Ağustos Annelerine Önemli Bilgiler

3Karanlik1Mucize

edeb yâ hû
Kayıtlı Üye
27 Aralık 2008
1.423
0
Sevgili anne kuşlar, anne adayı kuşlar ve paylaşımda bulunmak isteyen tüm arkadaşlar;
bu başlığı açmak isteme sebebim, güzel bir sohbat ortamının olduğu diğer topiklerde, bu sohbeti gün içerisinde sık sık takip edemeyen arkadaşların sohbet esnasında geçen önemli hatta kimi zaman çok önemli bilgileri gözden kaçırması.

Benim sizlerden ricam; diğer topiklerde bilgilendirme amaçlı yazdığımız ve bu çok önemli, diğer tüm hamileler ve anneler de bunu bilmeli (gözden asla kaçmamalı) dediğiniz noktaları diğer topikten sırası geldikçe, aklınıza geldikçe buraya da kopyala / yapıştır yöntemi ile aktarmanızdır. Bu başlık üzerinden ayrıca bir sohbetin dönmesine gerek yoktur. Eğer bilgiyi veren kişiye danışılması gerekirse özel mesajlaşma ile de cevaplar alınabilir diye düşünüyorum.

Son zamanlardaki küsüşmeler, darılmalar ve bilumum üzücü hareketler üzerine altını çizmekte fayda görüyorum; bu topik asla bir alternatif sohbet topiği değildir. Sadece çok önemli bilgilerin her daim derli toplu elimizin altında bulunmasını arzu ettiğim bir topiktir. İlginizi rica ediyor ve katkıda bulunan tüm arkadaşlarıma şimdiden çok teşekkür ediyorum.
 
Doktorumun bildirdiği ve tüm hamilelerin bilmesi geretiğini düşündüğüm birkaç bilgi ile işe başlamak isterim:

- Hamilelik boyunca (ve kuvvetle muhtemel emzirme döneminde de) şehirlerde yetişmiş tavukların asla yenilmemesi gerektiği (sebep: şehirde yetiştirilen tavukların hormon ve antibiyotik barındırmaları - köydeki sağlıklı tavukları yemede bir sorun yok).

- Soda ile maden suyunun birbirinden farklı olduğu ve içilecekse eğer üzerinde maden suyu yazan şişelerden ve meyvesiz yani sade olanlarından içilmesi gerektiği,

- Konserve yiyeceklerden uzak durulması gerektiği ve taze sebze meyvelerin tercih edilmesi gerektiği,

- Mevsimsiz meyve ve sebzelerden tercih edilmemesi gerektiği,

- Özellikle çilek gibi (eski çilekleri andırmayan) çok iri, büyük, mevsiminden önce pazarlarda yerini bulan yiyeceklerden kaçınılması gerektiği,

- Alışveriş esnasında tablo gibi duran hepsi birbirinin aynısı meyve ve sebzelerin de tercih edilmemesi gerektiği...

aklıma gelen birkaç konu...
Aklıma geldikçe yine yazmaya çalışacağım. Sizlerin de katkılarını bekliyor ve teşekkür ediyorum.
 
mide yanması için benim doktorum renie verdi ama şurubu istediğin zaman al dedi çünkü nötr bir ilaçmış.
ayrıca bende hamile kalmadan önce bu problemlerden vardı ilaç kullanmayı sevmediğim için 1 çay kaşığı karbonatı bir bardak suyla kafaya dikiyodum ve anında geçiriyodu.
ama ilk önce renie nin denemesini tavsiye etti doktorum.
 
MIDE YANMASINDA: Maden sodası,Beyaz leblebi,Bir caybargının bır buyugu su bardağı değil!kahvaltı bardağına 2 .ay kaşığı karbonat atıp bı dikişte içmek,talcid ağızda emme tableti,
MİDE BULANTISINA:Bir parca ekmek,Galeta(grissini olmaz!),temiz hava düzenli bi şekilde içe çekilmeli,Adaçayı mide bulantısını keser.Hazım sisteminin düzenli çalışmasını sağlar(yanlız 1 çay bardağından fazla içilmemeli!!!)
KANAMALI DURUMLARDA:Bol su içilmeli bacaklar karna doğru çekılıp bükük bi şekilde yatılmalı kanama 2 lavobaya cıkıldığında devam edıyorsa dr. aranmalı dr. gidilmelı
 
benim düşünemediğim,doktorumun uyardığı bir konu da alışveriş merkezleri vb. yerlerdeki güvenlik kapılarından geçmememiz gerektiği.
 
benim doktorumda maden suyu günde bir şişeden fazla içmemem gerektiği.içerisinde tuz varmış ve gebelik için iyi değil tansiyon içinde iyi değil demişti.
 
Evriş yazmıştı sanırım diğer topiğimizde, ayva çekirdeklerini şimdiden mevsiminde biriktirin arkadaşlar, çünkü emzirme döneminde göğüslerde oluşabilecek çatlaklarda, yaralarda vs. yarım çay bardağı gül suyuna 3 tane ayva çekirdeği koyup buzdolabında jelleşinceye kadar bekletip sürüyormuşuz... Aklıma gelmişken yazayım dedim...

Ayrıca salam, sosis, sucuk, sakatat asla yemeyin diyor doktorlar. Onu da belirtelim.
 
Son düzenleme:
Teşekkürler 3k1m . Bu da benden olsun :)

Özellikle "kalsiyum ilacı"na alternatif arayan kadınlarımız bu tablodan çok fayda göreceklerdir.

KURU BAKLİYAT TÜRLERİNİN KALSİYUM İÇERİKLERİ (100 gram içindeki kalsiyum-miligram olarak)
Bakla: 77
Barbunya: 128
Fasulye: 86
Nohut: 134
Mercimek: 68
Bezelye: 64

Badem içi: 254
Yer Fıstığı: 66
Soya Fasulyesi: 226
Kestane: 30
Fındık: 209
Yeşil fıstık: 140
Ceviz içi: 84
Susam: 1200


SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİNİN KALSİYUM İÇERİKLERİ (100 gram içindeki kalsiyum-miligram olarak)
İnek sütü: 120
Yoğurt: 120
Çökelek: 505
Kaşar peyniri: 700
Beyaz peynir (yağlı): 162
Beyaz peynir(yağsız): 96
Süt tozu: 950
Krema: 99

TAHIL VE TAHIL ÜRÜNLERİNİN KALSİYUM İÇERİKLERİ (100 gram içindeki kalsiyum-miligram olarak)
Mısır: 9
Pirinç: 14
Arpa: 50
Bulgur: 40
Ekmek: 20
Makarna: 16
Tarhana: 78
Bisküvi: 217


ET TÜRLERİNİN KALSİYUM İÇERİKLERİ (100 gram içindeki kalsiyum-miligram olarak)
Sığır eti: 8
Koyun eti: 7
Tavuk eti: 15
Karaciğer: 10
Sosis (2-3 Adet): 7
Salam (4-5 Dilim): 7
Balık eti: 50
Yumurta (1 Adet):25


SEBZE TÜRLERİNİN KALSİYUM İÇERİKLERİ (100 gram içindeki kalsiyum-miligram olarak)
Bakla: 48
Bamya: 78
Bezelye: 25
Enginar: 50
Domates: 7
Yeşil biber: 12
Taze fasulye: 55
Lahana: 43

Havuç: 35
Hıyar: 16
Karnıbahar: 38
Kabak:19
Patlıcan: 23
Marul: 79
Patates: 12
Pırasa: 56
Soğan: 34
Pancar: 20
Ispanak: 80
Asma yaprağı (sarma yapmakta kullanılır): 392
Semizotu:. 79


MEYVE TÜRLERİNİN KALSİYUM İÇERİKLERİ (100 gram içindeki kalsiyum-miligram olarak)
Elma: 6
Kayısı: 30
Muz: 10
İncir: 54
Üzüm: 15
Kiraz: 30
Ayva: 6
Erik: 10
Kavun: 15
Karpuz: 6
Şeftali: 6
Armut: 6
Nar: 10
Çilek: 29
Portakal: 34 (özellikle suyu sıkılarak içildiğinde...)
Mandalina: 30 (özellikle suyu sıkılarak içildiğinde...)
Limon: 41

DİĞER BAZI GIDALARIN KALSİYUM İÇERİKLERİ (100 gram içindeki kalsiyum-miligram olarak)
Tahin helva: 91
Bal: 15
Pekmez: 400
Tereyağı: 19
Margarin: 4
Siyah zeytin: 77
Yeşil zeytin: 90
 
HAMİLELERİN İÇMESİ VE İÇMEMESİ GEREKEN BİTKİSEL ÇAYLAR
* Hamileler, papatya, zencefil, ıhlamur çaylarını rahatlıkla içebilirler. Bulantı ve mide yanması için de fayda sağlar.
* Böğürtlen ve nane çayı, düşük yapmaya sebep olacağından, hamilelikte içilmemelidir.
 
Katkıda bulunan herkese çok teşekkür ederekten, hemen bir hatırlatmada bulunuyorum;

Hamileliğin 4. ayından sonra sırt üstü yatılmayacak. Yan yatmamız gerekiyor ve gerçekten ihmal etmeyelim.

Yan yatarken de ayaklarımızı dizimizden kırıp karnımıza doğru toplayarak yatmamız gerekiyormuş...Bilginiz olsun.

Ayrıca; ben beyaz ekmek yemiyorum artık. Doktor kesinlikle çavdar ekmeği yiyeceksin dedi, beyaz ekmek çok zararlı dedi. Evde makinada yapılan ekmekler olur mu dedim. Hayır onların da unu fırından aldığınız beyaz ekmeklerle aynı dedi. Dolayısıyla beyaz ekmeğe DUR dedik. Çavdar ekmeği yiyoruz bilginize.
 
Son düzenleme:
arkadaşlar önemli bilgileri paylaştığınız için çok teşekkür ederim kendi adıma.. ben de şu an 15 haftalık hamileyim ve iki gün önce hafif bir kanama oldu ..hemen hastaneye gittik serum takıldı .rahim muayenesi yapıldı ..ultrasonda bebeğimin canlı olduğunuda görünce eve gönderdi doktor şu an progestan kullanıp dinleniyorum ama hala kahverengi akıntı oluyor banada tavsiye edebileceğiniz önemli bilgiler varsa lütfen paylaşın :çok üzgünüm:
 
Gebelikte En Yararlı Besinler;
• Süt yoğurt ve peynir (kalsiyum ve protein içermektedir.)
• Yeşil yapraklı sebzeler (C vitamini folik asit ve lif içermektedir.)
• Yağsız kırmızı et (Protein ve demir içermektedir.)
• Tavuk eti (protein ve demir içermektedir.)
• Balık eti (kalsiyum demir protein içermektedir.)
• Portakal (Cvitamini lif içermektedir.)
• Kepekli ekmek (protein lif folik asit içermektedir.)

Gebelikte En zararlı Besinler;
• Genel olarak tatlı ve şekerlemeler
• Reçeller ve şekerli marmelatlar
• Likörler
• Gazlı ve şekerli içecekler (kola gazoz vs.)
• Kızartmalar
• Aşırı kahve ve çay
• İki kişilik yemek yemek
 
eliff, canım sorunu diğer topiklere yazarsan çok kısa sürede cevap bulabilirsin sanırım. Bu topiğe sadece bildiğimiz elimizde olan bilgileri eklemek için giriyoruz. Dolayısıyla sorunun cevabını bilmiyorum, bilsem buraya da eklerdim senin için ama burada da cevap bulman zor. Diğer topiklerde senin yaşadıklarını yaşayan pek çok arkadaşımız var.


Beslenmeyle ilgili birkaç şey yazayım dr söyledi:

Kahvaltı: Süt - yumurta - yeşliilk- domates - büyükçe peynir (süt kahvaltıdan 1 saat önce içilecek)
Öğle yemeği: Et - balık - kuru baklagil (1i seçilecek) + Salata (Yoğurt yenmeyecek)
Akşam yemeği: sebze yemeği + yoğurt (sebze yemeğinin içinde kıyma et vs. olmayacak)

aralarda ceviz, badem, fındık, kuru kayısı, meyve... akşam meyvesinin elma olması tavsiye ediliyor.
 
sağol canım teşekkür ederim iki gün önce doktorumu değiiştirdim ve nedenini öğrendim ne yapacağımı biliyorum şimdi yinede sağol ayyah hepimize kolaylık versin.iyi paylaşımlar...
 
ben ağustosta doğum yapan bir anne olarak size şu tavsiyede bulunayım:çok sıcakları geçireceğinizden mümkün olduğunca az tuz kullanın ,hamur işi yemeyin, tansiyonunuza dikkat edin,bol su için .ben hamileliğimde sadece 4 kilo aldım tansiyon problemim vardı gebelik zehirlenmesine girdim ve 35 haftalık doğum yaptım gayet sağlıklı bir bebeğim oldu ve çok şükür hala öyle hamileyken çok dikkatli beslenmemin faydasını çok gördüm boş şeyler yemeyin sadece bebek için beslenin bol yeşil mercimek,bulgur,hurma bezelye fasulye yiyin az tuzlu veya tuzsuz bebek kilo alsın çay içmeyin şimdilik aklıma gelenler bunlar sonra yine yazarım








,
 
benimde dokuzuncu haftada olmuştu aynısı progesteron verdiler banada ve depot diye bir iğne vurdular. Dr.un bana söyledi dinlenmem gerektiği oldu. 18. haftadayım halen kendimi yormamaya çalışıyorum iki günde bir 45 dakika kadar hafif yürüyüşler yapıyorum. dinleneceksin canım ve canını hiç bir şeye sıkmayacaksın. kendine ve bebeğine iyi bakacaksın. ben hep bebeğimi düşünüp mutlu oluyorum. inşallah güzel bir şekilde alırız bebeklerimizi kucaklarımıza :nazar:
 
Erken doğuma neden olabilecek faktörleri az çok hepimiz biliyoruz. Sağlıksız beslenme, sigara, rahimde şekil anomalileri vs. Sağlığı normal olan ve düzenli kontrollerini yaptıran birinin erken doğum riski yok denecek kadar azmış. Ama erken doğum tehdidi yaşayıp yaşamadığımızı anlamanın bir yolu, kasılmalarımızı saymakmış. Saatte dörtten fazla kasılma olursa doktora başvurmak gerekiyormuş. Kasılma nasıl anlaşılır kısmına gelince;
Avuç içimizi karnımıza hafifçe bastırıyoruz. Rahim elimizin altında toplanıyormuş hissi veriyorsa kasılma var demekmiş.

Ben denedim, hissedemedim birşey. Umarım bu kasılma yok anlamına geliyordur:uhm:
 
Anne sütünü artırıcı bitkisel kürler (Galactogogue)

Herbal Galactagogue


Değerli okuyucu, bebeklerini emziren annelerden sık sık aldığım soruların başında, “Bebeğimi daha uzun emzirmek istiyorum, fakat sütüm azalmaya başladı, ne önerirsiniz?” sorusu gelmektedir. Emzirme döneminin (laktasyon) daha ikinci aylarında sütlerinin azaldığından yakınan annelerin sayısı ne yazık ki, giderek artmaktadır. Bu konuda önerdiğim tek bir kür yoktur. Çünkü, emziren bir annenin sütünün erken azalmasının bir çok nedeni olabilir. Bu durumu mutlaka öncelikle hekimleri ile görüşmelerini öneririm.

Hamile bayanların, bebeklerini emziren annelerin mevsiminin dışında yetişen hormonlu ve ebter tohumlu sebzeleri tüketmemelerini özellikle belirtmek isterim. Ayrıca, mevsiminde olsun veya olmasın ebter tohumdan üretilen sebzelerin tüketilmemesini öneririm. Transgen (genleri ile oynanmış) tohumlardan elde edilen ve ülkemizde de görülmeye başlayan bu ürünleri, örneğin mısır, hamile bayanların ve bebeklerini emziren annelerin özellikle tüketmemeleri gerekir.

Aşağıda birbirlerinden farklı birkaç tane kür önermiş bulunuyorum. Bu kürlerin tamamı anne sütünü artırıcı etkiye sahiptir. Özellikle, incir-havuç kürü ve taze beyaz dut oldukça güçlü galactogogue (anne sütünü artırıcı) dır. Bebeklerini emziren annelere öncelikle incir-havuç kürünü uygulamalarını öneririm.

• Taze beyaz üzüm
• Dereotu
• ıncir (taze veya kurutulmuş)
• ıncir-havuç
• Taze beyaz dut
• Haşlanmış taze beyaz dut kurusu


kürleridir. Yukarıda isimlerini yazmış olduğum kürlerin hazırlanma ve kullanma şekillerini aşağıda vermiş bulunuyorum. Aynı anda yukarıda belirtmiş olduğum kürleri birden fazla kürün uygulanmaması gerektiğini özellikle belirtmek isterim.

Bunların dışında diğer yardımcı kürler ise,

• Anason
• Kereviz
• Taze kereviz yaprakları
• Bal kabağı
• Çilek
• Kıvırcık salata
• Sumak
• Rezene çayı
• Tere



Not:Hekiminizin önerdiği ilaçlar var ise, mutlaka kullanınız. Bu bitkiye karşı alerjiniz olup olmadığını öğreniniz. Bu kitaptaki tüm bitkisel kürler ancak ve ancak yetişkinler içindir. Burada okuduğunuz bilgilerin, yardımcı ve destekleyici olduğunu gözardı etmeyiniz. Hekiminize danışmadan buradaki bilgiler ile kendi kendinize kesinlikle teşhis koymayınız ve uygulamayınız. Unutmayınız ki, hastalık yoktur, hasta vardır. Her hastalığın seyri insandan insana değişir. Teşhisi koyacak olan ancak, bir hekimdir.
 
Anne sütünü azaltan bitkiler (Galactofuge)

Galactofoge, emziren annelerin sütünü azaltan veya tamamen durmasına neden olan anlamına gelir. Bu nedenle emziren annelerin erken dönemde sütlerinin azlamasına neden olan bitkileri ayrı bir bölümde toplamayı uygun buldum. Bu bitkilerden en önemlilerini aşağıda belirtmiş bulunuyorum,

• Nane
• Maydanoz
• Nışasta unu
• Adaçayı
• Şeker kamışı
• Ararot
• Arpa ve arpa unundan yapılmış besinler
• Şalgam
• Mısır
• Salamurası yapılmış besinler
• Aşırı tuz tüketimi
• Turşusu yapılmış besinler
• Sirke ve limon suyunun fazlaca kullanılması

Adaçayı, memleketimizde fazlaca tüketilen bitkisel bir çaydır. Hamile bayanların ve emziren anne adaylarının kesin olarak uzak durması gereken bir bitkidir. Tüp bebek veya aşılama yöntemi uygulanacak olan bayanların adaçayından uzak durmaları gerekir. Söz adaçayından açılmışken, epilepsi hastalarının da kesin olarak uzak durması gereken bir bitkidir. Çocuk yapmaya karar vermiş olan eşler adaçayı tüketmemelidirler. Bu kural sadece kadınlar için değil, aynı zamanda erkekler için de geçerlidir. Adaçayı içme alışkanlığı olan erkeklerin sperm sayıları azalır.

Adaçayının kurutulmuş sap ve yaprakları ortaçağda evlerin içerisinde yakılarak, tütsüsü yapılırdı (fumigate), bu adet halen daha Avrupa’nın bir çok köyünde uygulanmaktadır. Adaçayının tütsü olarak kullanılmasının nedeni, evlerin odalarını dezenfekte etmek içindir. Lahana ve havuç yetiştirilen tarlalara adaçayı serpilerek, ürüne zarar veren bakteri ve böcekleri uzaklaştırmak amaçlı uzun yıllar kullanılmıştır. Bu sayede tarlalarda yetiştirilen lahana ve havuç, parazitlere karşı mükemmel bir şekilde korunma altına alınıyordu. Teknolojinin gelişmesi ile geliştirilen kimyasal zirai ilaçlar bu muhteşem doğal korunma yöntemlerini tarihe gömerek unutulmasına neden olmuştur. Buna benzer daha bir çok yöntem ne yazık ki kayıp olup gitmiştir. Doğal yaşam tarihi içerisinde insan, öylesine güçlü yöntemler ve teknikler geliştirmiş ki, günümüzün modern ziraatçiliğinin başaramadığı bazı sorunlar, geçmiş tarihte kolayca ve doğal olarak çözülüyor idi. Ne acıdır ki, bu yöntemler unutulmuş ve bir çoğu da kayıp olup gitmiştir.

Günümüzde, yeni yetişmekte olan araştırmacı genç bilim adamları, doğal yaşamın geçmiş tarihini bilmeden, tanımadan, modern ve yapay kimyanın uygulamasına geçerek, insanı doğanın düşmanı haline getirmektedirler. Bu konuda modern kimyanın ağır ve yıkıcı sonuçlarını görmeye başlayan insan, katkısız ve içeriğinde kimya olmayan doğal ürünleri aramaya başladı. Daha onyıl öncesine kadar, zirai ilaçtan nasibini almamış görüntüsü bozuk meyveler tercih edilmezken, şimdilerde bu görüntüsü bozuk doğal meyveler ve sebzeler aranır oldu. Belki görüntü kaliteleri bozuk, ama doğal ve zararsızlar. Ve günümüzde giderek onları bulmak zorlaştı. Hem de görüntüsü güzel, sebze ve meyvelerden daha pahalılar…

Ortaçağın insanları kimyayı bilmiyor olabilirler. Ama biz bugünün modern kimyası ile antik çağdan beri uygulanmış yöntemleri araştırarak açıklığa kavuşturur isek, doğadan ve doğallıktan uzaklaşmamış oluruz.

Bazı herbalistler, bitkisel karışımların içerisine bir miktar öğütülmüş adaçayı ilave ederler, bunun da sebebi hazırladıkları bitkilerin böceklenmemesi içindir.

Nane, hamile bayanların, bebek yapmayı düşünen kadınların, bebeklerini emziren annelerin, bu dönemlerde nane tüketmemelerini öneririm. Nane tüketiminin alışkanlık haline getirilmemesi gerekir. Nane, hamile bayanlarda düşük yapma riskini artırır, emziren annelerin sütlerinin azalmasına neden olur.

Dikkat:
Anne sütünün azalmasının arkasında tiroidin normal çalışmaması yatabilir. Arka arkaya doğum yapmış kadınlarda sık görülen bir rahatsızlık da tiroid hormon dengesizliğinin gelişmesidir. Emziren annelerin sütlerinin azalmasının sebebi, tiroid bezinin sağlıklı çalışmaması da olabilir. Mutlaka hekimilerine danışmaları gerekir. Çünkü, anne sütü üzerinden bebeğin alacağı iyot çok önemlidir. Bebeğin beyin gelişimi iyota doğrudan bağlıdır. Unutmamalıdır ki, emziren annenin tiroid bezinin dengeli ve sağlıklı çalışması çok çok önemlidir. ıyot, tiroid bezinin sağlıklı çalışmasında birinci derecede önemlidir. Mutlaka, hekiminize danışınız.




Not:Hekiminizin önerdiği ilaçlar var ise, mutlaka kullanınız. Bu bitkiye karşı alerjiniz olup olmadığını öğreniniz. Bu kitaptaki tüm bitkisel kürler ancak ve ancak yetişkinler içindir. Burada okuduğunuz bilgilerin, yardımcı ve destekleyici olduğunu gözardı etmeyiniz. Hekiminize danışmadan buradaki bilgiler ile kendi kendinize kesinlikle teşhis koymayınız ve uygulamayınız. Unutmayınız ki, hastalık yoktur, hasta vardır. Her hastalığın seyri insandan insana değişir. Teşhisi koyacak olan ancak, bir hekimdir.
 
X