Adıvar / Sevdiği Şiirler

Adivar

Guru
Kayıtlı Üye
27 Haziran 2007
6.169
49
senağlamaHüzün yıldızları parlıyor bugün gökyüzünde,
Bu gece yine için için yanıyorum,
Oturmuş seni düşünüp ağlıyorum,
Seni, gidişini, sevişini, herşeyini...
Unutamıyor işte seni şu yaralı kalbim,
Yaptıklarını hatırlayıp, pişman oluyor...
Seni düşünüyorum bu gece, karanlık gökyüzünde...
Simsiyah gökyüzünde parlayan yıldızları seyrediyorum,
Onları sana benzetiyorum,
Kararmış kalbimin bir kenarında yanan meşale misali...
Dedim ya seni düşünüyorum bu gece,
Beni sevdiğini, bana nasıl baktığını, bana nasıl güldüğünü,
Ellerimi nasıl tuttuğunu, ellerini nasıl tuttuğumu,
Büyüyen bir ateş gibi sevgimizin nasıl çoğaldığını,
Ve birgün ansızın bırakıp gidişini...
Son vedanı hatırlıyorum, gözlerime ağlarcasına baktığını,
Gözlerini kalbime gömdüğünü hatırlıyorum,
Bir daha çıkamasın diye...
Çıkamadılar zaten kalbimden gözlerin,
Ölüler dirilirler mi ki gömülenler çıksın, gitsin?
Gittin son bir veda ile gözü yaşlı,
Elimde kolyen, ardından dakikalarca baktım, ağlamaklı,
Sıkıldım, üzüldüm, perişan oldum ama ağlamadım...
Ağlayamadım, engel oldu gururum, engel oldu aşkım,
Uzaklara gittin, belki birdaha asla geri dönmemecesine,
Özledim seni deliler gibi, özlüyorum hala...
Sen bir yerde ben bir yerde, yinede sönmedi sevgimiz,
Aksine çoğaldı dağlar gibi oldu hasretimiz...
Hep seni hayal eder, hep seni düşünürdüm,
Sesini duyunca yaşar, duyamayınca ölürdüm,
Aradın beni aylarca bir sevgi uğruna,
Ne yazık ki ihmal edildin bir hata uğruna,
Kırıldın, ağladın, affettin ama hep sevdin,
Beni sevdin gülüm beni, kalbi kırık bir vefasızı,
Yine ihmal edildin yine unutuldun bir hiç uğruna,
Yine kırıldın, yine ağladın, yine affettin...
Bir daha unutuldun, sevdanla başbaşa bırakıldın,
Yine kırıldın, yine ağladın ama bu sefer affetmedin...
Sevdiğini en mutlu gününde öldürdün, ve ardına bakmadan gittin...
Beni benle başbaşa bıraktın, yıkıldım, üzüldüm, kırıldım...
Senden ayrılınca kaldım çaresiz, sevgisiz ve birde sensiz,
Hep sensizdim zatem ama şimdiki kadar asla değil...
Parçalanmış bir kalbe sahip oldun mu sen hiç?
Parça parça edilmiş, yıkık ve virane, bir o kadarda vefasız...
Önceleri üzüldüm, yıkıldım ama asla ağlamadım...
Geldi geçti deyip senide gözlerin gibi kalbime gömdüm...
Unuttum dedim, unutacağım dedim, unutamıyorum dedim, UNUTMAM dedim...
Önce gözlerin sonra sen çıktın kalbimden,
Bir vicdan azabıdır başladı ölü yüreğimde,
Hiçbir şey kalmadı, senden başka kalbimde,
Hatıraların, gözlerin ve sözlerin...
Şiirlerini getirdiler bana,
Beni öldüren şiirlerini...
Vefasız dediğini duydum, yıkıldım,
Düşündüm seni gecelerce daima tek başıma,
Şiirlerin öldürdü, hasretin yaktı yüreğimi,
Kırıldım, üzüldüm, yıkıldım ve en sonunda ağladım...
3 kişi ağladık sana; ben, kalbim ve gözlerim...
Sana yandım, seni sevdim, seni hatırladım heryerde...
Belki birgün sesini duyarım umuduyla telefon bekledim günlerce,
Telefon gelmeyip sesine hasret kalınca ağladım ağladım,
Sana yaptıklarımı ancak o zaman anladım...
Duydum ki kalbini vermemişsin kimseye,
Olurda içinde görürler beni diye...
Benim kalbimide istediler, ama vermedim kimseye,
Olurda içinde seni görürler diye...
Gökyüzü yıldızlar ile doluydu, ben hep seni düşünürken,
Hüzün yıldızları koydum adlarını, seni hatırlatıyorlar diye,
Aynı onlar gibi sende benden çok uzaklardaydın,
Hep göz kırpardın uzaktan, sessizce,
Bense hep seni bekledim kırık kalbim, yaşlı gözlerimle...
Bazen hayallere dalıyorum, seni düşünüp ağlıyorum,
Seni ve sevgini arıyorum hep kalbimde...
Düşmüyor adın hiç dilimden,
Öleceğim gülüm bir gün ben, senin sevginden, senin derdinden...
Bir gün göreceğim yine belki seni,
Seni, beni unutmuş, benim olmayan seni...
İşte o an aşkımın gözyaşlarını hatırlayacağım,
Ve yine bir köşeye oturup ağlayacağım...
Yemin ettim senin üstüne sevmeyim başkasını diye,
Ve heryerde, her zaman tekrarlıyorum yeminimi;
Seni unutmam için öldürseler bile,
Karşılık olarak dünyayı verseler bile,
Darağacı kurup idam etseler bile,
Senden başkasını asla sevmeyeceğim...
 
Adım yalnızlık, soyadım hüzün
Sorma bana son sözümü Hakim Bey
Diyeceğim AŞK’tır, gerisi yalan
Ver kararı bitsin, Hakim Bey

Aşktır suçum, utanmıyorum
Onsuz bir gün yatamıyorum
Bir yudum su kanamıyorum
Vur masaya bitsin, Hakim Bey

Bir an nefes alamadım ki
Götürüp dışarı atamadım ki
Emanet dedim satamadım ki
Yaz deftere bitsin, Hakim Bey

Ben kovaladıkça o benden kaçtı.
Gözlerime baksa anlayacaktı.
Melekler bile ağlayacaktı.
Dür defteri bitsin, Hakim Bey

Ne geldi benim asude bahçeme
Ne de öldürdü beni gömülsün diye
Aşkın kanunu yazılsın diye
Çektim vurdum AŞK’ı Hakim Bey
Kır kalemi bitsin, Hakim Bey
 
Gidiyorum.
Seçebilecegim onlarca yolu bırakıp
Yaşadıgım onlarca yılı atıp
Elimde ceket yüregimde nefret
Bırakıp gidiyorum.

Anlayacagınız kaçıyorum.
Savaşmak yerine vazgeçiyorum
Kapıları kapatıyorum.
Uzaklaşıyorum.

Geri dönmek istemiyorum artık.
Her vazgeçiş bir kaçış oldu bana
Dönüp bir kere daha acı çekmek istemiyorum.
Senle olupta yalnız kalmak istemiyorum.

Yoklugun çok şey ögretti bana
Çok şey ögretti zamana
Bırakıpta geçer dedigim her şey
Engel olup çıktı karşıma.


Kalmak istedigim her zaman sen kaldın yanı başımda
Hep aşıktım ben sana
Vazgeçemedigim, kopamadıgım
Bir tek sen kaldın bu dünyada.
Onu da ben yok ediyorum
Ceketimi alıp gidiyorum.


Belkide sen asla anlamayacaksın
Asla nedenini bilmeyeceksin
Bir arkadaş diye nitelendirdi in
Sırlarını paylaştıgın kişi
Seni seviyorum belkide en baştan beri​
 
Onca baharsız yıl geçti

Hep gözlerimde aradın
Baharın o en güzel günlerini
Benim gözlerimde bahar
Senin gözlerinde kırışıklar
Bahar ama
Sonbahar…




Biliyorum

Üf demedin bir gün
Sitem etmedin kaderine
El oldun, ayak oldun
Ağız oldun, dil oldun
Beklenmeyen misafirine…




Güneşin batmadığı bir yurtta

Sana hep aydınlık şiirleri yazmak isterdim
Biliyorum
Sen genede o şiirleri buluyorsun anlamsız gülüşlerimde
Her ne kadar yüreğinde ısınmakta olsada toprak
Cemreler baharı işaret etsede annem
Ben ya beklediğin kişi,
Yada hiç yaşamamış olmak isterdim…




Affet beni anne

Ölmediğim için…
 


İşte Gidiyorum,
Bir şey demeden, arkamı Dönmeden,
Şikayet etmeden, hiçbir şey almadan,
Bir şey vermeden,
Yol ayrılmış görmeden,
Gidiyorum...

Hayat mutsuzlukla harcanacak kadar uzun değil sevgilim. Dışarıda bir yaşam var, heyecanlarıyla, mutluluklarıyla, cıvıl cıvıl akan bir yaşam. Biz burada "biz" olabilmenin kavgasını verirken, ve tüm mutsuzluğumuza rağmen bunu başaramazken, dışarıda bir yaşam geçiyor. Doğan her güneş için ömürden gidiyor derler. Ömrümüzden gidiyor sevgilim. Hayat ellerimizden akıp gidiyor...




Madem ki istiyorsun öyleyse durma git
Beni düşünme rahat ol yalnız kalabilirim
Sende bilirsin hiç bir acı sonsuza dek sürmez
Hatta her an yeniden sevebilirim

Mutlu olmak istedim ben sadece. Seninle ve mutlu olmak istedim. Sensiz mutlu olmamın imkanı yoktu sanki. Öyle çok sevdim ki seni, sen olmazsan gülemem, sen olmazsan yaşamayı sevemem gibi gelmişti. Oysa çok sevmek yetmiyormuş mutlu olmak için. Tek istediğim mutlu olmaktı. Seninle mutsuz olmaktansa, sensiz mutsuz olmayı kabulleniyorum şimdi. Belki sadece birimiz mutlu olabiliriz böylece...

Senin mutluluğun benim sevincimdir sevgilim...


Ne küslük var ne pişmanlık var kalbimde
Yürüyorum sanki senin yanında
Sesin uzaklaşır her bir adımda
Ayak izim kalmadan Gidiyorum...

Seninle olmak her şeye değer demek isterdim sana. Seninle olmak için mutsuzluğu göze alabilirim demek isterdim. Ama olmadı. "biz" olmayı başarabilseydik, sınırsız, çıkarsız sevebilseydik, belki. Sana karşı hiçbir kızgınlık yok içimde. Sen her zaman seveceğim ama mutsuzluk içinde anımsadığım hoş bir anı olacaksın.


İkimiz içinde doğru olan böylesi git
İnan bana sandığın kadar üzgün değilim
İçimde yepyeni bir hayata başlamanın
Sevinci ve heyecanı var artık git...

Belki böylesi doğruydu. Hiç doğru insan olamadık birbirimiz için. Doğru yaşam değildi. Doğru zaman değildi. Oysa çok sevdim seni. Sen her zaman çok sevdiğim ve asla unutmak istemeyeceğim acı bir anı olarak kalacaksın sevgilim.


Git...
Git...me dur ne olursun
Gitme kal yalan söyledim
Doğru değil ayrılığa daha hiç hazır değilim
Aramızda yaşanacak yarım kalan bir şeyler var
Gitme dur daha şimdiden deliler gibi özledim​



alıntı
 
Ömrün nihayetine şafak sayarken yüreğim
Hiç beklenmedik bir anda,
Sol yanımdan baskın yedim.
Serseri bir mermiydi sanki gözlerin.
Geldin,
Göğsümün sol yanını deldin
Ve içimde bir yerleri
Bir gülüşünle
Sorgusuz sualsiz ateşe verdin.

Böyle başladı hikâyemiz
Eylüle bahar düşürdün sen
İçimde kalmadı, bir kuru dal
Adın filizlendi yüreğimde
Dudaklarımsa inadına lal.
Sadece aynalar bildi
Seni sevdiğimi,
Özlediğimi,
Sensizliğimi.
Olurda düşlerim dokunur
Ellerini, avuçlarımda,kirletirim diye korktum.
Bu yüzden
Kendimden bile sakladım seni


Baskın yediğim o günden beri
İlk kez bu kadar acıyor içim
İnan bana
Henüz yokluğuna dayanacak güçte değilim
İçimde hala sıcacık
Ve adın dudaklarıma her dokunuşunda
Hala göğsümü yırtarcasına,
Hırçın duruyor sevdan.


Bu baskın senindi
Yüreğimi ardında harap bırakıp
Çekip gitmekte sana yakışır ancak
Boş ver adına yazılmış şiirleri
Her iki kelimeden,
Bir mısra oluyor nasıl olsa…
Ama BİZ’den Sen eksilirse
Nasıl bir AŞK mısrası kalır ki elde?
Yıkık,dökük?


Sana gitme diyemem
Ama giderken içindeki beni kirletme ne olur
Sen benim içimde masmavi
bir gökyüzüydün
Ve ben senin göğsünü
Siyahı dokunur diye
Hiç geceyle kirletmedim


Ama artık seni özlemekten yoruldum
Saymıyorum sensiz geçen günleri
Yokluğuna gömdüm gözlerini
Adına söylediğim bütün şarkılar
Bugün sayende tükendi.


Anladım ki
Bir çift gözün bakışlarıyla vurulurken
Aşk silahsız bırakırmış adamı.
Yenildim.


Emin AKDUMAN
 


Bir anlamı yok artık öpüşünün
Anlamı yok artık sevişinin
Gül değil sana dikenleri
Saplamadan git gönlümden
Eller yansın eller kansın
Eller baksın gözlerine
Haketmedin bu sevgimi
Yolun açık olsun bensizliğe
Bir anlamı yok gülüşünün
Anlamı yok artık gidişinin
O yalan sahte sözlerinin
Haykırmadan git gönlümden
Eller yansın eller kansın
Eller baksın gözlerine
Haketmedin bu sevgimi
Yolun açık olsun bensizliğe


alıntı
 
Son düzenleme:

Seni Seviyorum
NEDEN Mİ? ...
Şafağın her söküşünde
Saçlarından hayata asılmamın tek nedeni sen varsın
Unutma! ...sana tutku halinde bağlanmam için
Milyonlarca sebebim var....
Şu çirkef dünyada tek parıltı sensin
Ünlü bir heykeltıraşın spatulasından çıkmış gibi
Fakat...sönük bir parıltı değil..
Güneşin tüm ışıklarını silik bırakan bir parıltı
Şu kuru ayazda içimi yakan bir volkan gibisin
Cayır cayır esiyorsun
Yüreğime işleyerek..
Sonrada çekip gidiyorsun
Ne zaman yaktığını ne zaman geldiğini fark etmeden...
Seni Seviyorum
NEDEN Mİ? ...

Saçlarını gözlerini....seni düşünmekten başka bir şey gelmiyor içimden..
İnan öyle tabi bir duygu ki...
Yüreğimin kuyularında
Sanki dünyaya gözümü açtığımdan buyana var..
Biliyorum bu duygu ortaya çıkmak için seni bekliyordu...
Olmadığın bir anı çektiğim nefesi önemseyemiyorum...
Sensiz...bu yalan çorak alemde olmaktansa
BİTİŞİMİN...soğukluğuna Asılmayı
ASLA! ...saçlarından hayata asılmamaktansa
Şu iğrenç çirkef dünyaya sırtımı dönmeyi Akıl bilirim...
Seni Seviyorum
NEDEN Mİ? ...

Kulağımda ne zaman bir aşk şarkısı işitsem
Melodilerde sen akıyorsun
Ne zaman nostalji bir aşk şiiri okusam
Damlayan mısraları hep ama hep..
Saçlarını gözlerini getiriyor bana..
Bilmelisin...her an yanımdasın
Seni hissetmem görmem için bir an düşünmem yeterli..
Zannedersem ilk defa bir kızın kokusu yüreğimde fırtınalar estiriyor..
Kendi kendime ferhatın aslıya aşkındaki gibi
O damı..bu tatlı ten kokusuyla avare olmuştu diyorum...
Seni Seviyorum
NEDEN Mİ? ...

Gözlerinde ki milyonlarca parıltı
Karanlığın zulm yanını darmadağın edip geçiyor
Seni süzerken, kendimi güneşi yukarılardan seyrediyor gibi hissediyorum...
Ruhum sana ait
Hiçe sayıp kaldırıp bir kenara atabilirsin
Yüreğinin içine de alabilirsin
ALLAHIM! ...
Bebişimin yüreğinin en derin kuyusunda olmak istiyorum...
Seni Seviyorum
NEDEN Mİ? ....

Belli sen busun
Fakat sen beni
Ben olduğum...öyle yada böyle olduğum için seviyor musun...
Söyle bunu kim bilir
Saçlarını okşamayı
Saçlarımı okşamanı
Boynuma atılışlarını..buselerini
Tenini koklamayı
Sarılıp sarılıp kopmalarını
Seni seviyorum
Bir yıldız gibi gözlerimin önünden kayıp giderken
Sahte dünyada cennette gibiyim
Sadece bir vakit elimde tutuyorum o cenneti
Bilmem bir müddet sonra ne olacak
Kim bilir rezil edip kopup uçup gitmiş olacak
Seni SEVİYORUM
NEDEN Mİ? ...

Bir çok kız için ısmarlama şiirler yazmıştım
Bu bana hep ters gelmişti..
Fakat şu an
Senin için binlerce dize yazsam az geliyor...
İçimde hep bir ülkü var
Bilmem...kim bilir bu şiiri yanından hiç ayırmazsın
Yada beraberinde kan kırmızısı bir gül goncasını..
ALLAH tüm güzellikleri yaratırken
Eminim seni en nadidesi olarak yaratmış
Kır çiçeklerinden güzel
Gülden narin
Menekşeden şeker
Kardelenden daha güzel kokulu
Seni Seviyorum
NEDEN Mİ? ..

Eşsiz haline huriler gıpta ediyor
Sahte alemde ise
Beşeriler arasında..
Zannedersem...bir ben...yada bir iki şanslı..
Bu güzelliği algılayabiliyor..
Ömür bitene kadar
Mahvolana kadar
Yanında kollarında saçlarında asılı kalsam
Bunu hissediyorum bu bir işkence olur
En çok yüreğinde senle olamadığım için
Seni Seviyorum
Neden mi? ...

Hayal ma yal olsa dahi
Düşüncelerimde aklımda seviliyorum fikri bile
Senin gibi eşsiz bir varlık tarafından beğenilmek sevilmek
Bu budalayı ömrü boyunca mutlu edebilecek kadar,
Muhteşem, eşsiz, güzel ve bir o kadarda ASİL...
Tatlım bebişim seni anlatmaya bak mısralar bile yetmiyor..
Düşünüyorum şu yalnızlığımı gün ışığına atmadığım odamda
Acaba kaç insan seni sana dünyaya anlatmak için
Milyonlarca dizeler yazdı....
Seni Seviyorum
NEDEN Mİ? ...

Bir tebessüm ay ışığında, tek aydınlığım
Bana her şeyi ama her şeyi bir kenara attırıyor
Gülüşünde, gözlerinde, takılıp kalıyorum
Sadece izleyip tadını çıkartma duygusu alevlendiriyor..
Ah! ..bebeğim..seni seviyorum
Bak her şey yetersiz
Bu kadar nedenin ardına bile
Seni ne çok sevdiğimi
Ne çok saçlarında asılı kalmayı
Kollarında uyumayı
Sana dokunmayı...
Gözlerinde tutuklu kalmayı anlatamadım....
alıntı
 
Son düzenleme:
Seni sevmek, başka hiç kimseyi sevememektir. Seni sevmek, bir sadakati değil, sadık bir ihaneti sevmektir. Kaybetmeyi ve her seferinde yeniden başlamayı sevmektir, seni sevmek. Seni sevmek, ayrılığı daha ilk dakikadan kabullenmektir. Ayrılık çöplüğünde aşk aramaktır seni sevmek. Cevapsız bir soru, sorusuz bir cevaptır aşkın. Kaç bilinmeyeni olduğunu bile sayamadığın bir denklemi çözmeye çalışmaktır, seni sevmek. Seni sevmek, “olmayacak bir nedeni, gelmeyecek bir gideni” beklemektir.

Seni sevmek, kafandaki hayali aşkı değil, hiçbir norma uymayan bir deliliği sevmektir. Seni sevmek, sonsuz bir denize dalmak, çıkışı olmayan bir tünele isteyerek girmektir. Cehennemde yanmaya koşa koşa gitmektir, seni sevmek. Günahın çekiciliğine kapılmak, şeytanın yap dediğini yapmak ve ateşi güneş sanmaktır, seni sevmek. Bitmeyen bir filmi sürekli yeni baştan seyretmektir seni sevmek. Seni sevmek, rüzgara kapılmak, havalanmak, uçmak ve her seferinde binlerce metreden yere çakılmaktır. Yaralanmış yüzünle, kanlarını temizlerken yine uçmaya çalışmak da, sadece seni severken yapılacak bir deliliktir.

Seni sevmek, hiçbir şeye sahip değilken, dünyalar sana aitmiş gibi mutlu olmaktır. Seni sevmek, en basit haliyle yalandır, her seferinde yeniden kanılan, bir kez daha kanmak için aylarca beklenen, bir yalandır. Seni sevmek, herkesin aklına meydan okumaktır, tüm doğru şıkları reddedip, bile bile bir yanlışı seçmektir, seni sevmek, akılla kalbin bitmeyen kavgasını başlatmaktır. Seni sevmek, kimselere açıklanamayan, kendine bile anlatılamayan, lanetli bir hastalık gibi saklanan, tuhaf bir hikayedir. Seni sevmek, bir hikayede hayat bulmaktır. Hayatını bir hikayenin peşinden sürüklemek, bir roman karakteri olmak, romanın diğer karakterlerince acınarak bakılmaktır. Seni sevmek, kimsenin göze alamayacağı bir kavgaya girmek ve sonunda kahramanca ölmektir. Seni sevmek, her seferinde yenilmektir, daha güzel yenilmek için yeniden başlamaktır.

Seni sevmek, dünyanın en güzelini sevmektir. Kendi sevgine bile aşık olmaktır seni sevmek. Hiç kimsenin başaramayacağını, başarmaktır seni sevmek. Dünyada en az bir kez mutlaka yaşanması gereken bir duygudur seni sevmek. Aşkını bu kadar çok olumsuz öğe ile tarif ettikten sonra, yazının sonunda, bir kez daha sana aşık olmaktır, seni sevmek....


alıntı
 

Güvenmek
Kimsenin kollarında yığılıp can vermek istemiyoruz...

Aşktan bunca korkmamızın sebebi bu yüzden...

Çünkü zaten, her yanımız kılıç yaralarıyla dolu...

Ama bir şekilde kapanmış, kabuk bağlanmış yaralar onlar...

Nasıl yapmışsak yapmışız üstesinden gelmişiz...

Ama biri, kabuk tutmuş yaraları okşamaya başladığında, cırt diye açılıveriyor ve oluk oluk kanama başlıyor yeniden...

Birine teslim olduğumuzda, anlatmaya başladığımızda, içimizi döktüğümüzde bedenimiz ve ruhumuz kan içinde kalıveriyor...

O yüzden değil mi içimizi tutmamız?...

Birisine teslim olmaktan korkmamız?...

Ortalıkta tedirgin ve gergin dolanmamız?...

“Anlatsam mı, anlatmasam mı” kararsızlığımız,

“Bu sevgi beni acıtır mı” kuşkularımız...

Her zaman seni üzecek birileri olacaktır... Yapman gereken insanlara güvenmeye devam etmek,

kime iki defa güveneceğini iyi seçmek...

(...Gabriel Garcia Marquez)​
 
Ya ben konuşamadım ya sen sağırdın!​


"Sana anlattıklarım neleri susuyor bir bilsen
Ve anlatmadıklarım neleri söylüyor..."




Boğazımı yırtarcasına susuyorum
Ya verilmekten yıpranan cevaplardayım
Ya sorulmamaktan solan sorularda
Sen ıslatmasını bilmeyen bir yağmur oldun her akşam
Ben ıslanmasını bilmeyen ahmak
Bu yüzden aşık olamadık sırılsıklam


Pimi çekilmiş coğrafyalarda
Zaman ayarlı bir aşkın en tesirsiz parçasıydım
Ve ben günah şeridinde hatalı sonlanandım


Az gittim… uz bittim…hiç geldim!!!


Uyurken bile uykusuzluk akan gözlerinde
Kaçan trenlerin hesabını istasyonlara kesen
Kalabalıkta unutulmuş bir yalnızdım
Kendine kaçak yolcular bindiren...
Her yolcu da kendini ihbar eden!




Kalbime girmek tehlikeli ve yasaktırlarla
Yaşamamaya kalkışıyorsun hayata
Ve ben senden yırtılma bir yelkenle
Aynı yöne gittikçe aynı yere geldim
Sonumu baştan yazdım;




İçimde hala bana ilk aldığın acım!
Gece, sabahı da siyah kusuyor üstüme
Aklıma yaprakların dökülüyor
Bugün aklımda sen vardın;
Aklımı karıştırmadım!




Artık biliyorum…
Aşk bir intihar saldırısıdır; yalnızca iki kişinin öldüğü!
Aşka nişan alıp ayrılığı ıskalayan acemi
Hala gözlerinde kalp kapaklarım


"Seni almadan içimden nasıl giderim?"


Ve sen kaç kez bu hırsla sevildin
Koca koca kışları;
Kısa kısa şubatları biriktirdin...
Susku sınanmamış bir ustura gibidir
Susardın…
İç denizine sığınmış gemileri yakan bir limandın
Bak şimdi gönülsüz gittiler senden;
Gönlünü çaldıkların !!!





Yazmadıklarından korkarsın en çok yaşadığın hiçbir şey de
Ve adın gibi bilirsin;
Aramayı unutan bulmayı öğrenemez
Bugünler dünlerinden utanıyorsa
Hiç yarın olamayacaklar
Şimdi ne bugünsün ne de yarın
Olsa olsa sadece bir yarım;
Ya da eksilen yanım!
An kaybından ölen zaman
Senden daha katilini bulamadı kendine
Gelseydin eğer kendimi bile kovardım yanımdan
Gelmedin yine kendimsiz kaldım ardından...
Dünyanın bütün dillerinde sustum ve bir şair bıraktım geride
Ekmeğini aşktan çıkaran!


"Sustalı bir aşk senin ki
Sesinle çıplaklaşıp suskunluğumla giyiniyorum"




Korunak sandığım tüm senlerde
İçimde yoktan başka bir şey kalmadı
Ruh ölünce cesedi beden taşıyor sırtında
İki büklüm acılarla …
Patlasam her yere acı sıçrayacak biliyorum
Patlamamaya hazır bir bomba oluyorum
Ben mi çok yorgundum sen mi çok dinç?
Bende mi eksikti sen de mi fazlaydı sevinç?
Dilsizler yalan söyleyemez anladım,
Ya ben konuşamadım ya sen sağırdın!
 
Kaçamam kapı arkalarında ararLar beni
Kaçamam demir bir hilalle dağlarlar beni
İnadına beklerim
Şu bulutun sol yanında
Dökülürsün diye
Hiç okşanmamış saçlarıma ..
Yüzüne yakışmıyor şimdi nefret
Yüzün ki yaralı düşler haritası
Akşam sol yanıma vuruyor
Kızılca kıyamet denizin ortası
Gel ve sapla tırnaklarını böğrüme
Kanımı denize epil epil akıt
Gel ey melek, aşkı yaz sağ yanımda
Sol yanım ağlar hep, hüzzam makamında
Dokun ve anla çıldır/t/anı
Bak..!
Ay bu gece limon sarısı
Kokla..!
Sol yanım fesleğen tarlası
Ah.şiirlerin dalgını
Ah..Bakışı nazlım
Ah..z/aman/sızım
Birazdan ateşe atacaklar beni
İbrahim olmadığım kesin
Giy gel hüzün entarini,eteklerinde zemheri
Üşür eylüle nabzım ki
Nabzım bir serçe yüreği
Söylesinler anama
Desinler
Celladını seviyor bu serseri
 



Sen yoksun artık karanlık gecelerimde...
Sen yoksunya sevgilim, haksızlıklar vurur oldu yüzüme,karanlık çarpar oldu gözlerime Daha sensizliğin karanlığına alışmadan ışıklarımı söndürdün...
Karanlık bıraktın beni sevgilim sensizliğe damlar oldu gözyaşım...
Silen yok gözümün yalnızlıkları...
Sevdiğimiz şarkıyı yüreğime merhem yaptım genede geçmedi..Meger sensizlin acısı yüreğimede vurmuş.






.



Yalnız gecen her günüme,sensiz gecen her günüme lanetliyim bu gece..Bu gece son gecem biliyorum ve senin tadını almayacagını ve bana zehir olacagını bile bile bir sigara daha yakıyorum yoklugunu bir nefes daha çekiyorum sevgilim...Artık dönmeyeceksin açmayacaksın karanlık dünyamın ışıklarını biliyorum ''Başkasına yar oldun'' biliyorum..Beni kahreden yoklugunda kendimi avutan resmin.Nasıl olurda yüreğimin biraz olsun ışını yaıp aydınlatan o güzel gözlerini fırlatırım odamın her bir köşesine...Karşı koyamıyorum duygularıma..Odamın her bir yanında sensizlik evimin her bir köşesinde sessizlik...Çığlıklarım isyan nefretim sevgime dönüştü..Kor gibi YAKtın bedenimi kül ettin hayallerimi..Yemininle başlayıp yalanınla biten her sözünü unuttum ben,Sende benim her kelimemde seni sevdiğimi her bitişimde yüreğimin karanlıklarını unut...




''Duvarlarmıydı sensiz geçen gecelerimin yargıcı''...

Her beton yumruklarım ve sensizliğe akan yaşlarımla dolu..Yargıcı oldum gecelerin sensizliğin sessizliğin köpeği oldum...''Yetmedi''..

Varlıgınla yoklugunun arasında ki fark neydi biliyormusun? ''Sendin''
Aslında ikisindede yokmusunda haberim
yokmus,aslında ben başından beni sensizimde haberim yokmuş..Peki neden söylemedin geldiğini habersiz girdin yalnızlığıma Dönüşü yok bu karanlık cehennemin biliyorum,dönüşü yok sensizliğin biliyorum...Şimdi gitme vakti sevgilim ihanetinin bedelini son boş kalan betona vurarak ödüyorum..İçimin senden ibaret çokluğuna gelince,damarlarımda akan sana gelince...Tıkadım artık şah damarlarımı gömdüm yüreğimi sessizliğin mezarına....Ayak seslerin hala evimin içinde yoklugun hala bedenimde..Sahi sen ne zaman çıkacaksın benden çekip gideceksin gözlerimden..Ağlamak mı tek çare yalnızlığın çığlıklarını haykırmak mı soluksuzca.Denedim her sensiz geçen saniyeye inan eriyip bitmekten baska bi işe yaramıyor...Şimdi gidecek yerim yok senin yüreğine gidemiyorumya eğer oraya gidemiyorsam gidecek hiç bir yerim yok demektir..

.




''Musaallah taşımı bana yakışan..Yoksa yokluğunda ki ben mi''...






Nefesim daralıyo yoklugunda, daha gidişinin ilk gecesi ve senin yoklugunu anlatıyorum gecenin yalnızlığına..
Daha dün gece gittin, ayak seslerin hala evimin, sensiz gecerek attığım her yumruk, odamın sesizliğinde...Ne zormuş yenilgiyi kabullenmek ne zormuş kendini bile bile mezara gömmek...





''Ben bu gecenin yargıcı,sen bu gecenin mahkumu''



Ne zormuş adımlarım,attım her adım yoklugunun acısını gözteriyor bana...Artık her saniye ağlamayacağım,üzülmeyeceğim diyorum ama her seferinde yalan oluyor..Baksana sevgilim daha gözyaşlarım kurumadan,evimdeki her hasretine bir yumruk sensiz gecen her sanıyeye lanet bedenime işleyen san'a bile akar oldu nefretim...Geriye dönüp bakacağını biliyorum sende benim için yazacaksın bensizliğe akan her kanı duvarına,ama herşeyin çok gec oldugunu anlayacaksın.
Sensiz kaltım bu sabah açmadım perdelerimi isyanıma isyan karanlıma karanlık bitişime bitmişilik katmak için...
Pişman olmadım bu durumumdan kendime yaptıgım eziyetten bak gene sensizliğe doldu gözyaşım,sesizliğme aktı haykırışlarım...





''Benim haykırışlarmın son bulduğu yerde bitmez tükenmez cehennemliklerim var.''




''Son haykırışım bu'' ''Hoşçakal''
 


Sevilirken bilmedin mi ?

Ben söylerken gülmedin mi?

Falımızda hasret var, ayrılık var demedim mi?



Anlamazdın, anlamazdıınn...

Kadere de inanmazdın

Hani sen acı veren, kalpsizlerden olamazdın...



Dilerim ki mutlu ol sevgilim

Ben olmasam bile hayat gülsün sana...

Günahım boynunda, ağlayan bir çift göz bıraktın arkanda...



Kalbim bomboş kaldı sanma

Acılar geçer zamanla

Aşka tövbe etmem ben

Görürsün sevince yeniden...



Anlamazdın, anlamazdıınn...

Kadere de inanmazdın

Hani sen acı veren, kalpsizlerden olamazdınn !!!

 
Mesaisi Bu Kaderin Sormadan Usanmadan
Bir Bir Derdi Sıralar



Düşünmez ki Can Yakar Aşk Gazisi Gönlümde
Kifayetsiz Muhteris Bu Kapanmaz Yaralar



Bir Sis Perdesi Ardından Pişmanlık Vizesiyle
Eski Bir Kapıyı Aralar



Ben Bıktım Sen Bıkmadın Girmeye Mecalim Mi Var
Duy Artık Söylüyorum Yorgunum Bu Aralar



Yüzleşmek Zamanı Oysa Boynu Bükük Hatıralarla
Yaşanmaz Oldu Buralar



Silkelen Diyor Bir Ses Kabuğu Bağlamazsan
Kanar Durur Sersefil Kapanmaz Bu Yaralar



 
Madem seviyorsunuz, söyleyiverin. Bir düşünün bütün gün ne sözcükler sarfediyorsunuz. İki güzel kelimenin lafı mı olur?...




Yaşamı anlamaya başladığın andır durabilmek ayak üstünde... Sorun bu zaten ... Başkasıyla olmak, başkasının olmak değil. Kendi başına başkasıyla, başkasıyla kendin olmak...






Hayat güzeldir...yalnızbaşına da olsan...
Hayat güzeldir...yüz yaşında da olsan...
Hayat güzeldir...güzellikleri görebilecek bir ruh taşıyorsan.. .





Sen güllere özenme güller sana özensin .Üzme tatlı canını sen güllerden de güzelsin,
sevgi kadar masum sevilecek kadar Ö Z E L S İ N…… Sevg......
 
Gülüşün ağlamaktı senin..Gelişin gitmekti…
Sevişin savrulmaktı zamansız bir dağ rüzgarında mecalsiz..
Dokunuşun kar yangını düşlerde yanıp kavrulmaktı..



Yine de sevmekti işte sol yanıma kurşun gibi sapladığım..
Sevmekti adam gibi..Sabaha çıkmaz sorgularda sır gibi sakladığım…




Ayak seslerine kulak ver bazen..
Ola ki pencerene konan bir güvercin kadar yorgun ve aç kalmıştır sana yüreğim..

Bakma sen benim öfkeme..Bakma küfredişime pervasız…
Alın yazımda en büyük harflerle durur sana söylemediğim…




Bir sigara daha yaktım tütünü efkar duman..
Ciğerimde yaman bir özlem sancısı..
Say ki sensizliğe çıplak ve üryan öfkem..
Bir serseri kurşun içimde isyan…




Say ki ben kurduğun bir saat başıydım yastığının kenarında…Düşlerine geç kalan…


 
Bu aralar hiç affetmez oldum..


Ne kendimi ne kalbimi..



Bu aralar hiç yatmaz oldum..


Hiç anlatmaz oldum dertlerimi..



Durgunluğa saldım gözlerimi..


Bu aralar gecemde bir keman sesi..



Çalıyor kaybolmuş bir besteyi..


Bu aralar dinler oldum kendimi..



Uzaklara saldım oltamı..


Yanlızlığı bir bir çeker oldum..



Martılara söyledim son isteği..


Bu aralar ölümü özler oldum..
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…