Nutuk..Ey Türk Gençliği!

yesilim

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
25 Kasım 2006
8.868
19
Birinci vazifen, Türk İstiklalini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegane temeli budur. Bu temel senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni, bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici, bedhahların olacaktır. Bir gün istiklal ve cumhuriyetini müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkan ve şeraitini düşünmeyeceksin! Bu imkan ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezhür edebilir. İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle techit edebilirler. Millet, fakr-u zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.

Ey Türk İstikbalinin Evladı !

İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen; Türk istiklal ve cumhuriyetini kurmaktır ! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.
 
Son düzenleme:
her zaman böylesine güçlü ve geleceği görebilen bir liderimiz olduğu için gurur duymuşumdur ve son nefesime kadarda duymaya devam edeceğim ne mutlu banaki türküm ve atatürk ilkelerine sıkı sıkı bağlı evlatlar yetiştirmeyi başarabildim
 
Adımız ve soyadımız gibi ezberlememiz gereken,evlatlatlarımıza ezberletmemiz şart olan yegane öğüttür diye düşünüyorum..

Elleriniz dert görmesin,emeğiniz karşılık bulsun..
 
Ey Türk gençliği! Birinci ödevin; Türk bağımsızlığını, Türk Cumhuriyetini, sonsuzluğa değin korumak ve savunmaktır.

Varlığının ve geleceğinin biricik temeli budur. Bu temel, senin en değerli hazinendir. Gelecekte de, seni bu kaynaktan yoksun etmek isteyen iç ve dış kötücüller bulunacaktır. Bir gün, bağımsızlığını ve cumhuriyetini savunmak zorunda kalırsan, ödeve atılmak için, içinde bulunacağın durumun olanaklarını ve koşullarını düşünmeyeceksin! Bu olanak ve koşullar çok elverişsiz bir nitelikte belirebilir. Bağımsızlığına ve cumhuriyetine kıymak isteyecek düşmanlar, bütün dünyada benzeri görülmedik bir utku kazanmış olabilirler. Zorla ve aldatıcı düzenlerle sevgili yurdunun bütün kaleleri alınmış, bütün gemilikleri ele geçirilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve yurdun her köşesi fiilen işgal edilmiş olabilir. Bütün bu koşullardan daha acı ve daha korkunç olmak üzere, yurdunda, iş başında bulunanlar, aymazlık ve sapkınlık, üstelik, hainlik içinde olabilirler. Dahası iş başında bulunan bu kişiler, kendi çıkarlarını, yurduna girmiş olan düşmanların siyasal erekleriyle birleştirebilirler. Ulus, yoksulluk ve sıkıntı içinde ezgin ve bitkin düşmüş olabilir.

Ey Türk geleceğinin çocuğu! İşte, bu ortam ve koşullar içinde bile ödevin, Türk bağımsızlığını ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Bunun için gereken güç, damarlarındaki soylu kanda vardır!

K. ATATÜRK 20 Ekim 1927

Tam karşımda duruyor Atamızın gençliğe hitabesi.Özellikle asmışım .Evime gelen gidenin belki ilgisini çeker de okurlar diye.Çok şey anlatıyor.
 
yüce Atatürk'ün olağanüstü ileri görüşlülüğünün en büyük örneğidir belki de bu hitabe...
bir lider milletini nasıl bu kadar iyi tanıyabilir, bir insan nasıl bu denli ileri görüşlü olabilir?
ve bir insan tüm bu durumları öngörmüşken nasıl olur da herseyi millete emanet eder?
bu güven nasılda boşa çıkarılır??
her okuyuşumda genzimi sızlatır, şöyle durup düşünürüm; O bizler için ölüme yürümekten bi an olsun çekinmemişken bizler O'nu göz göre göre tarihe gömmek isteyenlere fiili yada fikri olarak ne yapabiliyoruz diye...
cevap ise daha vahim...
kocaman bir HİÇ, hem de koskocaman...

paylaşımın için sağol ablacım
 
Küçükken- ilkokulda yani - bize "Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi'ni" ezberletirlerdi. O zaman da çok severdim Atatürk'ü . Ama anlamı , önemini bilmeden ezberlerdim. Doğal olarak hiçbir şeyin bilincinde değildim. Şimdi ise her okuduğumda tüylerim diken diken olur. Nasıl olur da bir insan bu kadar ileriyi görebilir, şu anki ülke durumunu yıllar öncesinden tarif edebilir.
O'na olan sevgimiz , saygımız sonsuz..
 
Canım Atatürkçü arkadaşlarım benim....Sağolun
Sizler var oldukça,çocuklarımıza doğruları anlattıkça,kim korkar ondan bundan..
 
ne mutlu bize böyle güzel bir vatanın alkırmızı bayrağının altında doğmuşuz.allahım canımı vatanımdan başka yerde alma rabbimmmmmmmm
 
Yesilim tek kelime ile muhtesem bir kez daha tekrarlamak, omrumun sonuna kadar adim gibi unutmayacagim; duygulari anlatmaya kelime yok sevgilerimle
 
Heyecandan yazmayi unutmusum Ulu Onderin kendi sesinden 10.Yil Nutku'nu dinlemek insanin tuyleri diken diken oluyor emeklerine saglik canim
 
Ne mutlu Türküm diyene... Türklüğü ile övünene

atabustqm5.png
 
ATAM SENİNLE GURUR DUYUYORUZ

Ey Türk gençliği! Birinci ödevin; Türk bağımsızlığını, Türk Cumhuriyetini, sonsuzluğa değin korumak ve savunmaktır.

Varlığının ve geleceğinin biricik temeli budur. Bu temel, senin en değerli hazinendir. Gelecekte de, seni bu kaynaktan yoksun etmek isteyen iç ve dış kötücüller bulunacaktır. Bir gün, bağımsızlığını ve cumhuriyetini savunmak zorunda kalırsan, ödeve atılmak için, içinde bulunacağın durumun olanaklarını ve koşullarını düşünmeyeceksin! Bu olanak ve koşullar çok elverişsiz bir nitelikte belirebilir. Bağımsızlığına ve cumhuriyetine kıymak isteyecek düşmanlar, bütün dünyada benzeri görülmedik bir utku kazanmış olabilirler. Zorla ve aldatıcı düzenlerle sevgili yurdunun bütün kaleleri alınmış, bütün gemilikleri ele geçirilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve yurdun her köşesi fiilen işgal edilmiş olabilir. Bütün bu koşullardan daha acı ve daha korkunç olmak üzere, yurdunda, iş başında bulunanlar, aymazlık ve sapkınlık, üstelik, hainlik içinde olabilirler. Dahası iş başında bulunan bu kişiler, kendi çıkarlarını, yurduna girmiş olan düşmanların siyasal erekleriyle birleştirebilirler. Ulus, yoksulluk ve sıkıntı içinde ezgin ve bitkin düşmüş olabilir.

Ey Türk geleceğinin çocuğu! İşte, bu ortam ve koşullar içinde bile ödevin, Türk bağımsızlığını ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Bunun için gereken güç, damarlarındaki soylu kanda vardır!

K. ATATÜRK 20 Ekim 1927
 
Birinci vazifen, Türk İstiklalini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegane temeli budur. Bu temel senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni, bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici, bedhahların olacaktır. Bir gün istiklal ve cumhuriyetini müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkan ve şeraitini düşünmeyeceksin! Bu imkan ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezhür edebilir. İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle techit edebilirler. Millet, fakr-u zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.

Ey Türk İstikbalinin Evladı !

İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen; Türk istiklal ve cumhuriyetini kurmaktır ! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.
 
öyle bir vatanki bu nasıl kurtarılmış yokluk içinde ne başarılar kazanmışız..
küçük köy kahvelerinde toplanan 6 yaşındaki çocuğun cep harçığı ile kurtaıldı bu vatan
bir çift çarık ile yamalandı ayaklar öyle gitti savaşa...
nice neneler su taşıdı yaralı askerlere......
o ne zamandı öyle...güneş ne parlaktı gece ne karanlıktı..
başta atatürk kendi canını ortaya koydu binlerce türk kanını aldı yürüdü bu şanlı bayrak.....
şimdi bile tüylerimi ürpertiyor o cesaret...o vatan aşkı...o kocaaaa yürek......
yıllar sonra utanıyorum kendimden o büyük nutuku okurken......
ben böyle mi olacaktım....biz böyle mi olacaktık..bu vatan böyle mi olacaktı.....
 
[
cxvvbtt5.jpg





Gençliğe Hitabe'ye Giriş ve Nutuk'un Sonu

Sayın baylar, sizi, günlerce işlerinizden alıkoyan uzun ve ayrıntılı sözlerim, en sonu tarihe mal olmuş bir çağın öyküsüdür. Bunda, ulusum için ve yarınki çocuklarımız için dikkat ve uyanıklık sağlayabilecek kimi noktaları belirtebilmiş isem kendimi mutlu sayacağım.

Baylar, bu söylevimle, ulusal varlığı sona ermiş sayılan büyük bir ulusun, bağımsızlığını nasıl kazandığını; bilim ve tekniğin en son ilkelerine dayanan ulusal ve çağdaş bir devleti nasıl kurduğunu anlatmaya çalıştım.

Bugün ulaştığımız sonuç, yüzyıllardan beri çekilen ulusal yıkımların yarattığı uygarlığın ve bu sevgili yurdun her köşesini sulayan kanların karşılığıdır.

Bu sonucu, Türk gençliğine kutsal bir armağan olarak bırakıyorum.


M.KEMAL ATATÜRK


--------------------------------------------------------------------------------

Gençliğe Hitabe'nin Orjinali

EY TÜRK GENÇLİĞİ!

Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır!

Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur !

ataimzaok11ib91lr6bq1.gif


nemutlu3fm8xrvc6vf5br8.gif
 
Atam önemli noktaları belirtmişte malesef bunu pek anlayan olmamış ki ülkemiz bu hallerde.
 
X