Yaşlanıyorum anne. Biliyorum hala büyümedim ama yaşlanıyorum. Artık durup bakabiliyorum, gözlerimin önünden geçen yaşama. Ve görebiliyorum, bana anlatmaya çalıştıklarının neler olduğunu. Hayat anne, senden de aldı götürdü bir çok şeyi biliyorum, yaşıyorum. Senin gibi olmayacağım dedim binlerce kez belki, yüzüne haykırıp dönüp ardımı gittim. Olamadım anne. Gerçekten de senin gibi olamadım. Hayatta tek başıma ayakta kalamadım. Güçlü olamadım, dürüst olamadım. Senin kadar dürüst olup, saf kalamadım. Ruhum kirlendi anne. Çok kez düştüm, çok kez süründüm. Senin gibi olmayı bir türlü beceremedim.
Beni doğurduğun yaştayım. Ama senin yaptıklarının yarısını bile yapamadım. Hala yürümeye yeni başlayan bir çocuk gibi yalpalıyorum yaşadıklarım karşısında. Hala sığınacak insanlar, yürekler arıyorum ve hala daha kendi kendime ayakta kalamıyorum.
Suçluyum, kızgınım kendime. Hep bir marifet sandım sana ayak diremeyi, asi olmayı bir meziyet sanarak karşı çıktım sana. Defalarca kez haykırdım yüzüne.. ama anladım ki, ben duvarlara çarpıp yalpalarken, sen kurtarmışsın beni. Sen koruyup kollamışsın.
Şimdi anlıyorum diyorum ya, yine yalan söylüyorum anne. Hem de kendime. Aynaya baktığımda, hesabını veremiyorum acılarının. izliyorum sessizce ve de çaresizlikle hayatımdan kayıp gitmeni, yok olmanı.. Asi olmak istemiyorum, özgür de olmayayım, olsun. Sen yanımda kal anne. Yıllar sonra yine sokak ortasında kikirdeyerek yürüyelim, yine oturup geyik yapalım, yine beni kovala evin içerisinde, yine güle krizlerine girelim sebepsizce.. Yıllar sonra bir gün, belki ben 40'lı yaşlarıma geldiğimde, yine bana o hınzır bakışınla sor istiyorum; "hımm, yine ne işler karıştırıyorsun sen cadı?" diye..
Anneciğim, bir tanem.. Meraklarınla, kızgınıklarınla, gülüşünle, hiç büyümeyen çocuk ruhunla, hayatımda ol, hep yanımda ol, benimle ol.. ..Ölme anne..Lütfen ölme..varlığında ki yokluğuna dayanamazken ben sen sakın benden önce ölme.. Neden mi? Seni çok seviyorum da ondan.