• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Anket Anayasa değişikliği için referandumda oyunuz ne olacak ?

Anayasa değişikliği için referandumda oyunuz ne olacak ?

  • Evet

    OY: 590 27,1%
  • Hayır

    OY: 1.587 72,9%

  • Ankete Katılan
    2.177
Aynı şeyleri anlamayacağımız kesin.
Eyalet sistemi gelecek diyenler,komutanlar da mı istiyor ?
Sanki asker evet istemiyormuş gibi imalar kullanıldı,kimin neyi istediği ortada.
Evete oy verenleri neredeyse vatanını satıyormuş gibi yakışıksız sözler dahi yazıldı.Bu tabloyu görünce gurur duydum verdiğim oyla.

Bu arada hoşgeldin.
Sen haberi okuduguna emin misin Deynep? Ezici çoğunlukla HAYIR çıkmış. Demek ki komutanlar eyalet sistemi isremiyormus
 
Evet biliyorum konustuk, ayni seyi ben de soyledim hatirlarsan:) yani iste ayip etti, kendisi icin yakisiksiz bir sey oldu. Ama digger adam ayni seyi soyleyemeyecegim, o cidden bir ilginc canli turu.

BU arada kendisi icin soyluyor deynep, niyeti kilicdaroglu ama allahin sopasi yok durumu olmus.
Öteki videoyu izlemedim ,izlemeyi de düşünmüyorum sinir olmayayım diye .
Ama kıl meselesinde %100 eminim ne söylediğinden.
 
Erdogan'a çok pis kazık attınız ha deyip o saçma videoları ekleyip, futursuzca zaten bilmedikleri şey mi diyerek, Erdogan'a oy vermeyenleri onu diyenlerle bir tutmayıp ama oy verenleri mesajın içerigine gömdügü ima ile resmen onu diyenlerle bir tutan ablamız ''HAYIR'' derken gösterdigi medeni cesaretini dilerim ki yetkili merciler karşısında da gösterir.
Kusura bakmasın kimse.
Herkes yazdıgı şeye dikkat etsin.
 
Odatv linkini vererek jest yaptım size:KK45: Bu tabloyu görünce haber doğru mu diye baktım .Orası kesin ,tabii öyle yazacak :KK70:

hahha sen beni hic tanimiyorsun ama hep genelleme yapiyorsun sekerimHoppaHoppa ben odatv okumam, sozcu de okumam.Bana jest yapmadin yani, bir anlamda cikarmam boyle seylerden:)
 
Aynı şeyleri anlamayacağımız kesin.
Eyalet sistemi gelecek diyenler,komutanlar da mı istiyor ?
Sanki asker evet istemiyormuş gibi imalar kullanıldı,kimin neyi istediği ortada.
Evete oy verenleri neredeyse vatanını satıyormuş gibi yakışıksız sözler dahi yazıldı.Bu tabloyu görünce gurur duydum verdiğim oyla.

Bu arada hoşgeldin.

Ayrıca 1 kişiyi bu kadar yetki ile donattıktan sonra Erdoğan süper olsa ne? Fani bir insan. Başka bir insan getirir? Bakın Erdoğan'ın da kafasında başkanlık varmış biz bu noktaya 15 senede geldik, 2007 ve 2010 referandumlarının bu başkanlığın ayak sesleri olduğunun farkında mıydık? Şahsen ben 2007 referandumunda cumhurbaşkanını halk seçsin ne güzel diye evet verdim. Ama ne oldu? Cumhurbaşkanını halk seçiyor, neden sadece temsil göreviyle sınırlandırılsın diye malzeme yapıldı.

Yani diyeceğim o ki Erdoğan belki eyalete geçit vermez, o zaman vereni geçirirler. Şu an bak 23 milyon insan seçimlerin şaibeli olduğunu düşünüyor ama birşey yapamıyor, Erdoğan yerine başkası çıkarsa sandıktan sen ne yapmayı düşünüyorsun?
 
Ama hakaret davalarında kişiye hitap vardır, burada bir hitap yok, sen üstüne alınmışsın.
İyi okuyun derim.
Kişiye hakaretten direkt açılmıyor zaten
Bildiginiz nefret söylemi var ve ayrıca yakıştırma var.
Neyse bunun kararını onlar verir artık, benden bu kadar
İyi forumlar size de
 
Ayrıca 1 kişiyi bu kadar yetki ile donattıktan sonra Erdoğan süper olsa ne? Fani bir insan. Başka bir insan getirir? Bakın Erdoğan'ın da kafasında başkanlık varmış biz bu noktaya 15 senede geldik, 2007 ve 2010 referandumlarının bu başkanlığın ayak sesleri olduğunun farkında mıydık? Şahsen ben 2007 referandumunda cumhurbaşkanını halk seçsin ne güzel diye evet verdim. Ama ne oldu? Cumhurbaşkanını halk seçiyor, neden sadece temsil göreviyle sınırlandırılsın diye malzeme yapıldı.

Yani diyeceğim o ki Erdoğan belki eyalete geçit vermez, o zaman vereni geçirirler. Şu an bak 23 milyon insan seçimlerin şaibeli olduğunu düşünüyor ama birşey yapamıyor, Erdoğan yerine başkası çıkarsa sandıktan sen ne yapmayı düşünüyorsun?
%51 oy alması için halk tarafından güven alması gerekir.Kaldı ki o kadar oya sahip kişi bu sistemde de olsa sorun vardır her zaman.
 
Ama Hulusi Akar'ın evet vereceğini,Erdoğan'a destek olduğunu herkes biliyor.Askerin de hayır diyeceği düşünülerek hayır verilmiş.
Yani alakayi kuramiyorum. Sandiklardan HAYIR çıkmış. Sen nasil komutanlarin EVET verdigini iddia edip oyunla gurur duyuyorsun.? Bariz komutanlar da HAYIR vermis iste:KK70:

Eyalet konusuna gelince. Cok degil bundan bir iki sene sonra burada yine yazisacagiz. O zaman hakli cikmaktan hic gurur duymayacagim
 
Yani alakayi kuramiyorum. Sandiklardan HAYIR çıkmış. Sen nasil komutanlarin EVET verdigini iddia edip oyunla gurur duyuyorsun.? Bariz komutanlar da HAYIR vermis iste:KK70:

Eyalet konusuna gelince. Cok degil bundan bir iki sene sonra burada yine yazisacagiz. O zaman hakli cikmaktan hic gurur duymayacagim

İnşallah Allah ömür verir de görürüz ,eyalet konusunda haklı olup olmadığınızı.
 
%51 oy alması için halk tarafından güven alması gerekir.Kaldı ki o kadar oya sahip kişi bu sistemde de olsa sorun vardır her zaman.

Yahu bu sistemde bir partiye oy veriyorsun, meclis var önünde, yasaları meclis yapıyor, yürütme kendisini denetleyen anayasa mahkemesi üyelerini seçemiyor.

Şimdi ise cumhurbaşkanı meclisin yetkisinde olmayan konularda başkanlık kararnamesi çıkabilecek, hangi konular meclisin yetkisinde hangisi başkanın buna anayasa mahkemesi üyeleri karar verecek ve anayasa mahkemesi üyelerini de başkan seçiyor.

Ve yine yürütme cumhurbaşkanına geçtiği halde kendisini denetleyecek olan sadece anayasa mahkemesi (ki o da 400 üye toplanırsa!) ve üyeler tekrarlıyorum başkan seçiyor.

Yani her şey dönüp dolaşıp başkana bağlı. Ya arkadaşlar getirdiğiniz sisteme Erdoğan seçilmezse görmek isterdim suratınızı :)
 
Ortadogu yeniden sekilleniyor;ordunun savasa girmesinin;herkesin vergisinden butce ayarlanmasinin bile yetkisi tek kisiye gecti. Bunlarin sakincasini goremiyor musunuz anlamadim ki.
%51 oy alması için halk tarafından güven alması gerekir.Kaldı ki o kadar oya sahip kişi bu sistemde de olsa sorun vardır her zaman.
 
2019'a kadar neleeeeer neleeeer değişir. oy veren %51 tamamen Erdoğan için vermediki ekonomik istiikrar vb için verenler de var aralarında ama %49'un Erdoğan'a oy vermeyeceği kesin. 1,4 milyon fark var. 700 bin kişinin Erdoğan'a vermemesi yeterli. Ki Bahçeli'nin gazı ile gelen MHP'liler Erdoğan'ı başkanlıktada destekleyecekler mi bakalım.

Yani Erdoğan için hazırladığınız koltuğa başkası oturmasında :)
 
Yahu bu sistemde bir partiye oy veriyorsun, meclis var önünde, yasaları meclis yapıyor, yürütme kendisini denetleyen anayasa mahkemesi üyelerini seçemiyor.

Şimdi ise cumhurbaşkanı meclisin yetkisinde olmayan konularda başkanlık kararnamesi çıkabilecek, hangi konular meclisin yetkisinde hangisi başkanın buna anayasa mahkemesi üyeleri karar verecek ve anayasa mahkemesi üyelerini de başkan seçiyor.

Ve yine yürütme cumhurbaşkanına geçtiği halde kendisini denetleyecek olan sadece anayasa mahkemesi (ki o da 400 üye toplanırsa!) ve üyeler tekrarlıyorum başkan seçiyor.

Yani her şey dönüp dolaşıp başkana bağlı. Ya arkadaşlar getirdiğiniz sisteme Erdoğan seçilmezse görmek isterdim suratınızı :)
Bu konunun linkini daha önce koymuştum.Kızım uyandı tekrar koyup kaçayım ben:KK55:
http://www.internethaber.com/yalanlar-ve-dogrular-1759090y.htm


Ne diyorlar?

-Yeni sistemde HSYK üyelerinin tamamı, Cumhurbaşkanı ve onun Meclis'te çoğunluğu bulunan partisi tarafından atanacak. Böyle bir durumda tarafsız ve bağımsız yargıdan bahsedilemez.

Doğrusunu anlatalım.

Yeni sisteme göre HSYK'ya toplam 13 üye atanacak. Cumhurbaşkanı 4 üye atayabilecek. Adalet Bakanı ve Adalet Bakanlığı Müsteşarı bu kurulun doğal üyesi olacaklar.

Bunları da Cumhurbaşkanı'nın hanesine yazarsak etti mi 6 üye...

Geriye kaldı 7 üye...

Bu 7 üyeyi ise Türkiye Büyük Millet Meclis'i seçecek. İşte hayırcıların es geçip, millete açık açık anlatmadıkları, yada yalan yanlış anlattıkları nokta burası...

Onların anlatamadığını ben anlatayım.

Meclis, söz konusu 7 üyeyi ancak ve ancak "Nitelikli çoğunluk" sistemiyle, yani 550 milletvekilinden 367'sinin oyuyla seçebilecek.

Şimdi rakamlara vuralım!

AK Parti'nin şu an Meclis'teki milletvekili sayısı kaç?

317...

Bu rakam AK Parti'nin tek başına HSYK üyelerini seçmeleri için yeterli mi?

Değil!

Hadi AK Parti ile MHP'nin bu konuda da birlikte hareket ettiğini varsayalım. Bahçeli böyle bir şeye asla ve kat'a yanaşmaz ama yine de varsayalım.

MHP'nin milletvekili sayısı şu an atibariyle muhalif milletvekilleri de dahil 39... İki partinin toplamı 356 ediyor ki bu da yetmiyor.

Yani anlayacağınız, AK Parti'nin HSYK üyelerini seçebilmesi için CHP ve MHP ile uzlaşmaktan, anlaşmaktan başka şansı yok.

Ha...

Denilebilir ki AK Parti bir sonraki seçimde 400'ün üzerinde milletvekili kazanabilir.

Yeni sistemle birlikte siyasi partiler ve seçim kanunu değişeceği, seçim barajı yüzde 3'lere, hatta sıfırlara kadar düşeceği için, AK Parti'nin 401 milletvekili çıkarma ihtimali milyonda bir bile değil...

Gelelim diğer yalanlara...

Diyorlar ki Cumhurbaşkanı yeni sistemde Anayasa Mahkemesi'nin bütün üyelerini atayabilecek. Bu durumda Anayasa Mahkemesi Cumhurbaşkanı ne isterse Anayasa Mahkemesi onu uygulamak zorunda kalacak.

Öncelikle şu konuya açıklık getirelim.

Cumhurbaşkanı şu anda da Anayasa Mahkemesi'nin bütün üyelerini atayabiliyor.

Peki ama bu atamalar nasıl yapılıyor?

Amiyane tabir olacak ama Cumhurbaşkanları öyle aklına esen kişiyi "Gel seni Anayasa Mahkemesi üyesi yapayım" diye seçmiyor.

Yeni sistem gereği Anayasa Mahkemesi'nin 15 üyesi olacak. Yargıtay ve Danıştay kurumları önce kendi bünyelerinde oluşturdukları kurullar aracılığıyla 5 kişiyi aday olarak gösteriyor. Bu isimler Cumhurbaşkanı'nın onayına sunuluyor.

Aynı şekilde Yüksek Öğretim Kurulu da 3 aday belirliyor ve Cumhurbaşkanı'na sunuyor. Geri kalanlar ise hukukçu olan üst düzey yöneticilerden, birinci sınıf hakim ile savcı ve avukatlar arasından seçiliyor.

Burada hayırcıların halka anlatmadığı şu ayrıntı var.

2010 Anayasa değişikliği ile birlikte, Anayasa Mahkemesi üyelerinin görev süresi on iki yıl ile sınırlandırılmış bulunuyor.

Bu ne demek biliyor musunuz?

Eski Cumhurbaşkanları'ndan Ahmet Necdet Sezer'in atadığı üyelerden çoğu halen Anayasa Mahkemesi'ndeki görevlerine devam ediyor.

Erdoğan bugüne kadar Anayasa Mahkemesi'ne 1 üye atayabilmiş, 2019 seçimlerine kadar sadece 3 üye atayabilecek. Ahmet Necdet Sezer ile Abdullah Gül'ün atadığı mahkeme üyelerinin çoğunluğunun görev süresi ne zaman sona erecek biliyor musunuz?

2024 yılında!..

Görev süreleri 2030 yılında dolacak olan üyeler var!

Şimdi diyeceksiniz ki ha Abdullah Gül atamış, ha Erdoğan, ne farkı var ki?

O zaman size bir önceki yazıda verdiğim bazı bilgileri tekrar aktarmama müsaade edin lütfen.

Twitter yasağının kaldırılması, CHP'nin başvurusu üzerine HSYK seçim sisteminin değiştirilmesi, Fetö dershanelerinin kapatılması kararının iptali gibi skandal kararlar Abdullah Gül'ün atadığı Anayasa Mahkemesi üyeleri tarafından verilmedi mi?

Demek ki kim seçerse seçsin Anayasa Mahkemesi üyesi kimsenin emri altına girmiyor. Bu üyeleri ve bundan sonra seçilecek olanları peşin peşin emir kulu ilan edenler kendi karakterlerini anlatıyor olmalı diye düşünüyorum.

Ve son yalan...

Diyorlar ki "Yeni sistemde Cumhurbaşkanı isterse devlet kurumlarını bölgelere ayırarak ve özerklik ilan ederek ülkenin bölünmesine neden olabilecek!"

Uzaktan yakından alakası olmadığı Anayasa'nın 123, 126 ve 127 maddesinde açık seçik anlatılıyor.




Anayasamızın 123. Maddesine göre idare ve yönetim kanunlarla düzenleniyor. Anayasamızın 126. ve 127. maddesine göre il, ilçe, mahalli idare ve belediyeler Meclis'in çıkardığı kanunlarla kurulabiliyor.

Cumhurbaşkanı'nın bu konularda kanun çıkarma yetkisi yok. Bırakın kanun çıkarma yetkisini, söz söyleme hakkı dahi yok!

İşin özeti bu...
 
Bu konunun linkini daha önce koymuştum.Kızım uyandı tekrar koyup kaçayım ben:KK55:
http://www.internethaber.com/yalanlar-ve-dogrular-1759090y.htm


Ne diyorlar?

-Yeni sistemde HSYK üyelerinin tamamı, Cumhurbaşkanı ve onun Meclis'te çoğunluğu bulunan partisi tarafından atanacak. Böyle bir durumda tarafsız ve bağımsız yargıdan bahsedilemez.

Doğrusunu anlatalım.

Yeni sisteme göre HSYK'ya toplam 13 üye atanacak. Cumhurbaşkanı 4 üye atayabilecek. Adalet Bakanı ve Adalet Bakanlığı Müsteşarı bu kurulun doğal üyesi olacaklar.

Bunları da Cumhurbaşkanı'nın hanesine yazarsak etti mi 6 üye...

Geriye kaldı 7 üye...

Bu 7 üyeyi ise Türkiye Büyük Millet Meclis'i seçecek. İşte hayırcıların es geçip, millete açık açık anlatmadıkları, yada yalan yanlış anlattıkları nokta burası...

Onların anlatamadığını ben anlatayım.

Meclis, söz konusu 7 üyeyi ancak ve ancak "Nitelikli çoğunluk" sistemiyle, yani 550 milletvekilinden 367'sinin oyuyla seçebilecek.

Şimdi rakamlara vuralım!

AK Parti'nin şu an Meclis'teki milletvekili sayısı kaç?

317...

Bu rakam AK Parti'nin tek başına HSYK üyelerini seçmeleri için yeterli mi?

Değil!

Hadi AK Parti ile MHP'nin bu konuda da birlikte hareket ettiğini varsayalım. Bahçeli böyle bir şeye asla ve kat'a yanaşmaz ama yine de varsayalım.

MHP'nin milletvekili sayısı şu an atibariyle muhalif milletvekilleri de dahil 39... İki partinin toplamı 356 ediyor ki bu da yetmiyor.

Yani anlayacağınız, AK Parti'nin HSYK üyelerini seçebilmesi için CHP ve MHP ile uzlaşmaktan, anlaşmaktan başka şansı yok.

Ha...

Denilebilir ki AK Parti bir sonraki seçimde 400'ün üzerinde milletvekili kazanabilir.

Yeni sistemle birlikte siyasi partiler ve seçim kanunu değişeceği, seçim barajı yüzde 3'lere, hatta sıfırlara kadar düşeceği için, AK Parti'nin 401 milletvekili çıkarma ihtimali milyonda bir bile değil...

Gelelim diğer yalanlara...

Diyorlar ki Cumhurbaşkanı yeni sistemde Anayasa Mahkemesi'nin bütün üyelerini atayabilecek. Bu durumda Anayasa Mahkemesi Cumhurbaşkanı ne isterse Anayasa Mahkemesi onu uygulamak zorunda kalacak.

Öncelikle şu konuya açıklık getirelim.

Cumhurbaşkanı şu anda da Anayasa Mahkemesi'nin bütün üyelerini atayabiliyor.

Peki ama bu atamalar nasıl yapılıyor?

Amiyane tabir olacak ama Cumhurbaşkanları öyle aklına esen kişiyi "Gel seni Anayasa Mahkemesi üyesi yapayım" diye seçmiyor.

Yeni sistem gereği Anayasa Mahkemesi'nin 15 üyesi olacak. Yargıtay ve Danıştay kurumları önce kendi bünyelerinde oluşturdukları kurullar aracılığıyla 5 kişiyi aday olarak gösteriyor. Bu isimler Cumhurbaşkanı'nın onayına sunuluyor.

Aynı şekilde Yüksek Öğretim Kurulu da 3 aday belirliyor ve Cumhurbaşkanı'na sunuyor. Geri kalanlar ise hukukçu olan üst düzey yöneticilerden, birinci sınıf hakim ile savcı ve avukatlar arasından seçiliyor.

Burada hayırcıların halka anlatmadığı şu ayrıntı var.

2010 Anayasa değişikliği ile birlikte, Anayasa Mahkemesi üyelerinin görev süresi on iki yıl ile sınırlandırılmış bulunuyor.

Bu ne demek biliyor musunuz?

Eski Cumhurbaşkanları'ndan Ahmet Necdet Sezer'in atadığı üyelerden çoğu halen Anayasa Mahkemesi'ndeki görevlerine devam ediyor.

Erdoğan bugüne kadar Anayasa Mahkemesi'ne 1 üye atayabilmiş, 2019 seçimlerine kadar sadece 3 üye atayabilecek. Ahmet Necdet Sezer ile Abdullah Gül'ün atadığı mahkeme üyelerinin çoğunluğunun görev süresi ne zaman sona erecek biliyor musunuz?

2024 yılında!..

Görev süreleri 2030 yılında dolacak olan üyeler var!

Şimdi diyeceksiniz ki ha Abdullah Gül atamış, ha Erdoğan, ne farkı var ki?

O zaman size bir önceki yazıda verdiğim bazı bilgileri tekrar aktarmama müsaade edin lütfen.

Twitter yasağının kaldırılması, CHP'nin başvurusu üzerine HSYK seçim sisteminin değiştirilmesi, Fetö dershanelerinin kapatılması kararının iptali gibi skandal kararlar Abdullah Gül'ün atadığı Anayasa Mahkemesi üyeleri tarafından verilmedi mi?

Demek ki kim seçerse seçsin Anayasa Mahkemesi üyesi kimsenin emri altına girmiyor. Bu üyeleri ve bundan sonra seçilecek olanları peşin peşin emir kulu ilan edenler kendi karakterlerini anlatıyor olmalı diye düşünüyorum.

Ve son yalan...

Diyorlar ki "Yeni sistemde Cumhurbaşkanı isterse devlet kurumlarını bölgelere ayırarak ve özerklik ilan ederek ülkenin bölünmesine neden olabilecek!"

Uzaktan yakından alakası olmadığı Anayasa'nın 123, 126 ve 127 maddesinde açık seçik anlatılıyor.




Anayasamızın 123. Maddesine göre idare ve yönetim kanunlarla düzenleniyor. Anayasamızın 126. ve 127. maddesine göre il, ilçe, mahalli idare ve belediyeler Meclis'in çıkardığı kanunlarla kurulabiliyor.

Cumhurbaşkanı'nın bu konularda kanun çıkarma yetkisi yok. Bırakın kanun çıkarma yetkisini, söz söyleme hakkı dahi yok!

İşin özeti bu...

Ya HSYK anayasanın yanında devede kulak bir konu öncelikle. Diyorsunuz ki anayasa mahkemesi üyelerinin süresi 12 yıl. Aralarında Sezer'in atadıkları da var. Pek güzel, bunların fetöcü diye atılmayacakları ne malum? Takibini yapıyor musunuz? Diyelim ki atıldılar. Atılmasına karşı muhalefet ses çıkarsa ciddiye alınacağına inanıyor musunuz?

Şu an muhalefet, YSK'nın 2010'da çıkardığı genelgeyi (mühürsüz zarf ve oyların geçersiz sayılması) tam oy sayımı başlayacağı anda (saat 17.05) değiştirmesi ve o genelgeye aykırı bir karar almasına itiraz etmek istiyor ama YSK kararlarına yargı yolu kapalı. Benzer şekilde şu anda anayasa mahkemesi üyelerinin tamamı OHAL KHK'sı ile atılsa yargı yolu kapalı.
 
Bu konunun linkini daha önce koymuştum.Kızım uyandı tekrar koyup kaçayım ben:KK55:
http://www.internethaber.com/yalanlar-ve-dogrular-1759090y.htm


Ne diyorlar?

-Yeni sistemde HSYK üyelerinin tamamı, Cumhurbaşkanı ve onun Meclis'te çoğunluğu bulunan partisi tarafından atanacak. Böyle bir durumda tarafsız ve bağımsız yargıdan bahsedilemez.

Doğrusunu anlatalım.

Yeni sisteme göre HSYK'ya toplam 13 üye atanacak. Cumhurbaşkanı 4 üye atayabilecek. Adalet Bakanı ve Adalet Bakanlığı Müsteşarı bu kurulun doğal üyesi olacaklar.

Bunları da Cumhurbaşkanı'nın hanesine yazarsak etti mi 6 üye...

Geriye kaldı 7 üye...

Bu 7 üyeyi ise Türkiye Büyük Millet Meclis'i seçecek. İşte hayırcıların es geçip, millete açık açık anlatmadıkları, yada yalan yanlış anlattıkları nokta burası...

Onların anlatamadığını ben anlatayım.

Meclis, söz konusu 7 üyeyi ancak ve ancak "Nitelikli çoğunluk" sistemiyle, yani 550 milletvekilinden 367'sinin oyuyla seçebilecek.

Şimdi rakamlara vuralım!

AK Parti'nin şu an Meclis'teki milletvekili sayısı kaç?

317...

Bu rakam AK Parti'nin tek başına HSYK üyelerini seçmeleri için yeterli mi?

Değil!

Hadi AK Parti ile MHP'nin bu konuda da birlikte hareket ettiğini varsayalım. Bahçeli böyle bir şeye asla ve kat'a yanaşmaz ama yine de varsayalım.

MHP'nin milletvekili sayısı şu an atibariyle muhalif milletvekilleri de dahil 39... İki partinin toplamı 356 ediyor ki bu da yetmiyor.

Yani anlayacağınız, AK Parti'nin HSYK üyelerini seçebilmesi için CHP ve MHP ile uzlaşmaktan, anlaşmaktan başka şansı yok.

Ha...

Denilebilir ki AK Parti bir sonraki seçimde 400'ün üzerinde milletvekili kazanabilir.

Yeni sistemle birlikte siyasi partiler ve seçim kanunu değişeceği, seçim barajı yüzde 3'lere, hatta sıfırlara kadar düşeceği için, AK Parti'nin 401 milletvekili çıkarma ihtimali milyonda bir bile değil...

Gelelim diğer yalanlara...

Diyorlar ki Cumhurbaşkanı yeni sistemde Anayasa Mahkemesi'nin bütün üyelerini atayabilecek. Bu durumda Anayasa Mahkemesi Cumhurbaşkanı ne isterse Anayasa Mahkemesi onu uygulamak zorunda kalacak.

Öncelikle şu konuya açıklık getirelim.

Cumhurbaşkanı şu anda da Anayasa Mahkemesi'nin bütün üyelerini atayabiliyor.

Peki ama bu atamalar nasıl yapılıyor?

Amiyane tabir olacak ama Cumhurbaşkanları öyle aklına esen kişiyi "Gel seni Anayasa Mahkemesi üyesi yapayım" diye seçmiyor.

Yeni sistem gereği Anayasa Mahkemesi'nin 15 üyesi olacak. Yargıtay ve Danıştay kurumları önce kendi bünyelerinde oluşturdukları kurullar aracılığıyla 5 kişiyi aday olarak gösteriyor. Bu isimler Cumhurbaşkanı'nın onayına sunuluyor.

Aynı şekilde Yüksek Öğretim Kurulu da 3 aday belirliyor ve Cumhurbaşkanı'na sunuyor. Geri kalanlar ise hukukçu olan üst düzey yöneticilerden, birinci sınıf hakim ile savcı ve avukatlar arasından seçiliyor.

Burada hayırcıların halka anlatmadığı şu ayrıntı var.

2010 Anayasa değişikliği ile birlikte, Anayasa Mahkemesi üyelerinin görev süresi on iki yıl ile sınırlandırılmış bulunuyor.

Bu ne demek biliyor musunuz?

Eski Cumhurbaşkanları'ndan Ahmet Necdet Sezer'in atadığı üyelerden çoğu halen Anayasa Mahkemesi'ndeki görevlerine devam ediyor.

Erdoğan bugüne kadar Anayasa Mahkemesi'ne 1 üye atayabilmiş, 2019 seçimlerine kadar sadece 3 üye atayabilecek. Ahmet Necdet Sezer ile Abdullah Gül'ün atadığı mahkeme üyelerinin çoğunluğunun görev süresi ne zaman sona erecek biliyor musunuz?

2024 yılında!..

Görev süreleri 2030 yılında dolacak olan üyeler var!

Şimdi diyeceksiniz ki ha Abdullah Gül atamış, ha Erdoğan, ne farkı var ki?

O zaman size bir önceki yazıda verdiğim bazı bilgileri tekrar aktarmama müsaade edin lütfen.

Twitter yasağının kaldırılması, CHP'nin başvurusu üzerine HSYK seçim sisteminin değiştirilmesi, Fetö dershanelerinin kapatılması kararının iptali gibi skandal kararlar Abdullah Gül'ün atadığı Anayasa Mahkemesi üyeleri tarafından verilmedi mi?

Demek ki kim seçerse seçsin Anayasa Mahkemesi üyesi kimsenin emri altına girmiyor. Bu üyeleri ve bundan sonra seçilecek olanları peşin peşin emir kulu ilan edenler kendi karakterlerini anlatıyor olmalı diye düşünüyorum.

Ve son yalan...

Diyorlar ki "Yeni sistemde Cumhurbaşkanı isterse devlet kurumlarını bölgelere ayırarak ve özerklik ilan ederek ülkenin bölünmesine neden olabilecek!"

Uzaktan yakından alakası olmadığı Anayasa'nın 123, 126 ve 127 maddesinde açık seçik anlatılıyor.




Anayasamızın 123. Maddesine göre idare ve yönetim kanunlarla düzenleniyor. Anayasamızın 126. ve 127. maddesine göre il, ilçe, mahalli idare ve belediyeler Meclis'in çıkardığı kanunlarla kurulabiliyor.

Cumhurbaşkanı'nın bu konularda kanun çıkarma yetkisi yok. Bırakın kanun çıkarma yetkisini, söz söyleme hakkı dahi yok!

İşin özeti bu...
 
Toplu hakaret sayılmıyormu tek tek isimmi lazım??

Hakaret davalarında hakarete uğrayan kişinin bizzat başvurması lazım diye biliyorum, toplu olarak başvurursanız belki kabul edilebilir :) Şaka bir yana hukukçu değilim sadece bildiğim kadarını yazdım
 
Back