E
EU2
Ziyaretçi
-
- Konu Sahibi EU2
- #1
20 yıllık hasretine Lazer yöntemiyle kavuştu
Yaklaşık 20 yıldır çocuk sahibi olmaya çalışan ancak tedavilerden olumlu cevap alamayan Ayfer Karakaya, menopoza girmeden önce alınan son yumurtalarından biriyle, Lazer ve Co-Culture (yapay rahim içi uygulaması) yöntemleri ile hamile kaldı.
Rahim zarı yapışık olduğu için bebeğin rahimde gelişebileceği yer olmayan Zeynep Yıldırmaz Kılıç da geçirdiği bir dizi operasyon ve aynı yöntemler yardımıyla bebek sahibi olacak.
Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Üreme Endokrinolojisi ve İnfertilite Ünitesi ile Tüp Bebek Merkezinden sorumlu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Timur Gürgan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tüp bebek uygulamasının ve tedavi yöntemlerinin her çiftin sorununa göre değişiklik gösterdiğini belirterek, "Bilimin ve teknolojinin imkanlarına anne adayının şansı da eklenince başarılı sonuçlar alıyoruz ama bu kombine bir iş, anne adayının hamile kalması, bebeğin ve anne adayının fiziksel ve psikolojik sağlığının korunması takip etmemiz gereken diğer önemli unsurlar" dedi.
Lazer ve Co-Culture yöntemlerinin tıbbın ve teknolojinin önemli bir buluşu olduğunu ve son yollarda bu yöntemlerle çok başarılı sonuçlar elde edildiğini vurgulayan Gürgan, kısırlık tedavisi öncesinde kadın ve erkeğin hikayesinin alınmasını gerektiğini söyledi. Gürgan, kişilerin sosyal-moral-psikolojik ve ekonomik durumlarının, daha önce geçirdikleri ya da tedavi gördükleri hastalıkların, yapılan tetkiklerin, çocuk için tedavi görmeye başlanılan yaşın, yumurtalık fonksiyonlarının ve hormonal durumların göz önüne alındığını belirtti.
"LAZER VE CO-CULTURE YÖNTEMLERİ UYGULANDI"
Yaklaşık 20 yıldır çocuk sahibi olabilmek için çeşitli tedavi yöntemleri deneyen 39 yaşındaki Ayfer Karaya’nın, yumurta rezervlerinin son yıllarda her geçen gün azaldığını ve mevcut yumurtaların kalitesinin düşük olduğunun belirlendiğini ifade eden Gürgan, "Karakaya, uygulanan lazer ve Co-Culture yöntemleri sayesinde, son yumurtalarından biriyle hamile kaldı" dedi.
Gürgan, Karakaya’ya daha önceki yıllarda 2 kez tüp bebek tedavisi uygulandığını ve 3 kez de aşılama yapıldığını belirterek, Karakaya’nın önceki yöntemlerde yumurta sayısının çok az olduğunun belirlendiğini ve uygulanmış olan tedavilerde sadece tek yumurta elde edilebildiğini söyledi.
Gürgan, değerlendirme sonrasında Karakaya’ya kaliteli yumurta yapabilmesi ve döllenmenin sağlanabilmesi için izlenilen yolu şöyle anlattı:
"Çok fazla ilaç kullanmadan tek ya da 2 yumurta elde edebilmek için ’Hasta Dostu’ adı verilen bir tedavi uygulandı ve tek yumurtayı kaliteli çıkarabilecek şekilde ilaç rejimine gidildi. Yumurtanın gelişmesinin ardından gerekli şartların tamamlanmasından sonra lazerle mikroenjeksiyon tekniğini uygulandı.
Yumurtanın içine mikroenjeksiyon yardımıyla sperm konulurken, işlem esnasında yumurtanın hasara uğrama oranını azaltmak için lazer sayesinde işlemin daha nazik şekilde yapılması sağlandı. Eskisine göre çok daha iyi dölleme, hızlı ve daha fazla hücreli kaliteli embriyo elde edildi.
Bu aşamadan sonra ise yeni bir teknoloji olan ve tüp bebek başarısızlıkları ile embriyo kalitesi düşük olan kişilerde kullanılan ’Co-Culture’ yöntemi kullanıldı.
Rahim içi doku kültürü uygulamasıyla, anne adayının rahminin içinden alınan ufak bir doku örneği laboratuvar koşullarında üretilerek yapay bir rahim içi dokusu oluşturuldu ve embriyolar bu doku içinde büyütüldü.
Endometrial (rahim iç zarı hücreleri) hücreler, embriyo gelişimine zarar vermez, gelişiminin devamını sağlar ve büyüme şansını artırır. Embriyo gelişimi için gerekli olan faktörler ve proteinler yönünden oldukça zengin olan Co-Culture sıvıları içerisinde bulunan büyüme faktörleri ve besleyici maddeler embriyo gelişimini destekler. Ayrıca ortamda oluşan antioksidanlar da embriyo için zararlı olabilecek artıkları embriyo çevresinden uzaklaştırır.
Bu uygulamalarla elde edilen kaliteli embriyo, özel cihazların yardımıyla anne adayının rahminin içindeki özel bölgeye transfer edildi.
Embriyo, rahim içindeki zara yerleştirildi ve Karakaya son yumurtalarından biriyle hamile kaldı."
"20 YILDIR BEKLİYORDUM"
AA muhabirinin sorularını yanıtlayan anne adayı Karakaya, 20 yıldan beri çocuk sahibi olmak için uğraş verdiklerini belirterek, "Bu bir mucize, tarif edilemez, çok ama çok güzel bir duygu" dedi.
Sevinçten gözyaşlarını tutamayan Karakaya, uzun yıllar gördüğü ilaç tedavisi ve 2 tüp bebek girişiminin başarısızlıkla sonuçlandığını, son yıllarda da artık yumurta sayısının oldukça düşük olduğunun belirlendiğini söyledi. Karakaya, "Menopoza girmek üzereydim, artık yumurta üretmemeye başlamıştım. Tekrar ilaç tedavisi ile 3-4 yumurta oluşturuldu ve bu son yumurtalarımın içinden sadece birinin sağlıklı olduğu belirlendi. O yumurtamla 3. tüp bebek uygulaması yapıldı ve hamile kaldım" diye konuştu.
Şu an 6.5 aylık hamile olan, bir kız çocuğu bekleyen ve anne olmanın her sıkıntıya değen bir duygu olduğu dile getiren Karakaya, "Bebeğimiz için tüm hazırlıkları yapıyoruz. Babamız da çok heyecanlı. Babaannesi kazak örüyor, sürekli hazırlık yapıyoruz. Çocuk sahibi olmak isteyenler pes etmesin, denemeye devam etsinler. Bu, dünyanın en güzel duygusu" dedi.
RAHİM ZARI YAPIŞIKTI, HAMİLE KALDI
Prof. Dr. Timur Gürgan, aynı yöntemlerle 44 yaşındaki Zeynep Yıldırmaz Kılıç’ın da hamile kaldığını belirterek, "Bu, tıbbın başarısıdır" dedi.
Kılıç’ın yıllarca gebe kaldıktan sonra düşük yaptığını, bölgede iltihap geliştiğini ve geçirdiği operasyonlar sonucunda rahim iç zarının tamamen yapışmış olduğunu ifade eden Gürgan, "Zamanla gebe de kalamamaya başlayan Kılıç’a da "Hasta Dostu" adı verilen tedavi uygulandı ve vücudunun yaptığı tek yumurta yakalandı. Ardından rahim içindeki problemler de düzeltildi ve embriyo transferiyle gebe kaldı.
Anne adayı Kılıç ise 25 haftalık hamile olduğunu ve bir erkek bebek dünyaya getireceğini belirterek, "Çok mutluyum. Bir bebek sahibi olmak her türlü zorluğa değer. Öyle mutluyum ki tüm dünyam çocukla ilgili, her yeri çocuk olarak görüyorum. Mutluyum, heyecanlıyım ve çocuğuma bir şey olacak diye de çok tedirginim" dedi.
Doğumun ardından bir çocuk daha yapmak istediğini anlatan Kılıç, "Oğlumu sağlıkla doğurduktan sonra hemen kardeşini yapmayı düşünüyorum" diye konuştu.
kaynak:http://www.milliyet.com.tr/2007/11/27/son/sonyas07.asp
Yaklaşık 20 yıldır çocuk sahibi olmaya çalışan ancak tedavilerden olumlu cevap alamayan Ayfer Karakaya, menopoza girmeden önce alınan son yumurtalarından biriyle, Lazer ve Co-Culture (yapay rahim içi uygulaması) yöntemleri ile hamile kaldı.
Rahim zarı yapışık olduğu için bebeğin rahimde gelişebileceği yer olmayan Zeynep Yıldırmaz Kılıç da geçirdiği bir dizi operasyon ve aynı yöntemler yardımıyla bebek sahibi olacak.
Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Üreme Endokrinolojisi ve İnfertilite Ünitesi ile Tüp Bebek Merkezinden sorumlu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Timur Gürgan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tüp bebek uygulamasının ve tedavi yöntemlerinin her çiftin sorununa göre değişiklik gösterdiğini belirterek, "Bilimin ve teknolojinin imkanlarına anne adayının şansı da eklenince başarılı sonuçlar alıyoruz ama bu kombine bir iş, anne adayının hamile kalması, bebeğin ve anne adayının fiziksel ve psikolojik sağlığının korunması takip etmemiz gereken diğer önemli unsurlar" dedi.
Lazer ve Co-Culture yöntemlerinin tıbbın ve teknolojinin önemli bir buluşu olduğunu ve son yollarda bu yöntemlerle çok başarılı sonuçlar elde edildiğini vurgulayan Gürgan, kısırlık tedavisi öncesinde kadın ve erkeğin hikayesinin alınmasını gerektiğini söyledi. Gürgan, kişilerin sosyal-moral-psikolojik ve ekonomik durumlarının, daha önce geçirdikleri ya da tedavi gördükleri hastalıkların, yapılan tetkiklerin, çocuk için tedavi görmeye başlanılan yaşın, yumurtalık fonksiyonlarının ve hormonal durumların göz önüne alındığını belirtti.
"LAZER VE CO-CULTURE YÖNTEMLERİ UYGULANDI"
Yaklaşık 20 yıldır çocuk sahibi olabilmek için çeşitli tedavi yöntemleri deneyen 39 yaşındaki Ayfer Karaya’nın, yumurta rezervlerinin son yıllarda her geçen gün azaldığını ve mevcut yumurtaların kalitesinin düşük olduğunun belirlendiğini ifade eden Gürgan, "Karakaya, uygulanan lazer ve Co-Culture yöntemleri sayesinde, son yumurtalarından biriyle hamile kaldı" dedi.
Gürgan, Karakaya’ya daha önceki yıllarda 2 kez tüp bebek tedavisi uygulandığını ve 3 kez de aşılama yapıldığını belirterek, Karakaya’nın önceki yöntemlerde yumurta sayısının çok az olduğunun belirlendiğini ve uygulanmış olan tedavilerde sadece tek yumurta elde edilebildiğini söyledi.
Gürgan, değerlendirme sonrasında Karakaya’ya kaliteli yumurta yapabilmesi ve döllenmenin sağlanabilmesi için izlenilen yolu şöyle anlattı:
"Çok fazla ilaç kullanmadan tek ya da 2 yumurta elde edebilmek için ’Hasta Dostu’ adı verilen bir tedavi uygulandı ve tek yumurtayı kaliteli çıkarabilecek şekilde ilaç rejimine gidildi. Yumurtanın gelişmesinin ardından gerekli şartların tamamlanmasından sonra lazerle mikroenjeksiyon tekniğini uygulandı.
Yumurtanın içine mikroenjeksiyon yardımıyla sperm konulurken, işlem esnasında yumurtanın hasara uğrama oranını azaltmak için lazer sayesinde işlemin daha nazik şekilde yapılması sağlandı. Eskisine göre çok daha iyi dölleme, hızlı ve daha fazla hücreli kaliteli embriyo elde edildi.
Bu aşamadan sonra ise yeni bir teknoloji olan ve tüp bebek başarısızlıkları ile embriyo kalitesi düşük olan kişilerde kullanılan ’Co-Culture’ yöntemi kullanıldı.
Rahim içi doku kültürü uygulamasıyla, anne adayının rahminin içinden alınan ufak bir doku örneği laboratuvar koşullarında üretilerek yapay bir rahim içi dokusu oluşturuldu ve embriyolar bu doku içinde büyütüldü.
Endometrial (rahim iç zarı hücreleri) hücreler, embriyo gelişimine zarar vermez, gelişiminin devamını sağlar ve büyüme şansını artırır. Embriyo gelişimi için gerekli olan faktörler ve proteinler yönünden oldukça zengin olan Co-Culture sıvıları içerisinde bulunan büyüme faktörleri ve besleyici maddeler embriyo gelişimini destekler. Ayrıca ortamda oluşan antioksidanlar da embriyo için zararlı olabilecek artıkları embriyo çevresinden uzaklaştırır.
Bu uygulamalarla elde edilen kaliteli embriyo, özel cihazların yardımıyla anne adayının rahminin içindeki özel bölgeye transfer edildi.
Embriyo, rahim içindeki zara yerleştirildi ve Karakaya son yumurtalarından biriyle hamile kaldı."
"20 YILDIR BEKLİYORDUM"
AA muhabirinin sorularını yanıtlayan anne adayı Karakaya, 20 yıldan beri çocuk sahibi olmak için uğraş verdiklerini belirterek, "Bu bir mucize, tarif edilemez, çok ama çok güzel bir duygu" dedi.
Sevinçten gözyaşlarını tutamayan Karakaya, uzun yıllar gördüğü ilaç tedavisi ve 2 tüp bebek girişiminin başarısızlıkla sonuçlandığını, son yıllarda da artık yumurta sayısının oldukça düşük olduğunun belirlendiğini söyledi. Karakaya, "Menopoza girmek üzereydim, artık yumurta üretmemeye başlamıştım. Tekrar ilaç tedavisi ile 3-4 yumurta oluşturuldu ve bu son yumurtalarımın içinden sadece birinin sağlıklı olduğu belirlendi. O yumurtamla 3. tüp bebek uygulaması yapıldı ve hamile kaldım" diye konuştu.
Şu an 6.5 aylık hamile olan, bir kız çocuğu bekleyen ve anne olmanın her sıkıntıya değen bir duygu olduğu dile getiren Karakaya, "Bebeğimiz için tüm hazırlıkları yapıyoruz. Babamız da çok heyecanlı. Babaannesi kazak örüyor, sürekli hazırlık yapıyoruz. Çocuk sahibi olmak isteyenler pes etmesin, denemeye devam etsinler. Bu, dünyanın en güzel duygusu" dedi.
RAHİM ZARI YAPIŞIKTI, HAMİLE KALDI
Prof. Dr. Timur Gürgan, aynı yöntemlerle 44 yaşındaki Zeynep Yıldırmaz Kılıç’ın da hamile kaldığını belirterek, "Bu, tıbbın başarısıdır" dedi.
Kılıç’ın yıllarca gebe kaldıktan sonra düşük yaptığını, bölgede iltihap geliştiğini ve geçirdiği operasyonlar sonucunda rahim iç zarının tamamen yapışmış olduğunu ifade eden Gürgan, "Zamanla gebe de kalamamaya başlayan Kılıç’a da "Hasta Dostu" adı verilen tedavi uygulandı ve vücudunun yaptığı tek yumurta yakalandı. Ardından rahim içindeki problemler de düzeltildi ve embriyo transferiyle gebe kaldı.
Anne adayı Kılıç ise 25 haftalık hamile olduğunu ve bir erkek bebek dünyaya getireceğini belirterek, "Çok mutluyum. Bir bebek sahibi olmak her türlü zorluğa değer. Öyle mutluyum ki tüm dünyam çocukla ilgili, her yeri çocuk olarak görüyorum. Mutluyum, heyecanlıyım ve çocuğuma bir şey olacak diye de çok tedirginim" dedi.
Doğumun ardından bir çocuk daha yapmak istediğini anlatan Kılıç, "Oğlumu sağlıkla doğurduktan sonra hemen kardeşini yapmayı düşünüyorum" diye konuştu.
kaynak:http://www.milliyet.com.tr/2007/11/27/son/sonyas07.asp