ayrıca bu konuda yapılan araştırmalar ve uzman görüşlerde şu şekilde:
Doğumdan itibaren ilk üç yılda ( 0-3 yaş arasında ) çocuğun zihinsel gelişimi neredeyse %80 oranında tamamlanır. Zihinsel kapasitenin geliştirilebilir olduğu gerçeği düşünüldüğünde anne- babaların, özellikle 0-6 yaş döneminde çocuklarının gelişimine destek olmaları mümkündür.
Anne-babalar 0-6 yaş aralığında çocuklarının gelişimini etkin bir biçimde nasıl destekleyebilirler?
Bu sorunun cevabı gelişimin nasıl gerçekleştiğini genel olarak bilmekte gizlidir.
Çevresindeki tüm uyarıcılar ( sesler,renkler, şekiller, kokular, dokunuşlar, tatlar v.b.) bebek doğduğu andan itibaren beyinde işlem görür.Uyarılan beyin hücreleri, birbirleri ile etkileşime girer ve milyonlarca sinaptik bağ oluşur. Bu bağlar çocuğun tüm yetişkinlik döneminde de kullanacağı beyin kapasitesini oluşturmaya başlar. Çocuk ne kadar çok kaliteli uyarıcı ile karşılaşır ve bu uyarıcılar tekrarlanırsa kurulan bağlar korunur ve kullanılır. O halde Anne-babalar, doğal uyarıcılar dışında çocuklarının karşılaşacakları kaliteli uyarıcıları seçmek ve çocuklarına sunmak durumundadırlar. Çocuğun odasındaki renkler, ışık, odada çalınan müzik, çocukla okunan renkli resimli kitaplar, el kuklaları ile anlatılan hikayeler ve oynanan oyunlar ve bunun gibi pek etkinlik bebeklikten itibaren tüm çocukluk döneminde çocuğun gelişimini destekler ve hızlandırır.
Hilal Üsküdar GÜRBÜZ
Psikolojik Danışman ve Rehber Uzman
Zekanın değişmez olmadığını unutmayın. Zekayı oluşturan bir çok yeteneği geliştirmek mümkündür. Çocuğunuza ne kadar bol çevresel uyaran sunarsanız çocuğunuz da o derece kendini geliştirme fırsatı bulacaktır.
Her çocuğun zeka yapısı birbirinden farklıdır. Çocuğunuzu iyi tanırsanız, onun gelişmeye elverişli yönlerini bulursanız onu yönlendirmeniz daha kolay olacaktır. Bazen çocuklar daha yetersiz oldukları konularda daha az çaba sarfederler. Bunu fark etmek önemlidir. Bu durumda yetenekli olduğu alanları desteklemek kadar, daha az yetenekli olduğu alanları geliştirmek için önlemler almak da önemli olmaktadır.
Algının, motor gelişimin, dil gelişiminin yanı sıra duygusal gelişimin de tüm gelişim alanlarını etkileyici bir özelliği vardır. Bu nedenle ilk 3 yılda anne ile yeterli duygusal ilişkiyi kurmak hem çocuğun zeka gelişimini olumlu yönde etkileyecek hem de sosyal uyum yeteneğini geliştirecektir.
Uzm. Pedagog Belgin Temur
Özellikle anne-çocuk ilişkilerini inceleyen psikolojik araştırmalara baktığımızda yaşamın ilk üç yılının sağlıklı bir psikolojik gelişmenin temelini oluşturduğunu biliyoruz. Beyin gelişimi araştırmalarını incelediğimizde ise ilk üç yılın öğrenmenin temelini oluşturduğunu görüyoruz.(Nelson,2000)
Onunla oynayın ve nasıl oyun oynanacağını gösterin, TV karşısında saatler geçirmesine izin vermeyin, yaşına uygun bir programı seyrederken de yanında olun.Ona kitap okuyun, şarkı söyleyin,algılarının gelişmesine yönelik oyuncak ve materyallerle öğrenme yeteneğini geliştirin.
Dr. Nilüfer Toprakçı
Oyunla çocuğunuzun günlük problemleri çözmesine, düşünceleri test etmesine ve hayal gücünü keşfetmesine yardımcı olabilirsiniz. Yetişkinlerle oyun çocuğun düşüncelerini, duygularını ve ihtiyaçlarını anlatabilmesine yarayacak şekilde bir kelime hazinesi geliştirmesini teşvik eder. Oyun sıra beklemeyi, paylaşmayı ve başkalarının hislerine özen göstermeyi öğreterek çocukların sosyal becerilerini arttırır. Oyun oynarken çocuğunuzda özgüven ve yeterlilik hissini teşvik etmiş olursunuz.Oyun, çocuğunuzla aranızda sıcak ilişkiler ve güçlü bağlar kurmak için çok faydalıdır. Araştırmalar, küçükken ebeveyni ile rol yapma ve hayal gücüne dayalı oyunlar oynayan çocukların ileride daha yaratıcı olduklarını ve daha az davranış problemi sergilediklerini göstermektedir.
Peki ebeveynler çocuklarıyla oyun oynarken nelere dikkat etmeli?
Çocuğunuzun liderliğini izleyin
Çocuğunuzla oyun oynamanın ilk adımı kendi fikrinizi empoze etmek yerine çocuğunuzun liderliğini, fikirlerini ve hayal gücünü takip etmektir. Komutlar ve yönergeler vererek aktiviteleri organize etmeye çalışmayın. Çocuğunuza herhangi bir şey öğretmeye çalışmayın. Onun yerine, çocuğunuzun hareketlerini taklit edin ve onun size söylediklerini yapın. Kısa zaman sonra göreceksiniz ki siz arkanıza yaslanıp ona kendi hayal gücünü deneyimleme fırsatı verdiğinizde çocuğunuz oyunla daha çok ilgilenmeye ve daha yaratıcı olmaya başlayacak. Bu yaklaşım çocuğunuzun kendi başına oyun oynama ve düşünme becerisinin gelişimini de destekleyecektir.
Oyunun hızını çocuğunuza uydurun
Bebeklerin etraflarındaki dünyayı keşfetme konusunda yaradılıştan gelen bir motivasyonu vardır ve yaptığınız her şey aslında onu uyarır. Onunla konuştuğunuzda sesiniz, ışık, renkler ve hareketler, yatak odasındaki avize, odaya giren güneş ışığı ya da rüzgar, markete gittiğinizde raflarda gördüğü objeler hepsi bebeğinizin zeka gelişimine katkı sağlar.
Yine de birebir, yüz yüze oyun bebeğinizin zeka gelişimini desteklemek için çok önemlidir ve günlük aktivitelerin bir parçası olmalıdır. Bazılarımız bebekler yürümeye ve konuşmaya başlamadan önce bebekle gerçek bir diyalog kurulamayacağını düşünür. Oysaki 0-3 arası bir çocuğun hayatındaki en sosyalleşmeye açık olduğu zamanlardan biridir.
Kaynak:Gelişim Uzmanı Psikolog Sinem Olcay
Oyuncakları, “gelişim basamakları boyunca çocuğun hareketlerine düzen getiren zihinsel, bedensel ve psiko-sosyal gelişimlerinde yardımcı olan hayal gücünü ve yeteneklerini geliştiren tüm oyun malzemeleridir” şeklinde tanımlayabiliriz. Çocuklar için büyük öneme sahip olan çeşitli boyutlar ve renklerdeki oyun malzemeleri aynı zamanda, çocukların oynarken hem eğlenmesine hem de renk, boyut, biçim, şekil gibi kavramları öğrenmelerine yardımcı olur. Çocuk arkadaşlarıyla birlikte oynarken paylaşmayı, beklemeyi, işbirliği yapmayı da öğrenebilir. Buna ilaveten çocuklar ellerine geçen oyuncakları bozarak, kırarak, parçaları ayırıp birleştirerek hem meraklarını giderir tatmin olurlar, hem de objelerin özelliklerini inceler ve keşfederler.
Kaynak:Rehberlik ve psikolojik danışmanlar paylaşım alanı