• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

4 yaş oğlumun korkusu

lady__bug

Guru
Kayıtlı Üye
24 Ağustos 2012
6.057
335
373
34
Merhaba arkadaşlar, benim 4 yasindaki oglumla çözemediğim bir sorunum var. Sokagimizda sadece yazlari tatil icin gelen 30 yasinda zihinsel engelli bir arkadasimiz var. Yapisi 100 kilo civarında, bagirarak konusan ve ne dedigi pek anlasilmayan zararsiz biri. Oglum onu 2 yasindayken görmüştü ve cok korkmustu. O zamanlar oğlumun kafasına vurmuştu. Bu korku ona yerlesti ve 2 senedir görmediği halde adini duyunca bile cok korkuyordu.
Gecen hafta buraya geldi oglum korkudan cama bile cikamiyor. Adini duyunca titremeye basliyor. Onunla ilgili oyunlar kurdum, komik hikayeler anlattim, hediye pakedi hazirlayip o vermis gibi yaptim, birlikte fotograf video cekilip ogluma zararsiz oldugunu gostermeye calistim ama hic fayda etmedi. En son kucagima alip zorla yanina götürdüm. Yanina gittiginde hic korkmadi hatta onunla oyun oynadı sarildi cikolata verdi ama eve girdiğinizde herseyi sil bastan yasiyoruz. Gerçekten bunu anlamıyorum evdeyken deli gibi korkuyor ama mesela camdan gördü hemen dışarı çıkıp yanına gitmek istiyor. Yanındayken gözlerinde bi tedirginlik görebiliyorum ama onunla oynuyor konuşuyor sarılıyor.
Evde konuyu açıp neden korktuğunu anlatmasını istediğimde anne başım ağrıyor konuşmak istemiyorum gibi bahaneler bulup konuşmaktan kaçıyor. Yardiminiza cok ihtiyacim var ne yapmami onerirsiniz?simdiden tesekkurler
 
Geçmiş olsun, denediğiniz çözümler gayet mantıklıymış ama sonuç değişmemiş. Korkutmak istemem ama bu tarz travmalar ilerleyen yaşlarda bile kendisini gösterebiliyor. Psikoloğa götürmeyi düşünmüş müydünüz?
 
Henüz 1 haftalık bir durum olduğundan öncelikle kendim çözmek için uğraşıyorum. Birazda benim yönlendirmem ile oğlum baş etmeyi öğrensin diye ona fırsat vermek istiyorum. Ama önümüzdeki günlerde de çözemezsem mutlaka götüreceğim.
 
Başka bir sebebin olmadığını, korkunun tam olarak sizin anlattığınız şekilde geliştiğini varsayarak yazıyorum. Bu gibi durumlarda oyun yoluyla çocuğun hissettiği güçsüzlük, acizlik, kontrolü kaybetme duygularını çözmek gerekiyor. Oyunda çocuğun gücü hissetmesi, kontrolün kendi elinde bulunduğuna inanması ona çok iyi gelecek.

Oyunu siz kurun ama kafanizdakinden farklı sekillendirmesine izin verin çocuğun. Biz nasil ki bir derdimizi anlatinca rahatliyorsak, cocuklar da gerçek yaşantıyı oyunda aynen canlandirarak rahatlamayi tercih edebilir. Iki oyuncakla oyun kurun cocuga bir sey demeden. Biri oglunuz olsun biri komşunuz olsun mesela. Komsuyu temsil eden oyuncak diğerine desin ki ben kocamanım sana vurabiliriiiim. Oteki oyuncağa gelsin vursun. Diğer oyuncak aglamaya başlasın. Sonra desin ki bak bana ben kocaman değilim ama sana nasıl vuracağım şimdiiii. Ve vursun. Komşuyu temsil eden oyuncak komik komik aglamaya başlasın bana neden vurduuuun, ühüüü, hatta belki ıngaaaa bana bu çocuk vurdu imdaaat gibi. Oyun sırasında çocuğun kahkaha atabilmesi boşalmasını sağlar, mümkün olduğunca komik ve abartılı olun. Oyuna cocugunuz mudahale edip değiştirirse onun istediği gibi oynayın. Korku takıntısı haline getirdiği noktayi da bulabilirsiniz belki. Oyunu çocuğun yönlendirmesi, oyunun çocuğu güçlü, olayları kontrol edebilen ve inisiyatif sahibi hissettirmesi, çocuğun kahkaha atması kilit noktalar. Oyunu çocuk artık oynamak istemeyene kadar oynayın. Aletha Solter Oyun Oynama Sanatı kitabinda daha fazla tüyo bulabilirsiniz, cok faydali bir kitap
 
Yanıtınız için çok teşekkür ederim. Fakat aklımı karıştıran kısım oğluma komşunun ona vurabileceğini öğretmiş olmaz mıyım? Ben daha çok onun kimseye zarar vermeyeceğini sevgi dolu biri olduğunu aşılamaya çalıştım. Bu şekilde sanki onunla güç gösterisi içine girmiş olmaz mı?
Komşunun en çok nesinden korktuğunu öğrenmeye çalıştığımda konuşmasından ve yüzünden diyor. Demiyor da laf arasında bu şekilde olduğunu anlıyorum. Dün gece tüm gece onun gibi konuştum oğlumun da bana katılmasını sağlayıp taklidini yapmaya başladık gülerek. Ama sonra yine eskiye döndü malesef.
Söylediğiniz kitabı hemen araştırmaya başlıyorum.
 
Yanıtınız için çok teşekkür ederim. Fakat aklımı karıştıran kısım oğluma komşunun ona vurabileceğini öğretmiş olmaz mıyım? Ben daha çok onun kimseye zarar vermeyeceğini sevgi dolu biri olduğunu aşılamaya çalıştım. Bu şekilde sanki onunla güç gösterisi içine girmiş olmaz mı?
Komşunun en çok nesinden korktuğunu öğrenmeye çalıştığımda konuşmasından ve yüzünden diyor. Demiyor da laf arasında bu şekilde olduğunu anlıyorum. Dün gece tüm gece onun gibi konuştum oğlumun da bana katılmasını sağlayıp taklidini yapmaya başladık gülerek. Ama sonra yine eskiye döndü malesef.
Söylediğiniz kitabı hemen araştırmaya başlıyorum.
Ben siz 2 yaşındayken vurdu ayrıntısını verdiğiniz için çocuğu kokutanin bu siddet olduğunu düşünerek oyun örneği verdim. Belki de ihtiyacınız sadece açık uçlu oyundur, hic kurgu yapmadan çocuğun canlandırmaları yapacağı bir oyun. Ama şiddeti pekiştirir miyim endişeleri taşımanıza gerek yok. Kitabın yazarı da bütün ebeveynlerin başta bu endişeyle oyunlara mesafeli durduğunu ama oyunları denediklerinde sorunlu davranışların doğru oyunla istisnasız azalarak bittiğini gördüklerini yazmış. Bunu yetişkin dünyasında şöyle örnekleyeyim. Yeni doğum yaptınız, bebek gazlı, süt yetiyor mu endişesi var, vücut dağılmış, kaynana darlıyor, eş yardım etmiyor, bunalımdasınız. Anneniz teselli veriyor neşeyle, hadi toparlan kalk kızım hepimiz doğurduk, sen daha birincide böyle yaparsan benim gibi 4 doğursan ne olacak? ... Anneniz sizi yıpratıcı olan şeylerin aslında yıpratıcı olmadığına sizin gereksiz yere yiprandiginiza sizi ikna etmeye çalışıyor değil mi? Yani derdinizi küçümsüyor, gerçekte öyle değilse bile verdiği ilk mesaj bu. Sizin oyunlarınız da bu mesajı veriyor çocuğa. Oysa anneniz size deseydi ki annelik kolay değil kızım, biliyorum çok yoruldun ve her şey üst üste geliyor, çok güçsüz hissediyorsun ama merak etme zamanla kolaylaşacak, ben her ihtiyaç duyduğunda senin yanında olacağım. Sadece anlaşılmış olmak sizi ne kadar hafifletirdi değil mi? Aynı şeyi çocuğun yaşamasını sağlayacaksınız diye düşünün oyunlarda. Fark şu, oğlunuz komşunuzla karşılaştığında onun kontrol edemediği bir alanda gerçek bir tehdit altındayken yaşıyor gerginlik yaratan her şeyi. Oyunda ise aynı senaryoyu güvenli evinde, o gerçek tehdit yokken yaşıyor ve gerginlik yerine neşe dolu oluyor. Böylece olayı beyne kaydetme şekli değişiyor. Kocaman kitap sadece bu mantığı işliyor, benim size bir paragrafla anlatmam cok zor. Akıcı bir kitap bir kac günde okursunuz, bence kitabı edinin ona göre seçin oyununuzu, garanti olsun :)
 
Merhaba arkadaşlar, benim 4 yasindaki oglumla çözemediğim bir sorunum var. Sokagimizda sadece yazlari tatil icin gelen 30 yasinda zihinsel engelli bir arkadasimiz var. Yapisi 100 kilo civarında, bagirarak konusan ve ne dedigi pek anlasilmayan zararsiz biri. Oglum onu 2 yasindayken görmüştü ve cok korkmustu. O zamanlar oğlumun kafasına vurmuştu. Bu korku ona yerlesti ve 2 senedir görmediği halde adini duyunca bile cok korkuyordu.
Gecen hafta buraya geldi oglum korkudan cama bile cikamiyor. Adini duyunca titremeye basliyor. Onunla ilgili oyunlar kurdum, komik hikayeler anlattim, hediye pakedi hazirlayip o vermis gibi yaptim, birlikte fotograf video cekilip ogluma zararsiz oldugunu gostermeye calistim ama hic fayda etmedi. En son kucagima alip zorla yanina götürdüm. Yanina gittiginde hic korkmadi hatta onunla oyun oynadı sarildi cikolata verdi ama eve girdiğinizde herseyi sil bastan yasiyoruz. Gerçekten bunu anlamıyorum evdeyken deli gibi korkuyor ama mesela camdan gördü hemen dışarı çıkıp yanına gitmek istiyor. Yanındayken gözlerinde bi tedirginlik görebiliyorum ama onunla oynuyor konuşuyor sarılıyor.
Evde konuyu açıp neden korktuğunu anlatmasını istediğimde anne başım ağrıyor konuşmak istemiyorum gibi bahaneler bulup konuşmaktan kaçıyor. Yardiminiza cok ihtiyacim var ne yapmami onerirsiniz?simdiden tesekkurler
Ben olsam kendi haline bırakır gözlemlerdim.
O bahsedince sıradan biriymiş gibi bahseder, mesela yanından geçerken selam verir yürür giderdim, o kişi dışarıdaysa camdan gördüğümde oğlum hava ne güzel bak bulutlar filan der o kişiden bahsetmeden onu görmesini sağlar hiçbirşey yokmuş gibi hadi gel elimizi yüzümüzü yıkayalım derdim.
Hani o insanı yok saymaz ama oğlum ondan bahsetmediğinde herşey normalmiş gibi davranırdım.
Yapılması gereken herşeyi yapmışsınız, bundan sonra üstüne gider neden soruları sorarsanız çocuğun rahatsızlık duyduğu durumu pekiştirirsiniz.
Bir zaman sonra ya kendi kendine anlatır yada onu rahatsız eden durumu normalleştirip unutur
 
Evet bu şekilde anlattığınızda daha bi kafama yattı bu durum. Bu konuyu kitaptan tam anlamıyla öğrenip ileride de önüme çıkabilecek durumlarda kullanabilirim. Verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederim.
 
Ben siz 2 yaşındayken vurdu ayrıntısını verdiğiniz için çocuğu kokutanin bu siddet olduğunu düşünerek oyun örneği verdim. Belki de ihtiyacınız sadece açık uçlu oyundur, hic kurgu yapmadan çocuğun canlandırmaları yapacağı bir oyun. Ama şiddeti pekiştirir miyim endişeleri taşımanıza gerek yok. Kitabın yazarı da bütün ebeveynlerin başta bu endişeyle oyunlara mesafeli durduğunu ama oyunları denediklerinde sorunlu davranışların doğru oyunla istisnasız azalarak bittiğini gördüklerini yazmış. Bunu yetişkin dünyasında şöyle örnekleyeyim. Yeni doğum yaptınız, bebek gazlı, süt yetiyor mu endişesi var, vücut dağılmış, kaynana darlıyor, eş yardım etmiyor, bunalımdasınız. Anneniz teselli veriyor neşeyle, hadi toparlan kalk kızım hepimiz doğurduk, sen daha birincide böyle yaparsan benim gibi 4 doğursan ne olacak? ... Anneniz sizi yıpratıcı olan şeylerin aslında yıpratıcı olmadığına sizin gereksiz yere yiprandiginiza sizi ikna etmeye çalışıyor değil mi? Yani derdinizi küçümsüyor, gerçekte öyle değilse bile verdiği ilk mesaj bu. Sizin oyunlarınız da bu mesajı veriyor çocuğa. Oysa anneniz size deseydi ki annelik kolay değil kızım, biliyorum çok yoruldun ve her şey üst üste geliyor, çok güçsüz hissediyorsun ama merak etme zamanla kolaylaşacak, ben her ihtiyaç duyduğunda senin yanında olacağım. Sadece anlaşılmış olmak sizi ne kadar hafifletirdi değil mi? Aynı şeyi çocuğun yaşamasını sağlayacaksınız diye düşünün oyunlarda. Fark şu, oğlunuz komşunuzla karşılaştığında onun kontrol edemediği bir alanda gerçek bir tehdit altındayken yaşıyor gerginlik yaratan her şeyi. Oyunda ise aynı senaryoyu güvenli evinde, o gerçek tehdit yokken yaşıyor ve gerginlik yerine neşe dolu oluyor. Böylece olayı beyne kaydetme şekli değişiyor. Kocaman kitap sadece bu mantığı işliyor, benim size bir paragrafla anlatmam cok zor. Akıcı bir kitap bir kac günde okursunuz, bence kitabı edinin ona göre seçin oyununuzu, garanti olsun :)
Evet bu şekilde anlattığınızda daha bi kafama yattı bu durum. Bu konuyu kitaptan tam anlamıyla öğrenip ileride de önüme çıkabilecek durumlarda kullanabilirim. Verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederim.
 
Ben olsam kendi haline bırakır gözlemlerdim.
O bahsedince sıradan biriymiş gibi bahseder, mesela yanından geçerken selam verir yürür giderdim, o kişi dışarıdaysa camdan gördüğümde oğlum hava ne güzel bak bulutlar filan der o kişiden bahsetmeden onu görmesini sağlar hiçbirşey yokmuş gibi hadi gel elimizi yüzümüzü yıkayalım derdim.
Hani o insanı yok saymaz ama oğlum ondan bahsetmediğinde herşey normalmiş gibi davranırdım.
Yapılması gereken herşeyi yapmışsınız, bundan sonra üstüne gider neden soruları sorarsanız çocuğun rahatsızlık duyduğu durumu pekiştirirsiniz.
Bir zaman sonra ya kendi kendine anlatır yada onu rahatsız eden durumu normalleştirip unutur
Aslında dediğiniz gibi çok üstüne gitmemeye çalışıyorum. Bu korkunun normal olduğunu küçükken benim de korktuğumu vs. anlattım onu anladığımı hissetsin diye. Ama bazen de sabırsız olup bi an önce oğlum normal hayatına dönsün istiyorum. Bundan sonra üstüne gitmemeye daha fazla özen göstereceğim.
 
Back