Acun: "Cumhurbaşkanı'nı seviyorum"

erdoğanı twiter dan taşlayan onca ünlü var işi acıtasyona getirmesin kimse....hakaret boyutuna varmadığı sürece herkes herkesi eleştirebilir....
 
Yarın öbür gün Chp iktidar olsa, olması gereken buydu Atatürk'ün kurduğu partinin iktidar olması beni çok mutlu ediyor demeyecek mi? Kılıçdaroğlunu da sempatik falan bulur. Devlet bahçeli çok iyi bir insan ülkü ocaklarını canlandırmalıyız diyip bir anda milliyetçi de kesilebilir. Çok uzatmaya gerek yok. Paraya tapan hırslı insanlar bunlar. Bu uğurda her yol mübah..
 
Iyi de sevsin. Bize ne. Adam kimi sevip sevmeyecegini bize soracak degil.
Oldu o zaman herkesin fikri ayni olsun.
Yok öyle bir dünya..
Madem Cumhurbaskanini sevince zengin olunuyor millet kolay yoldan olsun, saka gibi ya, adamin emegini bir cirpida nasil cope atabiliyorsunuz anlamiyorum..
Para kazanmasini istemiyorsaniz tv8i izlemeyin olsun bitsin, adam zorla izletmiyor ki. ..
 

Evimde tv bile yok. Adam başarılı. Evet. Emeklerinin ziyan olmasını istemiyor. Günün şartlarına uygun davranıyor. Ayrıca akp ve ekonomi politikaları sayesinde zenginleşmiş insan çok fazla. Sevmeler normal. Bizim rantsal dönüşümden 20 tane dairemiz oldu mesela :) ben de çok seviyorum :)
 
niye ki bu forumda herkes sevgisiz mi saygısız mı ??

Herkes demek haksızlık olur. Çünkü farklı düşünmeme rağmen çok seviyeli bir şekilde tartistigim arkadaşlar da oldu. Ama bu forumda böyle insanlar azinlikta maalesef.

Birkaç konuda fikrimi belirttigimde bildiğin dalga geçenler oldu benimle. Mağduriyet kraliçesi diyen bile oldu tabi şu ifade ' ' eşliğinde. Beddua edenleri hic söylemiyorum.

Sirf ak ppartiye oy verdiğim için vicdansiz diyen de oldu. Bu yüzden alıntı yapip bu cevabi verdiğim arkadaşın yorumu ilginç geldi . Çok fazla goremedigim türden bir tavır.
 
herkes istediğini sever bu kimseyi ilgilendirmez.en yakın arkadaşı akepe ve tayyip sempazitanıdır.aramıza siyaset giremez,ben sevdiğini o da benim sevmediğimi bilir.
 


beni ilgilendirmez açıkcası kım kımı sevmıs... Partı muhabbetını zaten yorumsuz bırakıyorum. Siyasetle işim olmuyor genelde

Benım dıkkatımı ceken tek sey acık oldugunu düşündükleri ınsanların gereksız bır sekılde topa tutuluşu.
ve özgür düşünceye saygısızlık etmeye calısanlar var
iyi ki onlar azınlıkta =)
 


Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Twitter’da hakaret ettiği iddiasıyla Muğla Fethiye’de gözaltına alınan Serap Karabay’ı savcılık serbest bıraktı. Ancak avukatı bir gün sonra kendisini bulamadı. Çünkü İstanbul polisi Fethiye’ye kadar gidip tekrar gözaltına almıştı. Dün İstanbul’da sorgulandığı ortaya çıkan Karabay’a yöneltilen suçlama ise çok ilginç: Twitter’da örgüt kurmak.

Sosyal medyada düşüncesini paylaşan insanları korkutma amaçlı operasyonlara biri daha eklendi. Muğla Fethiye’de yaşayan Serap Karabay isimli kadının başına gelenler son zamanlarda gündeme gelen sıkıyönetim uygulamalarını tesciller nitelikte. Karabay, attığı bir tweet’te Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği gerekçesi ve ‘makul şüphe’ iddiasıyla Fethiye’de önceki gün gözaltına alındı. Tüm haberleşme cihazlarına el kondu. Asayiş Şube Müdürlüğü’nde işlemleri yapılan Karabay, savcının talimatıyla serbest bırakıldı. Ancak, aynı gün İstanbul’dan giden polis ekibi tarafından tekrar gözaltına alındı. Polis, uçakla İstanbul’a getirdiği Karabay için kanuni zorunluluk olmasına rağmen İstanbul Barosu’ndan avukat talep etmedi. Baro, Karabay’ın Muğla’daki avukatının başvurusu üzerine, tüm gün İstanbul Emniyet Müdürlüğü ve İstanbul Başsavcılığı’nda araştırma yaptı. Ancak herhangi bir kayda ulaşılamadığı bildirildi. Öğleden sonra İstanbul Adliyesi’ne sevk edilmesiyle Karabay’ın, 1 gün boyunca Asayiş Şube Müdürlüğü’nde ‘Twitter örgütü kurmak’ suçlamasıyla sorgulandığı ortaya çıktı. Şubat ayı sonuna kadar Erdoğan’a hakaret suçlamasıyla 84 kişiye soruşturma açılmıştı. Muğla Fethiye’de yaşayan Serap Karabay isimli kadının başına gelenler son zamanlarda gündeme gelen sıkıyönetim uygulamalarını tesciller nitelikte. Karabay, attığı bir tweet nedeniyle 12 Mart 2015’te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret suçundan Fethiye’de gözaltına alındı. Asayiş Şube Müdürlüğü’nde işlemleri yapılan Karabay, savcının talimatıyla serbest bırakıldı. Ancak, aynı gün akşam saatlerinde İstanbul’dan giden polis ekibi tarafından tekrar gözaltına alındı. Polis, uçakla İstanbul’a getirdiği Karabay için kanuni zorunluluk olmasına rağmen İstanbul Barosu’ndan avukat talep etmedi. Baro, Karabay’ın Muğla’daki avukatının başvurusu üzerine, tüm gün İstanbul Emniyet Müdürlüğü ve İstanbul Başsavcılığı’nda araştırma yaptı. Ancak Karabay ile ilgili herhangi bir kayda ulaşılamadığı bildirildi. Saat 16.00 civarında İstanbul Adliyesi’ne sevk edilmesiyle Karabay’ın, 1 gün boyunca İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü’nde ‘Twitter örgütü’ gerekçesiyle tutulduğu ortaya çıktı. Bu olay da 12 Eylül darbe dönemi uygulamalarını hatırlattı. AVUKAT İSYAN ETTİ: MÜVEKKİLİMİ BULAMIYORUM Serap Karabay’ın avukatı Hayel Özenç, Muğla Barosu’nun görevlendirmesiyle yaşadığı hukuk skandalını anlattı. Baroya dilekçe yazan Özenç, 12 Mart 2015 günü şüpheli Karabay’ın müdafiliğini üstlendiğini belirtti. Fethiye Asayiş Büro Amirliği’ne gittiğinde müvekkili Karabay’a atılı suçun “Twitter üzerinden Cumhurbaşkanı’na hakaret” olduğunu öğrendiğini ifade eden Özenç, soruşturma dosyasında bulunan Fethiye Sulh Ceza Hakimliği’nin arama ve el koyma kararını ve tutanakları incelediğini ve her ikisinin de hukuka ve kanuna aykırı olduğunu gördüğünü kaydetti. Sulh ceza hakimliğinin verdiği arama kararında genel bir ifade ile şüphelinin evinde arama yapılarak tüm bilgisayar, telefon ve tabletlere el konulması talimatının yer aldığına dikkat çeken Özenç, “Buna göre yapılan aramada kolluk, müvekkilin evinde bulunan ve kime ait olduğuna bakmaksızın tüm haberleşme araçlarına el koymuştur. Şüphelinin eşi Derviş Karabay’a ait olduğu ve internete bağlanmasının da imkansız olduğu herkes tarafından anlaşılabilecek telefona da el konulmuştur. Yine şüphelinin eşine ait 2. bir telefona da el konulmuştur.” diyerek kişilik haklarını ve kanunu ihlal eder şekilde el koyma yapıldığını söyledi. Özenç, arama ve el koyma kararlarının hukuksuz olması nedeniyle müvekkili Karabay’ın polis ifadesinde susma hakkını kullandığını ve daha sonra da savcının talimatı ile emniyetten serbest bırakıldığını söyledi. Özenç, talep etmelerine rağmen soruşturma dosyasının bir örneğinin kendilerine verilmediğini, bu nedenle kararlara da itiraz edemediğini kaydetti. Ertesi gün yani 13 Mart 2015’te söz konusu arama ve el koyma kararlarına itiraz etmek için müdafiliğini yaptığı Karabay’a ulaşmaya çalıştığını ifade eden avukat Özenç, kendisini evinde bulamadığını aktardı. Daha sonra Karabay’ın komşusu avukat Atilla Erol tarafından aranan müvekkilinin akşam saatlerinde gözaltına alınarak İstanbul’a götürüldüğünü öğrendiğini söyledi. Özenç, “Şu an bir hukukçu ve avukat olarak çaresiz durumdayım, yasal olarak suç yeri Fethiye olduğundan soruşturmanın Fethiye’de yapılması ve C.M.K 156. maddesi gereği Muğla Barosu tarafından müdafi görevlendirilmesi gerekir ancak C.M.K 12. maddeye aykırı olarak soruşturma Fethiye değil İstanbul Cumhuriyet Savcılığı tarafından yapılmaktadır. Bu aşamada benim yapabileceğim şey sınırlıdır.” diyerek yapılan hukuksuzluğa isyan etti. Bu noktadan sonra Muğla Barosu, İstanbul Barosu’na ulaşarak Karabay’ın bilgilerini verdi ve hukuki yardımda bulunulmasını talep etti. İstanbul Barosu CMK Merkezi, harekete geçti ancak Karabay’ın İstanbul Emniyeti ve İstanbul Başsavcılığı’nda kaydına rastlanmadı. Avukatlar, akşam saatlerine kadar Karabay’a ulaşamadı. Karabay ise İstanbul polisi tarafından adliyeye sevk edilmesiyle ortaya çıktı. Karabay niye gözaltına alınmış? İstanbul polisince verilen bilgiye göre, Karabay’ın aralarında bulunduğu 3 kişi Cumhurbaşkanı, Başbakan Ahmet Davutoğlu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve Genelkurmay Başkanı Necdet Özel’e hakaret içeren tweetlerinden dolayı gözaltına alınıyor. Tweetlere ‘örgüt eylemi’ muamelesi yapan polise göre, “kaan_kursat” isimli bir kullanıcının, 1 ve 7 Ocak 2015’te, tavsiye niteliğinde, “Bu kadar iddialıyım, artık seni Twitter kurucusu dahi bulamaz” ve “Vpn ya da Tor kullanarak yaptıysanız, hiç kimse yerinizi tespit edemez, rahat olun helal olsun dostlar” şeklinde tweetler yazarak, diğer kullanıcıları yönlendirdiği iddia ediliyor. Aynı kullanıcının, “Fuat Avni” adlı profile ise 4 Ocak’ta, “Tor kullanın rahat edin, böyle saçma sapan muhabbetlere girmeyin Fuatlar Avniler” diye yazması da suç delili sayılıyor. Bu tweetlerden suç çıkaran polis, “kaan_kursat” hesabının kullanıcısı olduğunu belirlediği Veli H.K. ile bağlantılı olduğu iki farklı Twitter hesabına sahip Sultangazi’de oturan Serpil I. ve Fethiye’de oturan ve savcılık tarafından aynı suçtan serbest bırakılmış Karabay’ı ikinci kez gözaltına alıyor. İşte yapılan hukuksuzluklar: 1- TCK’nın 229. maddesine göre Cumhur-başkanı’na hakaret suçu işleyenler hakkında 1 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor. Şubat ayının sonu itibarıyla Erdoğan’a hakaret suçundan 84 kişiye soruşturma açıldı. 2- Karabay’ın evindeki bütün dijital cihazlara ve telefonlara el konuldu. Öyle ki, eşinin internete bağlı olmayan telefonuna bile el konularak haberleşme hakkı ihlal edildi. Karabay ve eşi, bir gün boyunca avukatlarına ulaşamadı. Suçun şahsiliği ilkesi gereğince şüpheli sadece Karabay ile sınırlı bir el koyma işlemi olmalıydı. 3- Karabay gözaltına alındığında kendisinin avukatı varsa polis derhal ona ulaşmak ya da derhal o yerin barosundan müdafi talep etmek zorunda. Bunların hiçbiri yapılmadı. Yaklaşık 24 saat boyunca ailesi Karabay’dan haber alamadı. Nereye götürüldüğünü öğrenemeyerek büyük bir üzüntü yaşadı. 4- Karabay zaten Fethiye Savcılığı tarafından gözaltına alınıp serbest bırakılmıştı. Aynı suçtan İstanbul polisinin gözaltına alması hukuka aykırı. Suç yeri Fethiye olduğu için oradaki savcılık soruşturma yapar. Bu kanuni düzenleme de ihlal edildi.

OKU, YORUMLA ve PAYLAŞ ==> http://www.rotahaber.com/gundem/akp-twitter-da-insan-avina-cikti-h519703.html

Rota Haber
 
ah be tayyip birinin hakkını daha yeyip bize ev almadın yaaa

yazık oldu verdiğim oylara

küstüm sevmiyom artık seni
 
erdoğanı twiter dan taşlayan onca ünlü var işi acıtasyona getirmesin kimse....hakaret boyutuna varmadığı sürece herkes herkesi eleştirebilir....

Evet mesela Atilla Taş var, baya baya eleştiriyor. Aa ama gözaltına alınmıştı? Mehmet Ali Alabora var mesela, adam ülke değiştirmek zorunda kaldı tehditler yüzünden. Şafak Sezer Gezi'ye katıldı ama sonra korkusundan diz çöküp el öptü. Tamer Karadağlı cumhurbaşkanından korkuyorum dedi ertesi gün çark etti. Yılların solcusu Yavuz Bingöl birden Akp'li oldu, bak sen şu işe. Bir uyuşturucu operasyonu yaptılar, Gezici Kenan İmirzalıoğlu büyük usta belgeselinde oynadı. Evet Akp ve Rte çok demokratik ve eleştiriye açık gerçekten, seven hep kalpten seviyor :)

Bakın bunlar sadece ünlü olanlar, hükümetten şikayetçi olduğu için fişlenen, gözaltına alınan, hapse atılan sade vatandaşlara hiç girmeyeyim. Liseye giden çocuklara bile el attılar yani, dünyadan bihaber değilseniz biliyorsunuzdur bunları da.

Son olarak size büyük ustanızın üslubuyla seslenerek sözlerimi tamamlamak istiyorum. "Siiz ajitasyonu bizden öğrenecek değilsiniiz. Siz ajitasyonu iyi bilirsiniiiz. Herkes kendi işine baksın."
 
Ya isini iyi yapiyor basarili birisi tamam..
Konustuklarina da baktim gozumu bise tirmalamadi.
Daa ben niye sevemiyorum bir turlu su adami..
Ve onun "kanatlari" altinda olan herkesten soguyorum..
Niye dese birisi cevap yok ama cok iticisin be Acun..


Not: bir tek Ebrudan soguyamadim..
Yillarin hayranligi var harcayamam oyle kolay kolay
 
işte bu anlattıklarınızın hepsi olaylara karşı sizin yorumunuz....
 
işte bu anlattıklarınızın hepsi olaylara karşı sizin yorumunuz....

Hayır Atilla Taş benim yorumuma göre gözaltına alınmadı ya da Mehmet Ali Alabora tehditler yüzünden ülke değiştirdiğini benim yorumuma göre açıklamadı, bunlar gerçekler. Yerçekimi kanunu sizin yorumunuza göre var demek gibi bir şey bunların benim yorumum olduğunu söylemek.
 
atilla taş başbakana hakaret içeren tweetlerinden sonra başbakanın şikayeti üzerine gözaltına alındı.... yani her insanın başvurabileceği kanunlara göre...
m.ali alaboranın ve onun gibi birçok ünlünün twitterdan gezi zamanında insanları nasıl kışkırttığını kaos ortamı yaratmak istediklerini bizzat biliyorum takip ettim..düşman edinmiş olması çok normal..onu geçtim eğer tehtit almışsa bizzat başbakan akp vs. onlar mı tehtit etmiş ... her şeyi işinize geldiği gibi yorumlamayın ....
söylenecek açıklanacak çok sey var ama sınırlı zamanda k k ya giriyorum bu zamanı da sizinle olmayan şeyler üzerine tartışarak geçirmek istemiyorum....
yorumumu bir atasözüyle yineliyorum "meyve veren ağaç taşlanır"
size de iyi akşamlar diliyorum.....
 

Bence de..Her şeyi işimize geldiği gibi yorumlamayalım..Yorumlarımızı "gerçek bilgi" lerle destekleyelim.

Mesela Alaboranın sözüm ona gezi zamanında halkı kışkırtması tamamen sizin asılsız bir yorumunuz. Kışkırtmalara bir kaç örnek verin mesela, ne yapmış bu adam?

Verdiğiniz atasözünün buradaki manasını anlayamadım..Gerçek anlamında mı kullandınız(ne alaka?) yoksa "bu tartışmada ben takım tutar gibi sizin karşınızdayım, başka da diyeceğim yok" anlamında mı kullandınız kestiremedim..
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…