ben evli değilim ancak bu yaz yaklaşık 3 yıldır beraber olduğum erkek arkadaşımla bu konuyu hatırlatan nedenlerle ayrıldık. 15 gün sonra o tekrar başlamak istedi, çok oldu ayrılık diye, benim diretmem ve daha iyi olacağını düşünmemle 1,5 ay kalabildik ayrı.
Ben de diyordum, ahh hiç o ilk zamanlarki halimiz kalmadı, her şey monotonlaştı, olmaz ki böyle. paylaşımlarımız azalıyor. sağlığına özen göstermiyor (ki bir çok insandan daha fazla gösterir) sonra rahatsızlanıyor yine bir yere çıkıp gidemiyoruz vb.
biz henüz evlenmedik(benim başımdan yılalr önce bir evlilik geçti, sütten ağzı yanan misali) ancak gördüğün gibi benzer sorunlar çıkarken de yaşanabiliyor. aslında bunun nedeni karşındakine duyduğun güven, garanti olduğu düşüncesi. Tabii ki oturup da, nasıl olsa beni seviyor, bırakmaz, etmez, çabalamama gerek yok demiyoruz. Ancak uzun sürede aynı ilgi alakayı sürdürmek çok zor. Çünkü hayat o kadar toz pembe değil. Para kazanmak için beynimiz, bünyemiz eski insanlara göre çok daha fazla yıpranıyor artık bu işsizlik dünyasında.
bizim de çalışma saatlerimiz farklıydı. ben part-time çalışıyorum. ama işlerim yoğun olduğunda buluşmaya benim de halim olmuyor. ancak o zaman onu anlıyordum. ikimizde de ortak hastalıklar var ve yaşam hızımızı, enerjimizi etkileyen hastalıklar. ama ben bunu bile unutuyormuşum zaman zaman. o da benim aslında sadece onunla paylaşıma ihtiyaç duyduğumu, onu kaybetmekten korktuğum için sağlığına kafayı taktığımı, özel bir şey beklemediğimi sadece onu yanımda hissetmenin,elini tutmanın beni mutlu ettiğini bir kez daha hatırladı.
şimdi geçen gün pastanede bir şeye uzanırken elimi bıraktı, sanki kaçıyormuşum gibi ani bir hareketle hemen tuttu, sanki düşecekmişim gibi. sonra ikimiz de güldük halimize. Bize bu ara verme, dışarıdan bakma çok yaradı. tabii evli ablan ara verme uygun düşmez sanırım, ama ne bileyim biraz dışarıdan bakmaya çalışsın hayatına, nelere sahip olduğunu da görsün. silkelensin, hayata tutunsun!