Popüler Konu Coca-Cola bizim hakkımızda ne düşünüyor ?

“Yemek yiyor şükür, ama sebze yediremiyorum…”

Çocuğuna yemek yemeyi sevdirmeyi başaran anneyi bu sefer de yeni başka bir problem bekliyor: Çocuğunun niçin sebze yemeyip de hep belli başlı bazı yiyecekleri yediğini kendine dert edinmeye başlıyor.

- Çocuğu yemek yemeye başlayan biraz daha büyük yaştaki çocukların annelerinin kafa patlatıp durduğu problem bu: “Ispanağı yediremedim”, “ne olurdu şu patates kızartması yerine kereviz yeseydi?”

- Bu duruma karşı önerilen yaygın taktik çocuğun sevdiği yiyeceklerle birlikte fark ettirmeden sebze yedirmek: Mercimek çorbasının içine ne sebze varsa katılıyor, örneğin.

Bu kadın hep mutsuz:Çocuğunun beslenmesi ile ilgili her gün yeni bir kaygı pusuda bekliyor: İştahsızlığını çözse obezite sorunu başlıyor. Ondan kurtulsa abur cubur yeme ve sağlıksız yiyecekleri sevme problemleri var.


oğlum 2,5 yaşında ve beslenmesii çok kötüü...hergün ne yedircem ben bu çocuğa diye düşünmekten fenalık geldii..kahvaltıda sucuklu yumurta ekmekle meyvesuyu ve 1 salatalık.. öğlen ve akşamm makarna,pilav,patates kızartması tavuk yediği ana yenmek bunlar..meyvelerden elma muz salatalık domates .aburcubur birdee oda herşey değil..ayrıca gecedee süt içiyor.. hepsi bu kadar ve oğlum bugüne kadar ne bir kase çorba içti ne bir yemeğin suyundan ..
 
Annenin başarısı, çocuğunun sağlıklı ve iştahlı olması.

Çocuğunun iyi beslenmesi sadece çocuğun sağlıklı olması anlamına gelmiyor. Aynı zamanda anne, bunun üzerinden kendi başarısını tanımlıyor.

- Çocuğu yemek yiyen veya sağlıklı besinler yiyen bir anne başarılı bir anne, yemeyen anne ise başarısız anne olmuş oluyor. Çocuğun yemek yiyip yememesi annenin başarısı olarak görülüyor.

Çocuğu sağlıklı beslemenin neredeyse bir takıntı olacak kadar önemli ve bitmeyen bir kaygı olmasının arkasında bu Annelik başarısı kavramının içselleştirilmiş olması var.
 
“Her şey zararlı: Çocuğumu organik besinlerle beslemek istiyorum!”

İlerleyen kaygılar merdiveninin bir sonraki basamağında anneyi bekleyen şey çocuğa verdiği şeylerin aslında hep yapay ve bu nedenle sağlıksız olduğu düşüncesi.

- Bu basamağa gelen anne “çocuğumuza kendi ellerimizle zehir veriyoruz” diye düşünüyor.
- Bunun karşısındaysa anne iki boyutlu bir arayışa giriyor:

Gazlı içecekler bu aşamada savaşılmaya başlanan bir şey oluyor.

kırmızı eti güvendiğimiz kasaptan alıyoruz marketten asla almıyoruz. salam sucuk hiç yemeyiz. kola gazlı içecekler bazen misafirler getirir o da kendileri içerler içilmeyenler lavaboya dökülür. daha bildiklerimi yazsam inanın dışardan hiç bir şey alınmaz. bu kadar da abartmayın diyebilirsiniz ama ben kendimi düşünmüyorum zararlı olduğunu bildiğim bi şeyi nasıl vereyim yavrucuklara.
 
Modern kadın, çocuğunu geleneksel usul besleyen kadındır!..

Çocuğuna yedirdiği her şeyle ona zarar veriyor olduğunu düşünen kadının hayatına yeni bir trend ortaya çıkıyor: Sağlıksız yapay ürünler yerine çocuğunu geleneksel usulde yetiştirilmiş besinlerle beslemek.

- Sütü, markette satılan hazır ambalajlı sütler yerine sütçüden alınması
- Yoğurdunu evde kendi mayalamak
- Evde ekmek yapmak
- Tavuk ve yumurtayı köy ürünleri satan pazardan almak

Trendlerin tersine döndüğünü görüyoruz:Modernin anlamı değişiyor, eskiden geleneksel olduğu için yapılmayan şeyler artık yapılabiliyor. Modern kadın böyle oluyor.

Bu arada bu yeni ihtiyaçları karşılayan yeni hizmet sağlayıcılar ortaya çıkıyor: Açık süt satan sütçü sütlerini cam şişede getiriyor. Kendi internet sitesini de kuracağını söylüyor. O da çağa ayak uyduruyor.


2 aydır sütcümüz var, İstanbul'da kapımıza kadar cam şişede tertemiz sütler getiriyor. walla biz de meleğimizde çok memnunuz, ihtiyacı olan melek sahipleriyle paylaşmak istedim. Şu anda internet siteleri yapım aşamasındaymış

Şimdi karar verdim pazardan civciv alacağım bahçeye:)) güzel doğal yemlerle beslenip, büyüsünler yumurtlasınlar, oğluşuma her gün taze ve sağlıklı, hormonsuz yumurta yedireyim. Bakalım yapabilecek miyim:))) … Araştırdım yerlitohum.com'dan %100 yerli ve doğal tohumlar buldum domates, biber, marul, maydanoz, salatalık tohumlardan şipariş veriyorum.
 
Doğal ve organik ürünler: Elimizden geldiğince…

Çocuğunu doğal ve organik besinlerle besleyebilmek KK kullanıcılarının hayatında önemli bir gerilim alanı.

- Çocuğunu zararlı besinlerden korumak için doğal ve organik besinlerle beslemek istiyor ama bunlar pahalı olduğu için alamıyor.

- Bu durumda izlenen strateji bunu mümkün olabilen çerçeve içinde yapmaya çalışmak:

canım bizde hiç meyve suyu kola cips vermeyiz elimden geldiğince doğal beslemeye çalışıyoruz.ben kızımada fındık badem ceviz kayısı incir yediriyorum seviyoda şükür onları .bide canım sen süt olarak...
 
“Ben zararlı besinlerden koruyorum ama etraftakiler korumuyor!..”

Çocuğuna zararlı gördüğü şeyleri hiç yedirmemek gibi yaygınlaşan bir pratik var: Özellikle Karatay diyeti kitabı çok popüler ve çocuğa onun hiç şeker yedirmemiş olması takdirle karşılanıyor.

Bu çerçevede aile büyüklerinin çocuğun beslenmesinde kendileri kadar dikkatli olmadığından şikayet ediyorlar: çocukları mutlu etmek için çocuğa onların hiç yedirmemeye çalıştığı zararlı yiyecekleri alıyorlar. (özellikle de baba tarafı..)

- En çok şikayet edilen yiyecekler: Renkli şekerler, jelibon, çikolata, cips ve kola..

Çocukların iradesinin olduğuna inanılmıyor. Tadı güzel olan bir şeyi keşfederse ona karşı koyamayacağı ve bunun için ne kadar az şey keşfederse o kadar iyi olduğuna inanılıyor.

aynı sorun bendede var kızım 6 yaşında ve babanne faktörü bendede var biz nedersek tersini yapıyor abur cubur alıyor sabahın 07:30'da cips kola alıp televizyonun başına otutturuyor sonrada biz onun dedesiyiz ninesiyiz alıcaz elbette diyorlar eşimse tam bi ana kuzusu annesi ne derse o oluyor yatak odamıza bile karışıyor
 
Zararlı besinlerden onu korumak: “Hiç vermemek mi en doğru yoksa…?”

Çocukların çok sevdiği ama zararlı olduğu bilinen şeylerden çocuğunu korumakta en doğru yolun nasıl olduğu tartışmalı bir konu.

- Bir tarafta, önceki slaytta değinilen “çocuğu bunlarla hiç tanıştırmamak” eksenindeki aşırı kontrolcü tavır var.

- Buna karşı, forumda bu tavrı çok eleştirenler de var: Tamamen yasaklamayı düşünmek yasakların çekiciliği içinde çocuğun ileride kendisinin bu şeylere yönelmesine yol açacağı için yanlış görülüyor.

çocuklar daha hiç şeker, çikolata yemedi şimdilik kontrolümdeler ilerde ne yaparım bilmiyorum. prof. dr. canan karatay oğluna hiç şeker yedirmemiş. çocuk şeker gördüğü zaman 'dimi anne biz bundan yemiyoruz diyomuş'.inşallah bizimkiler de öyle olur.
 
Kocam çocuğumuz için benim kadar çaba göstermiyor!

Çocuğun beslenmesi anne ile baba arasında bir gerilim konusu olabiliyor: Anneler, babaların çocuğun beslenmesi konusunda kendi stratejilerini desteklememesinden şikayet ediyorlar. Bu durumun iki boyutu var:

- Yemek yemediği düşünülen çocuğa anne yemek yedirmeye çalışırken babası yok “gerek yok, bırak yer” diyebiliyor.

- Annenin uygulamaya çalıştığı doğal beslenme rejimine babanın kendisi de karşı çıkıyor.
“Ben bizim çocuğumuz için neler neler yaparken, o bir parça brokoliyi yemiyor.”

Ailede anne ve babanın aynı fikirde olmasının çok önemli bir şey olduğu ve çocuğun beslenmesi konusunda babanın yanlış yaptığı düşünülüyor: Onun yüzünden çocuk işine gelen tutumu gösteren babanın yoluna gidiyor.

kızlar yardım istiyorum ne yapacagımı sasırdım 4.5 yasında kızım var.tek cocuk.ona karsı babasıyla farklı tutum sergiliyoruz yani ben yemegini ye desem yemicek işte belli diyo esim bunu duyan kızım yermi?uyutucam gec oldu diyorum uyumaz bu saatte diyo bu lafı duyunca kızım kalkıp gidiyor ayagımdan.oyuncaklarını topla diyorum bağırma cocuga diyo.direk babanın gözüne bakıyor
 
Ergen anneleri: Bir numaralı problem ergenlik ve cinsellik

Forumun kullanıcı kitlesi genellikle 20-30 yaş arasındaki kadınlardan oluştuğu için ergenlik döneminde çocuğu olan annelerle forumda nadiren karşılaşıyoruz.

Onların forumda sordukları sorular pek çocukların beslenmesi ile ilgili değil. Daha çok ergenliğe giren çocuğun cinsellikle ilişkisi üzerine.

- Örneğin: Kızım porno izliyor.
- Veya: Oğlumun kız arkadaşı hamile mi?

Bu durumun nedeni bu annelerin hayatında çocuğunu beslemek çoktan bir şekilde hesabı görülmüş bir problem olması muhtemelen . Onlar için yeni olan cinsellik olduğu için cinselliği soruyorlar.
 
Ergen çocuğun cinsellik deneyimleri karşısında annenin hisleri

Ergen çocuğunun cinsellik deneyimleri hakkında yazan anneler çocuklarının içinde bulundukları durumu sanki bir hata varmış ortada gibi anlatıyor.

- Kendisi ile ilgili taşıdığı iyi (hatta mükemmel) anne algısı çocuğunun cinselliği ile karşılaşınca bozuluyor: Biz neyi yanlış yaptık diyerek kendisinde suç arıyor.

- Buna karşı forumdaki diğer insanlar çocuğu ile ilgili anlattığı kendisini rahatsız hissettiren durumu genelde normal karşılıyorlar: Yaşam-dönemsel bir değişiklik yaşayan çocuğu ile diyalog kurmasını öneriyorlar.

- İnternet, ergen çocukların annelerinin cinsellikle ilişkili olarak çok kaygılı olduğu bir yer. Anne ergen çocuğunun bilgisayarını kontrol ediyor.
 
“14 yaşındaki yeğenim kola değil süt içiyor!”

Ergenlik döneminde için yiyecek-içecek konuları ancak çocukta bir “anormallik” durumuna işaret eden bir şey varsa dile getiriliyor.

Böyle bir durumda kolanın olumlu şekilde dile getirilmesi çarpıcı: Kola bir yaş-statü göstergesi.

- Büyümüş olan bir çocuğun kola içmesi normal karşılanıyor. Tersine içmemesi anormal olabiliyor.

Bu durum bu yaşlardaki çocuklar için annelerin gazlı içecek içilmesini o kadar da dert ediyor olmadığına işaret ediyor.

Kardeşimin 14 yaşındaki bir kızı var.Ama pek genç kız gibi davranmıyor.Yani evde barbie bebeklerle oynuyor,çizgi film izliyor,odası pembe ve tüylü.Yaşıtları kola içerken o süt içiyor.Evdede çocuk gibi davranıyor,sevimli gözükmeye çalışıyor.Sanırım büyümeyi pek istemiyor.Ama arkadaşlarının yanında oldukça sosyal ve normalmiş.Öyle gerizekalı bir çocuk değil aksine zekası normalin üzerinde.Ama kardeşim ve ben onun için endişeleniyoruz.Sonsuza dek çocuk mu kalacak?
 
4. Kendi beslenmeleri ile ilgili tutumlar ve trendler

Bu bölümde :

- Kendi beslenmeleri ile ilgili hissettikleri duygular ve bunların sonuçları
- Trend yiyecek-içecekler ve kaygılar
- Diyet: İhtiyaçlar, motivasyonlar, forumun diyet yapan kadının hayatındaki yeri, trend diyetler, diyet ürünlerle ilgili tutumlar, diyette trend yiyecek-içecekler
- Ve bazı spesifik konular: Su, cilt güzelliği ve cips ele alınıyor.
 
Beslenme ile ilgili duygu durumları –Endişe : “Acaba kanserojen mi? Acaba kilo yapar mı?”

Kendi beslenmeleri ile ilgili olarak korku ile ilişkili negatif duygular içindeler: Endişe, en sık karşılaşılan duyguların başında.

- Endişelerinin iki kaynağı var:
 
Endişenin sonucu : “Paketli ürünler kanser yapar!”

Bir ürünle ilgili sağlıksızlık algısının temel nedeni içinde katkı maddeleri bulundurduğu ve bunların kanser yaptığı yönündeki yargı.

- Paket içinde satılan ürünlere sürekli bu endişe ile yaklaşılıyor:

Hazır çorbalar, fast food, şekerlemeler, hepsi çocuklarımız için ZEHİR. Bizim için de tabii.
 
Beslenme ile ilgili duygu durumları - Şüphe: “Acaba gerçekten doğru söylüyor mu?”

Şüphe, sıklıkla kendini yeniden gösteren bir duygu.

- Endişelerinden dolayı doğal ve sağlıklı besinlere yönelmek istiyor. Ama etrafındaki yiyeceklerle ilgili kendini güvende hissedemiyor:
 
Şüphenin sonucu: “Ben markalara güvenmiyorum!”

KK kullanıcılarının konuşmalarına niteliğini veren bir tema “markalara güvenmeme” durumu:

- Etrafta bir çok üründe bir çok marka kendi ürününün doğal olduğunu söylüyor ama bunu söylemeleri onların bu şekilde olduğunu göstermez diye düşünüyorlar.

O ilaçlı, hormonlu, GDO'lu, zararlı tüm besinleri eleyip, menülerden çıkarsak elde hemen hemen hiçbir şey de kalmıyor. Kanser vakaları neden artıyor işte bunlardan. Allah bebeklerimizi korusun ve para hırsıyla her türlü sahtekarlığı yapanları da ıslah etsin
 
Beslenme ile ilgili duygu durumu - Umutsuzluk: “Aman Allah’ım ben ne yapacağım! Yiyecek bir şey bulamıyorum: Buzdolabı dolu ama yiyecek bir şey yok.”

Umutsuzluk sık yaşanan başka bir duygu.

- Hem doğallık ve sağlıklılık ekseninde hem de kilo alma ekseninde idealine ulaşmanın çok zor ve bu umudunu kırıyor:

çocuklara hiç çiftlik tavuğu vermedim çiftlik yumurtası da...eşim şehir dışına çok çıkıyor gittiği yerden mutlaka köy yumurtası alıyor. bir kaç kere de köy tavuğu aldı parçaladık buzluğa koyduk arada haşlayıp veriyorum.çok kısır bi döngü aslında köy tavuğu diye alıyoruz ama hazır yemle beslenmişse o da sakıncalı gdolu olasılığı çok...offff yatıp kalkıp düşünüyorum hiç bir şey doğal değil
 
Umutsuzluğun sonucu: “Kendi ürünlerimizi kendimiz yapalım veya alternatif ürünler bulalım…”

Forumun kadınların hayatında doldurduğu bir boşluk böyle umutsuz hissedilen anlarda herkesin birbirini cesaretlendirmesi.

Tamam, tam olarak kendimizi koruyamıyorsak o zaman biz de elimizden geleni yapalım denerek çözümler üretiliyor.

- Örneğin, sağlıksız ve kilo aldırıcı olan paketli abur cubur ürünler yerine biz evde ne olduğunu bildiğimiz kendi malzemelerimizle ve diyetimize uygun biçimde kendimiz üretelim abur cubur yiyecekleri denerek, cipsin, çikolatanın sağlıklı ve hafif halleri yapılıyor.

“Abur cubur yiyeceksem hazır paketli olacağına, evde yaptığım olsun en azından.”

Yine de kaygılar hemen ortadan kalkmıyor, yeni bir çözümde yeni kaygılar doğuyor. (İlerleyen mesajlarda göreceğiz).
 
Trend yiyecekler-içecekler

Bazı yiyecek-içecekler üzerine çokça konuşulduğu ve tavsiye edildiği görülüyor.

Yeşil çay mucize içecek: Yeşil çayın faydaları sürekli dönüp duruyor: Her derde deva. Bağırsakları çalıştırmak için.

Yağsız patlamış mısır sağlıklı alternatif: Mehmet Öz’ün cips yerine önermesi ile tartışılmaya başlanıyor ve diyetinde bunu kullananlar kilo almadıklarını ve olumsuz etkilenmediklerini söylüyorlar.

Tarçınlı süt tatlı krizleri için birebir! Diyet yapanlar arasında tarçınlı süt bayağı popüler.

makinada yapıyorum yağ tuz koyamıyorsunuz makinaya baya tokluk hissi veriyor yağsız tuzsuz olunca kilo almak yerine veriyorsunuz ben denedim 5 kilo vermiştim
 
X