8 aylık hamile kadın töre kurbanı!

bence cinayette 2 kişilik. bebek 8 aylık. 2 kişiyi öldürüyorlar.
tabiki 2 kişilik
hatta hamile bir kadın ve bebeği cennetliktir
bunu yapan pislikler din namus adına yaparlar ya bir de
cehennemde zebaniler gösterir onlara namusu


aaa olur mu ne gerek var
duble yollarımız var ya onlar korur bizi herseyden
 

Ne gerek var ?

Ar yoksunu bir kadın daha eksiliyor işte nüfustan.(!)
 
Aklıma geçtiğimiz senelerde , töre zalimliği adı altında, kaçarak evlendi diye kendisi ve 40 günlük bebeği öldürülen kız geldi.
Katil öz kardeşiydi.

Ne denir ki bu olaya ((

Töre indirimi var mı hala bilemiyorum ama bana göre bu dünya da alacakları hiç bir ceza ,bu suçun karşılığı olamaz, yeterli gelmez . Vicdanlarınız bir saniye yakanızı bırakmasın.
 
Töre ha.. Töre töre tutturmuşlar gidiyorlar. Hangi kaynakta geçiyor bu töre, kitabı mı var? Din midir anayasa mıdır nedir bu töre?
Allahın beyin özürlüleri. Bunu yapanlarda töreye kurban gitsin inşallah
 

Aaa, olurmu öyle birsey? O zaman oylar nereye gidecegini saniyorsun? Benim basörtülü bacilarim magdur diye bas bas bagir fakat böyle kizlar ne oluyor? Zaten arsiz, namussuz kizlar, bunlarin üzerinde oy toplamk hiç yanlis degil
 
bugün tvde izledim bu haberi çok üzüldüm ya bide kıza götürüp uzak bi yerde kuyuya atıyolar sonra kayıp diye polise haber veriyolar
bunlar ne biçim insan ya
bide kardeşiyle konuştular tvde çocuk o kadar sakin normal bişeymiş gibi söylüyo ki şaşırdım namus meselesi diyo
en ağır şekilde cezalandırılırlar inş
töre töre tutturmuşlar vicdansızlar
 

yapmazlar çünkü ağababalarından oy topluyorlar
 
Hacire’yi yaşatmak için savaş vermiş!
Şanlıurfa’da hamileyken boğularak öldürülen Hacire’nin annesi kızını önce evlendirmek istemiş. Daha sonra kızına kürtaj yapılması için girişimlerde bulunmuş. Son çare olarak Hacire’yi saklanması için Diyarbakır’a yollamış




Yayınlanma Tarihi: 03.02.2014 02:30
DAMLA YUR
Şanlıurfa Viranşehir’de geçtiğimiz cuma günü 30 metre derinliğindeki bir kuyuda cesedi bulunan 8.5 aylık hamile 19 yaşındaki Hacire Göv’ün ölümüne ilişkin ayrıntılar gün yüzüne çıkıyor.
Töre kurbanı olduğu öne sürülen Hacire Göv’ün tüyler ürpertici hayatta kalabilme mücadelesini, Berjin Amara Kadın Dayanışma Merkezi’nin Göv’ün köyü olan Tekneli Köyü’ne gidip Göv ailesinin komşuları ve genç kızın yakın arkadaşlarıyla konuşması ortaya çıkardı.
Kadın Dayanışma Merkezi Koordinatörü Rihan Kayhan Göv’ü ölüme götüren süreci Milliyet’e anlattı.

Pamuk tarlasında çalışıyordu
Edinilen bilgiye göre Hacire Göv, 1995 yılında Şanlıurfa Viranşehir Tekneli Köyü’nde doğdu. Hacire henüz kundakta bebekken babası Hamaki Göv yaşamını yitirdi. 2 ağabeyi ve annesiyle hayata tutunmaya çalışan Hacire çocukluğundan bu yana mevsimlik işçi olarak çalıştı. Geçtiğimiz Haziran ayında Göv, pamuk toplayarak ekmek parası çıkartma amacıyla Ceylanpınar’a gitti.
Burada şu anda askerde olan Cuma ile tanıştı ve aralarında duygusal bir yakınlık başladı. Yaz sonunda Hacire, köyü Tekneli’ye geri döndü. Adet dönemi 2 ay geçikince durumu annesi Melfiye Göv’e anlattı ve annesiyle hastaneye gitti. Viranşehir Devlet Hastanesi’nde yapılan test sonucu Hacire’nin hamile olduğu ortaya çıktı.

Hastane kürtaj yapmadı
Hacire’nin annesi durumu aile büyüklerine anlattı ve Hacire’yi Cuma ile evlendirmeye karar verdiler. Ancak Cuma ve ailesi bu çocuğun Cuma’dan değil başka birinden olduğunu öne sürerek evlenmeyi kabul etmedi. Bunun üzerine Göv ailesi Hacire’ye ‘Bu çocuğun kimden olduğunu kanıtla evlendirelim’ dedi. Hacire ise Cuma dışında kimseyle birliktelik yaşamadığını söyledi. Bunun üzerine Hacire’nin annesi Melfiye Göv, aile büyükleriyle konuşarak bebeği aldırıp Hacire’yi yaşatmak için yalvardı. Aile annenin talebini isteksizce de olsa kabul etti. Fakat Hacire ve annesi Viranşehir Devlet Hastanesi’ne gittiklerinde Hacire 3.5 aylık hamileydi.
Hastane kürtaj yapamayacaklarını söylemesi üzerine Hacire’nin annesi Hacire’yi Diyarbakır’da bir akrabasının yanına göndererek sakladı. Köy halkı kızın durumundan haberdar olmuş ve Göv ailesinin büyüklerinin kulağına Hacire’nin kürtaj olamayacağı gitmişti. Aile meclisi Melfiye Göv’den habersiz hem bebekten hem de Hacire’den kurtulmak için kararı verdi.

Duyar duymaz ağıt yaktı

Hacire, 1 ay kaldığı Diyarbakır’daki akrabasının evinden, amca çocukları tarafından ailesiyle barıştırılma bahanesiyle alınarak Viranşehir Keçikuyu’ya getirildi. İddiaya göre burada amcaoğulları tarafından elektrik direğine bağlanıp boğularak öldürüldü. Cansız bedeni de 30 metre derinliğindeki bir kuyuya atıldı.
Hacer’in annesi Melfiye Göv, kızının Diyarbakır’daki akrabasının evinden alındığını öğrendiği anda başına gelecekleri tahmin ederek göz yaşlarına boğuldu. Evinin önünde ağıt yakan anne, durumu jandarmaya bildirdi. Ekipler, boynunda iple Göv’ün cansız bedenini kuyuda buldu. Gözaltına alınan iki amca oğlunun, kuzenlerinin namuslarına leke getirdiğini öne sürerek “Töre gereği öldürdük” dedikleri öğrenildi. Aralarında anne ve Hacire’nin 2 ağabeyinin de bulunduğu toplam
10 kişi gözaltına alındı.



İddiaya göre Hacire, amcaoğulları tarafından elektrik direğine bağlanıp boğularak öldürüldü. Kızın cansız bedeni yaklaşık 30 metre derinliğindeki bir kuyuya atıldı.

‘Köyde taziye yapılmıyor’

Berjin Amara Kadın Dayanışma Merkezi Koordinatörü Rihan Kayhan, köydeki son durumu şöyle anlatıyor: “Komşular konuşmaya korkuyor çünkü biraz da kendilerini kabahatli görüyor. Kürtaj olamadığı kulaktan kulağa yayılmış ve Hacire öldürülmüş. Köyde şu anda Göv ailesinden kimse yok. Evlerinin kapısı açık, içerisi bomboş. Atıldığı kuyuya ve mezarına gittik başında kimse yok. Hacire için köyde taziye bile yapılmıyor. Hacire’nin ismini ağızlarına almak kimse istemiyor. Hacire’nin yaşıtları ve komşuları olayı gizli gizli anlatıyor. Köyde ciddi bir korku hakim.”
Hacire Göv’ün akrabası olan Tekneli köyü muhtarı Halil Yumurta ise, “Şu an Irak’tayım. Gitmeden önce olaya ilişkin hiçbirşey duymadım. Kız sadece ilk annesine söylemiş. Daha önce hiçbir töre cinayeti işlenmedi bu ailede” dedi.

10 haftadan sonra kürtaja ceza var

Viranpaşa Devlet Hastanesi yetkilileri ise Hacire Göv’ün kürtaj talebine ilişkin herhangi bir açıklama yapmadı. Türk Ceza Kanunu’na göre, 10 haftadan sonra yapılan kürtaj işleminde kürtajı yapan ve yaptırana hapis cezası öngörülüyor. Bu süre, kadının mağdur olduğu bir suç sonucu gebe kalması halinde
20 haftaya kadar uzuyor.
 
Bir anne için ne acı,ne feci bir durum.
Kızının öldürüleceğini bile bile yaşamak,elinden geleni yapmak ama onun öldürülmesine mani olamamak.
Bunun için basbas bağırıyoruz ;kadınlarımız okumalı,ihtiyacı olsada olmasada çalışmalı diye.Gerektiğinde çocuğunu alıp çekip gidebilmeli,kendi ayakları üstünde durabilmeli.
Belki kızını alıp gitse koruyabilirdi onu,daha uzağa kaçabilirlerdi diye geçiyor aklımdan.
Rabbim hiçbir anneye yaşatmasın bu acıyı bir daha..
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…