Arkadaşlar merhaba
Bir müddettir bu kulübü takip ediyorum. Olaylara objektif bakılabildiğini gördüm ve paylaşmak arzusu duydum. Bir müddettir adeta hayatımı dışarıdan izliyorum. Başta bu acı beni bırakmaz diyordum şimdi süreci donuk bir şekilde geçiriyorum. Biz mi fazla iyi düşüncelerle insanlara yaklaşım gösteriyoruz. Bu durum başka insanlara bize enayi gibi muamele etme hakkı mı tanıyor?
Bundan 4 sene önce birini can-ı gönülden sevdim. Ama nasıl sevmek... iki yıl sessizce izledim. Hem sevgimden emin olmak için hem onu daha iyi tanıyabilmek için. Hem de aramızda uçurumlar vardı emin olmadan adım atmak doğru olmazdı. Bu kişi ve ailesi yıllardır dost olduğumuz ama benim yakinen tanıma fırsatı bulamadığım biriydi. Bir düğün ve bir iş vesilesiyle birkaç kez bir araya geldik. Zamanla ufak bir arkadaş ortamımız oluştu Eğitim ve sosyo-kültürel olarak denk değiliz. Bakış açılarımız farklıydı biraz. Ama sevgi her şeyin üstesinden gelir zannediyorsunuz. Bu arkadaşlık süresince ben lisansımı bitirdim . Y. lisansa başladım. İş başvurularında bulundum. O ise bir kurumun e-ticaret işleriyle uğraştı ( iki yıllık bir bölümden mezun, çok modern ve gelişmeye son derece açık biri olarak kendini tanıtıyor) . Daha sonra oradan ayrıldı. Ailecek başka şehre taşındılar. Orada başka bir iş ortaklığına başladı daha sonra oradan da ayrıldı ve ailesi ile bir mefruşat dükkanı açtı. Diğer tüm işlerinden kendisi ayrıldı zannederken sonradan öğrendim ki kovuluyormus. Ara sıra sosyal medyadan haberleşiyoruz. İşleri rayına oturtunca bana açıldı ben de duygularımı paylaştım. Ve görüşmemiz başladı. Ufak tefek hediyeleşmeler, mektuplaşmalar, konuşmalar...Bu süreçte ben bir müddet doğuda görev yaptım. Aşkla, heyecanla bekledi. Ben bu süreçte bazı sıkıntılar görüyordum. Ailesine, arkadaşlarına büyük ya da küçük meselelerle ilgili yalanlar söyleme, ailesine emr-i vaki ile konuşma- iş yaptırma, uzun soluklu sağlıklı arkadaşlıklar edinememe, kitap okumaya, okuyana, gelişene karşı antipatik söylemler, kendini sosyal medyada olduğundan daha fazla gibi gösterme... Sevgi var ya bazı şeyler denkleştirilir diye düşünerek devam ettim. Muhteşem bir evililik teklifi.... her gün onlarca güzel söz... Ben doğudan gelip büyük şehirde işe başladıktan sonra istemeye gelmek istediler. Durumu aktardık büyüklere. Evde kızılca kıyamet koptu bir hafta. Erkek kardeşim onun en yakın arkadaşlarındandı. Normalde bana çok saygılı olan ve her dediğimi onaylayan erkek kardeşimin içinden başka biri çıktı. Sakın, ondan ne damat ne koca olur. Onun karakteri sıkıntılı, aile bize göre değil. Seni anlayamazlar. Onlar , çalışmayan, feraceli, kendi halinde bir gelin istiyorlar diyor vazgeçmeyeceğimi sezinlediğinde gözleri doluyor abla bunu kendine yapma diye. Ailem saatlerce kültür ve anlayış olarak denksizliğin ne gibi sorunlar çıkartabileceğini anlatıyorlar ondan öte bu kişinin karakteriyel ilgili sorunlar olduğunu bunun hiç bir şekilde iyi sonuçlar doğurmayacağını ... Neye uğradığımı şaşırdım kaldım. Fark ettiğim sıkıntılardan ötürü acaba biraz daha zamana mı ihtiyacımız var diye bekleme kararı aldım. Ailem olmaz dedi. Ben vazgeçemeyeceğime karar verdim . Öyle seviyorum ki devamlı ona yazayım, hediyeler alayım, mutlu edeyim telaşındayım. Bir gün bir baktık ki odasında adım atacak yer kalmamış hatıralardan... Askere gitmesine sonra tekrar isteme merasimine karar verdik. Ailesi de biliyor, onaylıyor, bekliyor, beni de seviyorlar çok... fakat Askere gitmeden yanıma geldiğinde bi cafeye oturmaya gittik lavabo için kalktım geri döndüğümde beni fark etmedi benim içeceğime bir şeyler kattığını gördüm bu esnada da telefonda ailesi ile başka bir kız hakkında konuştuğunu duydum. Babası olmazsa onu alırsın diyordu. sonra Askerde başka bir kızla mektuplaştığını ve hediyeler geldiğini benim ona aldığım hediyeleri kıza verdiğini askerde benden istediği paralarla kızla iletişim kurduğunu fark ettim. Arkadaşlarına sevdiğim kız diye başka isim verdiğini sözde adımı bile paylaşmaya kıyamadığını anlatıyord bir yandan da her gün seni çok seviyorum sensiz ölürüm diye ağlıyordu Sorduğumda asabileşip reddediyor bana ömrünü adayacağından bahsediyordu. Baktım olmayacak ben ayrılmak istedim. Hasta numarası yapıp bir hafta kendini sevk ettirdi. Ayrılmayalım diye kapımda ağladı , yalvardı her gün. O aşamada doktora sınavına giriyorum ne hazırlık ne sınav telaşı dinlemedi ... Güvenemesem de yıprandım, ben büyütüyorum yanlış anlıyorum galiba başka bir kızı hayatına almış bir adam neden böyle bir risk alıp günlerce yalvarsın dedim dayanamadım kabul ettim. Asker dönüşü yine hallerinde gariplik sezinledim. Normalde iki üç ayda bir günü birlik görüşebilirdik . Asker sonrası her ay gelmeye görüşmeye çalışıyor. İşimi küçük görmeye çalışıyor. Benim kararlarımı yaklaşımlarımı hafife alıyor, Kıyafetimden takıma kadar yerli yersiz müdahale ediyor. Erkeklerle konuşma, iş arkadaşlarınla öğlen beraber yemek yeme , pardösü giy gibi garip talepler ve karışmalar süregeliyordu... Devamlı bağırıyor, tartışıyordu... Şaşırdım kaldım.Adam gitti başka biri geldi ve her gün evlen evlen evlen benimle diye sık boğaz ediyordu.. ve bir gün ben burada ölüyorum hemen evlenmeyeceksek ayrı ayrı bekleyelim günaha girmeyelim teklifi geldi ondan süreç beni yıprattığı için madem öyle Bana biraz zaman ver ailemi ikna edeyim dedim ama ne yaptımsa onu beklemeye ikna edemedim. İki sene ya görüştük ya görüşmedik... bunun bir senesinden eminim. Onun dışında sanırım o kız ya da başka kızlar da hayatında vardı. sen çok iyisin sen çok güzelsin sen çok yeterlisin deyip duruyordu. Kıyaslayınca gönlü kaldırmıyordu herhalde. bunları konuştuktan on gün sonra o kızla sözlendiğini duydum. Bu kızı hiç tanımıyorum bi arkadaşın arkadaşı diyen adam sonra onun uzak akraba sonra da teyze kızı oluğunu söyledi. Ortak arkadaşlar sözüne gidip arkadaş sen ne yaptığının farkında mısın dediler ama o ruh gibi ortalarda dolanıp bu söz olacak o kadar demiş. Sözlendiği kız kendi halinde bir ev kızı... aradı ben evleniyorum diye lise mezunu ne desem tamam diyen ferace giyecek bu kız. Her şey çok kolay oldu 15 günde aldım ben bu kızı babası da esnaf bana para desteği verecek diye ağlaya ağlaya böğüre böğüre anlattı. Görüşmeyi kestiğimiz halde arayıp ağlıyor sensiz olmuyor lütfen izin ver seni istemeye gelelim diyordu. Düğün için yer bakmaya geldiklerinde kızı bir yere bırakmış sen burada bekle demiş bana ulaşmaya çalışmış ben tüm iletişim ağlarını kestiğim için kardeşimin yanına gidip saatlerce oturmuş sonra bir ay içinde nişan nikah düğün ne varsa hepsini izledik. Bana aldığı yüzükleri ona takmış. Hazırladığı çeyizlikleri onunla olan evine döşemiş hediyelerimi o kıza vermiş..... balayını planladığımız yere balayına gitmişler şimdi normalde pek arayıp sormayan adam her ay üç dört kere kardeşimi arayıp konuşmaya çalışıyor havadan sudan ... Geçen ay gördüm ki dükkanının kepengini indirmiş işleri yolunda gitmemiş... Ne oldu ne başladı ne bitti ben hiç bir şey anlamadım. Böyle kalbimi kestiler elime verdiler sanki... Dilerim hiç birinizin başına gelmez... Paylaşmak istedim yorum yapmak isteyen olursa okumak isterim. Sevgi yetemiyormuş
ama Sevgiyle kalın her zaman ...