her bölümün kıstasları farklıdır ama genel olarak özetliyim ben sana:
belli bir derece ile mezun olucaksın
ales ve üds veya kpds belgelerin gerekli sınırlrın üzeründe olacak
en önemlisi de YÖK ün kadro açması... eğer ki kadro açarsa bu belgelerinle başvuruyorsun..
başvuranlar arasında listelendikten sonra bir genel bilgi sınavına giriyorsun, her üni.nin her bölümün de sınav şekli farklıdır haberin olsun..
bu sınavla beraber diğer belgelerin değerlendirildikten sonra yeniden sıralanıyorsun.
listenin en üstündeysen o kadroya girmeye hak kazanıyorsun.
Bunlar formalite işlemleri... Gelelim işin psikolojik kısmına, asistanlık tam bir psikolojik savaş. kendinle diğer asistanlarla ve üslerinle.. sürekli dengeyi bulmak zorundasın..
biraz farklı dengeler işleyebiliyor bir çok bölümde..
senin iyi olmanı istemeyen büssürü insan oluyor farzı misal..
deneysel çalışıyorsan yaptığın deneyi bozan, bilgisayarda çalışıyorsan virüslü dosyalar gönderenler oluyor..
O yüzden tetikte olman lazım sürekli. Ama bir süre sonra alışıyorsun..
Akademisyenlik günün 8 saatini ayırıp halledip bitirebileceğin birşey değil..
Evde dışarda sürekli incelemen düşünmen gereken konular meseleler oluyor.. Dolayısıyla tüm hayatın haline gelmeye başlıyor.
Düşünürken 2 kez düşünmenizi tavsiye ederim..