öncelikle merhaba kızlar... hem içimi dökmek hem de akıl danışmak istiyorum sizlere çünkü bana kimsenin tarafsızca yorum yaptığını düşünmüyorum artık.
18 yaşındayım 6 senedir bir birlikteliğim vardı yani ortaokuldan, 12 yaşımdan beri aynı insanla birlikteydim. gözümü açtım onu gördüm derler ya benim için biçilmiş kaftan bu söz. hiç tanımadan yüzünü bile görmemişken bi tesadüf eseri konuşmaya başladık aynı okulda okuyorduk aynı sokakta oturuyorduk. 3 ay kadar konuştuktan sonra ilişkimiz başladı. ikimizde toyduk, belki de ömrümüzün en güzel zamanlarında tanıdık birbirimizi. o 15 yaşında bir delikanlı, bense genç bir kız çocuğu. ailem okulu bıraktığı ve mahallede serseri sanıldığı için(ki evinden çıkmazdı) asla istemedi. onlara karşı çıkıp ben ilişkimden vazgeçmedim. 2,5 - 3 yıl boyunca hiçbir problemimiz yoktu kavga nedir onu bile bilmezdik ufak sürtüşmeler tatlı atışmalardı gördüğümüz en büyük sorunlar. arkadaşım, dostum, bazen abim, sırdaşım herşeyim olmuştu. gözlerine bakmaya kıyamazdım. büyüdükçe arttı belki de sorunlar bilmiyorum o dönemden sonra çok değişti. sürekli benden yana şüpheleri vardı. şunu da belirtmek isterim ki ben ona olan hislerimin farkına vardığım andan itibaren büyük bir sadakatle bağlıydım şuan bitmiş olmasına rağmen de öyleyim. ama o bunun farkına varamadı hiçbir zaman. geçen sene onun başka bir kızla konuşmalarını yakaladım bitirmek istedim kararlıydım da, pişmanlığını anlattı affettirdi kendisini. bu birkaç sefer daha yaşandı son konuştuğu kızdan da o anlamda beklentide olarak konuşuyordu daha önce de yakalamıştım ama bu şekilde değildi konuşmaları artık işi iyice çığrından çıkarmıştı. mahallede adı çıkmış kızlardan biriydi bu kız. ne bir buluşma ne bir görüşme yoktu ondan eminim. ama tamam dedim bu sefer bitti. salaklık bu ya yine affettim. her şey unutulmuş gibi oldu bir süre, öyle sandım affettim sandım. askerlik hazırlıkları vardı onu göndermenin korkusu vardı belki de bu yüzden bastırdım ona olan öfkemi.
her neyse sonra askere gitti aileme binbir oyun çevirip gece gitmesine ve aynı sokakta oturuyor olmamıza rağmen gittim yolculamaya. sarıldık ağlaştık bütün gece ve ellerimle uğurladım onu asker ocağına. sevdiğim o otobüse bindiği andan itibaren zaten dikkat ettiğim hareketlerime iyice özen göstermeye başladım yüzüğümü parmağımdan asla çıkarmadım okulda erkek arkadaşlarım tokalaşmak için ellerini uzatınca elim kirli gibisinden bahaneler üretip reddettim. yolda yürürken normalde de önüme bakarım ama daha bir bilincinde oluyor insan işte... "asker yolu beklemek" çok farklı bir psikoloji.
acemiden geldi edirne'ye gitti usta birliğine. ustaya geçtikten sonra bir haller oldu. sürekli kaçmaya başladı. bir defa geldi 2,5-3 ay boyunca burada firari olarak gezdi. ne olduysa o zaman oldu zaten. uyuşturucu kullandığını öğrendim, bana hep bıraktım diyordu.. iyice bana karşı şüpheli tavırlar aldı 'kimle ne halt yiyorsun' kadar çirkin laflara ulaştı o şüpheleri. ve bir gün 10 şubat akşamı çok çirkin bir ithamda bulundu bana karşı.. ve böyle bitti.
biz ayrıldıktan sonra geri döndü birliğine ailesinin zoruyla. 3 aydır arıyor başlarda konuşuyordum ama artık çok seyrek cevaplıyorum. uyuşturucuyu bırakmak ve tedavi görmek için birlikte kliniğe yatmış. bir yandan vicdan da yapıyorum hem asker hem de şuan çok ihtiyacı var desteğe. ben de kahroluyorum, asla bir an bile aklından düşüncelerimden çıkmıyor. 6 senedir her gün birlikteydik neredeyse. ve ben onun boşluğunu, yokluğunu yüreğimin her zerresinde hissediyorum. çok pişman olduğunu söylüyor ama ben onca lafı yutamıyorum. unutamıyorum.