Ankara'nin korkunc, igrenc mega beton ormanlari icinde yaslanmak

Yinemipilav

goo.gl/WzqFMX
tek ayak cezası
Kayıtlı Üye
15 Ekim 2015
3.098
3.249
Ankara'da yasli olmak ne demek?

Hunharca birbirinin gunesini kesen kutularda yangin merdiveni olmayan binalarda yaslanmak ne demek?
Bu benim icin cok buyuk bir dert cunku benim icin cok onemli, yasi 80'e dayanmis insanlarim burada yasiyorlar.

Ne zaman gurbetten Ankara'ya gelsem, 40 katli milfoy hamurundan mi lazanya hamurundan mi betondan mi yapildigi ne idugu belirsiz yapilarin dipdibe yeserdigini goruyorum. Adeta domino taslari gibi birbirine yakin, bir deprem olunca tost olacak kaba, son derece cirkin, malzemesi calinmis muhendislik facialari...

Arkadaslar bir sehir bu kadar mi katledilir, mimarlik-muhendislik-zemin dinamikleri bu kadar mi goz ardi edilir, siz ne yapmaya calisiyorsunuz, bu neyin afedersiniz bilmemne yarisi?

Bu insanlik disi mega betonlasmaya hic mi dur diyecek bir otorite yok?

Yasli insanlar nasil baslari donmeden, dusmeden, kemiklerini kirmadan, bir acil durum oldugunda yok olmadan yasayabilirler bu beton ormaninda?

Guzelim Dikmen baglarini katledip ucurumlari betonla doldurup, dibinden akan suyun canina okuyup, icini sentetik kayalarla doldurmak, oranin dogal hayvan ve bitki ortusunu yok edip Cin'den gelmis ciliz cirkin agaclarla doldurmak, heryere o igrenc lahana bozuntusu bitkilerle iyice tuhaflastirmak nasil bir mentalitenin ifadesi oluyor?

Yasi ilerlemis vatandas o dimdik merdivenlerden ucurumlardan nasil inecek, parka ulasmak icin. Hadi parka bir sekilde indiniz nasil geri yukari cikacaklar?

Ya o karsidan karsiya atilmis sallanan kopruye ne demeli? Kopru degil, bir kamyon gecse, ruzgar esse langir lungur sallanan, ha koptu ha kopacak duran caya batirilmis biskuvi.

Ucurum kenarindan gecen trafik bir baska kalp krizi zaten. Ne hiz siniri var, ne yaya gecidi var, ne trafik lambasi.

O ucurumlardan asagi nasil baktiginizda bu vertigo degil baska bir sey, midem bulaniyor cunku burada bir muhendislik faciasi olma ihtimali var, bir seyler cok yanlis, cok ama cok tehlikeli.

Onu biraktik yolun kenarinda oturacak yer var, gunes gordugu icin oraya iki kisi oturunca hoop bir araba dolusu karanlik adam yolun kenarina cekip vadideki bilmemne kebapcisinin yerini soruyor (halbuki isareti biraz otede).

Simdi ben nasil gonul rahatligiyla bu insanlarimi bu aklini kacirmis muteahhitlerin esir aldigi mega beton ormanlarinda birakip gideyim.

Sozu Tsutomu Nihei'nin Blame! mangasinda hic bir mantiga sigmayan bir plansizlik ve kaos icinde, kontrol edilemeyerek insa edilen megastructure gorselleriyle bitiriyorum. Bu yapilarin icinde insanlar yasiyor, tabakalar birbirine dehlizlerle bagli ve oyle ki, bazi canlilar digerlerinden habersiz, kendilerine gore evrim geciriyorlar. Tipki Ankara'da birbirleriyle konusmadan yasayan, ayni dunyada yasadiklarindan habersiz, mega beton sakinleri gibi.










BOYLE BIR ANKARA'DA MI YASAMAK ISTIYORUZ???

Kaynak:
https://en.wikipedia.org/wiki/Blame!
 
Dip dibe 30-40 katlı gökdelenler nerede acaba? Dikmendeyim 40 yıldır anksraliyim ve anakaradaki kentleşme com normal bir kentleşme.dağların tepelerinde ta da eteklerinde gelişen bir şehir ankara ve doğrusu da budur.mesela bursa gibi ovalari tarlaları fore kazıklarla sitelere dönüştürmek bana daha korkunç geliyor.
 
"Bu insanlik disi mega betonlasmaya hic mi dur diyecek bir otorite yok?"

Zaten o otoriteler bu rantin icinde, bu kaostan ve betonlasmadan besleniyorlar. Hersey rant rant rant. Ayni sey Istanbulda da gecerli ve ben nefes alamiyorum boguluyorum.
 
ankaraya karşı olan bu önyargı nerden geliyor acaba. Sizin dediğiniz durumda olan ikibbolge biliyorum. Siz bir de gelin de istanbulu gorun.
 
Ankara beni de boğar.. Denizi yok, doğal güzelliklerinin olduğu yerlerde bile hep bir tıklım tıklım araba zinciri.. Kızılca hamam tarafına pikniğe gitme gafletinde bulununca bir bakıyorsun sabah 6-7 gibi insanlar çökmüş piknik alanlarına, taaki gece vakti gidecekmiş gibi ev düzeni kuruyorlar..
Mogana gidiyorsun aynı şekilde sabahtan çocuklarını oturtuyorlar o piknik yerlerine, kendileri gelene kadar masalara bebeler çörekleniyor
Ulaşım berbat, metrolarda itiş kakış..
Binalaşma durumu her yerde aynı.. Ankara ya has bir durum değil, ama Ankarada en güzel yer bence Çayyolu.. Dikmende oturdum ve adı üstünde dikmen yani.. Yokuş aşşa yokuş yukarı tam bir nefret..
 
Ankara'yı severek yaşamıyorum da yazdığınız o katlı katlı birbirine nerdeyse yapışık binalar nerde onu görmedim
 
Ankara da çok rant dönüyor. Çiftlik gitti.BBakın görün yakında Eymir de gider. Dikmen de çok katlı binalar olmasa da fazla evler gayet dip dibe. Nasıl görmediniz anlamadım. Vadinin çevresindeki evlere yüksek diyor heralde. O değil de ne pahalı o evler. Insanlar neler kazanıyor ya. Ben Eskişehir i seviyorum. Orası da İç Anadolu ama çok farklı bence
 
Ankaradan soguttunuz benibenim bulundugum bolgede oyle degil ama ben genel olarak apartman sevmiyorum zatenpofff icim daraldi yaziyi okuyunca
 
Ah ankara ah. Güzelim şehir daha iyilerini hakediyor bence. Dikmen vadisini pek bilmem ama kuzey ankara da olanlar 15 katlı binalar yolu yokuş otobüsü yok kar yağınca insanlar evlerine gitmek için ne cileler çekiyorlar. Görsel açıdan çok güzel bi yer ama arkadaşın söylediği bazı kısımlara katılıyorum o binaların hiç birinde acil iniş merdivenleri yok. Her bir binada 93 daire kim nerden gelmiş belli değil.
 
2 sene önce dikmen caddesinde oturuyordum.yazılan bazı şeyler doğru konya yoluna bakan evler tehlike içinde kaydığı için .ama ben o bahsedilen parkı seviyorum değişik bir tasarım diğer sıradan parklara göre.O bahsedilen gökdelenler binalar asıl Eskişehir yolunda ha bire yapılıyor şimdi .Eskiden aldığımız kuş uçmaz kervan geçmez yaşamkent şimdi binalar cenneti trafik cenneti gökdelenler cenneti olmaya başladı
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…