etiketlenmişim ben de hemen geldim.
4 yıl kadar önce bir edebiyat sitesinde yazdığım şiirleri paylaşıyordum. sitede yaşça benden epey ama epey büyük bir büyüğüm bana taktı. ne şiir yazarsam yazayım, beni yerden yere vuruyor falan.
ben bu adama gıcccııııkkkk olmuştum. aslında şiirlerini de hayranlıkla okurdum. neyse sonunda ben ona kendimce (!) haddini bildirdim ve engelledim.
bir süre sonra da unuttum. aradan iki yıl gibi bir zaman geçti. gittiğim şiir dinletilerinden birinde, sohbet ortamına kaldım. saçları epey kırlaşmış bir abiyle sohbete daldık. ama nasıl keyif alıyorum, kendisiyle bir dahaki sefere görüşmek için sözleşiyoruz. bu bir kaç ay kadar sürdü. bir gün yine grup içindeyiz, bana kendine ait bir şiirini okur musun dedi. ben de okudum.
sonra bana 4 yıl önce yazdığım bir şiirin ilk bir kaç mısrasını okudu. ardından o edebiyat sitesindeki rumuzumla bana hitap etti. şoka girdim. hala şaşkın şaşkın bakıyorum, sevimli küçük kız büyümüşsün. şiirlerin de büyümüş, tarzın oturmuş vsvsv. sonra yerden yere vuran bir kaç eleştiri yaptı, bende o an jeton düştü.
izini kaybettirdin ama bak kanlı canlı karşıma yine çıktın. hala bana gıccık oluyor musun dedi. ben gülmeye başladım, tabi masadakiler bir şey anlamadı. şu an kendisi en sevdiğim büyüklerimden biri. hatta nikah şahidim oldu. ailecek görüşüyoruz, eşi ablam oldu. iki harika kızı var.
demem o ki burası sanal. biz gerçek olsak da yazıyoruz, ses yok, mimik yok, göz teması yok, vücut dili yok. yanlış anlamaya ve anlaşılmaya gebe bir ortamdayız. fazlaca takılmamak lazım. yanlış anlamayı bir kez düzeltiriz veya düzelttiğimizi zannederiz, baktık yanlış anlamalar hala devam ediyor eyvallah, peki deyip yola devam etmek lazım. kendi adıma ben öyle yapıyorum. ısrarcı olup ne birilerini istemeden üzelim, ne açıklama yapmak zorunda kalıp yıpranalım.
öyle bir anımı paylaşasım geldi.