- 9 Ağustos 2024
- 27
- 17
- 30
- Konu Sahibi thewaymate
- #1
Herkese merhaba,
Zor bir süreçten geçiyorum ve benimle benzer durumlardan da dolayı psikolojisi alt üst olmuş kadınlarımızın olduğunu okuduğum başlıklardan gözlemledim.
3 yıllık evliyiz ve 1,5 yıldır çocuğumuz olsun istediğimiz için korunmuyoruz, korunmayı bıraktıktan 5 ay sonra reglim olduğunu zannederken düşük yaptığımı öğrendim. O dönem de benim için çok zorlayıcıydı, öğrendiğimde dizlerimin bağı çözülmüştü ne yapacağımı şaşırmıştım. Yalnız ve derin bir yastaydım düşüğün nedenini bilmiyordum kendimi suçladığım bile oldu. Sonrasında daha çok istediğimi farkettim her ay yumurtlama ve regl takibiyle geçen stresli 1 yıl daha yaşadım, bu sırada bir çok kadın gibi sanki gebelik sadece kadından kaynaklanıyormuş gibi bütün hormon tahlillerini yaptırdım, hsg çektirdim, her ay düzenli yumurtlama için doktor muayenelerimi oldum, doktorum olasılığı arttırmak için klomen verdi kullanmaya başladım regl sonrasında, hatta progesteron değerim normal olmasına rağmen her ihtimale karşı duphaston da kullandırdı. Bu takip süreci beklentimi ve olumsuz sonuçlardaki hüznünümü her geçen ay daha da arttırdı. Beklenti içinde takip ettiğim her ay reglim gecikiyor ve her gecikmede yaptığım testte gördüğüm negatif sonrası reglim oluyordu.
Üstelik olmamasının herhangi bir sebebinin olmadığını bilmek beni daha da çok yedi bitirdi, daha doğrusu biz her şey normal zannediyorduk.
Eşim de 1 kez spermiyogram yaptırdı, bazı değerler sınıra yakın çıkmasına rağmen doktorum gebeliğe engel değerler olmadığını söyledi.
Geçen 1,5 yılın üstüne doktorum artık aşılama yapalım dedi, kabul ettik. Yine başladı klomen süreci, yumurta takibi ve bu ay ek olarak yumurta çatlatma iğnesi olan ovitrelle yaptırdım her şey normal olarak ilerledi ve aşılama günü embriyologa sperm yıkanması için gittik, önceki spermiyogramı da gösterdik ancak yıkamada morfolojinin bozuk olduğunu ve hızın düşük olduğunu öğrendik, yine de yaptırdık aşılamayı. Aşılama sonrası duphaston ve estrofem verdi doktorum onları kullanmaya başladım. Hormon ilaçlarının yan etkilerini bilirsiniz, duygu durumunu da çok etkiler, ancak üstüne bir de kasık ağrısı da yapıyor, tabi bu da bana yine acaba dedirtti, çünkü ben sürekli gebelik belirtisi ne varsa araştırıyordum, enfeksiyon geçirip antibiyotik kullanacaksam önce beta-hcg yaptırıyordum, aman olumlu bir durum varsa zarar vermeyeyim diye. Ama bu defa anladım yine olmamıştı ve saçma sapan hormon ilaçları kullanıp duruyordum. Aşılama üzerinden 12 gün geçmişti ve duphastonun sonuna gelmiştim, doktorumu aradım durumu söyledim, o da 2 gün daha beklemem gerektiğini söyledi, çünkü ovitrelle beta-hcg değerini yükseltiyordu ama duphastona devam edeceğimi söyledi ama artık benim boş yere hormon kullanmaya tahammülüm kalmamıştı. O zaman evde test yapayım dedim tamam dedi negatif çıktı, sonucunu bilmeme rağmen üzüldüm, ama bir de kan tahlili ver dedi doktorum, 14. gün de kan tahlili yaptırdım ve negatif çıktı yine... Oturdum biraz daha ağladım, yoruldum yıprandım ve bu 1,5 sene içerisinde sürekli acaba dediğim için hayattan geri kaldım. Üstüne bir de çok kafaya takıyorsun o yüzden olmuyor gaflarını duydum annem hariç herkesten.
Bu aşılama artık sondu, tüm ümidimi kestim, herkesin çocuğu olmak zorunda değildi. Sonra hemen reglim oldu zaten, tarihini bile kaydetmedim, takip etmek istemiyorum artık.
Bu süre zarfında eşimden neredeyse hiç destek görmedim, kavga dövüş spermiyogram yaptırdı, tüm sınırda çıkan değerlere rağmen bak sorun yok sen kafaya takıyorsun ondan olmuyor dedi sürekli...
Duruma biraz uzaktan bakınca farkettim ki erkekten kaynaklanan infertilitemiz var, eşim her gün 1-1,5 paket sigara içiyor alkol tüketiyor, sürekli paketli aburcuburlar yiyor ve sağlıklı beslenmiyordu. Ben bu süre zarfında tek başımaymışım meğerse, sadece kendimi yıpratmışım. Olmak zorunda değil gerçekten, hayat devam ediyor, belki koruyucu aile oluruz bilmiyorum ama benim de bir canım ve hayatım var. Annemle konuşuyoruz, sen çocuk istiyor olabilirsin ama sen de benim yavrumsun, bir sorun olmadığını bile bile artık hormon kullanmana izin vermiyorum dedi. Haklıydı, benim de bir hayatım vardı, herkes hayatını yaşarken ben lazer epilasyona bile başlamayayım diye düşünüyordum kendi tedavilerimden feragat ediyordum..
Bu gün bu forumda sperm DNA hasarı diye tedavisi olan bir durum olduğunu gördüm. Ben 1,5 yıldır sürekli kendimi takip etmekten kadınlara dahil infertilite nedenlerinin hepsini öğrenmeme rağmen sperm DNA hasarını yeni öğrendiğimi farkettim. Ve yine kendime şaşırdım.
Buraya yazmak sizlerle paylaşmak bana ve benim gibi benzer şeyleri yaşayanlara iyi gelecek diye düşündüm. Bi süre ara vermek de iyi gelecek..
Benzer durumları yaşayanlar varsa siz de paylaşırsanız dertleşiriz.
Yavrularınızı en yakın zamanda sağlıkla kucağınıza almanız dileğiyle...
Zor bir süreçten geçiyorum ve benimle benzer durumlardan da dolayı psikolojisi alt üst olmuş kadınlarımızın olduğunu okuduğum başlıklardan gözlemledim.
3 yıllık evliyiz ve 1,5 yıldır çocuğumuz olsun istediğimiz için korunmuyoruz, korunmayı bıraktıktan 5 ay sonra reglim olduğunu zannederken düşük yaptığımı öğrendim. O dönem de benim için çok zorlayıcıydı, öğrendiğimde dizlerimin bağı çözülmüştü ne yapacağımı şaşırmıştım. Yalnız ve derin bir yastaydım düşüğün nedenini bilmiyordum kendimi suçladığım bile oldu. Sonrasında daha çok istediğimi farkettim her ay yumurtlama ve regl takibiyle geçen stresli 1 yıl daha yaşadım, bu sırada bir çok kadın gibi sanki gebelik sadece kadından kaynaklanıyormuş gibi bütün hormon tahlillerini yaptırdım, hsg çektirdim, her ay düzenli yumurtlama için doktor muayenelerimi oldum, doktorum olasılığı arttırmak için klomen verdi kullanmaya başladım regl sonrasında, hatta progesteron değerim normal olmasına rağmen her ihtimale karşı duphaston da kullandırdı. Bu takip süreci beklentimi ve olumsuz sonuçlardaki hüznünümü her geçen ay daha da arttırdı. Beklenti içinde takip ettiğim her ay reglim gecikiyor ve her gecikmede yaptığım testte gördüğüm negatif sonrası reglim oluyordu.
Üstelik olmamasının herhangi bir sebebinin olmadığını bilmek beni daha da çok yedi bitirdi, daha doğrusu biz her şey normal zannediyorduk.
Eşim de 1 kez spermiyogram yaptırdı, bazı değerler sınıra yakın çıkmasına rağmen doktorum gebeliğe engel değerler olmadığını söyledi.
Geçen 1,5 yılın üstüne doktorum artık aşılama yapalım dedi, kabul ettik. Yine başladı klomen süreci, yumurta takibi ve bu ay ek olarak yumurta çatlatma iğnesi olan ovitrelle yaptırdım her şey normal olarak ilerledi ve aşılama günü embriyologa sperm yıkanması için gittik, önceki spermiyogramı da gösterdik ancak yıkamada morfolojinin bozuk olduğunu ve hızın düşük olduğunu öğrendik, yine de yaptırdık aşılamayı. Aşılama sonrası duphaston ve estrofem verdi doktorum onları kullanmaya başladım. Hormon ilaçlarının yan etkilerini bilirsiniz, duygu durumunu da çok etkiler, ancak üstüne bir de kasık ağrısı da yapıyor, tabi bu da bana yine acaba dedirtti, çünkü ben sürekli gebelik belirtisi ne varsa araştırıyordum, enfeksiyon geçirip antibiyotik kullanacaksam önce beta-hcg yaptırıyordum, aman olumlu bir durum varsa zarar vermeyeyim diye. Ama bu defa anladım yine olmamıştı ve saçma sapan hormon ilaçları kullanıp duruyordum. Aşılama üzerinden 12 gün geçmişti ve duphastonun sonuna gelmiştim, doktorumu aradım durumu söyledim, o da 2 gün daha beklemem gerektiğini söyledi, çünkü ovitrelle beta-hcg değerini yükseltiyordu ama duphastona devam edeceğimi söyledi ama artık benim boş yere hormon kullanmaya tahammülüm kalmamıştı. O zaman evde test yapayım dedim tamam dedi negatif çıktı, sonucunu bilmeme rağmen üzüldüm, ama bir de kan tahlili ver dedi doktorum, 14. gün de kan tahlili yaptırdım ve negatif çıktı yine... Oturdum biraz daha ağladım, yoruldum yıprandım ve bu 1,5 sene içerisinde sürekli acaba dediğim için hayattan geri kaldım. Üstüne bir de çok kafaya takıyorsun o yüzden olmuyor gaflarını duydum annem hariç herkesten.
Bu aşılama artık sondu, tüm ümidimi kestim, herkesin çocuğu olmak zorunda değildi. Sonra hemen reglim oldu zaten, tarihini bile kaydetmedim, takip etmek istemiyorum artık.
Bu süre zarfında eşimden neredeyse hiç destek görmedim, kavga dövüş spermiyogram yaptırdı, tüm sınırda çıkan değerlere rağmen bak sorun yok sen kafaya takıyorsun ondan olmuyor dedi sürekli...
Duruma biraz uzaktan bakınca farkettim ki erkekten kaynaklanan infertilitemiz var, eşim her gün 1-1,5 paket sigara içiyor alkol tüketiyor, sürekli paketli aburcuburlar yiyor ve sağlıklı beslenmiyordu. Ben bu süre zarfında tek başımaymışım meğerse, sadece kendimi yıpratmışım. Olmak zorunda değil gerçekten, hayat devam ediyor, belki koruyucu aile oluruz bilmiyorum ama benim de bir canım ve hayatım var. Annemle konuşuyoruz, sen çocuk istiyor olabilirsin ama sen de benim yavrumsun, bir sorun olmadığını bile bile artık hormon kullanmana izin vermiyorum dedi. Haklıydı, benim de bir hayatım vardı, herkes hayatını yaşarken ben lazer epilasyona bile başlamayayım diye düşünüyordum kendi tedavilerimden feragat ediyordum..
Bu gün bu forumda sperm DNA hasarı diye tedavisi olan bir durum olduğunu gördüm. Ben 1,5 yıldır sürekli kendimi takip etmekten kadınlara dahil infertilite nedenlerinin hepsini öğrenmeme rağmen sperm DNA hasarını yeni öğrendiğimi farkettim. Ve yine kendime şaşırdım.
Buraya yazmak sizlerle paylaşmak bana ve benim gibi benzer şeyleri yaşayanlara iyi gelecek diye düşündüm. Bi süre ara vermek de iyi gelecek..
Benzer durumları yaşayanlar varsa siz de paylaşırsanız dertleşiriz.
Yavrularınızı en yakın zamanda sağlıkla kucağınıza almanız dileğiyle...