- 12 Temmuz 2006
- 55.280
- 211.359
- 52
Resmen okurken o yılları yaşadım resmen
Sadece kısacık bir özetti anlattıklarım, ne abartı ne hayal ne yalan, komşuluk dedim değil mi? O yıllarda komşunuz Hayriye hanımın gelini doğum yaptığında, komşunuz Fatma hanım kızını evlendirdiğinde mahallece patik, battaniye, yatak odası için danteller örülür, bebek çeyizi, genç kız çeyizi el birliğiyle yapılırdı, anneniz gider lohusa şerbetini kaynatır, bebeğin beşiğine çeyrek altını bırakır, gelin mevlidinde babaanneniz etli pilavı pişirirdi, komşuyduk çünkü, komşu hakkı demek buydu bizim için, komşu çocukları bir arada oynar, siz kardeşsiniz birbirinizi kollayın denir, kimse manevi teyzem dediği komşu Sema teyzenin kızına yan gözle bakmaz, manevi dedem dediğiniz komşu Mustafa amca sizi taciz etmezdi.
Duyardık ki dedemizin fabrika da bant arkadaşı Hasan amca hastalanmış, ameliyatı hem zorlu hem maddi olarak külfetliymiş, dedemiz bant arkadaşlarına ve fabrikanın diğer bölümündekilere çaktırmadan haber yollar, Hasan amca için para toplardı, Hasan amca gururlu adam o parayı ölse almaz, iş hanımlara düşer, dedemiz babaannemize parayı verir, hanım yarın Hasan efendinin hanımına bir uğra da adabınla usulünce şu parayı veriver derdi. Az yerdik öz yerdik belki ama yediğimizin tadı olur, sohbetler siyaset yerine balla kesilirdi, Hasan amca nereliymiş, etnik kökeni neymiş, ocu mu bucu mu düşünülmez, bu bizden değil o zaman kesin vatan haini denilmezdi.
Güzeldi o yıllar, sevgi vardı, saygı vardı, adap vardı.