Ah o eski günler:(

melsa34

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
22 Kasım 2011
1.292
7
66
İstanbul
Çok özlüyorum eski günleri ben.
Sobayla ısınmayı,üzerinde çay demlemeyi,çamaşır kurutmayı
beyaz çamaşırları tüp üzerinde kazanlarda kaynatıp,bembeyaz yapmayı(şimdiki makineler bi işe yaramıyo)
taze fasulye yada domates yemek için yaz mevsimini beklemeyi
böreklerimizi mahalle fırınında pişirmek için sıraya girmeyi
komşulukları,misafirlikleri
apartmanda gündüz vakti,kapıları açık bırakıp bakkala gitmeyi belki de
vs.vs.vs
siz geçmişe dair nelere özlem duyuyorsunuz bayanlar????
yada neleri hatırlıyorsunuz???
 
eskiden taksi mi vardı
yine de kar kış demeden akşamları ahbaplarımıza giderdik oturmaya
hatta çocuk aklımla "hep onlar bize gelde de ,sobalı sıcacık evden dışarı çıkmasak"diye dua ederdim:)
 
eski sohbetleri.. oyuncaklarımla oynamayı, gerçek sevgi ve aşkı,anne babaya saygıyı çok özledim
çılgın bedişi, böylemi olacaktıyı, vahşi güzeli çok özledim
okul çıkışında kızlarla çekirdek çitlemeyi
eski filmleri eski misafirlikleri çok ama çok özledim
annem yemek yaparken abimle tv basında oturup şirinleri izlemeyi çok özledim
 
Sokakta oyun oynamayı özledim.
Sahip olabileceğim en lüks oyuncağın et Barbie olmasını özledim...
 
bekarlık günlerimi....
okul zamanlarını....
deliler gibi gezmeyi...
sorumluluğum olmayan sıkıntısız günleri...
keyfime göre hareket ettiğim zamanları...
çooooooook özledim....
 
eskiden tek derdimiz okula gitmek
yazılıdan yada sözlüden iyi not almaktı
dışarı çıkıp yakantop oynamak,ip atlamaktı bide
hep büyümeyi isterdik ama ne hikmetse
büyüdük te ne oldu sanki((((
 
büyüdük sorumluluklar başladı çok ama çok özledim sorumsuz oldugum günleri bebeğimle oynar sütümü içip uyurdum ama şimdi..
 
Sokakta oyun oynamayı özledim.
Sahip olabileceğim en lüks oyuncağın et Barbie olmasını özledim...

rahmetli amcam Almanya'dan bana oyuncak bebek erkek kardeşime de oyuncak araba getirirdi
ne mutlu olurduk bee:)arkadaşlarımıza hava atardık:)
 
-ben kar yağdığında parmaklarımı hissetmeyecek kadar üşüyüp sobanın başında mayışana kadar ısınmayı özledim
-bayramlarda yeni kıyafetleri giyip şeker toplamayı özledim
-bütün mahalle poğaça,kek,börek hazırlayıp pikniğe , denize gtmeyi özledim ...
 
sanal bebekler vardı hep çok yemek yedirmekten öldürürdüm bebeği
sonrada kürdan sokup kenarına canlandırırdım tekrar
 

a evet ya tabi
yazın kartal da şimdiki otelin olduğu yerde belediye plajı vardı,hergün ordaydık
sonra 3 aile falan toplanır sedef adasına denize giderdik,tabi yeme içme gırla:)
o zaman sadef adasıda özelleştirilmemişti,yürür etrafını,güzel bı koya demir atardık:)
 
sanal bebekler vardı hep çok yemek yedirmekten öldürürdüm bebeği
sonrada kürdan sokup kenarına canlandırırdım tekrar

ben o sanal bebeklere yetişemedim,ben küçükken internet falan yoktu çunku
tek kanallı tv vardı
kuruntu ailesi
dallas
adile teyze falan:)
 
Çember çevrilir, Su çeşmelerden içilir, Topaç döndürülür, Misket oynanır, Ağaçlara tırmanılırdı

Bebekler bezden, Silahlar tahtadan, Arabalar telden, Resimler kömür karasından yapılırdı.

Kızlara ninelerinin, erkeklere dedelerinin isimleri konulur

Saatli maarif okunurdu.

Komşuda pişen Bize de pişer, Bizde pişen komşuya düşerdi.

Eve misafir getirmek için akşam namazına camiye gidilir, Namazdan sonra görülen yabancı misafir nezaketle eve buyur edilir, ağırlanırdı.

Geceler ayaz, sokaklar karanlık, Yıldızlar parlak olurdu. Çimenlerin üstüne sırtüstü yatıp,masmavi gökyüzüne bakıp dalaar giderdik.

El feneriyle aydınlanır yollarımız, gaz lambasıyla ışırdı odalarımız.

Turşu, salça, bulgur, Yufka, mantı evde yapılır, Sular toprak küplerde soğutulurdu.

Erik ağacının çiçeği pencere camımıza yaslanır, kavak ağaçlarına yuva yapardı serçeler, Gazel yaprakları bahçemize düşerdi.

Kardan adam yapılır, Evlerde meşe odunuyla soba yakılır, Kış gecelerinde uzun masallar anlatılırdı heyecanla.

Merdivenler tahtadan, gıcırtıyla çıkılır, Yine tahta balkona asılırdı biber patlıcan kuruları.

Evler badanalı, Sokaklar lambasız, Mahallelerde tiz düdüklü bekçiler dolaşırdı.

Ajans radyodan dinlenir, Çizgili romanlar okunur, Defterlere kenar süsü yapılırdı rengârenk.

Belki haberimiz yoktu şimdiki gibi küçülen dünyadan, Ama bizim dünyamız çok büyüktü.

İmece usulüyle sürülürdü tarlalar, imece usulüyle biçilirdi ekinler, Sarı öküzün çektiği gemle sürülür harmanlar, çocuklar ona binerek sevinirlerdi lunapark olmasa da..

Özenle yazılır mektuplar, içine yürekle beraber, kurutulmuş gül yaprakları konurdu mis gibi koksun diye.

Yemeğe besmeleyle başlanır, soğan ekmek te olsa sonunda Elhamdü lillah denirdi.

Daha temiz ve berrak akardı çeşmeler gürül gürül. Daha güzel öterdi kuşlar cıvıl cıvıl.

Küçükler büyüklerin yanında ayaklarını uzatmaz, yüksek sesle konuşmazlardı.

Çayın içine tatlansın diye pekmez ilave edilir, yoğurda şeker katılıp yenirdi.

Ayran, ninemizin yaptığı mis kokan yoğurt yayılarak yapılır, Yağlı dürüm yemek için sırada beklenirdi.

Gecenin karanlığını uzaktan uluyan köpek sesleri bozardı bazen,

Karlı kış aylarında çakallar şehir sokaklarına iner, uluma seslerini duyunca korkudan yorganın altına sokardık başımızı.

Hayat Arkası yarın gibiydi, Kesintisizdi..

Her gün yaşanacak bir şey vardı, Herkes kendi düşünü kurar, Kendi hayatını oynardı.

Bayramlarda bize alınan lastik ayakkabıyı yastığımızın kenarına koyarak sevinçle uyur, çok güzel rüyalar görürdük.

Belki yokluk vardı, kıtlık vardı ama huzur vardı, tevekkül vardı, büyüğe saygı, küçüğe sevgi vardı.

Şimdi öyle mi?:

Hayat tek başına yalnız kendisi için yaşanır oldu.

Bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyerek fakiri görmezden geldik.

Şimdi Herkes Yoğun, Herkes Yorgun ve tek başına kendi dünyasında.

ALLAH için denince yok, gösteriş riya için çok. Her şey var, hiçbir şey yok, şükür yok, tevekkül yok, kanaat yok.

Şimdi siz söyleyin geçmiş geri mi gelse..

Bu kadar kirlenen dünyada ben geçmişte yaşamak istiyorum Arkadaş.
 

kimindi bu?daha önce de okumuştum bunu,ne güzel anlatılmış özlem...
bende geçmişte yaşamak istiyorum(
 
eskiden o kadar sık elektrik kesilirdi ki
babamla baş harf son harf ten,odadaki bi eşyayı bulmaca oynardık:)
hey gidi günler heyy:)))
 
kimindi bu?daha önce de okumuştum bunu,ne güzel anlatılmış özlem...
bende geçmişte yaşamak istiyorum(

A. Kadir ÖKSÜZ

bizim zamanımızda bigbabol sakızlar vardı
sonra sobanın üstünde kavrulan kestaneler
tek kanallı tv vardı akşamları taş devri çizgifilmini bütün aile izlerdik
sabahları kanal açılmadan önce renkli yuvarlak bişey olurdu ekranda
ve tiz bir biiiiippp sesi
sonra kanal istiklal marşıyla açılırdı
sobanın üstünde kuruyan çamaşırlar
kaynayan güğümün cızırtısı eşliğinde içi geçmesin diye sobaya atılan odunlar
hayat bilgisi kitabındaki resimler gibi
 
Ben özlemiyorum özlediğim şeyler dedem ve içimdeki taze,masum duygular ondan dışında ki şeyleri özlemiyorum..Belki de özlenecek çok fazla detayım yoktur..Çocukluğumun bile sadece belli bir kısmını yine oda sadece duygusal olan hislerime ait olan yerleri..

Şuan ki tek özlemim gurbette olduğum için akrabam,ailem..Ama bu özlem çok farklı..

Çocukluğuma dair gözyaşlarım ve içimdeki kendime bile ara ara hatırlattığım şeylerin pek özlenecek yanı yok.

Uni. yıllarımı özlüyorum bir de o kadar.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…