merhabalar herkese ... içinden çıkamadığım şeyleri sizlerle paylaşmak istedim arkadaşlar acaba benmi problemliyim yanlış yapıyorum yoksa onlarmı bana ....
ben 14 yaşında sözlendim arkadaşlar akrabaydı iyi insanlara benziyorlardı hep gülüyolardı maddi sıkıntılarıda yoktu yani zengin anlamında değil benim ailem gibi borç içinde yüzmüyorlardı çocuk aklı işte bunlara kanıp 14 yaşında sözlenmeyi kabul ettim. önce normal başlamıştı herşey sözde 10 ar gramdan (!) 5 bilezik saat takıldı tabi bunları kendileri alıp getirmişti hiç benim söz hakkım olmadı ama o yaşlarda bunları pekte akıl edemiyosun sonra nişanlandım ve sonra düğün o çok beklediğim düğün 16 yaşında bir kızım ve heycanla bekliyorum düğün alışverişi yapılacak diye ve alışveriş günü geldi girdik bi mağazaya bi takım elbise aldılar yani bi ceket bi pantolon içine ne giycem dedim ben alırım çarşamba pazarından dedi kaynanam.... bişey diyemedim...bornoz takımı dedim bornozda neymiş dedi en ucuz havluyu indirtti .... iç çamaşırı dedim kutuya girince pahalı olur başka yerden alırız dedi yani pazardan ama pazardan bile almadı daha sonra ..gecelik takımı dedim penyelerden al dedi hani şu 80 yaşında teyzeler ameliyatta filan giyer onlardan artık gözlerim dolmaya başlamıştı sonra bi yakınımın müdahalesiyle o saten pijamayı çok sever dedi diye kızına kızına aldı ...birlik oturacaz diye zaten mobilya beyaz eşya filan yok bi yatak odası onuda ben görmeden 7 kişilik aileye uygun bi yatak odası tabi kendileri lojmanlarda gömme dolaplı evde oturduğundan gardrop ihtiyacı olmamış hiç benim düğünümden 2 ay önce emekli olunca ihtiyaç doğdu adı bana alınmış oldu....ve bütün bunlar olup biterken kayınbabamyeni emekli olmuş bi durumda kaynanamın görümcemin kolları bilezik dolu(babasın taktığı sözlüydü ama henüz bi yüzük tamışlardı) evleri arabaları dükkanları var ama yok yok yok diyerek düğün alışverişi yaptırdılar....
gelelim düğün ve sonrasına düğün gecesi maaile evdeler üstelik düğün için dışardan gelen bütün misafirleride topladı eve yani 20 kişi aynı evde üstelik imkanlarıda varken ...ertesi sabah 7 gibi kalktık yemekten sonra gitti misafirler kayınbabamın ilk söylediği söz şuydu kızım bu evde misafir (yani görümcem) bu evde 5 iş varsa 4 ünü sen yapacaksın 1 ni o yapacak dedi .... bunu duyan görümce ne yapmaz anlayın artık ... sabah altıda kalkıp eşimin kahvaltısını hazırlardım sonra onu yolcu edip 7 ye kadar yatakta oturur geri uyanamam diye 7 de kalkıp kaynımın kahvaltısını hazırlardım odama gider 8 e kadar otururdum kaynım çıkınca içeri gider tekrardan kahvaltı hazırlardım ev halkı için bunlar olurkende görümcemde aynı odada uyuyor olurdu mutfak oturma odası birdi orda uyurdu ...kahvaltıyı yapınca kayınbabamda çıkardı kaynanamla görümcem sofra başında keyif yaparken kumru gibi koklaşırker ben önlerinden sofrayı alıp kendimizin kaynımın kaynanamların yataklarını toplardım işim bitipte oturma odasına gelince yerden kalkarlardı görümcemin yatağınıda toplardım sıra gelirdi bulaşık ve süpürgeye allah razı olsun ! görümcem evi süpürürken bende bulaşığı yıkardım zaten yaptığı tek işte oydu çünkü süpürdüğümü beğenmezlerdi ... sonra tuvalet balkon yıka toz al öğlen olurdu tam kanepeye kıçım değecekken kaynanam acıktık biz ne yesek ben doğru mutfağa ..görümcem dikiş makinesi başına nişanlıymış çeyiz yapcakmış güya neyse pişir taşır aynı olaylar bulaşık kalkar tam oturacakken hadin çarşıya gidelim derler bi bakarım o çeyiz için iş yapmayan görümce benden önce hazır .. gideriz çarşıya eşimin dükkanına bi yarım saat otururuz kaynanam sen önden gitte yemeğimizi hazırla der eve yollardı ...evde gene yemek aş böylece akşam olurdu kimse hiçbir işe elini değdirmeden bütün ev işi üstümden geçerdi tır gibi akşam 11 olunca eşim hadi yatalım deyincede kaynanam bu saatte napcanız yatıpta derdi ....günler aylar böyle geçti tabi bu kadar uzunluğa rağmen arada anlatamadığım çok şey var ...bir buçuk yıl kaldık aynı evde bu şekilde
ve eşim memurluğu kazandı tahinimiz çıktı dünyanın en mutlu insanı ben olcam sanmıştım...bunca hizmetime saygıma ve sevgime o kadar iyi durumlarına rağmen bana bir iğne bile almadılar evimi ayırırken üstelik tayinizin çıktığı yere birlikte geldik borcunu benim ödiycem eşyaya bile onlar karar verdi eşya derken sadece beyaz eşya ve iki kanepe ...giderkende oğlum senin taşınman bizi sıkıştırdı deyip para alıp gittiler bizden ve ben hala bozmadım saygımı hala hergün telefon edip hallerini hatırlırını sorardım öyle bi psikolojiydiki evimi temizlerken bile şunu şöyle temizleyim kaynanam beğenmez diyerek yaptım yıllarca işlerimi ... bu arada çocuğumuzda olmuyordu 2 yıl olmuştu birlikte otururken yaptığımız sperm testlerinde azosperm 0 sperm çıkmıştı yani ..sonra memur olunca dedimki bidaha gidelim belki ilaçla filan düzelir bi test yaptırdık 2 milyon canlı çıktı dünyalar bizimdi ama doktorumuz ö nceki testlere bakıp dediki ben size bi abi gibi konuşuyum ilaçla tedavi yaparsak geç kalabiliriz öncesi ölüymüş tekrar ölebilir dedi varsa imkanınız hemen gidin
tüp bebek yaptırın dedi ama nerde para zaten borç dert tülüm perdem bile yok 30 yıl önceki koca güllü kaynanamın eskisi perdelerle oturuyorum devlette henüz ödemiyodu kaynanamın 10 bileziği vardı kolunda eşimin dükkanının kapatıp malzemesini sattılar 10 bilezik almıştı koluna aradım böyle böyle oldu dedim paramızı denkleştirirsek gitcez tüpe dedim karnına düşmeden kimseye tüp bebek deme dedi bana başkada bişey demedi...bizde gidemedik tabi 10 ay sonra parayı denkleştirdiğimizda artık çok geçti tekrar ölüydü bütün spermler yıllarca tedavi gördük devlet hastanelerinde olmadı en son alman hastanesinde denedik ve allah nasip etti ama alman hastanesi maliyet belli ... bu ara kaynım bi kız buldu ve kayınbabam arayıp demezmi düğün etcez bize yardım et diye ........... oğlum nasıl gittin varmı yokmu elinde diyceği yerde... veremedik tabi ..yinede o kadar sıkıntıya rağmen nişanında kredi kartına taksitle bilezik alıp taktırdım eşime bi tane kardeşin var diye ... nişanlılıkları boyunca eltimlerin her dediği köye bi minare diktiler dört dörtlük ne isterse alındı düğündede kızın çeyizide dahil olmak üzere mobilyası beyaz eşyası seti bilezikleri düşünün taki yedek nevresimlerine varana kadar ... 25 milyar borçlandılar ve kaynımgil 25 milyon dahi üstlenmedi hepsini onlar ödedi ve sıkıştıkça yine biz sıkışığız yola gitcez bilet parası yollasan diye kapımız çalındı hep ...ben mecburmuyum size hizmet etmiye diyen geline muamele oydu benim bütün emeklerime rağmen yaşadıklarım bunlar..........
gelelim son olaya ... çok sıkışmışlar paraya kaynımdan bilezik almışlar ama borç onu anlattılar ama söz verdim iki tane alcam dedi kayınbabam .bizde 3-5 ay önce borç vermitik dediki bu aya söz vermişti dediki iki ay sonra ödeyim bişey demedim kaynanam demezmi ordan babanın evladına borcu mu olur diye ... bütün düğünü üstlendikleri onun için borca düştükleri kaynımdan kendi düğün borçlarını ödemek için aldıkları bilezik borç oluya bizimkine gelince babanın evlada borcu olmaz deyip siliniyo ben üç kuruşta değilim bütün bu anlattıklarımın üstüne bide bu gelince beynimden aşağı kaynar sular aktı gene bi cevap veremedim ama memleketteydim gelince konuşmama kararı aldım yıllaaardır bu anlattıklarımı düşünüp taşınıp ömrümü yedim psikolojim sevincim mutluluğum gençliğim hiç bişeyim kalmadı26 yıllık ömrümün 12 yılı en güzel yılları mahvoldu eşim hep suskun kaldı hiç bi problemimim olmadığı halde eşime bile o kadar kızdımki bunca haksızlığa ses etmedi diye ona bile hissizleştim bütün bunları düşünerek mahvoldum işte yıllardır bide sizin gözünüzden bakmak belki bi teselli istedim sizden...
ben konuşmuyorum ama onlar ramazanda gelip bizde kalmayı düşünüyo gelene gelme demek benim terbiyeme sığmıyo desem bile eşimle kötü oluyoruz ben nasıl söyleyim diyo ...gelirselerde nasıl katlanırım bilmiyorum herşey eski düzen bol hizmet emir napcam bilimiyorum
okuyanlara çok teşekkür edirim şimdiden bana bi yol gösterin noooluuurrr