zaten bir tesadüf eseri erkek arkadaşımın resmini telefonumda görmüş ve kimdir nedir diye sormuştu. Ben böyle bir şey rica edince panik yaptı tabi. “Olur, olmaz, bilmem, var, yok” bir şeyler mırıldandı, kapattı telefonu. Daha sonra, tahmin ettiğim gibi annem aradı. Anlattım kimdir, nedir, ne iş yapar. Şu anki işinde ne kadar süre çalıştığını sordu, “Bir buçuk ay” diye cevap verdim. “Ondan sonra ne yapıyordu, boş boş mu geziyordu?” dedi direkt. Şok geçirdim ama bozuntuya vermeden önceden başka bir işte çalıştığını, ondan önce de zaten askerde olduğunu söyledim. Sonra “Ne yapacaksınız?” dedi. Onun şartlarının iyi olduğunu, bu şartlarda başka bir iş bulmanın zor olduğunu, benim oraya gitmemin daha iyi olacağını söylemeye çalışırken, “Ne şartıymış bu? Kaç para maaş alıyor ki?” dedi. Maaşını söyledim. (Bize göre tecrübesi az bir mühendis için gayet iyi bir meblağ). “Ayy iyi de değilmiş ki, X hanımın damadı da mühendis, 5000 liradan aşağı maaş almıyor. Ama tabii, o çocuk Bilkent mezunu, seninki X üniversitesi (benim şu an bulunduğum üniversite).” dedi. Bahsettiği meşhur damat sevgilimden beş yaş büyük, en az beş senelik fazla tecrübe demek bu, aradaki fark çok doğal, bunu anlatmaya çalıştım ama “Aman neyse tamam” deyip geçiştirdi. Sonra “Senin ALES’in yok zaten (ALES’e lisans zamanımda girip oldukça iyi bir puan almıştım ama ne yazık ki geçerlilik süresi bitti), lisans ortalaman belli, şimdi biz sana ne yapalım, imkânsız şeyler isteme” demeye başladı. “Panik yapma hemen, sizden bir şey istemedim, sadece kadro birine mi açılacak bunu sordum” deyince bağırmaya başladı. “Bana bağırma lütfen anne, büyütülecek bir şey yok ortada” dedim, daha da çok sinirlendi, “Peki o zaman, sana hayatında başarılar, sonuçlarına sen katlanırsın bu hayatının, beni ilgilendirmez” deyip kapattı.

Sorum şu, bir annenin, hatta bir insanın, böyle bir olaya karşı bu kadar negatif olması normal mi? Benim hayatım “Şunun oğlu ODTÜ, şunun kızı Bilkent mezunu zaten, şu Ankara Üniversitesi’nde, bu da Hacettepe’de araştırma görevlisi” diye geçti. Gerçekten çok yoruldum annemin hayata karşı bu yaklaşımından. Takdir, sevgi, güler yüz ve şefkat görmek istiyorum. “Kızım hayırlısı olsun, gönlüne göre olur inşallah” demesini istiyorum (bu 7 kelime hiçbir surette ağzından çıkmadı yukarıdaki konuşmayı yaparken), “Ayy boş mu geziyordu, onun damadı 5000 lira maaş alıyor, ALES’in yok...” sözlerini duymak değil.

Bir KK klişesi olarak “uzun oldu hakkınızı helal edin” ama gerçekten içim şişti, ağlıyorum, sersem gibiyim, sabah birinci sınıf öğrencileriyle üçüncü sınıf öğrencilerini karıştırıp yanlış derse hazırlanacak kadar sersemim inanın. :) Yarın bir gün ailelerin tanıştırılma zamanı gelecek, nişan düğün zamanı gelecek, bu kadar negatif bir insanı mutlu etmek için ne yapmam, nasıl bir yol tayin etmem gerekiyor?

Teşekkürler şimdiden, yorulan gözleriniz için özür diliyorum. :)

İnan bunların daha fazlasını işitiim benn ama mücadelemde vazgeçmedim sanırım Rabbimin izniylede mutluluğa doğru gidiyorum.Önemli olan onlarla restleşmemen ve hoş gideceksinn
 
Nlyvz'a katılıyorum. Annenizin tavırları damat adayına karşı basite indirgenecek "klasik anne" tepkileri değil. Kesinlikle annenizin karakteriyle alakalı. Çünkü sadece ona karşı değil herkese karşı bir küçümseme hakim tavırlarında, size bile :50:.

Anneniz evet, ama özür dileyerek söylüyorum ki gerçekten çok çok zor bir insan, anlattıklarınıza bakılırsa gözlerinden hırs fışkırıyor. Hayatta en korktuğum insan tiplerinden. Ne kendisi mutlu olur ne de etrafındaki insanları mutlu eder. Siz mutluyum derseniz bile buna inanmaz. Çünkü onun mutluluk anlayışı tamamen "başarı, en iyi olma, en çok kazanma, en yüksek puanı yapma"yla alakalıdır. Belki de kendinizi anlatmalısınız. Ben en iyi olmak istemiyorum ben böyle mutluyum seninle hayata farklı pencerelerden bakıyoruz demelisiniz. Gerçi düşündüm de işe yaramayabilir :50: Bilemiyorum işiniz gerçekten zor. Erkek arkadaşınızla onu olabildiğince uzak tutun, sonuçta sizin gösterdiğiniz sabrı o gösteremeyebilir. Bu durumda ona da çok iş düşüyor sizce onun tavrı ne olur annenize karşı :44:
 
Merhabalar.

Çözümsüz olduğuna inandığım bir derdim var ve galiba buraya yazmaktaki amacım "canım haklısın yaaa" gibi teskin edici laflar duymak. :) Anlaşılacağı gibi sorunum annemle ilgili.

27 yaşındayım, küçük bir üniversitede araştırma görevlisiyim. Evlenmeyi düşündüğüm bir erkek arkadaşım var, kendisi başka bir şehirde çalışıyor. Geçen sene mezun olan öğrencilerimden biri sevgilimin olduğu şehirde yüksek lisans yapıyor ve benim şu an çalıştığım alanla ilgili bir fakültede araştırma görevlisi kadrosu açılacağını söyledi. Ebeveynlerimin bağlantıları oldukça kuvvetlidir, her yerden tanıdıkları çıkar. Bu nedenle ben de babama bu kadroyu özel birisi için açıp açmadıklarını öğrenmesini rica ettim. Babam zaten bir tesadüf eseri erkek arkadaşımın resmini telefonumda görmüş ve kimdir nedir diye sormuştu. Ben böyle bir şey rica edince panik yaptı tabi. “Olur, olmaz, bilmem, var, yok” bir şeyler mırıldandı, kapattı telefonu. Daha sonra, tahmin ettiğim gibi annem aradı. Anlattım kimdir, nedir, ne iş yapar. Şu anki işinde ne kadar süre çalıştığını sordu, “Bir buçuk ay” diye cevap verdim. “Ondan sonra ne yapıyordu, boş boş mu geziyordu?” dedi direkt. Şok geçirdim ama bozuntuya vermeden önceden başka bir işte çalıştığını, ondan önce de zaten askerde olduğunu söyledim. Sonra “Ne yapacaksınız?” dedi. Onun şartlarının iyi olduğunu, bu şartlarda başka bir iş bulmanın zor olduğunu, benim oraya gitmemin daha iyi olacağını söylemeye çalışırken, “Ne şartıymış bu? Kaç para maaş alıyor ki?” dedi. Maaşını söyledim. (Bize göre tecrübesi az bir mühendis için gayet iyi bir meblağ). “Ayy iyi de değilmiş ki, X hanımın damadı da mühendis, 5000 liradan aşağı maaş almıyor. Ama tabii, o çocuk Bilkent mezunu, seninki X üniversitesi (benim şu an bulunduğum üniversite).” dedi. Bahsettiği meşhur damat sevgilimden beş yaş büyük, en az beş senelik fazla tecrübe demek bu, aradaki fark çok doğal, bunu anlatmaya çalıştım ama “Aman neyse tamam” deyip geçiştirdi. Sonra “Senin ALES’in yok zaten (ALES’e lisans zamanımda girip oldukça iyi bir puan almıştım ama ne yazık ki geçerlilik süresi bitti), lisans ortalaman belli, şimdi biz sana ne yapalım, imkânsız şeyler isteme” demeye başladı. “Panik yapma hemen, sizden bir şey istemedim, sadece kadro birine mi açılacak bunu sordum” deyince bağırmaya başladı. “Bana bağırma lütfen anne, büyütülecek bir şey yok ortada” dedim, daha da çok sinirlendi, “Peki o zaman, sana hayatında başarılar, sonuçlarına sen katlanırsın bu hayatının, beni ilgilendirmez” deyip kapattı.

Sorum şu, bir annenin, hatta bir insanın, böyle bir olaya karşı bu kadar negatif olması normal mi? Benim hayatım “Şunun oğlu ODTÜ, şunun kızı Bilkent mezunu zaten, şu Ankara Üniversitesi’nde, bu da Hacettepe’de araştırma görevlisi” diye geçti. Gerçekten çok yoruldum annemin hayata karşı bu yaklaşımından. Takdir, sevgi, güler yüz ve şefkat görmek istiyorum. “Kızım hayırlısı olsun, gönlüne göre olur inşallah” demesini istiyorum (bu 7 kelime hiçbir surette ağzından çıkmadı yukarıdaki konuşmayı yaparken), “Ayy boş mu geziyordu, onun damadı 5000 lira maaş alıyor, ALES’in yok...” sözlerini duymak değil.

Bir KK klişesi olarak “uzun oldu hakkınızı helal edin” ama gerçekten içim şişti, ağlıyorum, sersem gibiyim, sabah birinci sınıf öğrencileriyle üçüncü sınıf öğrencilerini karıştırıp yanlış derse hazırlanacak kadar sersemim inanın. :) Yarın bir gün ailelerin tanıştırılma zamanı gelecek, nişan düğün zamanı gelecek, bu kadar negatif bir insanı mutlu etmek için ne yapmam, nasıl bir yol tayin etmem gerekiyor?

Teşekkürler şimdiden, yorulan gözleriniz için özür diliyorum. :)
Annen asiri tepki vermis canim ama sen yüreğinin sesiyle hareker et..
 
baban anneni aramış, bunun anlamı yuvadan uçacaksın diye etekleri tutuşmuş ikisininde, bence sadece saçmalamış annen... o da korkudan:1:
 
Back