Anaokulu, okul öncesi, kreş yorumları 4,5 yaşında ingilizce eğitimi gerekli mi?


ikisi arasında çok da fark yok aslında.. anaokulunda öğrenilecek dil'i en iyi şekilde bilen ve öğretme potansiyeline sahip öğretmenler tarafından, oyun ve eğlenceyle başlanabilir.. bu demek değil ki "business english" öğretilsin.. ama otur-kalk-getir- götür v.s. tarzı kulak aşinalığı olacak şeklide öğretilmesini "yük" olarak görmüyorum..

son cümlenizi de sadece fikirlerinize zıt görüşler önesürdüğümüz için, sinirinizden yazdığınızı düşünüyorum... o yüzden cevap vermeye gerek yok kanımca yerimseniben
 
konunun tamamini okumadan yabanci dil egitmeni olarak fikrimi söylemek istedim...

cocuklarin sadece yabanci dili degil, bir cok bilgiyi alabilecegi yaslar bu sözkonusu yaslar... yabanci dile gelince 3 yasindan itibaren ögretilmeye baslanabilir.. bu cocuga agir gelmekten ziyade beynini daha iyi kullanmasina yardimci olur.. 3 yastan itibaren cocuklarin en kolay kavrayabilecegi dönem baslar. tabiki baslayacak derken simple present tense demiyorum :) basit kelimelerle. mesela evde bile su ister misin yerine water ister misin ? demekle baslanabilir... zaten ana okulunda da ögretecekleri 3-5 kelime olur.. bu cocuga agir gelmez fayda getirir.

ayri bir konu, 2 farkli milletten olan ebeveyn cocuklari evde her iki dil de ayni derecede kullaniliyorsa her ikisini beraber ögrenir, karistirmadan dogru dilde konusur karsisindakiyle.. haa tabiki bu arada her iki önce beyninde ayirma ihtiyaci duydugu icin diger cocuklara göre gec konusur...

örnekle gördügüm durumu anlatayim. 6 yasinda cocuk...anne türk, baba hollandali ama ingiltere yasiyorlar. ve bu cocuk her 3 dili karistirmadan akici konusuyor... ikinci bir vakada da 5 yasindaki cocuk karisindaki yabanci kisi ingilizce konusuyor diye aglayarak annesine "anneeeee söyle suna düzgün konussun yaaaaa diye aglayarak bagiriyor "

siz cocugunuzun hangi grupta olmasini istersiniz ?

yasadigim yer nere olursa olsun cocugum oldugunda 3 yasindan itibaren yabanci dil ögrenmeye baslayacak...

ayrica bu yazdiklarimi profesyonel gözle yazdigimi göz ardi etmeyin.. yazdiklarima lütfen bilginiz yoksa müdahale etmeyin :) ben bilmedigim konularda kimseye müdahale etmiyorum :)
 

sonuna kadar katılıyorum...
 
defalarca vurguladım.bir yabancı dili yaşamakla anaokulunda yabancı dil eğitimini bir birinden ayırd edemeyenlere söyleyecek söz bulamıyorum.bunlar bu ikisini bir birine karıştırarak nasıl bir yanlış yaptıklarının farkında değiller.bir dili yaşamakla bir dilin eğitimini almanın nekadar çok farklı olduğunu anlamamak çok şaşırtıcı.
 
aslinda ben de yabanci dilin sartlara bagli olmadigini, her nasil olursa olsun ögrenilmesinde zarar degil fayda oldugunu , ve 3-4 yasin her nerede olursa olsun yabanci dile baslamak icin en uygun yas oldugunu anlamayanlari anlayamiyorum :)

cocuklarinizin yabanci dile baslamasi icin yurt disinda yasiyor olmasi gerekmez.
 

çok hoşssun,çok doğru söylemişsin:))))
 
eğitimci bir arkadaşımız bunu izah edebilir diye düşünürken,bonibon arkadaşımızın yazısını gördüm,kutluyorum,aynen katılıyorum.
 
arkadaşlar ben bir seminere katılmıştım ve oradan öğrendiğim şu: çocuğunuza 7 yaşına kadar acımayın her türlü bilgiyi verin. daha sonra özel hoca peşinde koşarsınız denmişti. Bence de haklılar çocuklar 2-7 yaş arası öğrendiklerini unutmuyorlar bu yaşlarda acımamalıyız bence de. Ne gzel işte bu bir şans sizin için korkmayın zaten çocuğa ders şeklinde değil oyun gibi öğretiyorlar:)
 
okul oncesı egıtım ın yası 2-6 dır. ve cocugun unutulmayacak bilgi alımı bu yaslar arasındadır. kesinlikle cocuklar bu yaslar arasında yabancı dil eğitimi almalıdırlar.
 

aynı sıkıntıyı ben de dün yaşadım.tüm veliler isim yazdırdılar.bir ben.evet çok gerekli.evet çocuğun beyni 7 ye kadar hızla gelişiyor.ama çocuk gelişiminin yolu ingilizce öğretmek mi.içim rahat değil.zaten eğitim sistemimiz külliyen yanlış.birde bunu 3 yaşa indirmeye çalışmaları beni çığrımdan çıkardı.benden başka herkes tüm veliler ,oğlumun dedesi babası heyecanla atladılar.tek başıma kaldım.çocuğuna imkan sağlamayan anne konumunda.20 tl bişey değil.benim sıkıntım pazarlamacı edasıyla toplantıya gelen öğretmenlerin çocuğuma gerçekten faydalı mı yoksa zararlı mı olacağı.
 
Merhaba arkadaşlar bende mebe bağlı özel okulda 5,6 yaş grubu çocuklara ing.eğitimi veriyorum.İnanamazsınız öyle güzel ve hızlı öğrenyorlarki ben bile şaşırıp kalıyorum.Bazı arkadaşlarımızın dediği gibi çocuğu sıkmadan ona hisettirmeden oyunlar ,şarkılar,çizgi film,hikayeler ile öğretyorsun zaten.Bence öğretilmeli çünkü çocuklar küçük yaşta dile karşı çok kabiliyetli oluyorlar.Bu yazıyı okumanızı tafsiye ediyorum .ALINTIDIR


Küçük yaşta yabancı dil öğrenmeye başlayan çocuk ana dilini, dil kavramının varlığı hissettiği için daha iyi anlayacak, tek dil bilen ve bundan dolayı dünyada sadece kendi dili ve kültürüne önem veren çocuklara göre daha geniş bir kültür anlayışına sahip olacaktır. Yabancı dilde öğrendiği bir deyim onun kendisinden farklı olan insanlara karşı daha toleranslı olmasını sağlayacağı gibi uzun dönemde uluslar arası kültürleri anlamasına da katkıda bulunacaktır.
Araştırmalar insan beyninin altı yaşına kadar tüm önemli gelişmeleri tamamladığını kanıtlamıştır. Çocuğun beyni hayatının ilk altı yılında gerçekleri ve bilgileri alır ve bunları hafızasında depolar. Çocuğun beyninin, uygun bilgi ve yöntem ile gelişmesi sağlanabilir.
Küçük yaşta yabancı dil öğrenmeye başlayan çocuk ana dilini, dil kavramının varlığını hissettiği için daha iyi anlayacak, tek dil bilen ve bundan dolayı dünyada sadece kendi dili ve kültürüne önem veren çocuklara göre daha geniş bir kültür anlayışına sahip olacaktır. Yabancı dilde öğrendiği bir deyim onun kendisinden farklı olan insanlara karşı daha toleranslı olmasını sağlayacağı gibi uzun dönemde uluslararasıı kültürleri anlamasına da katkıda bulunacaktır. Erken yaşta İngilizce öğrenimi, çocuğun okulda İngilizce derslerinde başarılı olmasına yardım edeceği gibi çocuğun dil öğrenmekten de zevk almasını da sağlayacaktır.
Doğru bir metotla sunulduğu takdirde yabancı dil öğrenimine ne kadar erken başlanırsa öğrenme o kadar kolay ve doğal olur. Erken yaşta ikinci bir dil öğrenmek, çocuğun zekâ kapasitesini de geliştirir. Çocuk gelişim uzmanları değişik diller öğrenmenin çocuğu matematiksel ve bilimsel kabiliyetini geliştirdiğini söylemektedirler. Gülbahçesin de çocuklarımız İngilizceyi oyun ve faaliyet içerisinde özel bir çaba harcamadan öğrenirler. Konu ile bağlantılı şarkılar, flash kartlar, posterler aktiviteler ile yabancı dil eğitimi desteklenir. Bu aktivitelerle çocuğun görsel hafızası uyarılırken, drama ve dans ile çocuğun konuyu daha iyi kavraması sağlanır.
Henüz kendi dilini konuşamayan çocuğa ikinci bir dili öğretmenin bir anlamı var mıdır?
Evet, hem de çok. İki dili duyan çocuk, bu iki dili de anlayarak büyür. Bir bebeğin üç, dört dil ile büyümesi ve hepsini anlaması hiç görülmemiş bir şey değildir. Araştırmalar, çocuğun duyduğu dilleri birbirinden ayırt edebileceğini göstermiştir.
 
ben 3 yaşımda ingilizce, 5 yaşımda fransızacaya başladım
o yaşımda kimse bana oturup gramer bu bak bunu öğreniceksin diye baskı yapmadı gayet rahat güzel öğrendim
bence dert etmeyin
bu kadar yükü sırtına yüklemeyelim diyosunuz ama ingilizceyi çoğu eninde sonunda öğrenicek, ne kadar erken öğrenirse o kadar kolay öğrenicek ama. bence bu işlerini kolaylaştırır, ne biliym yaşıtlarım delf dalf toefl için çalışırken ben geziyorum, zamanında nasıl öğrendim hatrlamıyrm bile. kimse baskı yapmamış demekki. gerci ben ingilizceyi inglterede öğrendim farklı bi durum ama, fransızcayı da ingilterede öğrendiğime göre, sorun yok bence.
 
biraz uzun ama okumanızı tavsiye ederim. tüm soruların cevapları verilmiş.

...alıntı....
Okulöncesi Dönemde İki Dillilik (Bilingualism) ve İkinci Dil Öğretimi

Ömer 3,5 yaşında, hareketli bir çocuktu. Ancak, gün geçtikçe hırçınlaşmaya ve öfke nöbetleri geçirmeye başlamıştı. Annesi evde tek başına sıkıldığını düşünerek yuvaya başlatmıştı ancak bu kez de oradaki çocuklara vurduğu için şikayetler başlamıştı. Ömer, konuşmaya yeni başlamıştı ve söyledikleri anlaşılamıyordu. Annesi, Ömer’i İngiltere’de dünyaya getirmiş, iki yaşına geldiğinde Türkiye’ye dönmüşlerdi. Annesi İngilizce’yi erken yaşta öğrenmesini istediği için Ömer’le hem İngilizce hem Türkçe konuşmaya çalışıyordu. Yuvada da İngilizce derslerine katılıyordu. Ancak Ömer iki dilde de kendini ifade etmeyi başaramamıştı.

Öyle görünüyor ki Ömer, iki dilli bir ortamda büyümenin getirdiği sıkıntıyı yaşıyordu. Genelde çocuklar iki dili aynı anda edinmekte fazla sorun yaşamazlar. Ancak, bu dillerin ne şekilde sunulduğu, bireysel ve çevresel faktörler çok önemlidir!

Dil, tüm zihinsel süreçlerimizle ayrılmaz bir şekilde iç içe geçmiştir. Düşünmek, hatırlamak, kavramak, dikkatini yöneltmek, algılamak vb. tüm zihinsel faaliyetlerde dil vardır. Dil ve zihin birbirine paralel gelişmektedir. Bu nedenle çocuğun dil gelişimi onun tüm zihinsel gelişimini desteklemektedir. Bebekler dünyaya geldiklerinde içine doğdukları ortamda konuşulan dili edinme potansiyeline sahiptirler. Tüm dünyadaki bebekler doğdukları andan itibaren tüm sesleri çıkarabilme yetisine sahipken, zaman geçtikçe sadece etrafında konuşulan dildeki sesleri tekrar eder hale gelirler. İşte bu noktada farklı dil girdilerine maruz kalan bebekler farklı dilleri edinmeye başlarlar.

“İki dillik” (bilingualism), iki farklı dilde işletişim kurabilme becerisi anlamına gelmektedir. Doğdukları andan itibaren iki farklı dil konuşulan ortamda büyüyen çocuklar doğal bir şekilde iki dili de edinebilmektedirler. Bazı durumlarda üç ya da dört farklı dil konuşulan aile ortamında büyüyen çocuklar söz konusu olmaktadır. Bu gibi durumlar “çok dillilik” (multilingualism) olarak tanımlanır. “Tek dillilik” (monolingualism) ise, yalnızca bir dilin konuşulduğu ortamlarda büyüyen çocukların, bu dilde iletişim kurabilme becerisini ifade eder. Bazı araştırmacılar, farklı dilleri aynı anda edinmenin çocuğun dil gelişimini yavaşlattığını ve iletişim becerilerinin geri kaldığını ileri sürmektedir. Ancak, bu görüşe karşı çıkan araştırmacılar, özellikle ilk üç yılda beyin gelişminin çok önemli olduğunu ve bu dönemde çocuğun dil ediniminin daha kolay olduğunu ileri sürmektedirler. İki yaşındaki bir çocuğun beyninde, bir yetişkine oranla daha fazla sinaptik bağlantı vardır. Beyindeki bu sinaptik bağlantılar kullanılmadığında kaybedilir. Bu nedenle erken dönemde çocuğa iki farklı dil öğretmenin daha avantajlı olduğu vurgulanmaktadır. Dil edinimi, çocuk doğmadan önce başlar. Dil ediniminde en önemli basamak “anlama”nın gelişmesidir. Genelde bebeklerin anlaması konuşmasından 6 ay ileridedir. Dolayısıyla, bebek 6 aylık iken hatta doğumundan itibaren iki farklı dile maruz bırakılabilir. Pek çok çocuk doğal bir şekilde iki dili de edinmektedir.

“Dil edinmek” - “Dil öğrenmek” arasındaki fark nedir?
Dil, insanlarda varolan doğal bir yeti sayesinde kendiliğinden edinilir. Her çocuk kendi dilini duyarak ve duyduklarını taklit ederek edinir. Yani ortada bilinçli ve sistemli bir öğrenme-öğretme durumu yoktur. Dil öğrenmek ise, kişinin istemli uğraşısını gerektirir. Öğrenme bir süreçtir ve aktif çaba gerektirir. Okullarda yabancı dil yabancı dil “öğretimi” artık okulöncesi döneme kadar indirgenmiştir. Çocuğa anaokulunda öğretilen yabancı sözcükler başka ortamlarda kullanılmazsa unutulmaya mahkümdur. Oysa “dil edinimi” sürekli devam eder. Ebeveynlerin bu iki durum arasındaki farkı iyi bilmesi ve çocuklarından ne bekleyebileceklerini net olarak kavramaları gerekir. 3-6 yaş arası çocuklara ikinci bir dil öğretmeye çalışmak ile çocuğun doğal olarak iki farklı dil ortamında büyümesi elbetteki aynı şey değildir. Yapılan araştırmalar ikinci dil öğreniminde 4-6 yaştaki çocukların, 7-9 yaş arası çocuklardan daha yavaş ilerlediklerini göstermiştir. Bunun nedeni ise, 4-6 yaş arası çocukların kendi anadillerine hakim olamayışları, öğrendiklerini paylaşacak sosyal ortamın kısıtlı olması ve okuma-yazma becerilerinin gelişmemiş olmasıdır. Pek çok çocuk anaokulunda öğrendiği sözcükleri belli bir süre sonra unutmakta ya da karıştırmaktadır. Ayrıca bu yaştaki çocuklara genellikle tek ya da iki sözcüklü ifadeler öğretilebilmektedir. Bu da çocuğun iletişim ihtiyacını karşılamamaktadır. İki farklı dil konuşulan ortamlarda büyüyen çocuklar ise aktif olarak iki dili de duymaya ve kullanmaya devam ederler. Dolayısıyla edindikleri diller daha kalıcı olur.

İki dili eşzamanlı edinmenin avantaj ve dezavantajları nelerdir?

İki farklı dili doğal ortamlarda edinmek pek çok yönden avantaj sağlamaktadır. İki farklı dil iki farklı düşünme biçimini geliştirir, çocuk farklı kültürleri tanımanın sosyal avantajlarını kullanır. Eğer çocuk, her iki dili de anadilini konuşan kişilerden duyarak ediniyorsa, bu dilleri aksansız konuşabilir. Ancak bu durum, çocuk her iki dili de eşit olarak duyma ve konuşma fırsatına sahip olursa gerçekleşir. Örneğin, Amerika’da doğup büyüyen bir çocuğu düşünecek olursak, evde ebeveynleri anadilleri olan Türkçe’yi kullanacak, okulda ise öğretmen ve arkadaşlarıyla İngilizce konuşacaktır. Eğer, bu durum süreklilik arzeder, okuma-yazmayı da her iki dilde öğrenir ve kullanırsa, her iki dili de aksansız konuşup, iletişim kurabilecektir. Buna karşın, zamanla evde Türkçe yerine hakim dil İngilizce olmaya başlarsa, ki zamanın büyük bölümünü okulda geçiren çocuk bu dili ev ortamında da kullanma eğilimi gösterecektir, çocuğun dominant dili İngilizce olacak ve Türkçe’deki yeterlilik düzeyi azalacaktır. Bu durum ileride dezavantaja dönüşebilir. İngilizce’yi sonradan öğrenmiş ve bu dile çok iyi hakim olamayan ebeveyn ya da diğer akrabaları ile çocuk arasında iletişim güçlüğü yaşanabilir. İkinci dil edinimi üç yaşından sonra başladığında, çocuk bir süre iki dil arasında bocalayabilir ve ilk edindiği dil gelişiminde yavaşlama olabilir. Ancak belli bir süre sonra çocuk duruma uyum gösterebilmektedir. İkinci dil ediniminin ilkokul dönemine denk gelmesi de çocuğun akademik yaşantısında dezavantaj yaratabilmektedir.

İki dilli çocukların dil gelişimini hızlandırmak için nelere dikkat edilmelidir?

İki farklı dil edinmek durumunda kalan ya da çocuklarına iki farklı dili eş zamanlı edindirmek isteyen aileler, çocuk doğduğu andan itibaren her iki dili de eşit olarak kullanmalıdırlar. Bu konuda uygulanabilecek yöntemlerden biri; çocuklarıyla konuşurken eşlerden birinin bir dilde diğerinin öteki dilde konuşması ve bu konuda kararlı olunmasıdır. Genellikle ebeveynlere kendilerini en kolay ve net ifade edebildikleri dilde konuşmaları önerilir. Ya da ebeveynlerden hangisi ikinci dile daha hakimse o dilde konuşmalıdır. Bir başka yöntem ise, ev ortamında tek bir dilin kullanılmasıdır. Çocuk ikinci dili okul ortamında edinir. İki dilli çocuklar sık sık her iki dili bir arada kulanma eğilimi gösterirler. Örneğin, “annem bana yellow etek aldı” diyen çocuk kendini bir şekilde ifade etmeye çalıştığından, bu gibi durumlarda ebeveynler çocuğu anladığını göstermeli ve doğru model olmak için aynı cümle ya da ifadeyi kendi konuştukları dilde yeniden ifade etmelidir. Dil, kullanma ihitiyacı duyulduğunda geliştirilebilir. Dolayısıyla, çocuğa her iki dili de kullanabilmesi için olanak yaratılmalıdır. O dili konuşabileceği farklı kişiler ve farklı ortamlar sağlanmalıdır. Çocuğun her iki dili de farklı cinsiyetlerden ve değişik yaş (genç, çocuk, yaşlı) gruplarından duyması da yararlı olacaktır. Ebeveynler bu gibi farklılıkları yaratmak için özen göstermelidirler. Evcilik, doktorculuk gibi rol yapmayı içeren oyunlar ebeveynler ile oynandığında çocuğun dil gelişimine çok büyük katkı sağlamaktadır. Aynı zamanda, ebevynlerin o anda yapmakta oldukları iş ile ilgili konuşmaları da, çocukların görme ve işitme duyularını aynı anda kullanmalarını sağladığından daha etkili bir yol olmaktadır. Çocuklarının dil gelişimlerini hızlandırmak isteyen ebevynler, çocuğun cümlesini yeniden farklı sözcüklerle ifade etme metodunu da uygulayabilirler. Örneğin, çocuk “bu ağaç büyük” dediğinde ebevyni “evet, o kocaman bir çam ağacı” diyerek çocuğu onaylamanın yanı sıra yeni sözcükler de öğretmiş olur. Masal okumak, hikaye anlatmak da yeni sözcük ve cümle yapılarını öğrenmelerini destekler. Aynı sözcük ya da cümlenin tekrarlandığı şarkılar ve hareketli oyunlar dil edinimini eğlenceli hale getirecektir. Elbetteki yukarıda bahsedilen bu aktivitelerin her iki dilde de eşit olarak yapılması çok önemlidir. Ancak, çocuğun kafasını karıştırmamak için her ebevyn sadece en iyi konuştuğu bir dilde bu aktiviteleri gerçekleştirmelidir. Ebevyn, aynı anda bir sözcük ya da cümleyi iki farklı dilde kullanmamalıdır!! Çocuğun kişlik yapısı da dil edinim hızını belirlemektedir. Meraklı, girişken, soru soran ve iletişim kurmayı seven çocuklar her iki dilde de hızlı ilerler. Utangaç, hata yapmaktan korkan, iletişim motivasyonu az olan çocuklar daha yavaş ilerler. Ebeveynlerin unutmaması gereken önemli bir nokta; çocuğun daha fazla duyma ve konuşma fırsatı bulduğu, okuma-yazmayı öğrendiği dile daha hakim olacağı ve az kullanılan dilde daha az etkin olacağıdır. Dolayısıyla 5 yaşında her iki dili de akıcı bir şekilde kullanabilen bir çocuk, okuma yazmayı yanlız bir dilde öğrenirse o dilde daha etkili olacak ve kullanmadığı dili zamanla unutacaktır.

Hangi durumlarda ikinci dil öğretilmemelidir?

Çocuk üç yaşına geldiği halde iki dilden birinde 2-3 sözcüklü cümle kuramıyorsa, söylenenleri bazen anlıyor bazen anlamıyorsa, zihinsel engeli, işitme engeli, gelişimsel gerilik veya öğrenme güçlüğü varsa öncelikle bir dilde hakimiyet kazanmasını sağlamak amaçlanmalıdır. Çünkü, herhangi bir dilde iletişim kuramayan çocuk agresif tavırlar sergilemeye veya kendi iç dünyasına kapanmaya başlayabilir. Bu gibi durumlar söz konusu olduğunda çocuğun bir dilde (içinde bulunduğu sosyal çevre büyük oranda hangi dili kullanıyorsa) kendini ifade eder hale gelmesi için çaba sarf edilmeli, ikinci dil sunulmamalıdır.


İkinci dil öğretmine ne zaman ve hangi durumlarda başlamak uygundur?

Eğer çocuk bilingual değilse, yani ebeynlerinin anadili ile içinde bulunulan toplumda kullanılan dil aynı ise burada “dil ediniminden” değil “dil öğretiminden” bahsediyoruz demektir. İkinci bir dil öğrenmeye başlama yaşı konusunda da farklı araştırmacılar farklı görüşler ileri sürmektedir. Bazıları çocuk kendi anadilini tam olarak edinmeden ikinci bir dil öğretmenin anadilin edinimini gerilettiğini ileri sürmektedir. Burada esas olan nokta şudur; 3-6 yaş arası bir çocuk kendi anadilinde anlaşılır olarak isteklerini, duygu ve düşüncelerini ifade edebiliyor, soru sorabiliyorsa, ikinci dil öğretmeye çalışmanın olumsuz etkisi olmayacaktır. Ancak, daha önce de belirtildiği gibi, yapılan araştırmalarda 3-6 yaş arası ikinci dil öğretilen çocuklar ile 8-12 yaş arası ikinci dil öğretilen çocuklar karşılaştırıldığında, büyük yaştaki grubun daha hızlı bir şekilde öğrendiği, ayrıca öğrenilen dilde unutmanın daha az olduğu görülmüştür. Bu araştırma, okulöncesi dönemde ikinci bir dil öğretmenin büyük avantaj sağlamadığına işaret etmektedir. Aynı araştırmada yetişkinlik dönemi ile 8-12 yaşlar karşılaştırıldığında, bu kez yaş ilerledikçe dil öğrenmindeki başarının azaldığı görülmüştür. Dolayısıyla, ikinci dil öğretmek için en uygun yaşlar ilköğretim yıllarına denk gelmektedir. Aynı çalışma ve yapılan diğer benzer çalışmalar, okul yıllarında öğrenilen bilgilerin yetişkinlik döneminde kullanılmaması halinde hızla unutulduğunu da göstermiştir. Okulöncesi dönemde, kendi anadilini kullanmakta sıkıntı yaşayan çocuklar söz konusu olduğunda, ikinci dil eğitimi vermek çocuğun daha fazla problem yaşamasına neden olabileceğinden önerilmemektedir. Anadilini çok rahat kullanarak kendini ifade etme becerisine sahip olan çocuklarda ise ikinci dil öğretiminin olumsuz bir etkisi yoktur. Hatta bir çok araştırma anadilini normal süreçlerde edinmekte olan çocuğa ikinci dil öğretmenin, çocuğun ikinci dile daha hakim olabilmesini kolaylaştırdığını, her iki dilde düşünebilme yetisini geliştirdiğini göstermiştir.

Özlem Akgün Bilgili
Uzm. Dil ve Konuşma Terapisti
 
Bugün şunu çok iyi anlayabiliyorum, çocuğu ilköğretim yaşına kadar ana dili öğrenmeye bırakmak çok daha iyi. Çünkü abimin çocuğu için bir özel öğretmenden İngilizce dersleri aldırdık. henüz 5 yaşındaydı. Sıkıntı Türkçe ile İngilizce'yi bir arada kullanması olarak gördük, hatta okulda öğretmenine 'yanlış yazıyorsun sen!' diye terbiyesizlik yaptığını bile duyduk. Oysa eğitmen tahtaya Türkçe bir kelime yazarken o o kelimeye en yakın İngilizce kelime ile karıştırıyordu.
Bu aralar 3. sınıftan itibaren bazı dil okullarında çocuklara yönelik dil eğitimi verildiğini duyuyorum. Bu bana gayet mantıklı ve doğru geliyor. Yani 4 ve 5 yaşına göre çok daha iyi ve doğru zaman. Bu tamamen benim düşüncem ama. Profesyonel çocuk eğitmeni ya da doktoru değilim. Bu benim paylaşımım. Komşum 6. sınıfa giden kızını Fransızca kursuna yazdırmış, iş arkadaşımı da referansla aynı kuruma (4. sınıf) İngilizce için gönderdim. Her ikisi de seneye bu eğitimlerine başlayacaklar. Bence kurumları arayıp, ya da sitelerini inceleyip mantıklı karar vermekte yarar var. İstanbul'da British Eurolang ya da Eurolang diye de geçiyor, Cambridge English, Dilko, Üniversiteleri sürekli eğitim merkezlerinde yabancı dil eğitimleri verilmekte çocuklar için. Ama Fransızca ve Almanca gibi farklı bir yabancı dil arayışı içinde olanlara da Eurolang'i (British Eurolang) tavsiye edebilirim. Reklamlarını bir kaç yerde gördüm..
 
bence de çocukların 5 yaşında ingilizce ögrenmelerionlar için daha iyi bu yaşlarda çocuklara ne verirsen onu alırlar. benimde 4,5-5 yaşında kızım var ögrenmesinbi isterim.
 
12 yıldan beri eğitim sektöründeyim ve pek çok şeyle karşılaştım. Özet olarak diyebilir mki arkadaşlar, dil eğitimi 3 yaşından itibaren gereklidir. 3 yaşına kadar bir çocuk anadilini gayet güzel öğrenebilir. 3 yaşından sonra yabancı dil eğitimi gerekli olmakla birlikte, çocuğun zihinsel gelişiminede destek verici niteliktedir. Hatta direk dili güzel konuşulan bir yerde bile eğitim alabilir. Bu imkan çok zor elde edilebildiğii için, en azından temel yabancı dil eğitimiyle çocuğun ileriki yaşlarda alacağı dil eğitimine yardımı olacaktır. Lütfen önyargısız davranalım, yabancı dil eğitimi boş dimağlarda çok çabuk öğrenilir. İlerleyen yaşlarda "eğitim yetersiz" diye kaygılanmamak için 3 yaşından sonra dil gereklidir..
 
Bende ne kadar erken okadar iyi diyenlerdenim ama malesef bizim ülkemizde bunu demek yeterli olmuyor.İmkanlar yok denecek kadar az.Beylikdüzünde oturuyorum ,yabancı dil eğitimi veren kreşlere baktım ama bulamadım.Ben 6 yaşında Almanyadan geldim.şu an 34 yaşındayım almanca bilmiyorum,yine hafızamda kalan 3-5 kelimeyi telaffuz ederken bir almandan farklı olmadığını söylüyorlar
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…