Merhaba
Öncesi pek hayır gibi görünmüyordu.Başımıza geldiği an onca düşündüklerimin arasında ''elbet bir hayır vardır'',''bir musibet bin nasihatten iyidir''diğe düşünmüş olsam da acı ve keder,korku,çaresizlik daha yoğundu.Aslında hiçbir zaman çaresiz değiliz,illa ki bir çare,bir yol,umut var ama nefis işte bunları unutturabiliyor.
Bunca yaşadıklarımızın ardı yaradana hamd ve şükürler olsun ki hayır oldu.O kazada da ALLAH(CC)'ın bildiği elbet bir hayır vardı.
İstanbul'a gittikten sonra herşey güzelce,normal olarak yaşanıyordu ki bir akşam oturmasında çay içerken bir kaza yaşadık.Kızımın her iki ayağına da çaydanlıktan çay döküldü.Annemin kucağındaydı ve annemde damla bile yokken kızım feryat figan bir halde acılar içindeydi.Hemen elimdeki su bardağını bırakıp kızımın alt giysilerini komple açtım.En yakında mutfak vardı ve hemen lavaboya tutup üzerine de su açtım.Herkes mutfakta yardım etmeye çalışıyordu.Yaşanılan duyguları,o anı da az çok tahmin edersiniz.
Kızım feryat figan ben ve erkek kardeşim kızımı tezgah üstünde akan suya tuttuk.Bir süre sonra çektik ve hemen hazırlandık.O esnada bir kaba su doldurup kızımın derisi soyulan her iki ayağını da kızımın itirazına rağmen suya daldırdık.
Hemen kardeşim 112'den gidebileceğimiz en yakın yanık üzerine olan hastaneyi öğrendi. Etrafımızda çok özel hastahane,klinik,devlet hastahanesi vardı.Özellikle Bakırköy'de olan devlet hastahanesi'nde YANIK MERKEZİ vardı.Orası yoğun olabilir düşüncesiyle biz de hemen taksiyle ''BAĞCILAR EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTAHANESİ''ne gittik.
Yeni yapılmış bir hastahane ve YANIK VE KRONİK YARA MERKEZİ var.Süper bir yer ama doktor eksiği olan bir merkez.Hastalar çok ve doktor yetersiz,pek de olan doktorlar kalmıyorlar,başka bir hastahaneye gidiyorlar imiş.Bu şekilde söylendi.
Bağcılar Eğitim Ve Araştırma Hastahanesi ekip olarak da çok iyi insanlardan oluşmuş bir yer.Orada olan malzemeleri başka bir yerde bulamadım.Kızımı peşpeşe günlerde,gece dahi oraya götürdük.En yakınımızda olan özel bir hastahane ve sağlık ocağına pansuman için bizim yapmamıza izin verildiğinde götürdüm.Ne yazık ki pansuman yapan görevliler YANIK MERKEZİ'nde olan malzemelerin orada olmadığını söyledi.Zaten eczanede bile tamı tamına bulamamıştım.
İnşallah kimselerin başına gelmez.Tam olarak 3 hafta bunla orada merkezde uğraştık.O merkezde her türden ve her yaştan yanan insanlarla karşılaştık.Gerçekten yürek dayanmıyor.Kendi yaşadıklarımız bir yana bir de orada olan diğer insanları görmek ve tedavi-pansuman esnasındaki ızdıraplarını,acı dolu seslerini duymak canımızı çok acıttı.
Bize Bursa'ya dönmemize izin verildiğinde ancak gelebildik.Orada bu olayı yaşadığıma şükrediyorum,sağlığımıza tekrar kavuştuğumuz için hamd ediyorum.Burada aynı imkanlar yok.Nano teknoloji ile yapılan bir bez ile yanık kapatıldı.Gümüş iyonlar varmış ve tedaviyi sağlıyormuş.Tam 3 hafta kızımı yürütmeden,oturtmadan,ayakları yukarda başı bir kolumuzda kucakla gezdirerek,yine ayaklarını yukarda tutması için dizleri altına yastık koyarak yatırdık ve bu şekilde uyutmaya çalıştık.Bu zorunlu yürütmeme kızımın yürümesini de geriletti.Bu esnada alt çenede yanlarda iki dişi çıktı,grip ve öksürük,daha çok uykusuzluk ve iştahsızlık da eklendi.Çok yorulduk ve yıprandık.
Rabbime hamd olsun ki şifamızı nasip etti.Artık yeni yürüyen bebekler gibi sendeliyor,iki geri bir ileri de olsa hamd olsun ki yürüyebiliyor,ayaklarının üzerine basarak karşımda duruyor.Yine yaramazlıklar yapıyor.Rabbim kimselere yaşatmasın.
Hiçbir anne bu şekilde veya başka bir şekilde kaza yaşamayı veya sebep olup yaşatmayı istemez.Kaderimizde bunu yaşamak da varmış.Hirbir şeyin garantisi yok.
Çooooook ama çooookk yıprandık.Hele ki annemlerde olması kat kat yük oldu sırtımda, yaşadığım/yaşadıklarımız azmış gibi kötü niyetli kişiler üzerime kambur ettiler.Bu şekilde davranan kişiler ne yazık ki kendilerinin de bu tür bir kazayı yaşayabilecekleklerini düşünemiyorlar.Hele hele hesap gününü düşünemiyorlar.Ufff yaa neyse....
Herşeyin herkesler için hayırlı olanını nasip etsin yaradan inşallah(amin).Sevgiler.Selametle. a.s.