30lu yaşlarda yüklenen özellikler :) kendimi tanıyamıyorum bazen..

34 yaşımı dolduruyorum aralık ayında
Son zamanlarda iyice anlıyorum artık o 20li yaşlarımın enerjisi, coşkusu, dinamikliğinin geride kaldığını.. demek istediğim yaşlanmak değil dinamiklik ruhun gençliği. Umarım anlaşılır farklı yöne çekilmez:) herşeyi kafama takan umursayan arkadaşlarına deli gibi değer veren bir insandım. Elim öyle açıktı ki hep paylaşayım mutlu edeyim mutlu olalım kafasında yaşıyordum. Herkesi kendim gibi sandığımdan herkesin mutlu olmasını diler kimseyi kıskanmaz imrenmez onlar adına mutlu olurdum. Hırslarım yoktu çünkü istersem herşeyi başarabileceğimi sanırdım.

Bir yıl kadar önce arkadaşım kendine sıfır bir araç aldı tahminim benim fitili ateşleyen kıvılcım burada başladı. Çünkü cesaret edemiyordum araç sürmekten korkuyordum. Evlendikten sonra araç almıştım ama eşim kullanıyordu. Neyse bu durumu kıskandığımı farkettirm bakın imrenmek değil bildiğiniz kıskanmak. O yapıyorsa ben neden yapamayım ki? Dedim ve o gazla sürmeye başladım aktif bir yıldır kullanıyorum (iyi oldu baya rahatladım otobüslerden kurtuldum) sonrasında çevremdeki insan kalabalığından sıkıldığımı hissettim o her çağırılan yere giden kişiden evimde sessiz sedasız kafa dinlemeyi arzulayan birine dönüştüm.

Alışveriş yapmayı avm gitmeyi çok seven biriyken cimrileşmiş gibi asla birşey almak istemiyorum kendi eşyalarımı paylaşmak istemiyorum. Mesela kahve makinemi satıp daha işlevsel bir makina aldım sonra sattığım makineme çok üzüldüm niye o kadar bağlanmışım anlamadım. Var olan hiçbir düzeni değiştirmek istemiyorum. Sade sakin düzeyde kalmak istiyorum. Müzik zevkim bile değişti.
Karman çorman örnekler verdim galiba ama kendimde olan bu değişimler beni bazen tedirgin ediyor. Eskiden susan içine atan biriyken sevmediğim bir hareket olunca hemen tepki verip o kişiyi kırabiliyorum. Bu da dün iş yerinde oldu personel arkadaşı biraz üzdüm galiba ama haketmişti de. Sizce benim neyim var kötü bir insana mı dönüştüm ben? Hayatımda iş stresi dışında şükür olumsuz birşey yok ama ben negatif biri olmaktan korkuyorum. Geçiş dönemi mi nedir? Çocuğumu bile biri sevse kıskanıyorum saçma sapan. Çocuk bana yanlışlıkla anneanne dedi diye bozuldum (annem bakıyor tabi ki alışkanlık olması normal halbuki)
İşte böyle böyle delirdim galiba yazarken anladım
Ben 31 yaşındayım evet o eski coşku eski yaşama sevinci, hayat dört elle bağlılık bence de azalıyor 30 u dan sonra da verdiğiniz örnekler buna örnek gibi gelmedi bana pek.dediğiniz gibi çok karman çorman örnekler olmuş.kıskançlık falan demişsiniz.hayata tahammülüm azaldı de.ek istemişsin sanırım.bende de tam tersi olgunluk arttığı için olarak verdiğim tepkiler azaldı.huzurum arttı.psikolojiniz bozulmuş olabilir bu dönem.yaşla alakalı olduğunu sanmıyorum.
 
20 li yaşların başındayken ve onun öncesinde ben de gezip tozmayı çok sever, arkadaşlarıma karşı cefakar olmayı değerli zannederdim. Lise- Üniversite hayatında inanılmaz gezdim. Şimdi 28 oldum, iş güç evlilik hayatı derken gezip tozmaya eski merakım kalmadı. Arkadaş çevremi daralttım fazla samimi olmayı sevmez oldum. Maddi imkanlar bola çıksa da bebiş sahibi olsam keşke diyorum :) Her yaşın kendine göre ayrı bir kafa yapısı olabiliyor kimisi de asıl 30 lu 40 lı yaşlarını çılgın yaşıyor. Yadırgamayın bence gayet normal bir geçiş yaşamışsınız 🌸
 
Kıskançlık harici hepsi normal
Kıskançlık da normal bence. yapıcı kıskançlık var yıkıcı kıskançlık var. Konu sahibi kıskançlığını yapıcı yönde kullanıp, cesaretini toplayıp kendi de araba sürmeye başlamış, hiçbir şey yapmadan oturup da "ya şunun arabasını bir boydan boya çizsem" diye hayal kurmamış mesela. (yapıcı ve yıkıcı kıskançlığı tanımlamak için bu örneği verdim). Diğer şeylerse normal yani insan değişebilir. Uzun süre herşeyi içine atıp susan kişi pat küt konuşmaya başladı mı kırıcı olabiliyor sonra zamanla içinde tutmayıp ama kırıcı olmadan konuşmayı öğreniyorsunuz. Olgunlaşıyor insan, yaşlanmak değil yani olgunluk. Bir şeyler bizi olgunlaşmamız için tetikliyor yaş ilerledikçe ve evet değişiyoruz. Bu ilk başta memnuniyetsizlik olarak manifest oluyor sonra yapıcı ve iyi yöne yönlendirebilirsek bu duyguları ve değişimi, kendimizle daha barışık olup olgunlaşıyoruz.
 
Aynı yaştayız bende kendimde değişiklikler farkediyorum. Eskisi gibi iş sonrası dışarda arkadaşlarla vakit geçirmek istemiyorum evime gitmek istiyorum. Kendimle kalmak istiyorum. Evliyim çocuğum yok ama yinede kalan vaktimi kendimi dinlemek istiyorum. Şüphe duygusu yoğunlaştı. Etrafımdaki çoğu insana güvenmek istemiyorum. Ve yüzümdeki değişikliği farkediyorum göz çevremdeki çizgilerin arttığını 🥹Bilmiyorum ya bana ne kadar iyi geldiğini tam olarak anlayamıyorum. Sadece insanlardan uzak kalmak huzur veriyor bunu anladım. O eski kız neşesi yok gibi . Enerjim yok belkide buna . Bilmiyorum

Ne kadar da tanıdık..
O cıvıl cıvıl, neşeli hallerim yok olmuş gibi. Ve gereksiz insanlardan uzak durma, vaktini çoğunu kendi kurduğun dünyanda geçirme isteği o kadar arttı ki..
 
Kıskançlık da normal bence. yapıcı kıskançlık var yıkıcı kıskançlık var. Konu sahibi kıskançlığını yapıcı yönde kullanıp, cesaretini toplayıp kendi de araba sürmeye başlamış, hiçbir şey yapmadan oturup da "ya şunun arabasını bir boydan boya çizsem" diye hayal kurmamış mesela. (yapıcı ve yıkıcı kıskançlığı tanımlamak için bu örneği verdim). Diğer şeylerse normal yani insan değişebilir. Uzun süre herşeyi içine atıp susan kişi pat küt konuşmaya başladı mı kırıcı olabiliyor sonra zamanla içinde tutmayıp ama kırıcı olmadan konuşmayı öğreniyorsunuz. Olgunlaşıyor insan, yaşlanmak değil yani olgunluk. Bir şeyler bizi olgunlaşmamız için tetikliyor yaş ilerledikçe ve evet değişiyoruz. Bu ilk başta memnuniyetsizlik olarak manifest oluyor sonra yapıcı ve iyi yöne yönlendirebilirsek bu duyguları ve değişimi, kendimizle daha barışık olup olgunlaşıyoruz.

İmrenmek değil kıskançlık diyor. İmrenmek onda olan bende de olsun. Kıskançlık ondan yok olsun bana geçsin demek 😇
 
Aynaya bakmış gibi hissettim bir an kendimi. Bankacıyım ama bazen müşteri aradığı zaman aşırı sinir oluyorum. Kızıma annem bakıyor, bazen o da annem diyor kızıma zor tutuyorum kendimi onun annesi benim dememek için, halbuki asla bir art niyet yok. Trafikte biri sinyal verip önüme geçmek istese deliriyorum, babanın yolu mu diye bağırmak geliyor içimden ama sonra sus çoluğun çocuğun var diyorum. Dışarıda kahve içmek, hele ki davetli olduğum bir düğüne gitmek eziyet gibi geliyor, gitmiyorum da :KK70:

Yaştan mı, denk geldiğim dönemden mi bilmiyorum ama bir tükenmişlik, isteksizlik var.
 
Bende 28 yasına gireceğim benzer durumdayım. Hatta geçen gün yakın arkadasıma insan sevmiyorum artık ben galiba dedim :KK70: Yani bazen zorunluluktan bir buluşmaya katılıyorum ve oradayken benim burada ne işim var diyorum içimden. Ya da çok da samimi olmadığım bir arkadasım derdini anlatırken dinlemediğimi hissediyorum. Yalnızca aileme ve bir iki arkadasıma vakit ayırmak istiyorum. Zaten işten güçten yoruluyorum bir de insanlarla gereksiz iletişimi yük olarak görüyorum kendime. Kıskanma konusunda da şöyle ben herhangi birinde bi şey gördüğümde çok etkilenmem ama sanki artık insanlar benim mutluluklarıma yalandan seviniyor gibi. Mesela üniversiteden yıllarca arkadasım olan birinin 22 yasındaki bir sevincime ortak olmasıyla su andaki farklı. Muhtemelen yaş gidiyor ve hedefler gerçekleşmeyince " bir ara yaparım" düşüncesine hızlıca aksiyon almak gerekiyor o nedenle böyle. Sizin araba olayınız da boyle olmus olabilir. Cunku 20 yasında olsanız ayy bende alırım derdiniz ama su an zaman gidiyor onu bir an once edinmeniz gerek.

Yine de az insan cok huzur vallahi :KK70:
 
Kıskançlık da normal bence. yapıcı kıskançlık var yıkıcı kıskançlık var. Konu sahibi kıskançlığını yapıcı yönde kullanıp, cesaretini toplayıp kendi de araba sürmeye başlamış, hiçbir şey yapmadan oturup da "ya şunun arabasını bir boydan boya çizsem" diye hayal kurmamış mesela. (yapıcı ve yıkıcı kıskançlığı tanımlamak için bu örneği verdim). Diğer şeylerse normal yani insan değişebilir. Uzun süre herşeyi içine atıp susan kişi pat küt konuşmaya başladı mı kırıcı olabiliyor sonra zamanla içinde tutmayıp ama kırıcı olmadan konuşmayı öğreniyorsunuz. Olgunlaşıyor insan, yaşlanmak değil yani olgunluk. Bir şeyler bizi olgunlaşmamız için tetikliyor yaş ilerledikçe ve evet değişiyoruz. Bu ilk başta memnuniyetsizlik olarak manifest oluyor sonra yapıcı ve iyi yöne yönlendirebilirsek bu duyguları ve değişimi, kendimizle daha barışık olup olgunlaşıyoruz.
bence hissettiği şey kıskançlık değil
arkadaşının araba almasını ve kullanmasını kıskanmış durumu olduğunu düşünmüyorum
hepimizin hayatında illa ki olmuştur ya şu kişi şu işi nasıl başarmış, o yaptıysa ben hayli hayli yaparım durumları
ben de görüyorum çevremde gerçekten ne insanlar var, neler neler yapıyorlar
insan bazen merak da ediyor yani nasıl yapmış hangi motivasyonla yapmış, cesaret mi etmiş de yapmış, yardım mı almış
 
ben de 30larımdayım sene başında ortalarına doğru yol alıyor olucam 30ların
ben özellikle iş hayatında eskiye kıyasla tepkilerimi çok daha iyi kontrol etmeye çalışıyorum
sinir eden o kadar çok şey oluyor ve ben anlık sinirlensem bile başkalarına yansıtmamaya çalışıyorum
ani tepkiler vermekten kaçınıyorum
hatta artık soru içeren maillere dönüş yaparken bile daha fazla düşünüp daha makul şeyler yazmaya çalışıyorum
eskiden bi anlık heyecanla tak tak cevap yazardım artık yok, biraz bekletip daha enine boyuna mantıklı cevaplar veriyorum
fevrilik huyumu hayatın her alanında bırakmaya çalışıyorum. çünkü bu bana iş hayatı ve insan ilişkilerinde zarar veriyordu

ilişkilerle alakalı daha gri alanlarda geziniyorum artık. eskiden olsa anında engelleyeceğim insanları engellemiyorum
hatta numaralarını bile silmiyorum çünkü dönüp dolaşıp yine bana gelmeye çalışmaları egomu tatmin ediyor
bazen birinin bişey yaptığını görüyorum, bi an mesaj atıp saydırasım geliyor ama 5 dk içinde kafamı toplayıp anında gözlemleme moduna alıyorum
konuyu çözmek için o kişinin bana gelmesini bekliyorum falan
saçma olaylara daha sakin yaklaşıyorum yani
mesela şu an 16 yaşında gibi davranan eski sevgilimi gözlemliyorum. ilgimi çekmek için saçma sapan işler yapma peşinde olduğunu fark ettim çünkü
oyunlara gelmiyorum

para harcama alışkanlıklarım daha kontrollü.
insanlara tahammülün azaldığı da bir gerçek. sürekli ilişki problemi anlatan insanları dinlemiyorum ve onlarla ilgilenmiyorum
falan filan
 
Anladım herseyde bir hayır vardir.
Ay okuyunca güldüm 😅 klavye düzeltmiş yine legali, illegal yapmış. Bazı yorumlarımda benzer şekilde düzeltiyor, farkedince düzenliyorum aceleyle yazıp çıkmamışsam. Yoksa Allah'a emanet bir yorum oluyor 😅
 
hepimizin hayatında illa ki olmuştur ya şu kişi şu işi nasıl başarmış, o yaptıysa ben hayli hayli yaparım durumları
ben de görüyorum çevremde gerçekten ne insanlar var, neler neler yapıyorlar
insan bazen merak da ediyor yani nasıl yapmış hangi motivasyonla yapmış, cesaret mi etmiş de yapmış, yardım mı almış
Ben araba kullanmayı bu salak yaptıysa ben de yaparım diye diye öğrendim konu sahibinde öyle olmuş olabilir bence de 😂
 
Ben de biraz bu konuyla ilgili düşüncelerimi paylaşayım :)

30'dan sonra evet düşüncelerim çok değişti, hatta duygularımı da daha iyi kontrol eder oldum. Eskinin duygusallığı asla yok,
Üstüne daha çok kendime yeten bir insan oldum, eskiden olsa yanımda hep birini arayan yalnız kalamayan ben şimdi yalnız kalmaya yer arar oldum :eek:
Çevremı yine seviyorum, yine görüşüyorum ama daha bir sınırlarım dahilinde, mesela birisi bişey istese eskiden koşa koşa giden ben, şimdi düşünüyorum acaba gerçekten bunu yapmaya değer mi,
Daha yakın çevreme odaklı biri oldum.
İş hayatında özellikle asla samimiyet olmadığını öğrenmiş oldum, ve Kimseyi çok da kafaya takmamak gerektiğini çünkü günün sonunda herkesin kendisi için yaşadığını gördüm, tecrübe tabi ki bunlar hep 20 lerin toyluğu üstümden gideli çok oldu, biraz yaşlı bir ruh oldum kabul ediyorum :halay:
Artık insanları değil olayları düşünüyorum, bu bana bunu yaptı değil, bundan ne öğrendim bakıp yoluma devam ediyorum, gelmek istemeyenleri yolda bırakıp yoluma devam ediyorum.

Çok güzel yaşlar bu kafaya önceden gelseydim şimdi çok daha iyi olabilirdi hayatım ,
Ama onları yaşamasaydım da bu kafada olur muydum bilmiyorum,
Velhasıl güzel yaşlar :KK50:
 
Ben de biraz bu konuyla ilgili düşüncelerimi paylaşayım :)

30'dan sonra evet düşüncelerim çok değişti, hatta duygularımı da daha iyi kontrol eder oldum. Eskinin duygusallığı asla yok,
Üstüne daha çok kendime yeten bir insan oldum, eskiden olsa yanımda hep birini arayan yalnız kalamayan ben şimdi yalnız kalmaya yer arar oldum :eek:
Çevremı yine seviyorum, yine görüşüyorum ama daha bir sınırlarım dahilinde, mesela birisi bişey istese eskiden koşa koşa giden ben, şimdi düşünüyorum acaba gerçekten bunu yapmaya değer mi,
Daha yakın çevreme odaklı biri oldum.
İş hayatında özellikle asla samimiyet olmadığını öğrenmiş oldum, ve Kimseyi çok da kafaya takmamak gerektiğini çünkü günün sonunda herkesin kendisi için yaşadığını gördüm, tecrübe tabi ki bunlar hep 20 lerin toyluğu üstümden gideli çok oldu, biraz yaşlı bir ruh oldum kabul ediyorum :halay:
Artık insanları değil olayları düşünüyorum, bu bana bunu yaptı değil, bundan ne öğrendim bakıp yoluma devam ediyorum, gelmek istemeyenleri yolda bırakıp yoluma devam ediyorum.

Çok güzel yaşlar bu kafaya önceden gelseydim şimdi çok daha iyi olabilirdi hayatım ,
Ama onları yaşamasaydım da bu kafada olur muydum bilmiyorum,
Velhasıl güzel yaşlar :KK50:
Şahane özetlemişsin
 
34 yaşımı dolduruyorum aralık ayında
Son zamanlarda iyice anlıyorum artık o 20li yaşlarımın enerjisi, coşkusu, dinamikliğinin geride kaldığını.. demek istediğim yaşlanmak değil dinamiklik ruhun gençliği. Umarım anlaşılır farklı yöne çekilmez:) herşeyi kafama takan umursayan arkadaşlarına deli gibi değer veren bir insandım. Elim öyle açıktı ki hep paylaşayım mutlu edeyim mutlu olalım kafasında yaşıyordum. Herkesi kendim gibi sandığımdan herkesin mutlu olmasını diler kimseyi kıskanmaz imrenmez onlar adına mutlu olurdum. Hırslarım yoktu çünkü istersem herşeyi başarabileceğimi sanırdım.

Bir yıl kadar önce arkadaşım kendine sıfır bir araç aldı tahminim benim fitili ateşleyen kıvılcım burada başladı. Çünkü cesaret edemiyordum araç sürmekten korkuyordum. Evlendikten sonra araç almıştım ama eşim kullanıyordu. Neyse bu durumu kıskandığımı farkettirm bakın imrenmek değil bildiğiniz kıskanmak. O yapıyorsa ben neden yapamayım ki? Dedim ve o gazla sürmeye başladım aktif bir yıldır kullanıyorum (iyi oldu baya rahatladım otobüslerden kurtuldum) sonrasında çevremdeki insan kalabalığından sıkıldığımı hissettim o her çağırılan yere giden kişiden evimde sessiz sedasız kafa dinlemeyi arzulayan birine dönüştüm.

Alışveriş yapmayı avm gitmeyi çok seven biriyken cimrileşmiş gibi asla birşey almak istemiyorum kendi eşyalarımı paylaşmak istemiyorum. Mesela kahve makinemi satıp daha işlevsel bir makina aldım sonra sattığım makineme çok üzüldüm niye o kadar bağlanmışım anlamadım. Var olan hiçbir düzeni değiştirmek istemiyorum. Sade sakin düzeyde kalmak istiyorum. Müzik zevkim bile değişti.
Karman çorman örnekler verdim galiba ama kendimde olan bu değişimler beni bazen tedirgin ediyor. Eskiden susan içine atan biriyken sevmediğim bir hareket olunca hemen tepki verip o kişiyi kırabiliyorum. Bu da dün iş yerinde oldu personel arkadaşı biraz üzdüm galiba ama haketmişti de. Sizce benim neyim var kötü bir insana mı dönüştüm ben? Hayatımda iş stresi dışında şükür olumsuz birşey yok ama ben negatif biri olmaktan korkuyorum. Geçiş dönemi mi nedir? Çocuğumu bile biri sevse kıskanıyorum saçma sapan. Çocuk bana yanlışlıkla anneanne dedi diye bozuldum (annem bakıyor tabi ki alışkanlık olması normal halbuki)
İşte böyle böyle delirdim galiba yazarken anladım
bence olgunlaşmak bu...
kıskançlık dediğiniz şeyleri bunun dışında tutuyorum.. ama öncelik kendimizin oluyor bi yaştan sonra..

bu arada konudan bağımsız ama araç kullanma korkunuzu nasıl yendiniz :)
 
Screenshot_20241124-213037_Instagram.jpg


:sus:
 
Bence normal şeyler bunlar çünkü insan değişir.. yaşadıklarımız , aldığımız dersler , tanıdığımız insanlar vs çok parametre var değişmemiz için. O eski heyecan enerji yok ama o eski toyluğumuzda yok. Bende ara sıra farkediyorum. Sinirlendiğimde yada bir insanın yanlış hareketlerini gördüğümde içimde saklamıyorum çat çat söylüyorum bazen fe haddini bildiriyorum çünkü bazen gerekiyor. Çok bunalmış hissederseniz terapi almayı düşünebilirsiniz ancak değişebileceğinizi ve bu halinizide sevebileceğinizi kabullenin bence ☺️
 
Ben 30 lu yaşlarda gelen sınır çizme güncellemesini çok sevdim . İyi ki geldi anında tepki veriyorum, hayır diyebiliyorum ,bomboş hevesle cafede saatler geçirmiyorum.
Bu kıskançlık konusu bizde çok yanlış anlaşılıyor. İnsani bir duygu kıskanmak. Herkes bir şeyi kıskanır . Bu kıskançlık sonucunda kötü bir söz ya da tavır yoksa sorun yok.

20 li yaşlarda elimizde çok da para olmuyor açıkçası. O yaşlarda 5 TL'nin hesabını yapıp kenara koysanız ne olacak ki. Vardır öyle tanıdığımız öğrencilik zamanı. 1 çayın hesabını yapar ve arkadaşsız kalır:)

30 lu yaşlarda insanın artık hayatı biraz daha rayına oturuyor. Ne istediğini biliyor. Buna yönelik birikim yapma isteği de burdan geliyor. Gerçek bir kendi isteğinin farkında olma hali.
 
X