- 10 Ağustos 2009
- 26.119
- 18.281
haber.sol.org.tr/dunya/tahrir-protestolarindan-3-yil-sonra-misirli-kadinlar-cinsel-siddete-karsi-mucadeleleTahrir protestolarından 3 yıl
sonra, Mısırlı kadınlar cinsel
şiddete karşı mücadelelerini
anlatıyor
2012'de Tahrir Meydanı'ndaki
protestolara katılan kadınlar,
meydanda cinsel şiddetle
karşılanmıştı. Bu tabloyla mücadele
etmek için çeşitli örgütler kuran
kadınlar, 3 yıllık deneyimlerinden
süzülenleri Beyrutlu gazeteci
Florence Massena'ya anlattı. Al
Monitor'de yayınlanan yazıyı, soL
Portal okurları için yayınlıyoruz.
Salı, 22 Eylül 2015 10:33
2012 yılında uluslararası medya ilk
kez Tahrir Meydanı’nda
protestolara katılan kadınların
toplu tecavüzünü konu edindi.
Tepki olarak, kadınları korumak ve
protestolar sırasında tecavüzü
engellemek için Tahrir Muhafızları,
ACTO (Cinsel Tacize Karşı Hareket).
ve Basma gibi kimi örgütler
kuruldu. Örgütler, üç yıl sonra, öyle
ya da böyle başarıyla, harekete
geçme tarzlarını “acil durum”dan
“devamlılık” haline değiştirdiler.
2011’den 2014’e kadar Mısır’ın
geçirdiği süreç, sivil insiyatiflleri
cinsel tacize karşı ve cinsiyet eşitliği
için bir araya getirmiş gibi
görünüyor. Nazra Kadın İnsan
Hakları Savunma Programı’nın
yöneticisi “Mahy Hassan Al-
Monitor’e verdiği ropörtajda,
“Nazra 2005’ten beri vardı ve
temelde 2010 meclis seçimlerinde
kadınların temsiliyeti için
çabalıyordu. Ancak 2011 yılında
kadınların toplumsal alana daha
fazla dahil olmasıyla daha aktif hale
geldi…Biz de insan hakları, cinsiyet
eşitliği ve feminizme dayalı bir
program başlatıp protestolar
sırasında tecavüze uğrayan
kadınlara sağlık ve hukuk desteği
vermek amacıyla diğer taciz karşıtı
gruplarla birlikte çalışmaya
başladık.” dedi.
MISIR'DA YENI IKTIDARDAN
KADINLARA IŞKENCE
Nazra aktivistleri, Kahire’de 2012 ve
2014 yılları arasında yaklaşık 500
cinsel taciz ve tecavüz vakası kayda
aldı. Nazra, 2013 yılında halkın ve
aktivistlerin katılımına açık 10
günlük bir çalıştay düzenleyerek
feminzm, cinsiyet, basmakalıp
yargılar ve şiddetle ilgili eğitimleri
kapsayan bir “feminizm okulu”
düzenledi.
Hassan tüm bunların “protestolar
sırasında daha fazla insanın dahil
olması” ile mümkün olduğunu
belirterek “Daha büyük bir ekip ile
daha fazla program başlattık, o
zamandan beri de
motivasyonumuzun azaldığını
düşünmüyorum.” diye ekledi.
2012 yılında ortaya çıkan ve
Nazra’nın birlikte çalıştığı
gruplardan biri de ACTO. 2012
Kasım ayında uluslararası politik
gruplar ve protestolara katılan
Mısırlılardan oluşan bir grup genç,
şiddet mağdurlarının Tahrir
Meydanı’ndan güvenli şekilde
çıkarılması için doğrudan müdahale
ettiler.
TAHRİR MEYDANI'NDAN KADINLARI
GÜVENDE ÇIKARMA GÖREVİ
ACTO lojistik sorumlusu Leslie
Piquemal, “Evlerini bizlere açan
arkadaşlarımız sayesinde bu
kadınları meydana yakın güvenli
yerlere götürüyor, onları arkadaş ya
da ailelerine kavuşturuyor, ve
bazen de gerekliyse hastaneye
taşıyorduk” diye belirtti ve bazı
kadınların 2013 yılında polis
merkezlerine yazılı şikayette
bulunmaya çalışsalar da bu
şikayetlerin hiçbir zaman karşılık
bulmadığını, polisin bu tarz
durumlarla baş edebilecek şekilde
eğitilmediğini, çoğu kurbanın da bu
yolu zaten denemediğini ekledi.
Sisi’nin 2014 yılında seçilmesi ve
ardından protestoların son bulması
ile birlikte grup, protestolara
müdahale etme gereksinimi
duymadığından giderek pasifleşti.
Piquemal “Tüm gönüllülerle
iletişime geçmek zordu. Yaklaşık
300 kişi etkinliklerimize iki yıl
boyunca katıldı ve Müslüman
Kardeşler oluşumunu engellemek
için örgüt kayıtlarına 2013 yılında
getirilen kısıtlamaları da bir araya
gelmemizi engelledi. 2014 yılında
pek çok insan göz altına alınırken
Müslüman Kardeşler üyeleri ve
aktivistler salınıveriliyordu. [Sisi’nin
seçilmesinden sonra] polis Tahrir
Meydanı’na geri döndüğünde
sokaklarda pek çok çatışma ve
şiddet vardı. Dolayısıyla devam
etmek imkansızlaştı” dedi.
Yeni güvenlik önlemleri ve Mısır
“devrimi”nin soluksuzluğu
sebebiyle aktivistler yeni etkinlikler
yürütemez hale geldiler. Piquemal,
“Acil durumda bir araya geldik,
arkadaşlarımıza tecavüz ediliyordu.
Ancak iki yıl çok çalıştıktan sonra
sanırım kendimizi bir
bilinçlendirme grubuna
dönüştürmek zor geldi, bu alanda
yetkin değildik” diye konuştu.
MISIR'DA KADIN OLMAK
ACTO ve Tahrir Muhafızları ile
eşzamanlı kurulan bir diğer örgüt
olan Basma da kalabalık içinde
kadınları korumak için acil durum
hareket grubu olarak ortaya çıktı
ancak taciz karşıtı ve kadınların
politik temsiliyeti alanında yeni ve
devamlı etkinlikler düzenlemek için
10 sürekli üye ile devinmeyi
başardı.
Basma, ülke çapında üniversitelerde
cinsel tacize karşı farkındalık
yaratmayı hedefleyen
kampanyalara odaklanma kararı
aldı. Bunun yanında, “Güvenli
Kentler Projesi” ile hedef
kentlerden yerel insanları eğiterek
cinsel tacizle ilgili daha fazla bilgi
edinmeyi ve insanlara bu konuyla
ilgili daha fazla anlatabilmeyi
amaçladı.
'SOKAKLARDA DEVRİYE GEZİYORUZ'
Gru
sonra, Mısırlı kadınlar cinsel
şiddete karşı mücadelelerini
anlatıyor
2012'de Tahrir Meydanı'ndaki
protestolara katılan kadınlar,
meydanda cinsel şiddetle
karşılanmıştı. Bu tabloyla mücadele
etmek için çeşitli örgütler kuran
kadınlar, 3 yıllık deneyimlerinden
süzülenleri Beyrutlu gazeteci
Florence Massena'ya anlattı. Al
Monitor'de yayınlanan yazıyı, soL
Portal okurları için yayınlıyoruz.
Salı, 22 Eylül 2015 10:33
2012 yılında uluslararası medya ilk
kez Tahrir Meydanı’nda
protestolara katılan kadınların
toplu tecavüzünü konu edindi.
Tepki olarak, kadınları korumak ve
protestolar sırasında tecavüzü
engellemek için Tahrir Muhafızları,
ACTO (Cinsel Tacize Karşı Hareket).
ve Basma gibi kimi örgütler
kuruldu. Örgütler, üç yıl sonra, öyle
ya da böyle başarıyla, harekete
geçme tarzlarını “acil durum”dan
“devamlılık” haline değiştirdiler.
2011’den 2014’e kadar Mısır’ın
geçirdiği süreç, sivil insiyatiflleri
cinsel tacize karşı ve cinsiyet eşitliği
için bir araya getirmiş gibi
görünüyor. Nazra Kadın İnsan
Hakları Savunma Programı’nın
yöneticisi “Mahy Hassan Al-
Monitor’e verdiği ropörtajda,
“Nazra 2005’ten beri vardı ve
temelde 2010 meclis seçimlerinde
kadınların temsiliyeti için
çabalıyordu. Ancak 2011 yılında
kadınların toplumsal alana daha
fazla dahil olmasıyla daha aktif hale
geldi…Biz de insan hakları, cinsiyet
eşitliği ve feminizme dayalı bir
program başlatıp protestolar
sırasında tecavüze uğrayan
kadınlara sağlık ve hukuk desteği
vermek amacıyla diğer taciz karşıtı
gruplarla birlikte çalışmaya
başladık.” dedi.
MISIR'DA YENI IKTIDARDAN
KADINLARA IŞKENCE
Nazra aktivistleri, Kahire’de 2012 ve
2014 yılları arasında yaklaşık 500
cinsel taciz ve tecavüz vakası kayda
aldı. Nazra, 2013 yılında halkın ve
aktivistlerin katılımına açık 10
günlük bir çalıştay düzenleyerek
feminzm, cinsiyet, basmakalıp
yargılar ve şiddetle ilgili eğitimleri
kapsayan bir “feminizm okulu”
düzenledi.
Hassan tüm bunların “protestolar
sırasında daha fazla insanın dahil
olması” ile mümkün olduğunu
belirterek “Daha büyük bir ekip ile
daha fazla program başlattık, o
zamandan beri de
motivasyonumuzun azaldığını
düşünmüyorum.” diye ekledi.
2012 yılında ortaya çıkan ve
Nazra’nın birlikte çalıştığı
gruplardan biri de ACTO. 2012
Kasım ayında uluslararası politik
gruplar ve protestolara katılan
Mısırlılardan oluşan bir grup genç,
şiddet mağdurlarının Tahrir
Meydanı’ndan güvenli şekilde
çıkarılması için doğrudan müdahale
ettiler.
TAHRİR MEYDANI'NDAN KADINLARI
GÜVENDE ÇIKARMA GÖREVİ
ACTO lojistik sorumlusu Leslie
Piquemal, “Evlerini bizlere açan
arkadaşlarımız sayesinde bu
kadınları meydana yakın güvenli
yerlere götürüyor, onları arkadaş ya
da ailelerine kavuşturuyor, ve
bazen de gerekliyse hastaneye
taşıyorduk” diye belirtti ve bazı
kadınların 2013 yılında polis
merkezlerine yazılı şikayette
bulunmaya çalışsalar da bu
şikayetlerin hiçbir zaman karşılık
bulmadığını, polisin bu tarz
durumlarla baş edebilecek şekilde
eğitilmediğini, çoğu kurbanın da bu
yolu zaten denemediğini ekledi.
Sisi’nin 2014 yılında seçilmesi ve
ardından protestoların son bulması
ile birlikte grup, protestolara
müdahale etme gereksinimi
duymadığından giderek pasifleşti.
Piquemal “Tüm gönüllülerle
iletişime geçmek zordu. Yaklaşık
300 kişi etkinliklerimize iki yıl
boyunca katıldı ve Müslüman
Kardeşler oluşumunu engellemek
için örgüt kayıtlarına 2013 yılında
getirilen kısıtlamaları da bir araya
gelmemizi engelledi. 2014 yılında
pek çok insan göz altına alınırken
Müslüman Kardeşler üyeleri ve
aktivistler salınıveriliyordu. [Sisi’nin
seçilmesinden sonra] polis Tahrir
Meydanı’na geri döndüğünde
sokaklarda pek çok çatışma ve
şiddet vardı. Dolayısıyla devam
etmek imkansızlaştı” dedi.
Yeni güvenlik önlemleri ve Mısır
“devrimi”nin soluksuzluğu
sebebiyle aktivistler yeni etkinlikler
yürütemez hale geldiler. Piquemal,
“Acil durumda bir araya geldik,
arkadaşlarımıza tecavüz ediliyordu.
Ancak iki yıl çok çalıştıktan sonra
sanırım kendimizi bir
bilinçlendirme grubuna
dönüştürmek zor geldi, bu alanda
yetkin değildik” diye konuştu.
MISIR'DA KADIN OLMAK
ACTO ve Tahrir Muhafızları ile
eşzamanlı kurulan bir diğer örgüt
olan Basma da kalabalık içinde
kadınları korumak için acil durum
hareket grubu olarak ortaya çıktı
ancak taciz karşıtı ve kadınların
politik temsiliyeti alanında yeni ve
devamlı etkinlikler düzenlemek için
10 sürekli üye ile devinmeyi
başardı.
Basma, ülke çapında üniversitelerde
cinsel tacize karşı farkındalık
yaratmayı hedefleyen
kampanyalara odaklanma kararı
aldı. Bunun yanında, “Güvenli
Kentler Projesi” ile hedef
kentlerden yerel insanları eğiterek
cinsel tacizle ilgili daha fazla bilgi
edinmeyi ve insanlara bu konuyla
ilgili daha fazla anlatabilmeyi
amaçladı.
'SOKAKLARDA DEVRİYE GEZİYORUZ'
Gru