- Konu Sahibi Economist_
- #1
Arkadaşlar umarım faydasını görürsünüz. Bu bilgilere iyilikgüzellik.com sitesinden ulaştım ve yararlı olduğunu düşündüğüm için sizinle de paylaşmak istedim.
1) İnsülin direncinizi yenin
Tedavinin en önemli noktası budur. Eğer bunu yapmıyorsanız, diğer basamakları yaparak şifa olmanız mümkün değildir.
İnsülin direnci çocuk ve erişkin nüfus arasında çok yaygın görülen bir metabolik bozukluktur. İleri aşaması olan metabolik sendromun Türkiyede erişkinler arasındaki oranı %50lere yaklaşmaktadır; bu hızla giderse oran %50lerin çok üzerine çıkacaktır.
İnsülin direncinin temel nedeni şekeri hızlı emilen (glisemik endeksi yüksek) gıdaların aşırı yenilmesidir. Açlık sırasında insülin değerleriniz 5 ünitenin üzerine çıkar.
İnsülin direncini kırmanın akne üzerine etkileri
İnsülin direncini kırarak akne mekanizmalarının nerdeyse tamamını kontrol altına alabilir hatta tamamen yok edebilirsiniz. Kan insülin düzeyinin azalması ile;
a) Kıl foliküllerindeki yağ yapımını azalır
b) Artan androjenler (erkeklik hormonları) normal düzeylere iner
c) İltihap (enflamasyon) azalır
d) Enfeksiyon (mikrop kapma) azalır (endirekt etki)
İnsülin direncinizi yenmek için taş devri diyeti gibi bir diyet yapınız (Bak Beslenme Bültenine hoş geldiniz.)
Un, şeker ve bunlardan yapılan mâmüllerin tüketimini mümkün olduğunca azaltın, hatta hiç yemeyin
Mümkün olduğu kadar doğal beslenmiş olan hayvanların et, süt ve yumurtasını yiyin.
Yediğiniz yiyeceklerin en az yarısı çiğ olsun.
Paketlenmiş gıdaları yemeyin
Her türlü mevsim sebze ve meyvesi (fazla tatlı olmayanlar) taze olarak yiyin.
Böyle bir diyet sadece sivilcelerinizi yok etmekle kalmayacak sizi olabilecek kanser, kemik erimesi, koroner kalp hastalığı, romatizma, depresyon vb hemen hemen bütün müzmin hastalıklardan da koruyacaktır.
2) Omega-3/omega-6 yağ dengesini düzelterek iltihap maddelerini azaltın
Akne oluşumundaki temel mekanizmalardan biri de iltihap maddelerinin artmasıdır.
Diyetteki omega-6ların aşırı artması vücuttaki iltihap maddelerini artırır.
Diyetteki omega-3ler ise iltihap giderici etkisi ile aşırı omega-6 alımına bağlı olumsuzlukları azaltır.
Akne tedavisinde kullanılan steroid ve steroid dışı iltihap karşıtları ve lökotirien inhibitörleri omega-6ya bağlı ilthap maddelerini ortadan kaldırmaya çalışır. Bu ilaçların kısa vadede bazı olumlu etkileri varsa da uzun vadede bir yığın yan etkilere yol açar. Bazen bu yan etkiler hastalığın kendisinden daha ağır da olabilir.
Omega3/Omega-6 oranı nasıl düzeltilebilir?
Margarin ve sıcak preslenmiş poliansatüre (çoklu doymamış) yağlar (ayçiçek, mısır, soya) yenilmemelidir.
Katı yağ olarak tereyağ, iç yağı ve kuyruk yağı, sıvı yağ olarak sızma zeytinyağı kullanılmalıdır.
Sıcak preslenmiş monoansatüre (tekli doymamış) yağlar (gerçek! fındık yağı, riviera tipi zeytinyağı) ise ikinci seçenektir.
Keten tohumu ve/veya balık yağı kullanın
Balık yağı preparatları
Enflamatuvar hastalıklarda antienflamatuvar(iltihap giderici) etkiyi elde etmek için günde 1000-3000 mg aktif balık yağı (DEHA+EPA) alınmalıdır aksi halde fazla etkili olmaz (piyasada Carlson ®, Ocean®, Or-omega®, Marincap®, Seven Seas®, gibi markalar var, yurt dışından daha ucuza da getirtebilirsiniz).
Bazı balık yağı (omega-3) preparatlarındaki aktif metabolit (EPA + DEHA) miktarları
Seven Seas-Cherry: 800 mg/1 ölçek
Seven Seas-Pulse: 150 mg/1 kapsül
Marincap: 150 mg/ 1 kapsül
Ocean: 1315mg/1 ölçek (Portakallı, naneli, limonlu), 150 mg/1 kapsül
Carlson: 1600 mg/1 ölçek, 300 mg/1 kapsül
Oromega: 975 mg/1 ölçek, 300 mg/1 kapsül
Balık yağı uygun yüksek dozlarda kullanıldığında romatizmal hastalıklarda kullanılan ilaçların iltihap giderici etkilerine sahiptir. Üstelik nerdeyse hiçbir yan etkileri yoktur. Ayrıca nedene yönelen bir tedavi şeklidir.
Bitkisel Omega-3 kaynakları
Ketentohumu, ceviz ve yeşil yapraklılar (semizotu, dereotu vb) aktif omega-3 metabolitlerinin oluşumunu sağlayacak ön maddeyi (alfa-linolenik asit=ALA) sağlarlar. Bunlar içinde en önemlisi keten tohumudur.
Keten tohumu omega-3den zengindir; fakat balıkyağına göre etkisi yaklaşık 10 kez düşüktür. Fakat keten tohumu zayıf östrojen etkisi (yağ yapımını azaltır) ve zengin lif, vitamin ve mineral içeriği ile akne için mükemmel bir takviyedir.
Antienflamatuar otlar ve baharatlar
Aşağıdaki bitkiler ve baharatlar da antioksidan ve iltihap giderici etkileri ile aknede oldukça yararlıdırlar;
1 kase kefirin içine (tercihen ekşi)
1 Çay kaşığı çekilmiş ısırgan tohumu
1 Çay kaşığı çekilmiş siyah üzüm çekirdeği
1 Tatlı kaşığı zerdeçal tozu
1 tatlı kaşığı çekilmiş keten tohumu koyun
Bunlar dışında birçok yabani ot ve baharatın da benzeri özellikleri vardır.
3) Kan D vitamini düzeylerinizi düzeltiniz
Dünya nüfusunun belki de yarısında gizli veya aşikar D vitamini yetersizliği mevcuttur. Örneğin Türkiyedeki kadınların yaklaşık dörtte üçünde D vitamini yetersizliği vardır. D vitamininin çok iyi bilinmeyen bir özelliği de iltihap giderici olmasıdır. Klasik cildiye kitaplarında bile yaz mevsiminde aknelerin şiddetinin azaldığı tarif edilmektedir.
Yeterli D vitamini düzeyine sahip olmak için günde en az yarım saat güneşe maruz kalın (D vitamini ile ilgili dosyalarımıza bakınız). Yeterli güneşlenemiyorsanız, özellikle kış aylarında D vitamini alınız. Optimal dozu alabilmek için kan D vitamini düzeylerinizi ölçtürün (25-hidroksi D vitamini; 1, 25-dihidroksi D vitamini değil!). Doktorunuzun kontrolü altında uygun dozda D vitamini alın. Kan D vitamini düzeylerinizi 40-120 ng/mL arasında tutunuz (üst sınıra yakın olması daha iyi, 100 ng/mL gibi.
4) Bağırsak floranızı (yararlı mikropları) düzeltin
Floranın bozularak bağırsak geçirgenliğinde meydana gelen artışın sadece bağırsakta değil bağırsak dışı birçok organda da iltihabi hastalıklara yol açtığı düşünülmektedir.
Probiyotiklerden zengin bir diyetin iltihap bulgularını hafiflettiği gözlenmiştir.
Un ve şekerden fakir, sebze, meyve, et ve yumurta gibi doğal gıdalardan zengin bir diyet bağırsak florasının koruyuculuğunu artırır.
Fermantasyon ürünleri (kefir, turşu, yoğurt, peynir, şarap, boza, sirke, tuzlama yiyecekler, bira mayası) bağırsak florasında bulunan probiyotikleri artırırlar.
Pastörizasyon ve UHT teknolojisi gıdalardaki probiyotikleri büyük ölçüde tahrip eder!!
Probiyotiklerden en zengin gıda olan kefiri evde kendiniz yapın ve günde en az yarım litre kadar tüketin.
5) Vitaminler ve mineraller eksikliklerini giderin
Yukarıdaki önlemleri almışsa akneli hastanın ilave vitamin ve mineral almak çok gerekli değildir. Fakat iyileşmeyi daha hızlı düzeltmek için birkaç ay aşağıdaki vitamin ve mineraller kullanılabilir.
B6 vitamini: 50-100mg/gün
Çinko: 15-30 mg/gün (Örneğin Zinco® ya da Nutri-Zinc® 1-2 ölçek).
E vitamini: 400 IU.
C vitamini: 200-2000 mg
A vitamini ya da beta karoten: 5, 000-25,000 Ü
ACE-Selenyum®da A, C ve E vitaminleri ve antioksidan olan selenyum bulunmaktadır; günde 1 ya da 2 kapsül alın.
Carlson ACES-Znde A, C ve E vitaminleri ile çinko ve selenyum bulunmaktadır; günde 1 ya da 2 kapsül alın.
Hastalığın izlenmesinde yapılması önerilen tahliller
Yukarıdaki beslenme şekli ve besin takviyeleri aknelerinizi düzeltecektir. Hastalığın izlenmesinde aşağıdaki tahlilleri yaptırın.
C-reaktif protein (hassas) : Normali 0.5 mg/dLnin altında olması gerekir (İlgili laboratuarın verdiği normal değerleri dikkate almayın). Hastalık sırasında yüksek olan değerler, tedavi ile birlikte azalacaktır.
25-hidroksi D vitamini: (1, 25-dihidroksi D vitamini değil!). Normali 40-120 ng/mLdir (İlgili laboratuarın verdiği normal değerleri dikkate almayın).
İnsülin: Normali, açlık sırasında 5 ünitenin altındadır (İlgili laboratuarın verdiği normal değerleri dikkate almayın). Beraberinde kan şekerine de baktırın.
Tedaviye cevapsızlık olabilir mi?
Eğer bu tedavi ile düzelme olmuyorsa altta yatan bir hormonal hastalık vardır. Hekiminize danışarak hormon tahlillerini (17-HP, DHEA-S, androstenedion, serbest testosteron, kortizol, ACTH vb) yaptırınız.
1) İnsülin direncinizi yenin
Tedavinin en önemli noktası budur. Eğer bunu yapmıyorsanız, diğer basamakları yaparak şifa olmanız mümkün değildir.
İnsülin direnci çocuk ve erişkin nüfus arasında çok yaygın görülen bir metabolik bozukluktur. İleri aşaması olan metabolik sendromun Türkiyede erişkinler arasındaki oranı %50lere yaklaşmaktadır; bu hızla giderse oran %50lerin çok üzerine çıkacaktır.
İnsülin direncinin temel nedeni şekeri hızlı emilen (glisemik endeksi yüksek) gıdaların aşırı yenilmesidir. Açlık sırasında insülin değerleriniz 5 ünitenin üzerine çıkar.
İnsülin direncini kırmanın akne üzerine etkileri
İnsülin direncini kırarak akne mekanizmalarının nerdeyse tamamını kontrol altına alabilir hatta tamamen yok edebilirsiniz. Kan insülin düzeyinin azalması ile;
a) Kıl foliküllerindeki yağ yapımını azalır
b) Artan androjenler (erkeklik hormonları) normal düzeylere iner
c) İltihap (enflamasyon) azalır
d) Enfeksiyon (mikrop kapma) azalır (endirekt etki)
İnsülin direncinizi yenmek için taş devri diyeti gibi bir diyet yapınız (Bak Beslenme Bültenine hoş geldiniz.)
Un, şeker ve bunlardan yapılan mâmüllerin tüketimini mümkün olduğunca azaltın, hatta hiç yemeyin
Mümkün olduğu kadar doğal beslenmiş olan hayvanların et, süt ve yumurtasını yiyin.
Yediğiniz yiyeceklerin en az yarısı çiğ olsun.
Paketlenmiş gıdaları yemeyin
Her türlü mevsim sebze ve meyvesi (fazla tatlı olmayanlar) taze olarak yiyin.
Böyle bir diyet sadece sivilcelerinizi yok etmekle kalmayacak sizi olabilecek kanser, kemik erimesi, koroner kalp hastalığı, romatizma, depresyon vb hemen hemen bütün müzmin hastalıklardan da koruyacaktır.
2) Omega-3/omega-6 yağ dengesini düzelterek iltihap maddelerini azaltın
Akne oluşumundaki temel mekanizmalardan biri de iltihap maddelerinin artmasıdır.
Diyetteki omega-6ların aşırı artması vücuttaki iltihap maddelerini artırır.
Diyetteki omega-3ler ise iltihap giderici etkisi ile aşırı omega-6 alımına bağlı olumsuzlukları azaltır.
Akne tedavisinde kullanılan steroid ve steroid dışı iltihap karşıtları ve lökotirien inhibitörleri omega-6ya bağlı ilthap maddelerini ortadan kaldırmaya çalışır. Bu ilaçların kısa vadede bazı olumlu etkileri varsa da uzun vadede bir yığın yan etkilere yol açar. Bazen bu yan etkiler hastalığın kendisinden daha ağır da olabilir.
Omega3/Omega-6 oranı nasıl düzeltilebilir?
Margarin ve sıcak preslenmiş poliansatüre (çoklu doymamış) yağlar (ayçiçek, mısır, soya) yenilmemelidir.
Katı yağ olarak tereyağ, iç yağı ve kuyruk yağı, sıvı yağ olarak sızma zeytinyağı kullanılmalıdır.
Sıcak preslenmiş monoansatüre (tekli doymamış) yağlar (gerçek! fındık yağı, riviera tipi zeytinyağı) ise ikinci seçenektir.
Keten tohumu ve/veya balık yağı kullanın
Balık yağı preparatları
Enflamatuvar hastalıklarda antienflamatuvar(iltihap giderici) etkiyi elde etmek için günde 1000-3000 mg aktif balık yağı (DEHA+EPA) alınmalıdır aksi halde fazla etkili olmaz (piyasada Carlson ®, Ocean®, Or-omega®, Marincap®, Seven Seas®, gibi markalar var, yurt dışından daha ucuza da getirtebilirsiniz).
Bazı balık yağı (omega-3) preparatlarındaki aktif metabolit (EPA + DEHA) miktarları
Seven Seas-Cherry: 800 mg/1 ölçek
Seven Seas-Pulse: 150 mg/1 kapsül
Marincap: 150 mg/ 1 kapsül
Ocean: 1315mg/1 ölçek (Portakallı, naneli, limonlu), 150 mg/1 kapsül
Carlson: 1600 mg/1 ölçek, 300 mg/1 kapsül
Oromega: 975 mg/1 ölçek, 300 mg/1 kapsül
Balık yağı uygun yüksek dozlarda kullanıldığında romatizmal hastalıklarda kullanılan ilaçların iltihap giderici etkilerine sahiptir. Üstelik nerdeyse hiçbir yan etkileri yoktur. Ayrıca nedene yönelen bir tedavi şeklidir.
Bitkisel Omega-3 kaynakları
Ketentohumu, ceviz ve yeşil yapraklılar (semizotu, dereotu vb) aktif omega-3 metabolitlerinin oluşumunu sağlayacak ön maddeyi (alfa-linolenik asit=ALA) sağlarlar. Bunlar içinde en önemlisi keten tohumudur.
Keten tohumu omega-3den zengindir; fakat balıkyağına göre etkisi yaklaşık 10 kez düşüktür. Fakat keten tohumu zayıf östrojen etkisi (yağ yapımını azaltır) ve zengin lif, vitamin ve mineral içeriği ile akne için mükemmel bir takviyedir.
Antienflamatuar otlar ve baharatlar
Aşağıdaki bitkiler ve baharatlar da antioksidan ve iltihap giderici etkileri ile aknede oldukça yararlıdırlar;
1 kase kefirin içine (tercihen ekşi)
1 Çay kaşığı çekilmiş ısırgan tohumu
1 Çay kaşığı çekilmiş siyah üzüm çekirdeği
1 Tatlı kaşığı zerdeçal tozu
1 tatlı kaşığı çekilmiş keten tohumu koyun
Bunlar dışında birçok yabani ot ve baharatın da benzeri özellikleri vardır.
3) Kan D vitamini düzeylerinizi düzeltiniz
Dünya nüfusunun belki de yarısında gizli veya aşikar D vitamini yetersizliği mevcuttur. Örneğin Türkiyedeki kadınların yaklaşık dörtte üçünde D vitamini yetersizliği vardır. D vitamininin çok iyi bilinmeyen bir özelliği de iltihap giderici olmasıdır. Klasik cildiye kitaplarında bile yaz mevsiminde aknelerin şiddetinin azaldığı tarif edilmektedir.
Yeterli D vitamini düzeyine sahip olmak için günde en az yarım saat güneşe maruz kalın (D vitamini ile ilgili dosyalarımıza bakınız). Yeterli güneşlenemiyorsanız, özellikle kış aylarında D vitamini alınız. Optimal dozu alabilmek için kan D vitamini düzeylerinizi ölçtürün (25-hidroksi D vitamini; 1, 25-dihidroksi D vitamini değil!). Doktorunuzun kontrolü altında uygun dozda D vitamini alın. Kan D vitamini düzeylerinizi 40-120 ng/mL arasında tutunuz (üst sınıra yakın olması daha iyi, 100 ng/mL gibi.
4) Bağırsak floranızı (yararlı mikropları) düzeltin
Floranın bozularak bağırsak geçirgenliğinde meydana gelen artışın sadece bağırsakta değil bağırsak dışı birçok organda da iltihabi hastalıklara yol açtığı düşünülmektedir.
Probiyotiklerden zengin bir diyetin iltihap bulgularını hafiflettiği gözlenmiştir.
Un ve şekerden fakir, sebze, meyve, et ve yumurta gibi doğal gıdalardan zengin bir diyet bağırsak florasının koruyuculuğunu artırır.
Fermantasyon ürünleri (kefir, turşu, yoğurt, peynir, şarap, boza, sirke, tuzlama yiyecekler, bira mayası) bağırsak florasında bulunan probiyotikleri artırırlar.
Pastörizasyon ve UHT teknolojisi gıdalardaki probiyotikleri büyük ölçüde tahrip eder!!
Probiyotiklerden en zengin gıda olan kefiri evde kendiniz yapın ve günde en az yarım litre kadar tüketin.
5) Vitaminler ve mineraller eksikliklerini giderin
Yukarıdaki önlemleri almışsa akneli hastanın ilave vitamin ve mineral almak çok gerekli değildir. Fakat iyileşmeyi daha hızlı düzeltmek için birkaç ay aşağıdaki vitamin ve mineraller kullanılabilir.
B6 vitamini: 50-100mg/gün
Çinko: 15-30 mg/gün (Örneğin Zinco® ya da Nutri-Zinc® 1-2 ölçek).
E vitamini: 400 IU.
C vitamini: 200-2000 mg
A vitamini ya da beta karoten: 5, 000-25,000 Ü
ACE-Selenyum®da A, C ve E vitaminleri ve antioksidan olan selenyum bulunmaktadır; günde 1 ya da 2 kapsül alın.
Carlson ACES-Znde A, C ve E vitaminleri ile çinko ve selenyum bulunmaktadır; günde 1 ya da 2 kapsül alın.
Hastalığın izlenmesinde yapılması önerilen tahliller
Yukarıdaki beslenme şekli ve besin takviyeleri aknelerinizi düzeltecektir. Hastalığın izlenmesinde aşağıdaki tahlilleri yaptırın.
C-reaktif protein (hassas) : Normali 0.5 mg/dLnin altında olması gerekir (İlgili laboratuarın verdiği normal değerleri dikkate almayın). Hastalık sırasında yüksek olan değerler, tedavi ile birlikte azalacaktır.
25-hidroksi D vitamini: (1, 25-dihidroksi D vitamini değil!). Normali 40-120 ng/mLdir (İlgili laboratuarın verdiği normal değerleri dikkate almayın).
İnsülin: Normali, açlık sırasında 5 ünitenin altındadır (İlgili laboratuarın verdiği normal değerleri dikkate almayın). Beraberinde kan şekerine de baktırın.
Tedaviye cevapsızlık olabilir mi?
Eğer bu tedavi ile düzelme olmuyorsa altta yatan bir hormonal hastalık vardır. Hekiminize danışarak hormon tahlillerini (17-HP, DHEA-S, androstenedion, serbest testosteron, kortizol, ACTH vb) yaptırınız.