28 ŞUBAT DEMEK... N. Bengisu Karaca

bu yazıda hersey cok guzel analiz edilmiş hak vermemekde mumkun degil ..
 
madem hersey basörtüsü gibi basit!!!!birsey yüzünden oldu yani millet o yüzden simdiki hükümeti secti o halde neden zamaninda bu kadar basit bir kiyafet parcasina!!!! cok büyük anlamlar yükleyip ondan öcü gibi korktular??

mesele sadece basörtüsü degilmis demekki degilmi? ne 28 subat döneminde nede akp hükümetinin ilk secimi kazanmasinda...

kesinlikle o zaman bize zulmediliyordu simdide onlara edilsin diyenlerden degilim..
bazi konularda bariz ötekilestirmeler yapiyor akp hükümeti ama bu yinede 28 subati aklamiyor aklayamaazzzzz... o kadarda degill...
 

Boşver arkadaşım ak parti nefreti gözlerini kör etmiş....
 
Bir 28 şubat mağduru olarak şükür ki o günler geçti diyorum ve bir daha umarım yaşanmaz. Hiç bir kesim için. Kimse kıyafetinden dolayı eğitim hakkından mahrum kalmaz. Saçma sapan katsayı uygulamaları geri gelmez.
Şimdi c. başkanının mini etek hakkındaki sözlerine kıyameti koparanlar konu başörtüsü yasağına gelince iyi oldu hakettiler diyorlar. Mini eteğe laf edilmesini nasıl yanlış buluyorsak hep beraber, başörtüsü yasağını da 28 şubat darbesini de kınamalıyız.
Ayrıca darbeye zemin hazırlayan aczimendi tarikatları. fadime şahinler, müslüm gündüzler v.s. çok iyi tezgahlanmış birer tiyatroydu. İsterseniz iyi araştırın ve olaylara biraz tarafsız bakın.
 

Arastirsalar da anlayacaklarino sanmam. Nefret bürümüş gözlerini. Ben bu yazıyı paylasirken de biliyordum kimlerin nasıl yorum yapacağını, bazılarının mantığını ezberledim artık. Çünkü o kadar ezbere konuşuyorlar ki... bakıyorum soyledikleri nerden tutsam elimde mi kalıyor, hic cevap vermiyorum :) sonuçta ne söylersen söyle söylediğin söz karsidakinin anladığı kadardır

Hepimize geçmiş oldu arkadaşım. Umarım tekrarlanmaz ve tekrarlanmasi da zor görünüyor. İnşallah. ..
 

Iste tüm bu söylediklerinden ötürü erdogan cok başarılı, mağdur edebiyatından hoşlanan bu yüzdeyi böylesine kucaklayabilir miydi yoksa?
Kabataş'ta Başörtülü bacımı dövmüşler edebiyatı 28 Şubat'ta dogumgunumu kutlayamadim Edebiyatı'nın devamı iste :)
 
İnşallah. Hem de hiç kimse için yaşanmaz. Malesef hep bir mağdur edebiyatından bahsediliyor ama anlatılanlar edebiyat değil gerçekten yaşananlar. 28 şubatı yok sayamayız.
 
İnsanların elinden okuma hakkı, istediği kıyafetle çalışabilme hakkı saçma sapan yasaklarla elinden alınsın, buna tepki gösteren, zulme sessiz kalmayana da ''mağdur edebiyatı'' yapıyor denilsin. Biraz insaf. Evet haklısın akp malesef yaptığı yanlışlarına rağmen işte bu yüzden bu kadar başarılı.
 

Mağdur edebiyatı diyerek dalga geçip küçümsemeye çalışıyorlar akli sıra.

Sandığa gittigimde burdaki yazılanlar etkili olacak ve oyumu ona göre atacağım. Bizi AKP'ye mecbur eden bu kafa işte. Bunlarla ancak ak parti başa çıkar.
 

Ben okuma hakkı elinden alınmadi diye birsey demiş miyim?
Hayır kendi cümleleriniz icinde o kadar boğuluyorsunuz ki karşınızdakinin söylediğini de istediğiniz gibi çeviriyorsunuz. Mübarek, 1990 lar magazin ekibi gibisiniz.
Mesele kimsenin örtüden korkmasi degil, örtü üstünden siyaset yapmak. Ki hala buna çanak tutuyorsunuz. Kusura bakmayın.
 
28 Şubat'tan girip Erdoğan'a gelen ve akp propagandasi yapan bir kafa yapısı...
Ben de sandığa giderken burada yazılanlardan yararlanacağım :)
Bir de Erbakan'ın açıklamalarından tabii ozellikle akp ve erdogan hakkında verdigi demecler de bunda etkili olacak
 
Ah 28 Şubat ah.

Üzücü bir dönem tabii bunu kimse inkar edemez. Bu sürecin neden yaşandığı anlatılmış, Erbakan’ın başörtülülerin karşısında saygı duruşuna geçeceksiniz lafları, Fadime Şahin, Müslüm Gündüz gibi sapkın ilişki tarikatlarının sağı solu sarması, -ki tiyatro olduğu söyleniyor ama ilginçtir ki günümüzde türban takanların büyük çoğunluğu örtülerini Fadime Şahin style bağlıyorlar, etkileyici bir tiyatroymuş anlaşılan- vs vs. Bu siyasi ilişkilerin cezasını başörtülü kızların çekmesi haksızlık elbette. Okula giderken kapıdan girmeden başını açmak zorunda kalan, peruk ya da şapka kullanan arkadaşlarım vardı. Onları görünce üzülüyordum ve bunun haksızlık olduğunu düşünüyordum, onlara her zaman destek oldum, elimden ne geldiyse. Neyse bu bitti artık.

Yalnız bitmeyen şey türban yasağının ekmeğini hala yiyen kesim. Yeter arkadaşım yahu 28 Şubat olalı 20 yıl olmuş neredeyse, bilim ve teknoloji çağındayız değil 20 yıl 20 gün içinde dünya ve fikirler değişiyor artık. Niye hala ısıtıp ısıtıp eski mağduriyetler yeniymiş gibi sunuluyor? Geçmişte yaşanılanları durmadan hatırlayacaksak her günümüz ayrı bir yasla geçer, ülkede ayrımcılığa, haksızlığa uğramayan kesim ve adaletli bir gün yok.

Kaldı ki ben yanlış biliyorsam düzeltin ama başörtüsü protestosu yapıyor diye biber gazı yiyen, coplanan, tazyikli suyla yerlerde sürüklenen, polis tarafından gözü çıkarılan, öldüresiye dövülen, kafasından kurşunla vurulan bir kadın yok. Ben içlerinde sivil polis de bulunan 5-6 başörtüsü karşıtı kişinin sokakta kıstırıp kafasına, yüzüne tekmeler attığı, zorla ellerinden kaçıp gittiği hastanede yine başörtüsü karşıtı bir doktor tarafından terslenip evine gönderilen ve beyin kanamasından ölen bir kadın da bilmiyorum. İyi ki de yok bunlar o ayrı. Ama bu ülkede bunları ve daha beterlerini yaşayıp hala dik durabilen, hala mağdur edebiyatı yapmadan adalet isteyen büyük bir kesim varken 28 Şubat’ı Kemalettin Tuğcu kitaplarına çevirmek ayıptır, art niyettir. Yeter gerçekten.
 

Arastirirsaniz gösteri yapan kadinlardan birinin polis tarafından suruklenmesi yüzünden bebeğini düşürdüğünü, polisin gostericilere köpekler ve tomayla saldırdığıni görürsünüz.

Polis aynı polis. Değişen hiçbir şey yok.
 
Anlamadigim sey de su... Bunlari size solcular degil bizzat kendi lideriniz erbakan yapti. Hala niye solculara bu nefret? Sanirim erbakanda bugun tayyibin ekmegine yag surmeye yapmis olacak.
 
Anlamadigim sey de su... Bunlari size solcular degil bizzat kendi lideriniz erbakan yapti. Hala niye solculara bu nefret? Sanirim erbakanda bugun tayyibin ekmegine yag surmeye yapmis olacak.
Değil mi?
Aslında ölmeden önce verdiği konferanslarda Erbakan ne kadar pişman olduğunu ayan beyan anlatıyordu.
Siyonizm ile kendisi mücadele etmeye kalkışırken, sonra siyonizm batağına kendisinin nasıl dibine kadar battığını gördük.
Kayıp trilyon davası ile de kendisini lekeleyip nasıl da kenara attılar...
İşte olay bu kadar basit.
 
Fakat aynı şeylerin iktidar değişikliğinde yeniden yaşanma ihtimali malesef var.. Halkın büyük çoğunluğunda da bu korkuyla hareket etme durumu söz konusu. Çünkü Türkiye de taşlar yerine oturmuş değil.
Ayrıca ben hiç bir başörtüsüne özgürlük eyleminde maske takıp polise molotof atan, demir bilye fırlatan, cam çerçeve indiren bir grup hatırlamıyorum. Söylediğiniz şeyler bu yüzden yaşanmamış olabilir. Yinede polisin coplarla göstericileri dağıttığını hatırlıyorum.
 

Sadece siyasilere değil,bunu yaşayan halk söyleyince bile mağdur edebiyatı diyorlar...Sonrada dekolteme karışma,minime karışma bıdı bıdı...E edebiyat yapma o zaman Ama yok onlarınki "hak arama" oluyor edebiyat olurmu hiç...Neyse bizde sizin yanınızdayız destekliyoruz falan filan işte daha napalım :)

Neymiş efendim olmuş bitmiş unutacakmışız artık,oldu canım...Geçmişteki bütün olayları unut bakalım o zaman,hiç birini hatırlama,anma,bir daha konuşma o vakit !
 

Hay ağzına sağlık...

Coplarla olsa iyi ellerinde köpeklerle müdahale etmişler.
 
Anlamadigim sey de su... Bunlari size solcular degil bizzat kendi lideriniz erbakan yapti. Hala niye solculara bu nefret? Sanirim erbakanda bugun tayyibin ekmegine yag surmeye yapmis olacak.
Erbakan benim liderim filan değildi. Size göre bütün başörtülülerin lideri Erbakan sanırım. Ben o dönem de emin ol en çok ona kızmıştım. Çünkü söyledikleri belli kesimlerin ekmeğine yağ sürdü ve muhafazakar kesimden acısını çıkardılar.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…