• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

28 ŞUBAT DEMEK... N. Bengisu Karaca

Sadece siyasilere değil,bunu yaşayan halk söyleyince bile mağdur edebiyatı diyorlar...Sonrada dekolteme karışma,minime karışma bıdı bıdı...E edebiyat yapma o zaman :KK66: Ama yok onlarınki "hak arama" oluyor edebiyat olurmu hiç...Neyse bizde sizin yanınızdayız destekliyoruz falan filan işte daha napalım :)

Neymiş efendim olmuş bitmiş unutacakmışız artık,oldu canım...Geçmişteki bütün olayları unut bakalım o zaman,hiç birini hatırlama,anma,bir daha konuşma o vakit !
Hayır tam tersi bütün haksızlıklar konuşulsun ki bir daha yaşanmasın. Konuşma, edebiyat yapma diyerek nereye varmaya çalışıyor insanlar. Kendilerine de haksızlık yapıldığını düşünüyorlarsa onu da hep beraber konuşalım ki bir daha mağduriyetler olmasın.
 
Sadece siyasilere değil,bunu yaşayan halk söyleyince bile mağdur edebiyatı diyorlar...Sonrada dekolteme karışma,minime karışma bıdı bıdı...E edebiyat yapma o zaman :KK66: Ama yok onlarınki "hak arama" oluyor edebiyat olurmu hiç...Neyse bizde sizin yanınızdayız destekliyoruz falan filan işte daha napalım :)

Neymiş efendim olmuş bitmiş unutacakmışız artık,oldu canım...Geçmişteki bütün olayları unut bakalım o zaman,hiç birini hatırlama,anma,bir daha konuşma o vakit !

Mini etek konusunda konusulanlara sen ben herkes karşı çıkıyor da iş başörtüsü konusuna gelince biz mağdur edebiyati yapmış oluyoruz. Kafaya bak.

Valla tarih tekerrurden ibaret derler bu tekerruru kirmamiz için bunları unutmamamiz lazım. Ben allah nasip ederse torunlarima da anlatacağım ki bilsinler :))
 
Hayır tam tersi bütün haksızlıklar konuşulsun ki bir daha yaşanmasın. Konuşma, edebiyat yapma diyerek nereye varmaya çalışıyor insanlar. Kendilerine de haksızlık yapıldığını düşünüyorlarsa onu da hep beraber konuşalım ki bir daha mağduriyetler olmasın.

Aynen öyle. Türkiye'de kara leke olarak ne varsa: özgürlüğe müdahale, dusuncesi fakli diye insanlari öldürme ihtilaller falan... ben bunlarin hiçbirini unutmayacagim ve de her yerde dile getireceğim.

Bugün farklı kesimlerde olan insanları tipki o donemdeki gibi bir takim haklardan mahrum etmeye yönelik bir durum olsa, buna karşı duranlarin en önünde olurum ve savunurum. Bu kadar basit.
 
Hanımlar birbirinize kötü sözler söylemek yakışık alıyor mu?
Lütfen üsluplarında dikkat edin.

Bu arada baş örtüsüyle hastaneye alınmamaktadır ilgili birşey okudum, kendi adıma düzelteyim zira benim ailemde de baş örtülü insanlar var, devlet hastanelerinde baş örtülü hastaya bakmama gibi birşey söz konusu değildi, lütfen her hastanede böyle muamele varmış gibi yazmayınız, baş örtüsüyle çalışamıyordunuz, okula gidemiyordunuz evet ama hastaneler örtülü kadınlara bakıyordu, birtek askeri hastaneye giriş yasaktı, askeri hastane şurda yanılmıyorsam 10-15 yıldır kapısını sivil hastalara açtı, ondan önce askeriyeye hizmet edenler ve ailelerine bakıyordu, personelin ailesinde baş örtülü olan varsa baş örtüsünde iğne vb takılı değilse içeri alıyorlardı.

 
Hanımlar birbirinize kötü sözler söylemek yakışık alıyor mu?
Lütfen üsluplarında dikkat edin.

Bu arada baş örtüsüyle hastaneye alınmamaktadır ilgili birşey okudum, kendi adıma düzelteyim zira benim ailemde de baş örtülü insanlar var, devlet hastanelerinde baş örtülü hastaya bakmama gibi birşey söz konusu değildi, lütfen her hastanede böyle muamele varmış gibi yazmayınız, baş örtüsüyle çalışamıyordunuz, okula gidemiyordunuz evet ama hastaneler örtülü kadınlara bakıyordu, birtek askeri hastaneye giriş yasaktı, askeri hastane şurda yanılmıyorsam 10-15 yıldır kapısını sivil hastalara açtı, ondan önce askeriyeye hizmet edenler ve ailelerine bakıyordu, personelin ailesinde baş örtülü olan varsa baş örtüsünde iğne vb takılı değilse içeri alıyorlardı.

Mune hanim 71 yaşındaki medine bircan karnedeki fotoğrafı başörtülü olduğu için tedaviye alinmamis oglu son çare olarak fotoshop yaparak sac eklemek de çözümü bulmuş. Ama o gun kadın vefat etmiş. Bununla ilgili video kayıtları da var hatta.

Ben bunu dile getirdim. Ayrıca gatada tedavi etmeme olayı da masum görünmüyor hiç bana.

Uyariniz için teşekkür ederim. Dikkat etmeye çalışacağım.
 
Mune hanim 71 yaşındaki medine bircan karnedeki fotoğrafı başörtülü olduğu için tedaviye alinmamis oglu son çare olarak fotoshop yaparak sac eklemek de çözümü bulmuş. Ama o gun kadın vefat etmiş. Bununla ilgili video kayıtları da var hatta.

Uyariniz için teşekkür ederim. Dikkat etmeye çalışacağım.
Özür dilerim nickimikim7, belki doğrudur belki asparagastır lakin gerçekliği ispatlanana kadar bu habere itibar edemeyeceğim çünkü teyzem öz be öz teyzem 35 yıldır baş örtülü, hastaneye defalarca gitti, eşinin mesleği gereği bir takım protokollere de katıldı, rahmetli eniştem namazlı niyazlı bir adamdı, ben bir kere bile teyzemden doğuma girdim beni örtülü diye almadılar ya da grip olmuştum hastaneye gittim bakmadılar lafı duymadım, okuma, örtüyle mesleğini yapma durumlarını ayrı tutuyorum bakın, onlar yaşandı lakin sağlık hizmeti verilmemezlik yapılmadı, bazı haberler var ki bu her iki Tarafın medya kuruluşları için geçerli bir eleştiridir, bazı şeyleri mahsus çarpıtarak haber yaparlar, ki okuyan aynı tarafta olanlar galeyana gelsin diye. Belki de olayın gerçek yüzü başka, ben artık ne medyaya ne siyasilere güvenmiyorum...

 
Erbakan benim liderim filan değildi. Size göre bütün başörtülülerin lideri Erbakan sanırım. Ben o dönem de emin ol en çok ona kızmıştım. Çünkü söyledikleri belli kesimlerin ekmeğine yağ sürdü ve muhafazakar kesimden acısını çıkardılar.
Su an ezici cogunluktaki basortululerin liderinin erdogan oldugu dusunulurse, o donem icin de ayni tespiti yapmam bu kadar abes degil bence.
 
Özür dilerim nickimikim7, belki doğrudur belki asparagastır lakin gerçekliği ispatlanana kadar bu habere itibar edemeyeceğim çünkü teyzem öz be öz teyzem 35 yıldır baş örtülü, hastaneye defalarca gitti, eşinin mesleği gereği bir takım protokollere de katıldı, rahmetli eniştem namazlı niyazlı bir adamdı, ben bir kere bile teyzemden doğuma girdim beni örtülü diye almadılar ya da grip olmuştum hastaneye gittim bakmadılar lafı duymadım, okuma, örtüyle mesleğini yapma durumlarını ayrı tutuyorum bakın, onlar yaşandı lakin sağlık hizmeti verilmemezlik yapılmadı, bazı haberler var ki bu her iki Tarafın medya kuruluşları için geçerli bir eleştiridir, bazı şeyleri mahsus çarpıtarak haber yaparlar, ki okuyan aynı tarafta olanlar galeyana gelsin diye. Belki de olayın gerçek yüzü başka, ben artık ne medyaya ne siyasilere güvenmiyorum...

Siz de haklısınız medyaya ve siyasilere güven kalmadı. Bu yüzden inanmiyoruz yapılan haber doğru bile olsa.

Sizin dediğiniz gibi abartilmis da olabilir.
 
Siz de haklısınız medyaya ve siyasilere güven kalmadı. Bu yüzden inanmiyoruz yapılan haber doğru bile olsa.

Sizin dediğiniz gibi abartilmis da olabilir.

Valla inanın ben artık TV'yi açıpta haber bile seyretmek istemiyorum, isteyen istediği kadar inkar edebilir ama bu ülkede atıyorum toplam 60 yerli kanal varsa hepsi ya bir Tarafın, ya diğer tarafın yandaşı, kendilerine ait tv Kanalları da var, denemesi bedava açın iki Tarafın haber kanallarını, aynı haberi ikisinde nasıl yorumladıklarına bakın, herkes kendi cephesinden ajitasyon yapıyor, algı oluşturuyor, kimseye güvenmiyorum, zaten yıllar yılı partileri de tutmadım, artık hiç umrumda değiller.
Kızdığım nokta halk bunlara itibar ediyor, hadi ordan hiçbirinizi istemiyoruz demiyor, bizi ayrıştıramazsınız diye rest çekmiyor, ben çektim hiçbiriniz bilmese de zaman zaman genellemelere katılıp güme gitsemde, darısı herkesin başına.
 
Valla inanın ben artık TV'yi açıpta haber bile seyretmek istemiyorum, isteyen istediği kadar inkar edebilir ama bu ülkede atıyorum toplam 60 yerli kanal varsa hepsi ya bir Tarafın, ya diğer tarafın yandaşı, kendilerine ait tv Kanalları da var, denemesi bedava açın iki Tarafın haber kanallarını, aynı haberi ikisinde nasıl yorumladıklarına bakın, herkes kendi cephesinden ajitasyon yapıyor, algı oluşturuyor, kimseye güvenmiyorum, zaten yıllar yılı partileri de tutmadım, artık hiç umrumda değiller.
Kızdığım nokta halk bunlara itibar ediyor, hadi ordan hiçbirinizi istemiyoruz demiyor, bizi ayrıştıramazsınız diye rest çekmiyor, ben çektim hiçbiriniz bilmese de zaman zaman genellemelere katılıp güme gitsemde, darısı herkesin başına.

Medya konusunda size yüzde yüz katılıyorum. Tarafsız medya diye bir şey yok maalesef. Herkes kendi tarafından yanli yayinlar yapıyor. Bu yüzden güven kalmadı hiçbirine.

Arada bir tekzip alan gazeelere falan bakıyorum. Almayan gazete yok.

Parti konusuna gelince de maalesef korkularim beni taraf olmaya itiyor. Zamanında yaşanan ayni şeylerin yasanmasindan korktugum icin oyumu kendime yakin bulduğum partiye atıyorum. Çünkü bize ocu gözüyle bakan zihniyetin başımıza tekrar bela olmasiji istemiyorum. Buna bencillik de diyebilirsiniz, haklısınız derim sadece evet bencilim. Ama korkularim var bu bir gerçek.
 
Fakat aynı şeylerin iktidar değişikliğinde yeniden yaşanma ihtimali malesef var.. Halkın büyük çoğunluğunda da bu korkuyla hareket etme durumu söz konusu. Çünkü Türkiye de taşlar yerine oturmuş değil.
Ayrıca ben hiç bir başörtüsüne özgürlük eyleminde maske takıp polise molotof atan, demir bilye fırlatan, cam çerçeve indiren bir grup hatırlamıyorum. Söylediğiniz şeyler bu yüzden yaşanmamış olabilir. Yinede polisin coplarla göstericileri dağıttığını hatırlıyorum.

Bakın hala "siz hak ettiniz" alt metni var. Başörtülü kızların siyasi olayların cefasını çekmesi ne kadar yanlışsa saldırgan ve molotofçu - ki bunu yapanların da polis olduğu da çok belliydi de neyse- insanlar var diye polisin insanlıktan çıkması o kadar yanlıştı. Gezi'nin ilk gününde girip çadırları yaktılar, duran adama biber gazıyla ve tazyikli suyla saldırdılar, Ali İsmail'i kıstırıp dövdüler, öldürdüler, elinde molotof falan yoktu yani.

İktidar değiştiğinde bunların olma ihtimali olmadığını Ahmet Şık - Zaman gazetesi diyaloglarından anlayabilirsiniz aslında. İnsanlar artık intikam değil adalet istiyor. Bunu başörtülü arkadaşlar da istemeli.
 
Medine Bircan haberi de çarpıtılmış, kendisinin tedavi alamadığı doğru değilmiş.

'Sorun yaşamadık'
Mazlum-Der'in 25 Haziran tarihli raporunun ardından Medine Bircan 28 Haziran'da öldü.
Radikal'in konuyla ilgili sorularını yanıtlayan Mustafa Bircan, şu açıklamalarda bulundu:
"Annemin İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi'nde sağlık karnesinde başı açık fotoğrafı olmadığı için tedavi edilmediği yönündeki iddialar doğru değil. Annem beş kez diyalize girdi ve hastanede sorun yaşamadık. Annemin ölümünden sonra bazı yayın organlarında yazılanlar da doğru değil. Televizyonda benim yaptığım konuşmaların büyük bir bölümü kesilmiş. O yüzden yanlış anlaşılmalar ortaya çıktı. Yoğun ilgi nedeniyle cep telefonumu kapatmak zorunda kaldım. İşe dahi gitmiyorum. Kendimi istemediğim olayların içinde buldum. İsmini, mesleklerini bilmediğim insanlar, milletvekilleri tarafından aranıyorum."

http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=42688
 
bu ulkede hicbir sey degismiyor. dun ezilenler firsati bulunca ezmeye basliyor.
yasim yetseydi o donemde magdur olacak olan bir insan olarak, bir zamanlar zulme ugramis insanlarin guce kavusunca kendileri gibi olmayan insanlara yaptigi haksizliklari kabul edemem. bu durumda gecmisin zalimleriyle arada bir fark kalmiyor.
tum renklerle, degerlerle bir arada yasamak bu kadar mi zor?
 
Sadece siyasilere değil,bunu yaşayan halk söyleyince bile mağdur edebiyatı diyorlar...Sonrada dekolteme karışma,minime karışma bıdı bıdı...E edebiyat yapma o zaman :KK66: Ama yok onlarınki "hak arama" oluyor edebiyat olurmu hiç...Neyse bizde sizin yanınızdayız destekliyoruz falan filan işte daha napalım :)

Neymiş efendim olmuş bitmiş unutacakmışız artık,oldu canım...Geçmişteki bütün olayları unut bakalım o zaman,hiç birini hatırlama,anma,bir daha konuşma o vakit !

Şu an başörtüsüyle ilgili bir sorun var mı? Herhangi bir problem yaşıyor mu kimse? Hayır. Ama mini etek giydiği için bizzat cumhurbaşkanı tarafından yaftalanan kadınlar var, toplum baskısı var. Haliyle mini eteği savunmak evet bir hak arama oluyor. Kimsenin giydiği mini etekten ötürü yaftalanmadığı bir devirde, insanların çıkıp "biz mini eteklerimizle ne acılar çektik" diye durup durup anlattığı bir dönem olursa o da mağdur edebiyatına girer o zaman.

Geçmişteki bütün acı çekenler sürekli gündeme getirecekse neler yaşadıklarını kusura bakmayın ama başörtülü kızlar en son sırada yer alır; Aleviler, Kürtler devlet terörüne, sizin yakıştırmanızla "mini etekliler" toplum terörüne başörtülü hanımlarımızdan çok daha fazla maruz kalmıştır. Yeter yahu hakikaten "Biz var ya nebçim mağdur olmuştuk :(" diye diye üzerinize benzin döküp yakmışlar gibi davranmaya gerek yok.
 
Bakın hala "siz hak ettiniz" alt metni var. Başörtülü kızların siyasi olayların cefasını çekmesi ne kadar yanlışsa saldırgan ve molotofçu - ki bunu yapanların da polis olduğu da çok belliydi de neyse- insanlar var diye polisin insanlıktan çıkması o kadar yanlıştı. Gezi'nin ilk gününde girip çadırları yaktılar, duran adama biber gazıyla ve tazyikli suyla saldırdılar, Ali İsmail'i kıstırıp dövdüler, öldürdüler, elinde molotof falan yoktu yani.

İktidar değiştiğinde bunların olma ihtimali olmadığını Ahmet Şık - Zaman gazetesi diyaloglarından anlayabilirsiniz aslında. İnsanlar artık intikam değil adalet istiyor. Bunu başörtülü arkadaşlar da istemeli.
Kimse intikam istemiyor, adaleti, zamanında çok büyük haksızlıklara uğramış bir insan olarak en çok isteyenlerdenim. Kimseye düşman gözüyle bakmıyorum. Bir haksızlık vardı çok şükür ortadan kalktı. Umarım bütün haksızlıklar yok olur.
Gezinin amacını da herkes biliyor. Tamam masumane bir şekilde başlamış olabilir ama kabul edilsin ki hükümeti düşürme girişimiydi.
 
bu olayda en rahatsızlık duyduğum şey misillemedir. intikamdır. ben yaşadım sıra sende mantığıdır. oysa sen yaşadıysan onun yanlış olduğunu bilirsin ve sana yapılan bu haksızlığı senden farkloda olsa kimseye yaşatmamaya çalışırsın ve savunursun.
çünkü yanlış yanlıştır. sen o yanlışı başkasına yaparsan isteyerek,ne farkın kalırki o sana bunu yapanlardan
 
Kimse intikam istemiyor, adaleti, zamanında çok büyük haksızlıklara uğramış bir insan olarak en çok isteyenlerdenim. Kimseye düşman gözüyle bakmıyorum. Bir haksızlık vardı çok şükür ortadan kalktı. Umarım bütün haksızlıklar yok olur.
Gezinin amacını da herkes biliyor. Tamam masumane bir şekilde başlamış olabilir ama kabul edilsin ki hükümeti düşürme girişimiydi.

Masum bir şekilde başlayıp terör olayina döndü. Gosterilerde orgutlere ait bayrakları hepimiz gördük.

Yine de bu ali ismail korkmazin, berkin elvanin vs ölümünü hakli çıkarmaz tabii. Bu ölümlere hepimiz çok üzüldük.
 
Hanımlar birbirinize kötü sözler söylemek yakışık alıyor mu?
Lütfen üsluplarında dikkat edin.

Bu arada baş örtüsüyle hastaneye alınmamaktadır ilgili birşey okudum, kendi adıma düzelteyim zira benim ailemde de baş örtülü insanlar var, devlet hastanelerinde baş örtülü hastaya bakmama gibi birşey söz konusu değildi, lütfen her hastanede böyle muamele varmış gibi yazmayınız, baş örtüsüyle çalışamıyordunuz, okula gidemiyordunuz evet ama hastaneler örtülü kadınlara bakıyordu, birtek askeri hastaneye giriş yasaktı, askeri hastane şurda yanılmıyorsam 10-15 yıldır kapısını sivil hastalara açtı, ondan önce askeriyeye hizmet edenler ve ailelerine bakıyordu, personelin ailesinde baş örtülü olan varsa baş örtüsünde iğne vb takılı değilse içeri alıyorlardı.

Mune,
Kişinin yaptığı saçmalıklar bütünü asla kapsamaz, kapsamamalı.
Bir başörtülü kadına sana bakmayacağız, kafanı açacaksın lafı ediliyorsa bu yanlıştır.
Ama bu durum, ülkenin genel durumundan ziyade o kişinin çirkin bakış açısından da kaynaklanıyor.
Yalnız bizzat kendi yaşadığım bir olayı sana anlatmak istiyorum.
Bundan 4 sene önce, yer Erzincan-Üzümlü Beldesi.
Üzümlü beldesini bilenler bilir, çok muhafazakar bir beldedir.
Genelde başörtüsüz insan yok gibidir.
Kuzenim hastalandı, yoldaydık.
Üzümlü'deki devlet hastanesine gittik. Söylenen şu oldu:
Başı açık insanları muayene etmiyoruz.
Tabii bir hışımla çıktık, yapılacak birşey yoktu.
Bu olayı büyütmedik de, kişinin kendi terbiyesizliği idi.
Bundan dolayı başımız açık olduğu için tedavi edilmedik demedik.
 
Mune,
Kişinin yaptığı saçmalıklar bütünü asla kapsamaz, kapsamamalı.
Bir başörtülü kadına sana bakmayacağız, kafanı açacaksın lafı ediliyorsa bu yanlıştır.
Ama bu durum, ülkenin genel durumundan ziyade o kişinin çirkin bakış açısından da kaynaklanıyor.
Yalnız bizzat kendi yaşadığım bir olayı sana anlatmak istiyorum.
Bundan 4 sene önce, yer Erzincan-Üzümlü Beldesi.
Üzümlü beldesini bilenler bilir, çok muhafazakar bir beldedir.
Genelde başörtüsüz insan yok gibidir.
Kuzenim hastalandı, yoldaydık.
Üzümlü'deki devlet hastanesine gittik. Söylenen şu oldu:
Başı açık insanları muayene etmiyoruz.
Tabii bir hışımla çıktık, yapılacak birşey yoktu.
Bu olayı büyütmedik de, kişinin kendi terbiyesizliği idi.
Bundan dolayı başımız açık olduğu için tedavi edilmedik demedik.
ciddimisin. şoka girdim:KK57:
 
Back