- 12 Temmuz 2006
- 35.016
- 30.373
- 60
Hepsi birbirinden farklı pek çok yorum ve kötü giden "normal doğum" hikayeleri nedeniyle anne adayları normal doğumdan korkabiliyor. Daha yaşamadan bu "mucizevi" olaydan uzaklaşabiliyorlar. Ancak unutmayın ki normal doğum tabiatın kadınlara armağan ettiği bir "mucize"dir. İşte aşama aşama normal doğum ve normal doğumla ilgili merak ettiğiniz her şey...
Belki de hayatınızın en "önemli", en "özel" anıdır bebeğinizi kollarınıza aldığınız dakikalar... Ona sahip olana kadar ise vermeniz gereken bir sürü karar, düşünmeniz gereken bir sürü iş sizi bekler... Ancak bir kez bu güzellik içinizde yaşam bulmaya başladı mı, her şey gölgede kalır. Mutluluğunuz katlanarak artar. Onun varlığını iyice hissettirmesi ile "vermeniz gereken kararlar" listesine, yavrunuzu "hangi doğum yöntemi" ile dünyaya getireceğiniz de eklenir. Özellikle normal doğumla ilgili çevrenizden sizi korkutacak pek çok yorum duyabilirsiniz. Ancak unutmayın ki vücudunuzda bu süreç için her şey sanki bir bir hesaplanmış gibidir. Aksilik yaşayabilme olasılığının çok düşük olduğunu unutmayın. Amerikan Hastanesi'nden Jin. Opr. Dr. Alper Mumcu normal doğumun aşamalarını, avantajları ve dezavantajlarını, anne adaylarının bu doğuma nasıl hazırlanması gerektiğini detaylarıyla anlattı.
Normal doğumun anne ve bebek açısından avantajları
Normal doğum, milyonlarca yıldır bütün memeli varlıkların soylarını devam ettirmekte kullandıkları yöntemdir. En önemli avantajı normal ve fizyolojik olmasıdır. Normal doğumdan hemen sonra anneler hamilelik öncesi yaşantılarına dönebilir. Ve hastanede kalış süreleri son derece kısa olur. Bebek açısından normal doğumun avantajı ise, doğum esnasında sıkışıp büzüşen bebeğin akciğerlerinin soluk alıp vermeye daha hazırlıklı olmasıdır. Ayrıca anne ve bebek arasında duygusal temas, daha kısa sürede ve güçlü başlar.
Yaşanabilecek sorunlar
Avantajlarının yanı sıra normal doğum bazı riskleri de beraberinde taşır. En büyük sorunlardan biri, tamamen normal seyreden bir doğumun bile her an problem geliştirmeye müsait olmasıdır. Her şey yolunda giderken birden bebek, strese girebilir, kalp atışları yavaşlayabilir, hatta kaybedilebilir. Bu nedenle normal doğum mutlaka hastane koşullarında ve en kısa sürede sezaryene geçilebilecek bir ortamda yapılmalıdır. Bunun dışında, normal doğumda en çok korkulan komplikasyonlardan biri de, bebeğin başı göründükten sonra, omuzlarının annenin kemiklerine takılmasıdır. Bu durumda da ne yazık ki büyük olasılıkla bebek kaybedilir. Ayrıca doğumun uzaması, bebeğin oksijensiz kalmasına, gerek zeka, gerekse motor fonksiyonlarında geriliğe neden olabilir. Anne açısından önemli bir risk ise doğum esnasında oluşabilen vajinal yırtıklardır. Normal doğuma bağlı olarak gelişebilecek mesane sarkması da, idrar kaçırma şikayetlerine yol açabilir. Oldukça ürkütücü görünen bu komplikasyonların, son derece nadir ortaya çıkabileceğini unutmayın.
Doğum öncesi bebeğin aşağı inmesi (Hafifleme)
Hamileliğinizin son dönemlerinde nefes almada zorlanmaya başlamanız normaldir. Bebeğinizin artık diyafram kasınızı iyice yukarı doğru itmesi ve göğüs boşluğunu azaltması bunun temel nedenidir. Doğum yaklaşırken bebeğin başı doğum kanalına doğru iner. Bu sayede göğüs boşluğu ve diyaframınız üzerindeki baskı azalır. Artık daha rahat soluk alıp verebildiğinizi ve sanki hafiflediğinizi hissedebilirsiniz. Öte yandan bebeğin başının aşağıya inmesi mesaneniz üzerindeki baskının artmasına neden olur. Bunun sonucunda da tıpkı hamileliğinizin erken dönemlerinde olduğu gibi sık sık idrara çıkma gereksinimi duyarsınız.
Nişan gelmesi
Hamilelik sırasında rahim ağzı, sümüğümsü bir yapı ile doludur. "Mukus tıkaç" adı verilen bu birikmiş salgılar, bebeği dış etkenlere karşı korur. Doğumun yaklaşması ile birlikte rahim ağzı gevşemeye başlar ve bu tıkaç düşer. Halk arasında bu durum "nişan gelmesi" olarak adlandırılır ve doğumun artık çok uzak olmadığını gösteren işaretlerden birisidir.
Suyun gelmesi
Her 10 hamileden birinde amniyo kesesi (bebeği çevreleyen zar) beklenmedik bir zamanda yırtılır ve amniyo sıvısı dışarı boşalır. "Suyun gelmesi" olarak adlandırılan bu durum doğumun yaklaştığını gösterir. 36. haftadan sonra, suyun gelmesini takiben, genelde 24 saat içinde, doğum eylemi kendiliğinden başlar. Suyunuz geldiğinde zaman kaybetmeden doktorunuzu arayın. Amniyo kesesi açıldıktan sonra, bebeğinizi enfeksiyonlara karşı koruyacak hiçbir bariyer kalmadığından asla vajina içerisine tampon gibi maddeler yerleştirmeyin. Ve cinsel ilişkide bulunmayın.
Belki de hayatınızın en "önemli", en "özel" anıdır bebeğinizi kollarınıza aldığınız dakikalar... Ona sahip olana kadar ise vermeniz gereken bir sürü karar, düşünmeniz gereken bir sürü iş sizi bekler... Ancak bir kez bu güzellik içinizde yaşam bulmaya başladı mı, her şey gölgede kalır. Mutluluğunuz katlanarak artar. Onun varlığını iyice hissettirmesi ile "vermeniz gereken kararlar" listesine, yavrunuzu "hangi doğum yöntemi" ile dünyaya getireceğiniz de eklenir. Özellikle normal doğumla ilgili çevrenizden sizi korkutacak pek çok yorum duyabilirsiniz. Ancak unutmayın ki vücudunuzda bu süreç için her şey sanki bir bir hesaplanmış gibidir. Aksilik yaşayabilme olasılığının çok düşük olduğunu unutmayın. Amerikan Hastanesi'nden Jin. Opr. Dr. Alper Mumcu normal doğumun aşamalarını, avantajları ve dezavantajlarını, anne adaylarının bu doğuma nasıl hazırlanması gerektiğini detaylarıyla anlattı.
Normal doğumun anne ve bebek açısından avantajları
Normal doğum, milyonlarca yıldır bütün memeli varlıkların soylarını devam ettirmekte kullandıkları yöntemdir. En önemli avantajı normal ve fizyolojik olmasıdır. Normal doğumdan hemen sonra anneler hamilelik öncesi yaşantılarına dönebilir. Ve hastanede kalış süreleri son derece kısa olur. Bebek açısından normal doğumun avantajı ise, doğum esnasında sıkışıp büzüşen bebeğin akciğerlerinin soluk alıp vermeye daha hazırlıklı olmasıdır. Ayrıca anne ve bebek arasında duygusal temas, daha kısa sürede ve güçlü başlar.
Yaşanabilecek sorunlar
Avantajlarının yanı sıra normal doğum bazı riskleri de beraberinde taşır. En büyük sorunlardan biri, tamamen normal seyreden bir doğumun bile her an problem geliştirmeye müsait olmasıdır. Her şey yolunda giderken birden bebek, strese girebilir, kalp atışları yavaşlayabilir, hatta kaybedilebilir. Bu nedenle normal doğum mutlaka hastane koşullarında ve en kısa sürede sezaryene geçilebilecek bir ortamda yapılmalıdır. Bunun dışında, normal doğumda en çok korkulan komplikasyonlardan biri de, bebeğin başı göründükten sonra, omuzlarının annenin kemiklerine takılmasıdır. Bu durumda da ne yazık ki büyük olasılıkla bebek kaybedilir. Ayrıca doğumun uzaması, bebeğin oksijensiz kalmasına, gerek zeka, gerekse motor fonksiyonlarında geriliğe neden olabilir. Anne açısından önemli bir risk ise doğum esnasında oluşabilen vajinal yırtıklardır. Normal doğuma bağlı olarak gelişebilecek mesane sarkması da, idrar kaçırma şikayetlerine yol açabilir. Oldukça ürkütücü görünen bu komplikasyonların, son derece nadir ortaya çıkabileceğini unutmayın.
Doğum öncesi bebeğin aşağı inmesi (Hafifleme)
Hamileliğinizin son dönemlerinde nefes almada zorlanmaya başlamanız normaldir. Bebeğinizin artık diyafram kasınızı iyice yukarı doğru itmesi ve göğüs boşluğunu azaltması bunun temel nedenidir. Doğum yaklaşırken bebeğin başı doğum kanalına doğru iner. Bu sayede göğüs boşluğu ve diyaframınız üzerindeki baskı azalır. Artık daha rahat soluk alıp verebildiğinizi ve sanki hafiflediğinizi hissedebilirsiniz. Öte yandan bebeğin başının aşağıya inmesi mesaneniz üzerindeki baskının artmasına neden olur. Bunun sonucunda da tıpkı hamileliğinizin erken dönemlerinde olduğu gibi sık sık idrara çıkma gereksinimi duyarsınız.
Nişan gelmesi
Hamilelik sırasında rahim ağzı, sümüğümsü bir yapı ile doludur. "Mukus tıkaç" adı verilen bu birikmiş salgılar, bebeği dış etkenlere karşı korur. Doğumun yaklaşması ile birlikte rahim ağzı gevşemeye başlar ve bu tıkaç düşer. Halk arasında bu durum "nişan gelmesi" olarak adlandırılır ve doğumun artık çok uzak olmadığını gösteren işaretlerden birisidir.
Suyun gelmesi
Her 10 hamileden birinde amniyo kesesi (bebeği çevreleyen zar) beklenmedik bir zamanda yırtılır ve amniyo sıvısı dışarı boşalır. "Suyun gelmesi" olarak adlandırılan bu durum doğumun yaklaştığını gösterir. 36. haftadan sonra, suyun gelmesini takiben, genelde 24 saat içinde, doğum eylemi kendiliğinden başlar. Suyunuz geldiğinde zaman kaybetmeden doktorunuzu arayın. Amniyo kesesi açıldıktan sonra, bebeğinizi enfeksiyonlara karşı koruyacak hiçbir bariyer kalmadığından asla vajina içerisine tampon gibi maddeler yerleştirmeyin. Ve cinsel ilişkide bulunmayın.