Ben siz 2 yaşındayken vurdu ayrıntısını verdiğiniz için çocuğu kokutanin bu siddet olduğunu düşünerek oyun örneği verdim. Belki de ihtiyacınız sadece açık uçlu oyundur, hic kurgu yapmadan çocuğun canlandırmaları yapacağı bir oyun. Ama şiddeti pekiştirir miyim endişeleri taşımanıza gerek yok. Kitabın yazarı da bütün ebeveynlerin başta bu endişeyle oyunlara mesafeli durduğunu ama oyunları denediklerinde sorunlu davranışların doğru oyunla istisnasız azalarak bittiğini gördüklerini yazmış. Bunu yetişkin dünyasında şöyle örnekleyeyim. Yeni doğum yaptınız, bebek gazlı, süt yetiyor mu endişesi var, vücut dağılmış, kaynana darlıyor, eş yardım etmiyor, bunalımdasınız. Anneniz teselli veriyor neşeyle, hadi toparlan kalk kızım hepimiz doğurduk, sen daha birincide böyle yaparsan benim gibi 4 doğursan ne olacak? ... Anneniz sizi yıpratıcı olan şeylerin aslında yıpratıcı olmadığına sizin gereksiz yere yiprandiginiza sizi ikna etmeye çalışıyor değil mi? Yani derdinizi küçümsüyor, gerçekte öyle değilse bile verdiği ilk mesaj bu. Sizin oyunlarınız da bu mesajı veriyor çocuğa. Oysa anneniz size deseydi ki annelik kolay değil kızım, biliyorum çok yoruldun ve her şey üst üste geliyor, çok güçsüz hissediyorsun ama merak etme zamanla kolaylaşacak, ben her ihtiyaç duyduğunda senin yanında olacağım. Sadece anlaşılmış olmak sizi ne kadar hafifletirdi değil mi? Aynı şeyi çocuğun yaşamasını sağlayacaksınız diye düşünün oyunlarda. Fark şu, oğlunuz komşunuzla karşılaştığında onun kontrol edemediği bir alanda gerçek bir tehdit altındayken yaşıyor gerginlik yaratan her şeyi. Oyunda ise aynı senaryoyu güvenli evinde, o gerçek tehdit yokken yaşıyor ve gerginlik yerine neşe dolu oluyor. Böylece olayı beyne kaydetme şekli değişiyor. Kocaman kitap sadece bu mantığı işliyor, benim size bir paragrafla anlatmam cok zor. Akıcı bir kitap bir kac günde okursunuz, bence kitabı edinin ona göre seçin oyununuzu, garanti olsun :)