- 17 Mart 2021
- 7.423
- 24.572
Selamlar arkadaşlar.
Bilmeyenler için 4 ay önce doğum yaptım. Rabbime şükürler olsun dünyalar güzeli bir kızım oldu. Benim sorunum eşimle. Aslında birbirine son derece zıt, farklı yaşam tarzına ve kişiliğine sahip 2 yetişkiniz. Evlenmeden önce en büyük ortak paydamız yuva kurmak ve çocuk sahibi olmaktı.
Çocuk sahibi olmak konusunda muvaffak olabildik ama yuva kurmayı beceremiyoruz.
Hangi birini yazsam bilmiyorum ama en basitinden ben hamileyken istemememe rağmen hemen hemen her gün içmesiydi. İçip taşkınlık yapmıyor ama benim hayal ettiğim evlilik çeşidi akşam kanepede sızan bir adamla değildi.
Eşim 3 yaşındayken anne ve babası boşanmış bir çocuk. Aile nedir bilmemiş. Sevgisiz ve bencil büyümüş. Kendi ailesine dönecek olursak babasıyla seneler önce konuşmayı bırakmış. Biz evlendikten sonra annesinin zorbalıklarıyla baş edemeyince annesiyle de görüşmeyi kesti. Akabininde annesi akciğer kanserinden vefat etti. Hasta yatağında ziyarete dahi gitmedi.
Şimdi benim konuyu açma sebebim 4 aylık bebeğimle başka şehre taşınmak istememem. Biz İstanbul’da tanıştık. Evlendikten 1 sene sonra babamın vefatı, benim işlerim sebebiyle Antalya’ya taşınmak zorunda kaldık. 2 senedir Antalya’da yaşıyoruz. Eşim Antalya’da son derece mutsuzdu. Geçtiğimiz ay İstanbul’dan franchise bir restaurant zincirinin Beylikdüzü şubesinden işletme müdürlüğü teklifi geldi. “Sen gelsen de gelmesen de ben artık döneceğim” dedi. İnanın ben onun peşinden gitmek, düzenimi bozmak istemiyorum. Hele ki tüm gün 4 aylık bebekle boğuşup bir de onun kaprisine filan tahammül edemez oldum.
Sevgili arkadaşlar. Durum böyle iken sizce ne yapayım? “Sen git düzenini kur. Belki bizde arkandan geliriz mi” diyeyim. Dürüst olup aslında gitmeye hiçte niyetim olmadığını mı söyleyeyim?
Vakit ayırıp cevap yazan herkese şimdiden teşekkür ederim
Bilmeyenler için 4 ay önce doğum yaptım. Rabbime şükürler olsun dünyalar güzeli bir kızım oldu. Benim sorunum eşimle. Aslında birbirine son derece zıt, farklı yaşam tarzına ve kişiliğine sahip 2 yetişkiniz. Evlenmeden önce en büyük ortak paydamız yuva kurmak ve çocuk sahibi olmaktı.
Çocuk sahibi olmak konusunda muvaffak olabildik ama yuva kurmayı beceremiyoruz.
Hangi birini yazsam bilmiyorum ama en basitinden ben hamileyken istemememe rağmen hemen hemen her gün içmesiydi. İçip taşkınlık yapmıyor ama benim hayal ettiğim evlilik çeşidi akşam kanepede sızan bir adamla değildi.
Eşim 3 yaşındayken anne ve babası boşanmış bir çocuk. Aile nedir bilmemiş. Sevgisiz ve bencil büyümüş. Kendi ailesine dönecek olursak babasıyla seneler önce konuşmayı bırakmış. Biz evlendikten sonra annesinin zorbalıklarıyla baş edemeyince annesiyle de görüşmeyi kesti. Akabininde annesi akciğer kanserinden vefat etti. Hasta yatağında ziyarete dahi gitmedi.
Şimdi benim konuyu açma sebebim 4 aylık bebeğimle başka şehre taşınmak istememem. Biz İstanbul’da tanıştık. Evlendikten 1 sene sonra babamın vefatı, benim işlerim sebebiyle Antalya’ya taşınmak zorunda kaldık. 2 senedir Antalya’da yaşıyoruz. Eşim Antalya’da son derece mutsuzdu. Geçtiğimiz ay İstanbul’dan franchise bir restaurant zincirinin Beylikdüzü şubesinden işletme müdürlüğü teklifi geldi. “Sen gelsen de gelmesen de ben artık döneceğim” dedi. İnanın ben onun peşinden gitmek, düzenimi bozmak istemiyorum. Hele ki tüm gün 4 aylık bebekle boğuşup bir de onun kaprisine filan tahammül edemez oldum.
Sevgili arkadaşlar. Durum böyle iken sizce ne yapayım? “Sen git düzenini kur. Belki bizde arkandan geliriz mi” diyeyim. Dürüst olup aslında gitmeye hiçte niyetim olmadığını mı söyleyeyim?
Vakit ayırıp cevap yazan herkese şimdiden teşekkür ederim
Son düzenleyen: Moderatör: