O dönemki çocuklar sadece ailenin değil tüm mahallenin, tüm köyün çocuklarıydı. Çocuk akşama kadar mahallede- köyde oynar susayınca bir kapıyı çalar, acıkınca bir kapıyı çalardı. Hala, teyze, nine, yenge, komşu teyze çoktu. Çocuk acıkınca eline salçalı ekmek vermek öğün sayılıyordu. O zamanın zorlukları da başkaydı.
Çocuklar şu an kalabalıklar içinde yalnız büyüyor. Tüm mahalleyle sosyalleşen çocukların tüm ilgisi şu an sadece annede. Bu da aşırı yorucu oluyor. Çocuğun sorularından bazen o kadar bunalıyorum ki Allah affetsin “evladım iki dk sus, artık cevap yetiştirmekten sesim çıkmıyor.” diyorum. Eskiden bu görevi sokaktaki akranlar, komşular, akrabalar, kuzenler paylaşıyordu, annede bu kadar yük yoktu. Eskinin zorlukları ve şimdinin zorlukları elbette var ama kesinlikle aynı zorluklar değil.