Davranış Bozuklukları 20 aylık oğlum istediği şey olmayınca ortalığı yıkıyor

Çocuğumuzda karşılaştığımız huysuzluk, saldırı, şiddet, içe dönüklük, korkaklık, hiperaktiflik, pasiflik, dikkatsizlik, çevreye uyum, utangaçlık, hırçınlık vs birçok sorununuzun paylaşıldığı konular.

edaberk

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
20 Eylül 2010
456
2
66
Çanakkale
merhaba sevgili anneler,
bu aralar oğlum beni dışarda perişan ediyor.mesela parktan ayrılmamız gerekiyor ama ayrılmak istemiyor yırtıyor kendini bağırıyor tepiniyor ya da alışveriş merkezinde bas bas bağırıyor millete reklam oluyozbelinden bir şeyi alamıyoruz nasıl davranmam gerektiğini bilemiyorum
çoğu zaman dikkatıni başka şeye çekerek uzaklaştırmaya çalışyorum ama her zaman tutmuyor tabi
llütfen yardım
 
çocukların bu davranışlarına pedegoglar terörist saldırılar diyorlar..yani çocuk ağlayarak istediği şeye sahip olacağını öğrenmiş..ağlayarak yada ortalığı yıkarak dediğini yaptırtıyor..

bu gibi durumlarda dışarda yani parkta alışveriş merkezi gibi yerlerde çocuğa nasıl yaklaşılmalı bilmiyorum ama evde kesinlikle kendi hjaline bırakılmalıymış..yüzüne bile bakmıcaksın yani canım..bırak ağlasın yırtsın kendisini istediği kadar..duyma onu..o ağladığı zaman hiçbirşeye sahip olamayacağını öğrensin..zamanla dışarda yapmayıda bırakır belki..
 
20 aylık bir bebeğe helede oğlansa ''ağlar ağlar susar'' mantığından uzak durulmalı... annesi; dikkatini başka birşeye çekerek kandırma metoduna devam etmelisiniz....burada sizin yaratıcılığınız devreye girecek... üstelik 2 yaş sendromunada hazırlanın...biz, bazen parktan çıkmak istemediğinde yakalamaca oynayarak kandırırdık... beni yakalamay çalışırken parktan uzaklaşmış olurduk...(tabii bizim park ve çevresinde araba derdi yok..) yaratıcı olun ve dikkatini daha cazip birşeyle dağıtın ama rüşvet vererek değil.... bol şans........
 
arkadaşın söylediğine katııyorum..sizden elde edeceğini ağlayarak bağırarak yapacağını öğrenmiş...eğer bu durumu düzeltemezseniz ilerki yaşlarla da hep aynı şeyleri yapacak...
öncelikle kesinlkle kararın arkasında durun.önce evet deyip sonra hayır ya da tersi durumu uygulamayın..bir şey istediği zaman "düzgün iste,ağlama,bağırma yoksa olmaz düzgünce iste" deyin düzgünce istediği zaman söylediğini yapın..onu bu durumda ödüllendirin..ne zmaan ki ağladı,bağırdı ceza verin..örneğin en sevdiği oyuncağı ortadan kaldırın...küçücük çocuk ne anlar demeyin sakin bir zamanında oturun konuşun..bu davranışların beni üzüyor deyin.parkta bahçede neden daha fazla kalamayacağınızı anlatın(ama mantıksız şeyler uydurarak mesela öcü ler gelir canavarlar gelir şeklinde değil)....kendi kendine düşünüp durumu anlayacaktır..kendi haline bırakın ağlamasına bağırmasına dayanın önce bu durum artış gösterecek ama siz ilgilenmediğinde ya da düzgünce istemediğinde ilgilenmediğiniz görünce vazgeçecektir.Ama sabırlı olmalısınız.hemen pes etmeyin..yerleşmiş bir davranışı ortadan kaldırmak zor ama imkansız değil :)))
Allah yardımcın olsun...bir düzelme olursa sevinidirici haberi burdan yazarsın :))))
 
Bu bir terör ve inanın dışarıdaki insanların çoğu buna alışık.. ama benim fikrime göre kesinlikle buna fırsat vermeyin. başka bir şeye ilgisini çekmek ne demek? karşınıza alın ve ona şunu söyleyin "benim param onu almaya yetmeyecek ve sen böyle yaparak beni çok utandırıyosun.. sence bunu hak ediyor muyum? param olmadığı için bunu alamıyor olabilirm.. neden önce annecim paran var mı diye sormuyosun?"

İnanın bana bir iki dk düşünmesine sebep olacaktır.. baktınız susmuyor mu.. siz de başlayın onun gibi bağırmaya.. (dışarıda yapmaya utnırsanız evde deneyin).. ve bu ağlamları için minik cezalar verin.. Buradaki pek çok annenin tasvip etmeyeceği bir durumda var önerebileceğim ..

Kimse yanlış anlamasın beni ama hepimizn yaşı belli.. bizim psikolojik sorunlarımız mı vaR? ya da psikopat mıyız vaktinde popomuza yediğimiz bi iki şaplak yüzünden..

çok güzel bir szdür.. nus ile uslanmayanı etmeli tekdir.. tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir..

Ha şunu yanlış anlamayın.. suratına vurun elinizde kalsın demiyorum ama dozunda bir iki şaplak bu tarz şımarıklığın önüne geçer..

Ben akademik bir anneyim.. ama gerekli hallerde... Çocuğu müzik ile eğitmek, ilgi alanları oluşturmk ve zekasını geliştirmeye çalışmak... ama kesinlikle terbiye ve yemek kısmında gelenekselciyim..

Buradan şimdi bana "tü kaka" diyecek anneler vardır.. :) hani çocuğa şiddet önerisinde bulundum ya.. Sevgili GÜlse Bİrsel'in Emo diye adlandırılan akıma takılmış çocuklarla ilgili bir yazısı var.. Mutlaka okuyun.. ben yazının giriş kısmını buraya kopyalayacağım.. Haksız diyecek olanı merak ediyorum içten içe:

"Hep söylüyorum, biz çocukken midemiz bulanınca ekmek yedirirlerdi, grip “Yatınca geçer”di, başın ağrıyorsa “Çocukların başı ağrımaz” denirdi, uykun kaçıyorsa “Oyuncaklarını düşün, güzel rüyalar görürsün” şeklinde konuhalledilirdi!
Okuma yazmayı öğrenemiyorsan ya, “Tembel”din ya “Yavaştan, sağlam sağlam öğreniyor”dun! Hüzünlü bir çocuksan “Yazar olacak herhalde” derlerdi, yerinde duramıyorsan, etrafa saldırıyorsan bir tane çakarlardı, susup otururdun.
Kanaatimce pedagojinin zirve yaptığı yıllardı o yıllar.

Çünkü sonra sonra, koşup oynadıktan sonra öksüren çocuk ‘astım başlangıcı’, okuma yazmayı zor söküyorsa ‘disleksik’, hüzünlüyse ‘depresif’, aşırı hareketliyse ‘hiperaktif’ diye nitelendirilmeye başlandı ve o sinameki yetiştirilen tipsizler şimdi büyüdüler!

O kadar ilgi alaka sonrası ola ola ne oldular?
Emo!
Emo ne?
Hani beş-altı yıldır etrafta saçlarını gözlerinin tekini kapatacak şekilde öne öne tarayan, miskin görünüşlü, asık suratlı, beti benzi atmış, sıska, dar pantolonlu, converse’li, siyah ojeli ergenler var ya…

Taksim’de kaldırımlarda filan oturuyorlar.
Aha onlar Emo!
Emo kelimesinin emotional’dan (hissi) geldiği, bu yavruların pek bunalımlı pek güvensiz ve duygusal olduğu, topluma uyum sağlayamadıkları için böyle takıldıkları söyleniyor. Bizim zamanımızda punk vardı ya, onun gibi bir akım, ama bir halta yaramayanı!"

Kaynak: » Gülse Birsel’den Çok Güzel Bir Yazı | Baran BAYRAM – WeBlog | http://www.baranbayram.net.tr/

Yazının devamını mutlaka okuyun.
 
benim büyük oğlum sakin bir çocuktu,tutturma huyu olmadı 2-3 vs.yaş sendromu durumları yaşamadık hiç.yapamayız deyip nedenini açıklayınca anlardı. hala daha" param buna yetmez ya da şuan bunun zamanı değil" dersek anlayışla karşılar...
küçük oğlum şuan 20 aylık...ufaklığından beri biraz asi hep derdik" bu o alışveriş merk. kendini yerlere atan çocuklardan olacak"diye...ufak ufak tutturması var ama asla ve asla taviz vermiyoruz... ben de eşimde... bu çocuğun aklı erdiği andan itibaren geçerli!!! evde sokakta her yerde geçerli.bir kere hayır dediyseniz dönüşü olmamalı.hele hele çocuğun ağlamasından sonra "tamam tamam ağlama istediğin olsun " derseniz geçmiş olsun!!!istediğini elde edene kadar ağlar.
ben oğluma olmaz diyorsam ve o diretmeye devam ediyorsa; kucağıma alıp camdan baktırıyorum ya da müzik açıp dans ediyoruz vs. ilgisini başka yere çekiyorum yani.diretmeye devam ederse bir de kendine zarae verecek birşeyi tutturmuşsa eline hafifce vurduğumda oluyor açıkcası
öyle dışarda ağlama krizleri yaşamadık daha bu tavrımız devam ettikçe de yaşayacağımızı zannetmiyorum.işin sırrı küçüklüklerinden itibaren hayırı evete çevirmemek ya da evete hayır dememek .tutarlı olmak
 
.............işin sırrı küçüklüklerinden itibaren hayırı evete çevirmemek ya da evete hayır dememek .tutarlı olmak

Ah.. kesinlikle tercüman olmuşsunuz herşeye.. işte aslında iin özü bu.. bir de babanın hayır dediğine anne eve.. annenin evet dediğine baba hyır derse karışıyor ortalık.. bu da kesinlikle yapılmamalı.. eğer eşlerin birbirinin kararı ile ilgili sıkıntısı varsa bunu çocuğun yanında değil yalnız kaldıklarında konuşmalılar ve bir sonraki benzer istekte ortak karar uygulanmalı..
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…