- 13 Temmuz 2007
- 4.712
- 5
- 43
02.02.2009
Ve tam 5 yil oldu
Up uzun 5 yil!!!
02.02.2004 pazartesi, kurban bayramin 2. günü, saat 13:52 civarinda melek oldun gittin. Gözlerimin önünde gittin ve ne yapacagimi bilemedim. Caresizligin ne oldugunu o gün anlamdim ben. Gözlerimin önünde can verdin ve ben öylesine dondum kaldim.
Bu 5 yil nasıl geçti anlamadım, günlerin aylarin, senelerin akıp gittiğini fark etmedim.
Seni her hatırladığımda seni son gördüğüm o acılar dolu halin gözümün önüne geliyor. Ama şunu hiç unutma canım babam aradan 5 yil gecmis olsa da seni hep düşünüyor ve ölesiye özlüyorum ki anlatamam. Hiç bir şey eskisi gibi değil artık, bana “sakar şakir”, “o amigo geldin mi yine”, “Münih’te ne var ne yok” demeni, „hayatimi kitap yapsana“ ve bazen kizmalarini, televizyonla konusmalarini bile arıyorum.
Biliyormusun canim babam, istegini yerine getirmeye basladim. Istedigin gibi „senin icin“ ve daha önemlisi „senin kitabini“ yaziyorum.
Kim bilir sen şimdi ne haldesin ne yapıyorsun. Her ne kadar sevin yokluğun kalbime acı verse de her zaman yanımda olduğunu beni izlediğini beni koruduğunu biliyorum.
Seni her yerde görüyor daima seni aniyor ve hatirliyorum. Hele o eski evde oturdugumuzda her yer senin anilarinla yüklüydü, simdi annemler tasindi o evden kirip dökmüsler yeniden yapiliyormus. Gördügümde nasil icim sizladi anlatamam, senin o eve sarfettigin emegi yok etmisler.
Her ne kadar çevremde ki insanlara güçlü görünmeye çalışsam da hala geçeler boyunca ağladığımı bir ben bir Allah birde sen biliyorsun. Biliyorum bana kızıyorsun ağlıyorum diye ama elimde değil canım babam.
Seni cok ama cok özlüyorum, hic bir sey yerini tutmuyor.
Senin kara kızın Hülya sen öldükten sonra sanki karanlık bir uçuruma düştü, kendini toparlayamaz oldu. Sana çok ihtiyacım var. Beraber yaptığımız yürüyüşleri, yıldızları seyretmeyi, bana çocukluğunu anlatmanı nasihatlarını özledim. İnanırmısın futbolun bile sensiz hiçbir tadı yok. Sen öldükten sonra iyice sogudum futboldan ama yinede sirf senin icin Besiktasin durumunu takip ediyorum. Her ne zaman KARAKARTAL’ın maçını izlesem dalıyorum o eski günlere.
Ne kadar güzeldi seninle BJK maçına bakmak. Senin o heyecanını, “goooolllll” diye haykırmanı arıyorum.
Senin sayende futbol fanatiği olan kızın, şimdi futboldan nerdeyse kopmuş bir halde. Ne zaman BJK kazandığında sana “yine kazandık babacığım” diye haykırmamı duyuyorsun ve biliyorum ki bekliyorsun.
Bazen ölmeyi bile o kadar çok istiyorum ki sırf yanında olmak için. Okuluma gelince babacığım. Sen öldükten sonra hiç iyi gitmedi. Okumamı en çok istiyordun ve seni kaybedince artık hiçbir tadı tuzu kalmadı. En kötüsüde hic bir motivasyonum kalmadi iyice koptum gitmez oldum. Seni mutlu etmek için benimle gurur duyman için okumaktan zevk alıyordum. Belki de bana çok kızıyorsun asıl şimdi daha azimli daha güçlü olmam gerek diye, ama ne yapayım içimde eksiklik var. Okula gittigimde icim daraliyordu. Ama simdi hersey bitti, nasil bitti sorma.
Hep derdinki, neden insanlar seni izlemesin seni dinlemesin. Ama oldu. Sen o günleri göremedin ama gazetelerde TV’de haberlerim çıkıyordu. Benimle gurur duyduğunu biliyorum.
Gerci simdi biraktim o isi daha iyi bir sirket ve pozisyona geldim. Çok isterdim bu başarımda yanımda olmanı. Ne çok isterdim diplomamı alırken yanımda olmanı. Yanımda olmasan bile eline vermek isterim. Çok isterdim başarımda yanımda olmanı.
Ne çok isterdim ileride düğünümde beni beyaz gelinlik içinde evlendirmeni sonra torunlarını kucağına almanı.
Bu içimdeki açı yıkıyor beni canım babam, dayanamıyorum ve kabullenemiyorum. Sensizlik çok zor çok acı. Her yer karanlik geliyor, bütün isiklari sanki götürdün o sevgi dolu yüreginle.
Sen hayatımda en değer verdiğim en sevdiğim insandın. Bu durumu yediremiyorum kendime. Cevremde babasina deger vermeyen o kadar insan varken neden benim BABAM?
Ben seni görmesem bile sen beni görüyor beni koruyorsun. Ben ise seni kalbimde hatıralarda eskilerde yaşatıyorum.
SEN BENİM İÇİN HİÇ ÖLMEDİNKİ BABAM!!!!!!!!!!!!!!!!!!! :a015:
01.02.2009
20:39
bunuda bugün yazdim
Saat 10:48
02.02.2009
Sirketteyim canim babam ama kendimi ise veremiyorum, calisamiyorum.
Zaten bütün gece uyumadim aglamak ve düsünmekten.
Aklim 5 yil önceki bu günde. Yine bir pazartesiydi…. O günün her anini, ser saniyesini yasiyor gibiyim sanki.
Bir gün öncesinden abimin telefon acip „gelsen iyi olur“ demesiyle apar topar yola cikmistim. Yol boyunca sana birsey oldu, yetisemedim diye aglamaktan gözlerim sismisti. Yanina vardigimda, senin o halin hic gözümün önünden gitmiyor.
En son gördügümden beri cok degismistin. Zayiflamistin, sanki kücük bir cocuk gibiydin, morfinden dolayi kendinde degil ve zor nefes aliyordun. Yanina oturup „ben geldim“ dedigimde bana baktin ama Karakizinin oldugumu farkettinmi bilmiyorum. Yalniz elimi sykmanla benim kendimi tutamamam bir olmustu. Dayanamamistim seni öyle görmeye, yüregime sanki bicak saplanmis gibi olmustum.
Abime seni hastaneye götürmemisi söylemis oda yapacak birsey yok artik, zaten hastaneden o yüzden cikarttilar , morfin onun iyilesmesini degil daha cabuk aci cekmeden ölmesini saglayacak dediginde dünyam yikilmisti. Olamazdi benim canim babam ölemezdi, ne yapardim ben onsuz. Megersem doktor ta kac gün öncesinden demis, kendinisi en kötü duruma hazirlayin, az zamani kaldi diye. Ama bana bunu söylememislerdi, okulumu sinavimi aksatmayin diye benden gizlemislerdi bu haberi.
O gece nasil gecti hatirlamiyorum bile, sabah uyandigimda senin yanina bile giremiyordum, dayanamadigim icin sende görür üzülürsün diye sirf kapidan bakarak „günaydin baba“ demistim.
Durgundu o gün, sanki havada sessiz issiz birseyler vardi. Kurban Bayramin ikinci günüydü. Bir kac kisi gelip gitmisti, hem bayramlasmaya hemde seni ziyarete.
O an nasil oldu nasil geldi gecti hic bilmiyorum. Misafirler vardi. Mutfakta cay demlerken annemin „hemen doktoru ara baban nefes almiyor“ demesiyle icime giren korku ve telasi anlatamam. Doktora ulasamamis, yanina kosmustum, son nefesini veriyordun, annem „ölme gitme“ demesini duymuyordum sanki, donmus vaziyette öylecene sana bakakaldigimi bilyiorum. Gitmistin, melekler seni bizden alip götürmüstü, yüzünde gülücük vardi, ben ise yasadigim sokun etkisinde titreyerek duruyordum. Misafir „kizim doktoru aradinmi“ demesini bile duymamisim, kolumdan tutuldugu an icimdeki o aciyi yasadigim caresiz olayi kavramaya calisiyordum. Annemin haykirislarini duymuyordum ben kendi dünyamdaydim, kimseyi ne görüyor nede duyuyordum, yanina oturup elini tutup gögüsüne uzanip agladigimi biliyorum. Beni yerimden kaldiran gelen doktor olmustu, kolunu omuzuma atip „üzgün“ oldugunu belirtmisti. Sonra birden evin ici dolmaya basladi, aci haber tez duyulmustu, beni odadan cikartip bir daha sokmadilar oraya. Abimle kardesimi arayip haberi vermek bana düsmüstü. Bu zor görevi nasil yaptigimi hala anlamiyorum.
Evimiz ve evimizin önündeki o kücük cadde araba ve insanlarla dolmustu, megersem ne kadar sevenin varmis. Kac kere denedim odaya yanina girmeye, tuttular beni birakmadilar. Bir daha o odaya hic giremedim babacigim. Mecbur kaldigimda ise yattigin yere bakmadan, cabuk girip ciktim.
Aci gercek tabutun evi girmesiyle tekrar yüzüme vurdu. Nasil koyarlardi senin onun icine. Hem üsür hemde nefes alamazdin, üstelik daracikti. Ama engel olamadim, koydular seni soguk kara tabuta ve götürdüler. Aklim bombos kalbim aci doluydu, pir pir carpiyordu yasadigi korkunc olaydan. Kabullenemiyor inanamiyordum, etraftaki insanlari görmüyordum. Bir daha da görmedim seni, göstermediler, halbuki cok isterdim seni son kez olsun görmeyi.
Ertesi gün havaalanina giderken, kendimi ufacik, kimsesiz korunmasi gereken kücük bir kizcocugu gibi hissettim. Yapayalnizdim, abim kardesim annem vardi ama yalnizdim. Cünki sen yoktun artik, ebediyen kalbimde olacaktin, hayal olarak kalacaktin.
Yoklugun okadar zor geliyor, artik aramizda olmaman icimi cok yakiyor. Hic bir bayramin anlami bile kalmadi sen gittin gideli. Hersey senle güzeldi, bir cok seyi senle sevmistim. Öldügün gün en cok pisman oldugum durum ise, sana bir kere olsun sarilip „babacigim seni cok seviyorum“ dememistim. Seni cok sevdigimi biliyordun, söylemesemde sevgimi cok farkli sekilde gösteriyordum.
Ölümünü hic bir zaman kabullenemedim, cok özlüyor ve ariyorum heryerde herzaman. Hayat bana cok zor geliyor, bu yükü kaldiramiyorum. Hayatimda en sevdigim en deger verdigim insani kaybettim. „Baba“ kelimesini duymak bile bana aci veriyor. Babalarina deger vermeyen onca insan varken, neden benim canim BABAM diye sormadan edemiyorum. Etrafimdaki bazi insanlarin benim önümde babalarina sarilip ilgi gösterirken benim icim yaniyor.
Sürekli birden cikip gelecekmisin gibi geliyor, keske öyle birsey olsa.
O karanlik bosluktan cikmam cok zor oldu, kendime gelemedim. Gelmeyeceksin artik bunu anladim beklemek bosa. Ama yakinda ben senin yanina gelecegim. Inan canim babacigim, sen öldükten sonra ölümden korkmaz oldum, cünki öldügüm zaman yanina gelecegim. Hersey ne kadar aci olsa bile allah aciyla birlikte insani güldürmesini bile biliyor. Bazen hüzünle seni andigimda gülmeden gecemiyorum yaptiklarina.
Istedigin gibi köyüne defnettik seni, mezarini da mermerle yaptirdik, bütün mezarliktaki en güzel mezar senin oldu. Mezarini ilk gördügümde o aciyi kalbimde tekrar hissettim. Ismin yaziyordu. Artik gercekten kacis yoktu. Senin nefes almadan topraklarin altinda yattigini düsünmek icimi sizlatiyordu.
Dilerimki iyisin orda. Babanin, abinin, cocuklarinin ve en önemlisi hic görmedigin annenin yanindasin. Bunlari düsünmek biraz rahatlatiyor beni ama sensizlikte hayati zorlastiriyor bana.
Seni cok özlüyorum, sensiz hersey sanki bos, hayatin anlami bile yok.
Yaninda olmak istiyorum….. Nur icinde yat canim babam!!!!!!!!!!!
Ve tam 5 yil oldu
Up uzun 5 yil!!!
02.02.2004 pazartesi, kurban bayramin 2. günü, saat 13:52 civarinda melek oldun gittin. Gözlerimin önünde gittin ve ne yapacagimi bilemedim. Caresizligin ne oldugunu o gün anlamdim ben. Gözlerimin önünde can verdin ve ben öylesine dondum kaldim.
Bu 5 yil nasıl geçti anlamadım, günlerin aylarin, senelerin akıp gittiğini fark etmedim.
Seni her hatırladığımda seni son gördüğüm o acılar dolu halin gözümün önüne geliyor. Ama şunu hiç unutma canım babam aradan 5 yil gecmis olsa da seni hep düşünüyor ve ölesiye özlüyorum ki anlatamam. Hiç bir şey eskisi gibi değil artık, bana “sakar şakir”, “o amigo geldin mi yine”, “Münih’te ne var ne yok” demeni, „hayatimi kitap yapsana“ ve bazen kizmalarini, televizyonla konusmalarini bile arıyorum.
Biliyormusun canim babam, istegini yerine getirmeye basladim. Istedigin gibi „senin icin“ ve daha önemlisi „senin kitabini“ yaziyorum.
Kim bilir sen şimdi ne haldesin ne yapıyorsun. Her ne kadar sevin yokluğun kalbime acı verse de her zaman yanımda olduğunu beni izlediğini beni koruduğunu biliyorum.
Seni her yerde görüyor daima seni aniyor ve hatirliyorum. Hele o eski evde oturdugumuzda her yer senin anilarinla yüklüydü, simdi annemler tasindi o evden kirip dökmüsler yeniden yapiliyormus. Gördügümde nasil icim sizladi anlatamam, senin o eve sarfettigin emegi yok etmisler.
Her ne kadar çevremde ki insanlara güçlü görünmeye çalışsam da hala geçeler boyunca ağladığımı bir ben bir Allah birde sen biliyorsun. Biliyorum bana kızıyorsun ağlıyorum diye ama elimde değil canım babam.
Seni cok ama cok özlüyorum, hic bir sey yerini tutmuyor.
Senin kara kızın Hülya sen öldükten sonra sanki karanlık bir uçuruma düştü, kendini toparlayamaz oldu. Sana çok ihtiyacım var. Beraber yaptığımız yürüyüşleri, yıldızları seyretmeyi, bana çocukluğunu anlatmanı nasihatlarını özledim. İnanırmısın futbolun bile sensiz hiçbir tadı yok. Sen öldükten sonra iyice sogudum futboldan ama yinede sirf senin icin Besiktasin durumunu takip ediyorum. Her ne zaman KARAKARTAL’ın maçını izlesem dalıyorum o eski günlere.
Ne kadar güzeldi seninle BJK maçına bakmak. Senin o heyecanını, “goooolllll” diye haykırmanı arıyorum.
Senin sayende futbol fanatiği olan kızın, şimdi futboldan nerdeyse kopmuş bir halde. Ne zaman BJK kazandığında sana “yine kazandık babacığım” diye haykırmamı duyuyorsun ve biliyorum ki bekliyorsun.
Bazen ölmeyi bile o kadar çok istiyorum ki sırf yanında olmak için. Okuluma gelince babacığım. Sen öldükten sonra hiç iyi gitmedi. Okumamı en çok istiyordun ve seni kaybedince artık hiçbir tadı tuzu kalmadı. En kötüsüde hic bir motivasyonum kalmadi iyice koptum gitmez oldum. Seni mutlu etmek için benimle gurur duyman için okumaktan zevk alıyordum. Belki de bana çok kızıyorsun asıl şimdi daha azimli daha güçlü olmam gerek diye, ama ne yapayım içimde eksiklik var. Okula gittigimde icim daraliyordu. Ama simdi hersey bitti, nasil bitti sorma.
Hep derdinki, neden insanlar seni izlemesin seni dinlemesin. Ama oldu. Sen o günleri göremedin ama gazetelerde TV’de haberlerim çıkıyordu. Benimle gurur duyduğunu biliyorum.
Gerci simdi biraktim o isi daha iyi bir sirket ve pozisyona geldim. Çok isterdim bu başarımda yanımda olmanı. Ne çok isterdim diplomamı alırken yanımda olmanı. Yanımda olmasan bile eline vermek isterim. Çok isterdim başarımda yanımda olmanı.
Ne çok isterdim ileride düğünümde beni beyaz gelinlik içinde evlendirmeni sonra torunlarını kucağına almanı.
Bu içimdeki açı yıkıyor beni canım babam, dayanamıyorum ve kabullenemiyorum. Sensizlik çok zor çok acı. Her yer karanlik geliyor, bütün isiklari sanki götürdün o sevgi dolu yüreginle.
Sen hayatımda en değer verdiğim en sevdiğim insandın. Bu durumu yediremiyorum kendime. Cevremde babasina deger vermeyen o kadar insan varken neden benim BABAM?
Ben seni görmesem bile sen beni görüyor beni koruyorsun. Ben ise seni kalbimde hatıralarda eskilerde yaşatıyorum.
SEN BENİM İÇİN HİÇ ÖLMEDİNKİ BABAM!!!!!!!!!!!!!!!!!!! :a015:
01.02.2009
20:39
bunuda bugün yazdim
Saat 10:48
02.02.2009
Sirketteyim canim babam ama kendimi ise veremiyorum, calisamiyorum.
Zaten bütün gece uyumadim aglamak ve düsünmekten.
Aklim 5 yil önceki bu günde. Yine bir pazartesiydi…. O günün her anini, ser saniyesini yasiyor gibiyim sanki.
Bir gün öncesinden abimin telefon acip „gelsen iyi olur“ demesiyle apar topar yola cikmistim. Yol boyunca sana birsey oldu, yetisemedim diye aglamaktan gözlerim sismisti. Yanina vardigimda, senin o halin hic gözümün önünden gitmiyor.
En son gördügümden beri cok degismistin. Zayiflamistin, sanki kücük bir cocuk gibiydin, morfinden dolayi kendinde degil ve zor nefes aliyordun. Yanina oturup „ben geldim“ dedigimde bana baktin ama Karakizinin oldugumu farkettinmi bilmiyorum. Yalniz elimi sykmanla benim kendimi tutamamam bir olmustu. Dayanamamistim seni öyle görmeye, yüregime sanki bicak saplanmis gibi olmustum.
Abime seni hastaneye götürmemisi söylemis oda yapacak birsey yok artik, zaten hastaneden o yüzden cikarttilar , morfin onun iyilesmesini degil daha cabuk aci cekmeden ölmesini saglayacak dediginde dünyam yikilmisti. Olamazdi benim canim babam ölemezdi, ne yapardim ben onsuz. Megersem doktor ta kac gün öncesinden demis, kendinisi en kötü duruma hazirlayin, az zamani kaldi diye. Ama bana bunu söylememislerdi, okulumu sinavimi aksatmayin diye benden gizlemislerdi bu haberi.
O gece nasil gecti hatirlamiyorum bile, sabah uyandigimda senin yanina bile giremiyordum, dayanamadigim icin sende görür üzülürsün diye sirf kapidan bakarak „günaydin baba“ demistim.
Durgundu o gün, sanki havada sessiz issiz birseyler vardi. Kurban Bayramin ikinci günüydü. Bir kac kisi gelip gitmisti, hem bayramlasmaya hemde seni ziyarete.
O an nasil oldu nasil geldi gecti hic bilmiyorum. Misafirler vardi. Mutfakta cay demlerken annemin „hemen doktoru ara baban nefes almiyor“ demesiyle icime giren korku ve telasi anlatamam. Doktora ulasamamis, yanina kosmustum, son nefesini veriyordun, annem „ölme gitme“ demesini duymuyordum sanki, donmus vaziyette öylecene sana bakakaldigimi bilyiorum. Gitmistin, melekler seni bizden alip götürmüstü, yüzünde gülücük vardi, ben ise yasadigim sokun etkisinde titreyerek duruyordum. Misafir „kizim doktoru aradinmi“ demesini bile duymamisim, kolumdan tutuldugu an icimdeki o aciyi yasadigim caresiz olayi kavramaya calisiyordum. Annemin haykirislarini duymuyordum ben kendi dünyamdaydim, kimseyi ne görüyor nede duyuyordum, yanina oturup elini tutup gögüsüne uzanip agladigimi biliyorum. Beni yerimden kaldiran gelen doktor olmustu, kolunu omuzuma atip „üzgün“ oldugunu belirtmisti. Sonra birden evin ici dolmaya basladi, aci haber tez duyulmustu, beni odadan cikartip bir daha sokmadilar oraya. Abimle kardesimi arayip haberi vermek bana düsmüstü. Bu zor görevi nasil yaptigimi hala anlamiyorum.
Evimiz ve evimizin önündeki o kücük cadde araba ve insanlarla dolmustu, megersem ne kadar sevenin varmis. Kac kere denedim odaya yanina girmeye, tuttular beni birakmadilar. Bir daha o odaya hic giremedim babacigim. Mecbur kaldigimda ise yattigin yere bakmadan, cabuk girip ciktim.
Aci gercek tabutun evi girmesiyle tekrar yüzüme vurdu. Nasil koyarlardi senin onun icine. Hem üsür hemde nefes alamazdin, üstelik daracikti. Ama engel olamadim, koydular seni soguk kara tabuta ve götürdüler. Aklim bombos kalbim aci doluydu, pir pir carpiyordu yasadigi korkunc olaydan. Kabullenemiyor inanamiyordum, etraftaki insanlari görmüyordum. Bir daha da görmedim seni, göstermediler, halbuki cok isterdim seni son kez olsun görmeyi.
Ertesi gün havaalanina giderken, kendimi ufacik, kimsesiz korunmasi gereken kücük bir kizcocugu gibi hissettim. Yapayalnizdim, abim kardesim annem vardi ama yalnizdim. Cünki sen yoktun artik, ebediyen kalbimde olacaktin, hayal olarak kalacaktin.
Yoklugun okadar zor geliyor, artik aramizda olmaman icimi cok yakiyor. Hic bir bayramin anlami bile kalmadi sen gittin gideli. Hersey senle güzeldi, bir cok seyi senle sevmistim. Öldügün gün en cok pisman oldugum durum ise, sana bir kere olsun sarilip „babacigim seni cok seviyorum“ dememistim. Seni cok sevdigimi biliyordun, söylemesemde sevgimi cok farkli sekilde gösteriyordum.
Ölümünü hic bir zaman kabullenemedim, cok özlüyor ve ariyorum heryerde herzaman. Hayat bana cok zor geliyor, bu yükü kaldiramiyorum. Hayatimda en sevdigim en deger verdigim insani kaybettim. „Baba“ kelimesini duymak bile bana aci veriyor. Babalarina deger vermeyen onca insan varken, neden benim canim BABAM diye sormadan edemiyorum. Etrafimdaki bazi insanlarin benim önümde babalarina sarilip ilgi gösterirken benim icim yaniyor.
Sürekli birden cikip gelecekmisin gibi geliyor, keske öyle birsey olsa.
O karanlik bosluktan cikmam cok zor oldu, kendime gelemedim. Gelmeyeceksin artik bunu anladim beklemek bosa. Ama yakinda ben senin yanina gelecegim. Inan canim babacigim, sen öldükten sonra ölümden korkmaz oldum, cünki öldügüm zaman yanina gelecegim. Hersey ne kadar aci olsa bile allah aciyla birlikte insani güldürmesini bile biliyor. Bazen hüzünle seni andigimda gülmeden gecemiyorum yaptiklarina.
Istedigin gibi köyüne defnettik seni, mezarini da mermerle yaptirdik, bütün mezarliktaki en güzel mezar senin oldu. Mezarini ilk gördügümde o aciyi kalbimde tekrar hissettim. Ismin yaziyordu. Artik gercekten kacis yoktu. Senin nefes almadan topraklarin altinda yattigini düsünmek icimi sizlatiyordu.
Dilerimki iyisin orda. Babanin, abinin, cocuklarinin ve en önemlisi hic görmedigin annenin yanindasin. Bunlari düsünmek biraz rahatlatiyor beni ama sensizlikte hayati zorlastiriyor bana.
Seni cok özlüyorum, sensiz hersey sanki bos, hayatin anlami bile yok.
Yaninda olmak istiyorum….. Nur icinde yat canim babam!!!!!!!!!!!
Son düzenleme: