• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Zorlu olsa sonu tatlı doğum hikayem

freetalking

Üye
Kayıtlı Üye
3 Eylül 2014
46
28
18
41
Merhaba Arkadaşlar
Ne zaman doğacak derken kötüyümü çağırdım bilmiyorum ama oldukça meşakkatli bir doğum hikayem oldu.
Daha önce yazmıştım biliyorsunuz, doğum için Amerika'dayım. Burada rutin kontrollerde ultrason yok. Bir yandan iyi ama bir yandan da benim gibi evhamlı anneler için kötü, her şeyden emin olamıyorsunuz. Neyse ben bunu kendi yöntemimle çözdüm. Geçen haftaki kontrolümden önceki kontrolde bebeğin hareketlerini çok hissetmiyorum diye yalan söyleyip doğruca nst ye yollattım kendimi tabi bu arada orda ultrasondan da bakıyorlar. Herşey yolunda dedi doktor. Bir sonraki haftaya yani 11.09.2014 Perşembeye kontrol nst verdi. Hareketleri hissedersen iptal et randevunu dedi. Ben hareketleri hissediyordum ama az tabi buda 39 haftalık hamilelikte normal. Neyse randevumu hastaneye giderken bile hareketleri hissetmeme rağmen iptal etmedim. Ertesi gün babam doğuma yanıma gelecekti Newyork gezisi planlamıştım. NST ye girdim doktor ultrasonda baktı, cihaz biraz eski. Su az gibi dedi beni daha gelişmiş bir cihaza soktu. New york'a gidemiyorsun 3.kata doğumhaneye alıyoruz seni dedi. Şoka girdim. Bir yandan heyecan, bir yandan telaş, bir yandan da oğluma kavuşacağım için mutlulukla nasıl yani dedim. Suyun çok az hemen yatırıyoruz seni dedi. Bir odaya alıp gerekli bilgileri verdiler. Yalnızım yanımda eşya yok, telefonda kontör yok. Dedim benim eve gitmem lazım. Gönderemeyiz dediler. Hayır dedim ben eve gideceğim. Doğumhane doktoruyla görüşüp beni eve gönderdiler. Gerekli temizliğimi yaptım, eşyalarım hazırdı çantamı aldım, kahvaltımı yaptım, yine yalnız hastaneye gittim ve beni hemen yatırdılar. NST ye bağladılar, açılmam olmadığı için aşağıya balon dedikleri bir şey taktılar , beni çıldırtacak bir sancıyla saçlarımı yolmaya başladım. Dayanmıyorum dedim morfin vurdular uyumuşum. Kendime geldiğimde yeniden doğmuş gibiydim açılmam 3 cm olmuştu. NST de bu şekilde 2 gün kaldım. Açılma için işlemler yapıp ilaç verdiler. Sürekli serum ile su takviyesi yapıldı. 2. gün akşamı bana suni sancı vermeye başladılar. İlk 4 saat idare ettim sancıları şiddeti artınca saçmı yolduğum sancı aklıma geldi ve epudiral istedim çünkü ne kadar sancı çekeceğimi bilmiyordum. Epidural cennet icadı gerçekten, elinizde bir düğme sancıyı hissedince basıyorsunuz. Birde sonda taktılar tuvalete gitme derdinden kurtuldum, her seferinde tonla aleti çıkarttırmak zorunda kalıyordum. Doktorlar aralıklarla açılmamı kontrol ettiler. Sorun şu ki, bebek aşağı inmiyordu. Hala gögüsümün altında taş gibi hissediyordum. 18 saat sunni sancıdan sonra 5 cm açılma ile kaldım hiç ilerleme olmadı. Doktor iki seçenek var, suyunu patlacağız bekleyeceğiz biraz daha yada sezaryen dedi. Ben su patlasın dedim. Neyse su kendiliğinden patladı. 1 bardak su anca geldi gerçekten su kalmamış. Bu şekilde de bekledik açılma olmasını sancıyla verilmeye devam edildi. Artık normal olmasını çok istiyordum. 3 gündür nst ye bağlı bir şekilde bir kolumda serum, bir kolumda ilaç , karnımda nst ile yatağa çakılmıştım. Yalnızdım, gelen herkesin kalmasını reddettim. Babamı da eve gönderdim. Kimsenin bana faydası yoktu. Ay uy of demekten başka bir işe yaramayacaklardı. Kimsede zaten benim yakın akrabam değildi. Annem ve çok iyi bir dost dışında gereksiz buldum ki onlarda burada değillerdi. 3 günde Şaban filmleri izledim nedense bana çok moral verir bu filmler. Neyse en son kontrolde 5 cm idi hala ve bebeğin kafası yukardaydı. Doktor artık bebek çok yoruldu dedi. Benimde ateşim yükselmeye başlamış, suyum patladığı içinde aşağıda enfeksiyon oluşmaya başlamış buda bebek için zararlı olacağından beni sezaryene hazırlamaya başladılar. Hemşireler en uzun kalma rekoru kırdın sana ödül vereceğiz diye dalga geçiyorlardı artık 3 günden sonra. Psikolojik olarak çok güçlüsün bravo dediler. Babam ve yanımda kalacak bir abla geldi. Hem Epidural ile ameliyat için bir ilaç verdiler ki işte o an olanlar oldu. Nazara geldim herhalde. Ağzımda oksiyen maskesi birden beni boğmaya başladı, nefes alamamaya başladım yerimden doğruldum ve elbiselerimi parçalamaya başladım, ağzımdaki maskeyi fırlatıp ayağa kalkmak koşmak istedim ancak mümkün değildi. Herkes başıma toplandı, ne olduğunu soruyorlardı ama bende bilmiyordum birden oda bana dar geldi aldığım nefes beni boğmaya başladı koşmak istedim. Ben yapamayacağım eve gitmek istiyorum dedim. Aklımda biryandan oğlum vardı. Nasıl olacaktı ameliyata girmek zorundaydım. Ölmek istiyorum dediğimi ve etrafımdakilerin beni tuttuğunu hatırlıyorum. Hemen soğuk hava üfleyen birşeyi bana tuttular yatırdılar ve sakinleştirici vermiş olacaklar ki, ben sakinledim herkesi duyuyordum ama gözümü açamıyordum. Ne kadar zaman sonra bilmiyorum kendime geldim, beni ameliyathaneye götürmeye başladılar. Ameliyathanede ışıklı masaya yattıım, burnuma oksijen için kablo taktılar onu çıkarttırdım boğuluyorum dedim. Genel anestezi istedim imkansız dediler epudiralin var. Birden ellerim kollarım titremeye başladı odada olanların olmaması için kendimi kontrol etmeye çalışıyordum. Hemşireler ellerimi tutuyor beni sakinleştirmeye çalışıyordu. Bana müzik açtılar Rihanna istedim birlikte söyleme başladık hemşireyle. Çenemi kontrol edemiyordum soğuktan donar gibi takırdıyordu. Beni uyutun diye yalvarıyordum. Karnımı kestiklerini hissettim tabi acısını değil. Karnımın kenarından kan sızıyordu hissediyordum. Ben zangır zangır titriyordum oğlumun ağlamasını duydum. Elimi tutan hemşireye birşeyler demek istedim duymadı. Gözlerimin içine baktı bana yaklaştı beni kurtar dedim kendi gözlerimin dışarı fırladığını hissediyordum. Anestezi doktoruna beni kurtarın diyor dediğini hatırlıyorum hemşirenin sonra bebek alınınca sanırım uyutmakta sakınca görmediler ki sakinleştirici vermiş olacaklar 11:30 da girmiştim ilk 10 dk oğlumun sesini duydum gözümü bir açtım saat gece yarısı 2. Herşey bitmişti bende sakindim. Başımda beni bekleyen abla elimi tutuyordu. Sonra babam geldi elimi tuttu. Doktor geldi oğlumu sordum. Oğlum benden enfeksiyon kapmış ve onu özel odaya almışlar, antibiyotik veriyorlarmış. O kadar yorgundum ki, reaksiyon bile veremedim. Beni sedye ile özel odaya götürdüler yattığım yerden oğlumu emzirttiler bana. Yarı baygın yarı uyanık ilk baktığımda kırmızı ama çok güzel bir bebek vardı. Çenesi batıklı babası gibi dedim. Boyunu kilosunu sordum o sersem halimle 3500 kg 54 cm doğmuş prensim. İlk tanışmamız çok garipti sanki o gün gördüğüm bebekle bugün karşımda uyuyan farklı bebekler. Gayet güzel emdi, hemşiler ve ben çok sevindik. O kadar uykum vardı ki 3 günlük uzun bir maraton ve geçirdiğim krizler beni bitap etmişti. Beni odama götürdüler oğlum orda kaldı. Kimsenin yanımda kalmasını istemedim. Babamı da gönderdim. Sabaha kadar uyudum Sabah 9 ta beni oğluma emzirmeye götürdüler. 2. emzirmede de çok gariptim sanki benim değildi, bı ısınamadım tam olarak, kendimi garip hissediyordum. Bebeğimin yanında mama şişesi vardı. Mama vermeyin dedim. Şekeri düşüyor dediler. Ben gelir emziririm mama olmasın sarılık olmasın diye az verebilirsiniz ama önce anne sütü dedim. O gün 3 saatte bir beni yatağımdam kaldırıp tekerlikli sandalye ile emzirmeye götürdüler 3. emzirmemde artık kokusu burnuma işlemişti ve onu özlemeye başlamıştım odamda. Acı çektiğim ve hareket edemediğim için emzirmeyi iyi yapamıyordum. Bu konuda bana bütün gün yardımcı gönderdiler. Bana emzirmeyi bebeğe de emmeyi öğrettiler sabırla. Günün sonunda ben emzirmeyi öğrenemedim ama bebek emmeyi öğrenmişti.. Artık ne istediğini ne yediğini biliyordu. Gece 23:30 da emzirmek için tekerlikli sandalyeye oturttular beni yine bir kriz geçirdim. Bu ameliyatımın ilk gününde o yataktan eğilip doğrularak defalarca kalkmaktan çektiğim acılara vucudumun isyan ettiği noktaydı. Hemşireler her seferinde kalkma yat dinlenmen lazım, gitme mama alsın diyorlar dı ama ben kabul etmiyordum. Süt sağma makinesi getirdiler ama süt bebek emdiğindeki gibi gelmediği için acılarıma rağmen yatağımdan kalktım ki en sonunda vucudum yine titreme ve arkasından ağlama krizi ile reaksiyon verdi. Yatağıma geri yatırdılar ve özel odaya mama verin talimatı verdiler. Ben yatağımda titrerken ağlıyor bir yandan da oğluma gidemediğim için daha çok ağlıyordum. Babamda yanımda ne yapacağını şaşırmış, dilde bilmiyor herkese kızıyordu problem problem , baby getirin diye odayı işaret ediyordu. Biraz ilaç verdiler ve oğlumun gözetim süresinin gece yarısı 2 de biteceğini ve yanıma geleceğini söylediler. Uyudum ve gece 2 de kurulmuş saat gibi gözlerimi açtım gelen giden yoktu. Bana verdikleri numaradan arayıp Deniz'in annesiyim neden gelmedi dedim. Son ilacını aldı, iyi gelecek yanınıza dediler. Beklemeye başladım. Bir ağlama sesi geldi. Herhalde yan odada bebek çok alıyor dedim ki ses yakınlaştı koridoru inleten benim oğlummuş ses odamdaydı artık. Belki özel odada ilaç ona faydalı şeyler yapılıyordu korunuyordu ama ben her gittiğimde onu yalnız bırakıp gelirken ölüyordum. Başında bir zenci hemşire. Kollarında kablolar. Minicik koluna yapıştırdıkları banttan sanki derisi kalkmış gibiydi sanki kolu morarmış gibiydi. Her gittiğimde derisi kalkmış bunun kolu morarmış diye sorduğum için yanıma gelen ziyaretçilerden birini çağırıp bana tercüme ettirerek her sorduğumda verdikleri cevabı kıza anlattılar. Benim o kolundakileri çıkartacağımı sanmışlardı. Yahu dedim ben onu anlıyorum niye sana tercümanlık yaptırıyor o beni anlamıyor derisi kalkmış işte dedim. Bana söz verdirdiler ki bir daha koluna dokunmayacak ve sormayacaktım. Kolunda birşey yoktu. Gerçekten odama geldiğinde bant çıkmıştı kolu iyiydi. Derisi kalkmamıştı sadece çok buruşuktu.
Toplamda 6 gün hastanede kaldıktan sonra dün taburcu edildik. Hastanede 5 yıldızlı otelde bulamayacağımız konforla bakıldık. Altımı bile değiştirdiler, sildiler. hem bebeğe hem bana hemşire, her ihtiyacında düğmeye bastığında koşturanlar. Gerçekten acılarımı unutturdular bana. Türkiye'de hiç bir özelde bu şekilde bir bakım olamaz. Hastane çantamı dokunmadım bile. Pedinden bezine bebek kıyafetinden dış fırçasına tarağına kadar tedarik edildi. Benim bulamayacağım kadın için iç çamaşırı ve pedler verdiler. İnanılmaz memnun ayrıldık hastaneden. Babam ve ben çıkmak istemedik resmen. Kaldı ki şuanda akrabımız da kalıyorum ve hiçte rahat değiliz. Zaten eve arabayla geldiğimizde içeri girip ağladım, o kadar etrafında koşuşturan insanlardan sonra bir başına kalmıştım. Şuanda loğusa sendromu yaşıyorum. Hep ağlamak ve evime gitmek istiyorum. Sezaryenı da destekleyenleri kınıyorum. İnsan bırakın bebeğini kendine yetemiyor. Eğilip kalkamıyorum, ani hareket edemiyorum, bebeğimi taşıyamıyorum. Karnımda bir kesik canım yanıyor ağrı kesicilerle ayaktayım. Rahatça yatamıyorum. Keyfiye sezaryen olmayın arkadaşlar bu bir katliam. Doğa size ne sunmuşsa o en doğrusudur. Allah kimseye kaldıramayacağından fazla yük vermez.
Hastanede ayak ucuma koydurmuştum Deniz'in yatağını onu izleyebilmek için, kustuğunu gördüm yerimden fırlayıp ağzını silemedim. Aniden kalkmak imkansız.
Herşeyden önce siz bir hasta haline geliyorsunuz. Bebeğiniz değil siz bakılacak duruma düşüyorsunuz. Anneliğinizin başladığı gün sizin acılarınızda başlamış oluyor. 3 gün direndim ama oğlum gelmek istemedi 39+1 de sezaryen 13.09.2014 saat 23:30 da Deniz'im dünyaya geldi.

Şimdi o uyuyor ben onu izliyorum. Uyuyunca özlüyor , ben uyuyunca da özlemle uyanıyorum. Kucağımda yada sarılarak yatmak istiyorum ama acılarım beni durduruyor.
Siz siz olun normal doğurun ve bebeğiniz kucağınızda hastaneden çıkın.
 
Allah oğlunuzu size bağışlasın.. ama lütfen mecburi sezaryen olacakları da korkutmayın. Her bünyeye göre herşey değişir. Ben de sezaryen oldum ama 2. gün tutunarak kalkabiliyordum. 3.gün evdeydim ve kimsenin yardımına ihtiyacım olmadan oturup kalkabildim bebeğime de bakabildim.. Depresyonunuzdan da umarım bir an önce çıkarsınız.. Huzurlu ömürler..
 
Merhaba Arkadaşlar
Ne zaman doğacak derken kötüyümü çağırdım bilmiyorum ama oldukça meşakkatli bir doğum hikayem oldu.
Daha önce yazmıştım biliyorsunuz, doğum için Amerika'dayım. Burada rutin kontrollerde ultrason yok. Bir yandan iyi ama bir yandan da benim gibi evhamlı anneler için kötü, her şeyden emin olamıyorsunuz. Neyse ben bunu kendi yöntemimle çözdüm. Geçen haftaki kontrolümden önceki kontrolde bebeğin hareketlerini çok hissetmiyorum diye yalan söyleyip doğruca nst ye yollattım kendimi tabi bu arada orda ultrasondan da bakıyorlar. Herşey yolunda dedi doktor. Bir sonraki haftaya yani 11.09.2014 Perşembeye kontrol nst verdi. Hareketleri hissedersen iptal et randevunu dedi. Ben hareketleri hissediyordum ama az tabi buda 39 haftalık hamilelikte normal. Neyse randevumu hastaneye giderken bile hareketleri hissetmeme rağmen iptal etmedim. Ertesi gün babam doğuma yanıma gelecekti Newyork gezisi planlamıştım. NST ye girdim doktor ultrasonda baktı, cihaz biraz eski. Su az gibi dedi beni daha gelişmiş bir cihaza soktu. New york'a gidemiyorsun 3.kata doğumhaneye alıyoruz seni dedi. Şoka girdim. Bir yandan heyecan, bir yandan telaş, bir yandan da oğluma kavuşacağım için mutlulukla nasıl yani dedim. Suyun çok az hemen yatırıyoruz seni dedi. Bir odaya alıp gerekli bilgileri verdiler. Yalnızım yanımda eşya yok, telefonda kontör yok. Dedim benim eve gitmem lazım. Gönderemeyiz dediler. Hayır dedim ben eve gideceğim. Doğumhane doktoruyla görüşüp beni eve gönderdiler. Gerekli temizliğimi yaptım, eşyalarım hazırdı çantamı aldım, kahvaltımı yaptım, yine yalnız hastaneye gittim ve beni hemen yatırdılar. NST ye bağladılar, açılmam olmadığı için aşağıya balon dedikleri bir şey taktılar , beni çıldırtacak bir sancıyla saçlarımı yolmaya başladım. Dayanmıyorum dedim morfin vurdular uyumuşum. Kendime geldiğimde yeniden doğmuş gibiydim açılmam 3 cm olmuştu. NST de bu şekilde 2 gün kaldım. Açılma için işlemler yapıp ilaç verdiler. Sürekli serum ile su takviyesi yapıldı. 2. gün akşamı bana suni sancı vermeye başladılar. İlk 4 saat idare ettim sancıları şiddeti artınca saçmı yolduğum sancı aklıma geldi ve epudiral istedim çünkü ne kadar sancı çekeceğimi bilmiyordum. Epidural cennet icadı gerçekten, elinizde bir düğme sancıyı hissedince basıyorsunuz. Birde sonda taktılar tuvalete gitme derdinden kurtuldum, her seferinde tonla aleti çıkarttırmak zorunda kalıyordum. Doktorlar aralıklarla açılmamı kontrol ettiler. Sorun şu ki, bebek aşağı inmiyordu. Hala gögüsümün altında taş gibi hissediyordum. 18 saat sunni sancıdan sonra 5 cm açılma ile kaldım hiç ilerleme olmadı. Doktor iki seçenek var, suyunu patlacağız bekleyeceğiz biraz daha yada sezaryen dedi. Ben su patlasın dedim. Neyse su kendiliğinden patladı. 1 bardak su anca geldi gerçekten su kalmamış. Bu şekilde de bekledik açılma olmasını sancıyla verilmeye devam edildi. Artık normal olmasını çok istiyordum. 3 gündür nst ye bağlı bir şekilde bir kolumda serum, bir kolumda ilaç , karnımda nst ile yatağa çakılmıştım. Yalnızdım, gelen herkesin kalmasını reddettim. Babamı da eve gönderdim. Kimsenin bana faydası yoktu. Ay uy of demekten başka bir işe yaramayacaklardı. Kimsede zaten benim yakın akrabam değildi. Annem ve çok iyi bir dost dışında gereksiz buldum ki onlarda burada değillerdi. 3 günde Şaban filmleri izledim nedense bana çok moral verir bu filmler. Neyse en son kontrolde 5 cm idi hala ve bebeğin kafası yukardaydı. Doktor artık bebek çok yoruldu dedi. Benimde ateşim yükselmeye başlamış, suyum patladığı içinde aşağıda enfeksiyon oluşmaya başlamış buda bebek için zararlı olacağından beni sezaryene hazırlamaya başladılar. Hemşireler en uzun kalma rekoru kırdın sana ödül vereceğiz diye dalga geçiyorlardı artık 3 günden sonra. Psikolojik olarak çok güçlüsün bravo dediler. Babam ve yanımda kalacak bir abla geldi. Hem Epidural ile ameliyat için bir ilaç verdiler ki işte o an olanlar oldu. Nazara geldim herhalde. Ağzımda oksiyen maskesi birden beni boğmaya başladı, nefes alamamaya başladım yerimden doğruldum ve elbiselerimi parçalamaya başladım, ağzımdaki maskeyi fırlatıp ayağa kalkmak koşmak istedim ancak mümkün değildi. Herkes başıma toplandı, ne olduğunu soruyorlardı ama bende bilmiyordum birden oda bana dar geldi aldığım nefes beni boğmaya başladı koşmak istedim. Ben yapamayacağım eve gitmek istiyorum dedim. Aklımda biryandan oğlum vardı. Nasıl olacaktı ameliyata girmek zorundaydım. Ölmek istiyorum dediğimi ve etrafımdakilerin beni tuttuğunu hatırlıyorum. Hemen soğuk hava üfleyen birşeyi bana tuttular yatırdılar ve sakinleştirici vermiş olacaklar ki, ben sakinledim herkesi duyuyordum ama gözümü açamıyordum. Ne kadar zaman sonra bilmiyorum kendime geldim, beni ameliyathaneye götürmeye başladılar. Ameliyathanede ışıklı masaya yattıım, burnuma oksijen için kablo taktılar onu çıkarttırdım boğuluyorum dedim. Genel anestezi istedim imkansız dediler epudiralin var. Birden ellerim kollarım titremeye başladı odada olanların olmaması için kendimi kontrol etmeye çalışıyordum. Hemşireler ellerimi tutuyor beni sakinleştirmeye çalışıyordu. Bana müzik açtılar Rihanna istedim birlikte söyleme başladık hemşireyle. Çenemi kontrol edemiyordum soğuktan donar gibi takırdıyordu. Beni uyutun diye yalvarıyordum. Karnımı kestiklerini hissettim tabi acısını değil. Karnımın kenarından kan sızıyordu hissediyordum. Ben zangır zangır titriyordum oğlumun ağlamasını duydum. Elimi tutan hemşireye birşeyler demek istedim duymadı. Gözlerimin içine baktı bana yaklaştı beni kurtar dedim kendi gözlerimin dışarı fırladığını hissediyordum. Anestezi doktoruna beni kurtarın diyor dediğini hatırlıyorum hemşirenin sonra bebek alınınca sanırım uyutmakta sakınca görmediler ki sakinleştirici vermiş olacaklar 11:30 da girmiştim ilk 10 dk oğlumun sesini duydum gözümü bir açtım saat gece yarısı 2. Herşey bitmişti bende sakindim. Başımda beni bekleyen abla elimi tutuyordu. Sonra babam geldi elimi tuttu. Doktor geldi oğlumu sordum. Oğlum benden enfeksiyon kapmış ve onu özel odaya almışlar, antibiyotik veriyorlarmış. O kadar yorgundum ki, reaksiyon bile veremedim. Beni sedye ile özel odaya götürdüler yattığım yerden oğlumu emzirttiler bana. Yarı baygın yarı uyanık ilk baktığımda kırmızı ama çok güzel bir bebek vardı. Çenesi batıklı babası gibi dedim. Boyunu kilosunu sordum o sersem halimle 3500 kg 54 cm doğmuş prensim. İlk tanışmamız çok garipti sanki o gün gördüğüm bebekle bugün karşımda uyuyan farklı bebekler. Gayet güzel emdi, hemşiler ve ben çok sevindik. O kadar uykum vardı ki 3 günlük uzun bir maraton ve geçirdiğim krizler beni bitap etmişti. Beni odama götürdüler oğlum orda kaldı. Kimsenin yanımda kalmasını istemedim. Babamı da gönderdim. Sabaha kadar uyudum Sabah 9 ta beni oğluma emzirmeye götürdüler. 2. emzirmede de çok gariptim sanki benim değildi, bı ısınamadım tam olarak, kendimi garip hissediyordum. Bebeğimin yanında mama şişesi vardı. Mama vermeyin dedim. Şekeri düşüyor dediler. Ben gelir emziririm mama olmasın sarılık olmasın diye az verebilirsiniz ama önce anne sütü dedim. O gün 3 saatte bir beni yatağımdam kaldırıp tekerlikli sandalye ile emzirmeye götürdüler 3. emzirmemde artık kokusu burnuma işlemişti ve onu özlemeye başlamıştım odamda. Acı çektiğim ve hareket edemediğim için emzirmeyi iyi yapamıyordum. Bu konuda bana bütün gün yardımcı gönderdiler. Bana emzirmeyi bebeğe de emmeyi öğrettiler sabırla. Günün sonunda ben emzirmeyi öğrenemedim ama bebek emmeyi öğrenmişti.. Artık ne istediğini ne yediğini biliyordu. Gece 23:30 da emzirmek için tekerlikli sandalyeye oturttular beni yine bir kriz geçirdim. Bu ameliyatımın ilk gününde o yataktan eğilip doğrularak defalarca kalkmaktan çektiğim acılara vucudumun isyan ettiği noktaydı. Hemşireler her seferinde kalkma yat dinlenmen lazım, gitme mama alsın diyorlar dı ama ben kabul etmiyordum. Süt sağma makinesi getirdiler ama süt bebek emdiğindeki gibi gelmediği için acılarıma rağmen yatağımdan kalktım ki en sonunda vucudum yine titreme ve arkasından ağlama krizi ile reaksiyon verdi. Yatağıma geri yatırdılar ve özel odaya mama verin talimatı verdiler. Ben yatağımda titrerken ağlıyor bir yandan da oğluma gidemediğim için daha çok ağlıyordum. Babamda yanımda ne yapacağını şaşırmış, dilde bilmiyor herkese kızıyordu problem problem , baby getirin diye odayı işaret ediyordu. Biraz ilaç verdiler ve oğlumun gözetim süresinin gece yarısı 2 de biteceğini ve yanıma geleceğini söylediler. Uyudum ve gece 2 de kurulmuş saat gibi gözlerimi açtım gelen giden yoktu. Bana verdikleri numaradan arayıp Deniz'in annesiyim neden gelmedi dedim. Son ilacını aldı, iyi gelecek yanınıza dediler. Beklemeye başladım. Bir ağlama sesi geldi. Herhalde yan odada bebek çok alıyor dedim ki ses yakınlaştı koridoru inleten benim oğlummuş ses odamdaydı artık. Belki özel odada ilaç ona faydalı şeyler yapılıyordu korunuyordu ama ben her gittiğimde onu yalnız bırakıp gelirken ölüyordum. Başında bir zenci hemşire. Kollarında kablolar. Minicik koluna yapıştırdıkları banttan sanki derisi kalkmış gibiydi sanki kolu morarmış gibiydi. Her gittiğimde derisi kalkmış bunun kolu morarmış diye sorduğum için yanıma gelen ziyaretçilerden birini çağırıp bana tercüme ettirerek her sorduğumda verdikleri cevabı kıza anlattılar. Benim o kolundakileri çıkartacağımı sanmışlardı. Yahu dedim ben onu anlıyorum niye sana tercümanlık yaptırıyor o beni anlamıyor derisi kalkmış işte dedim. Bana söz verdirdiler ki bir daha koluna dokunmayacak ve sormayacaktım. Kolunda birşey yoktu. Gerçekten odama geldiğinde bant çıkmıştı kolu iyiydi. Derisi kalkmamıştı sadece çok buruşuktu.
Toplamda 6 gün hastanede kaldıktan sonra dün taburcu edildik. Hastanede 5 yıldızlı otelde bulamayacağımız konforla bakıldık. Altımı bile değiştirdiler, sildiler. hem bebeğe hem bana hemşire, her ihtiyacında düğmeye bastığında koşturanlar. Gerçekten acılarımı unutturdular bana. Türkiye'de hiç bir özelde bu şekilde bir bakım olamaz. Hastane çantamı dokunmadım bile. Pedinden bezine bebek kıyafetinden dış fırçasına tarağına kadar tedarik edildi. Benim bulamayacağım kadın için iç çamaşırı ve pedler verdiler. İnanılmaz memnun ayrıldık hastaneden. Babam ve ben çıkmak istemedik resmen. Kaldı ki şuanda akrabımız da kalıyorum ve hiçte rahat değiliz. Zaten eve arabayla geldiğimizde içeri girip ağladım, o kadar etrafında koşuşturan insanlardan sonra bir başına kalmıştım. Şuanda loğusa sendromu yaşıyorum. Hep ağlamak ve evime gitmek istiyorum. Sezaryenı da destekleyenleri kınıyorum. İnsan bırakın bebeğini kendine yetemiyor. Eğilip kalkamıyorum, ani hareket edemiyorum, bebeğimi taşıyamıyorum. Karnımda bir kesik canım yanıyor ağrı kesicilerle ayaktayım. Rahatça yatamıyorum. Keyfiye sezaryen olmayın arkadaşlar bu bir katliam. Doğa size ne sunmuşsa o en doğrusudur. Allah kimseye kaldıramayacağından fazla yük vermez.
Hastanede ayak ucuma koydurmuştum Deniz'in yatağını onu izleyebilmek için, kustuğunu gördüm yerimden fırlayıp ağzını silemedim. Aniden kalkmak imkansız.
Herşeyden önce siz bir hasta haline geliyorsunuz. Bebeğiniz değil siz bakılacak duruma düşüyorsunuz. Anneliğinizin başladığı gün sizin acılarınızda başlamış oluyor. 3 gün direndim ama oğlum gelmek istemedi 39+1 de sezaryen 13.09.2014 saat 23:30 da Deniz'im dünyaya geldi.

Şimdi o uyuyor ben onu izliyorum. Uyuyunca özlüyor , ben uyuyunca da özlemle uyanıyorum. Kucağımda yada sarılarak yatmak istiyorum ama acılarım beni durduruyor.
Siz siz olun normal doğurun ve bebeğiniz kucağınızda hastaneden çıkın.
allah nalı babalı büyütsün çok zor olmuş ama sonunda bebeğiniz dünyaya gelmiş.
 
Allah oğlunuzu size bağışlasın.. ama lütfen mecburi sezaryen olacakları da korkutmayın. Her bünyeye göre herşey değişir. Ben de sezaryen oldum ama 2. gün tutunarak kalkabiliyordum. 3.gün evdeydim ve kimsenin yardımına ihtiyacım olmadan oturup kalkabildim bebeğime de bakabildim.. Depresyonunuzdan da umarım bir an önce çıkarsınız.. Huzurlu ömürler..

Tabiiki mecburu sezeryan bir mecburiyet zaten alternatif yok korkunun sona faydası da yok o saatten sonra düşünülecek tek şey bebeğin sağlıkla dünyaya gelmesi mecburi sezeryana karar verilince bende sağlık olsun dedim ne yapalım ama memnun değilim ameliyat olmuş olmaktan genelde sezeryan olanlar pek memnun halinden ben normal doğumu çok istemiştim 3 günd hastanede sabrettikten sonra sezeryana dönmek beni üzse de hepsinin sonu tatlı
 
Merhaba freetalking
Bende sana benzer değil ama farklı zor bir doğum sonrası hayat yaşıyorum. Uzun bir tedavideyim.
Doktorum bana önemli olan normal/sezeryan değil önemli olan annenin iyi ve bebeğin sağlıklı doğmasıdır demişti. Ben normal doğum yapsaydım ölebilirdim. Çünkü sezeryan sonrası pelvis kemiklerim kırıldı. Önce ayaklarım uyuştu sonra belden aşağı her yerim uyuştu. Sıcak soğuk hissedemiyordum bile. Tuvaletimi hissedemiyorum.2 ay sonda ile yaşadım hastanede. Sonra çıkarttırıp deneme yaptım fakat yapamıyorum. Şu an tak yapıyorum çok şükür buna da. Fizik tedavi ile yürümeye çalışıyorum. Neden herşey evladım için..
Çok yıpranmışsın sende benim gibi. Allaha sığın bol dua et.tesbih bile yeterli
Allah yardımcın olsun
 
Sezeryan olacak arkadaslarim lutfn korkmayin bnyeden bnyeye degisir ve bende zorunlu sezeryan olanlardanim kizim buyudu sukurki ikinciye hamileyim kismetse az kaldi oyle korkunc agrilar cekmedim hastanede gul gib baktilar hastane kiyafetletinden battaniyesne kadar giydirdi benim bezlerimi bile onlar verdi odamda dusum tv hersyim vardi hemsirelerim mis gib baktilar ikinc gn desteksiz yurudum tabiik agrim vardi ama dayanilmaz diil iciniz rahatlasn diye yazdim hadii saglicakla kalin
 
Merhaba freetalking
Bende sana benzer değil ama farklı zor bir doğum sonrası hayat yaşıyorum. Uzun bir tedavideyim.
Doktorum bana önemli olan normal/sezeryan değil önemli olan annenin iyi ve bebeğin sağlıklı doğmasıdır demişti. Ben normal doğum yapsaydım ölebilirdim. Çünkü sezeryan sonrası pelvis kemiklerim kırıldı. Önce ayaklarım uyuştu sonra belden aşağı her yerim uyuştu. Sıcak soğuk hissedemiyordum bile. Tuvaletimi hissedemiyorum.2 ay sonda ile yaşadım hastanede. Sonra çıkarttırıp deneme yaptım fakat yapamıyorum. Şu an tak yapıyorum çok şükür buna da. Fizik tedavi ile yürümeye çalışıyorum. Neden herşey evladım için..
Çok yıpranmışsın sende benim gibi. Allaha sığın bol dua et.tesbih bile yeterli
Allah yardımcın olsun



Merhaba
Tam ağlıyordum ki mesajını okudum. Bir çeşit loğusa depresyonu yaşıyorum. Hikayene çok üzüldüm çok güçlü bir kadın olmalısın ki onca şeyin üstesinden gelmişsin. Hayatımda kendimi hiç bu kadar zayıf hissetmemiştim. Kendimi çok kötü hissediyorum evden uzak olmamın etkisi tabiki büyük. Sezaryenden sonra bebeğime ben bakmak zorundayım, bugün yandan açılmam olduğunu fark ettim, canım zaten yanıyor. Kendimi kasmaktan sırtım ağrıyor. Oğlumu da üşütmüşüm sürekli karnı gurulduyor ve emmesiyle ısal gibi bezini pisletmesi bir oluyor. Moralim inanılmaz bozuk, ağlıyorum bu defada nefesim kesilecek gibi oluyorum. Ameliyat ve öncesinden yaşadığım panik atak gibi olacağım diye korkudan psikolojimi kendi kendime bozup nefes alamıyorum.

Sen bu acıların üstesinden geldiysen benimde gelmem gerekir ki senin yaşadığım geçekten ağır benimkiyle kıyaslanamaz. Seni tebrik ediyorum herşeyin üstesinden gelebildiğin için. Benim anlamadığım kemikler nasıl kırılıyor , normal doğuma müsait mi değilmiş. Doktor buna nasıl bir açıklama yaptı. En kötüsü herhalde canınla uğraşırken bebeğinle ilgilenememek olmuştur. Nasıl oldu peki bebeğe kim baktı. Sen her gün görüp, emzirebildin mi?
Sana acil şifa diliyorum eski sağlığına kavuşup çocuğunla el ele gezeceğin günler gelsin inşallah tez zamanda.
 
Bebeğime annem baktı tam 3 ay onun fotoğraf ve videosunu görerek geçirdim. Zor zamanlardı..
Allaha çok şükür hayattayım ya ölseydim ne olurdu çocuğuma. Sende kendine iyi bak ne güzel yanında bebeğin. Bol şükret. Sen nasıl hissedersen bebeğinde aynısını hisseder
Ayrıca korkma açılma olmaz bende korkmuştum
Kaç kat dikiliyor hiç korkma.nemli bırakma temizliğine dikkat et mutlaka.
Yavaş hareket et ,)
 
Son düzenleme:
Canım ben de Amerika'dayim ve normal dogumu bekliyorum gunüm gecti 3gün salı randevum var bakalim ne olacak ben de hareketleri az hissetmeye başladım. Sen dogum icin mi geldin canım bi basına zor olur eşin Türkiye de mi ne zaman döneceksin Allah yardımcin olsun cok sükür yavrun saglikli sihhatli gelmis insallah bu günlerde geçer.
 
Slm
Evet doğum için geldim 3 Agustos'ta 33 haftam bitmişti. Tek başıma geldim. Bir akrabam var onun yanında kalıyorum. Bebek erken geldiği için tam babamın Türkiye'den geldiği gün hastaneye yatmış oldum. Babamdır iyi hoş ama olmuyor insanın annesi gibi olmuyor. Bİr başına kalıyorsun. Loğusalık psikolojisinin bu kadar zor olacağını bilseydim asla annemsiz gelmezdim buralara. Normal doğum yapabilseydim şimdi çok rahat olacaktım. Nasıl ihtiyacım var nazlanmaya bakıma anlatamam. Ağlama krizim geldikçe oğlumu alıyorum koynuma melekleriyle beni rahatlatıyor. Birde doğum belgesinin 4-6 hafta arasında çıkacağını öğrendiğimden beri depresyonun dibine vurdum. Onca zaman burda mahsur kalırsam dönüşte psikologluk olurum herhalde. Doğum belgesi çıkıp pasaportu kaptığım gibi ilk uçakla İstanbul'dayım vardığım gün kurbanı kesiyorum, toprağı falan öpeceğim o derece bunaldım. Eşimde Türkiye'de evet.
Yaptığım bir çılgınlık, büyük cesaret bunu ancak doğumdan sonra fark edebildim. :) Öyle bir şartlamışım ki kendimi 3 gün doğumhanede yalnız başıma yatarken gıkım çıkmadı.

Doktor bana 40+5 te doğum başlamazsa müdahale ederiz demişti. Belkide seni de doğumhaneye alırlar. Suyun yeterliyse beklerler. Sende doğum için gelen çılgınlardanmısın yoksa yerleşikmisin. Aman dikkat et nst , ultrason falan iste yapmazlarsa. Allah seni bir avazda kurtarsın. Umarım müdahaleye gerek kalmadan doğal süreç başlar doğumun. Rabbim hayırlısını versin. Bebeğini sağlıkla kucağına al. Son günler beklemek çok zor olur. Demek ki senle günlerimi hemen hemen aynı benim normal şartlarda 19.09.2014 te takvimim doluyordu.
 
Bebeğinizi Allahbağışlasın,hayırlı evlat olsun.

Ben de suyum gelip açılmam olmadığı için sezeryan ile doğum yaptım. İlk gün destekli, ikinci gün desteksiz yürüdüm zor da olsa. Odaya çıktıktan hemen sonra da bebeğimi getirdiler, kucağıma alıp emzirebildim. Altını değiştirme, giydirme vs annem yaptı, o olmasaydı da hemşireler yapacaktı. Bahsettiğiniz ilgi alaka Türkiye'deki özel hastanelerde de olabiliyor yani, benim bezimi de hemşireler değiştirdi mesela, çok lüks bir uygulama değil...

Ağrım çok fazla değildi, ertesi gün eve çıktığımda da normal hayatıma döndüm hemen. Ufak tefek ev işlerini bilehallediyordum. Sezeryan sonrası iyileşme süreci kişiden kişiye değişiyor. Sizinki zor olmuş sanırım, özellikle de psikolojik olarak yıpranmışsınız.

Doğumu neden Amerika'da yaptığınızı merak ettim.Orayla bir bağlantınız da yok anladığım kadarıyla. Eşiniz, aileniz yanınızda olmadan, yabancı bir yerde doğum yaptığınıza değecek mi bebeğinizin Amerikan vatandaşı olması?
 
Bebeğinizi Allahbağışlasın,hayırlı evlat olsun.

Ben de suyum gelip açılmam olmadığı için sezeryan ile doğum yaptım. İlk gün destekli, ikinci gün desteksiz yürüdüm zor da olsa. Odaya çıktıktan hemen sonra da bebeğimi getirdiler, kucağıma alıp emzirebildim. Altını değiştirme, giydirme vs annem yaptı, o olmasaydı da hemşireler yapacaktı. Bahsettiğiniz ilgi alaka Türkiye'deki özel hastanelerde de olabiliyor yani, benim bezimi de hemşireler değiştirdi mesela, çok lüks bir uygulama değil...

Ağrım çok fazla değildi, ertesi gün eve çıktığımda da normal hayatıma döndüm hemen. Ufak tefek ev işlerini bilehallediyordum. Sezeryan sonrası iyileşme süreci kişiden kişiye değişiyor. Sizinki zor olmuş sanırım, özellikle de psikolojik olarak yıpranmışsınız.

Doğumu neden Amerika'da yaptığınızı merak ettim.Orayla bir bağlantınız da yok anladığım kadarıyla. Eşiniz, aileniz yanınızda olmadan, yabancı bir yerde doğum yaptığınıza değecek mi bebeğinizin Amerikan vatandaşı olması?

Allaha şükür 1 haftayı devirdim ve iyiyim yalnız olmam ve kendimi yormamdan sebep ilk günlerim zor geçti. Yandan açılmam oldu ama artık eğilip kalkarken canım yanmıyor.

Bebeğimin Amerikan vatandaşı olması için çektiklerime değip değmemesi konusuna gelince. Bu çok fazla tartışmaya açık bir konu değil aslında. Dışarıdan bakınca ne gerek var, değer mi denebiliyor. Bu şekilde düşünenlerede kızmıyorum. Ben yurt dışında okul, iş için çok bulundum. Allahın izniyle oğlum dünya vatandaşı ve benim çektiğim sıkıntıları çekmeyecek. Annesinden bir armağan diyelim. Ben çocuğumu Amerika'da doğurmaya daha İngiltere'de öğrenciyken, eşim hayatımda bile yokken karar verdim. Evet bence değer. Ha oğlum bunu belki hayatı boyunca hiç kullanmayacak ama en azından şimdilik annesi ve babasıyla gideceği iş seyahatlerinde vize sırasından çıkmış olacak. Gerisi ona kalmış.
 
Bebeğime annem baktı tam 3 ay onun fotoğraf ve videosunu görerek geçirdim. Zor zamanlardı..
Allaha çok şükür hayattayım ya ölseydim ne olurdu çocuğuma. Sende kendine iyi bak ne güzel yanında bebeğin. Bol şükret. Sen nasıl hissedersen bebeğinde aynısını hisseder
Ayrıca korkma açılma olmaz bende korkmuştum
Kaç kat dikiliyor hiç korkma.nemli bırakma temizliğine dikkat et mutlaka.
Yavaş hareket et ,)

Slm nasılsın iyimisin seni merak ettim. Hikayeni okuduktan sonra aklımdan çıkmıyorsun güçlü kadın.......
 
Slm
Evet doğum için geldim 3 Agustos'ta 33 haftam bitmişti. Tek başıma geldim. Bir akrabam var onun yanında kalıyorum. Bebek erken geldiği için tam babamın Türkiye'den geldiği gün hastaneye yatmış oldum. Babamdır iyi hoş ama olmuyor insanın annesi gibi olmuyor. Bİr başına kalıyorsun. Loğusalık psikolojisinin bu kadar zor olacağını bilseydim asla annemsiz gelmezdim buralara. Normal doğum yapabilseydim şimdi çok rahat olacaktım. Nasıl ihtiyacım var nazlanmaya bakıma anlatamam. Ağlama krizim geldikçe oğlumu alıyorum koynuma melekleriyle beni rahatlatıyor. Birde doğum belgesinin 4-6 hafta arasında çıkacağını öğrendiğimden beri depresyonun dibine vurdum. Onca zaman burda mahsur kalırsam dönüşte psikologluk olurum herhalde. Doğum belgesi çıkıp pasaportu kaptığım gibi ilk uçakla İstanbul'dayım vardığım gün kurbanı kesiyorum, toprağı falan öpeceğim o derece bunaldım. Eşimde Türkiye'de evet.
Yaptığım bir çılgınlık, büyük cesaret bunu ancak doğumdan sonra fark edebildim. :) Öyle bir şartlamışım ki kendimi 3 gün doğumhanede yalnız başıma yatarken gıkım çıkmadı.

Doktor bana 40+5 te doğum başlamazsa müdahale ederiz demişti. Belkide seni de doğumhaneye alırlar. Suyun yeterliyse beklerler. Sende doğum için gelen çılgınlardanmısın yoksa yerleşikmisin. Aman dikkat et nst , ultrason falan iste yapmazlarsa. Allah seni bir avazda kurtarsın. Umarım müdahaleye gerek kalmadan doğal süreç başlar doğumun. Rabbim hayırlısını versin. Bebeğini sağlıkla kucağına al. Son günler beklemek çok zor olur. Demek ki senle günlerimi hemen hemen aynı benim normal şartlarda 19.09.2014 te takvimim doluyordu.
Kesinlikle bir basina cok zor ama neyseki atlatmıssın newyorktayim demiştin degil mi? İnsallah darisi dönüsüne olsun benim yerime de op güzel ülkemin topraklarını :) due date imiz aynıymıs evet benim de 19eyluldü. Burada sende gozlemlemişsin hemen kesmiyorlar insani cok akışına birakılmıs hersey doktora güvenmek durumundasın ben de salı gününü bekliyorum bakalım insallah bir yoluna girer cünkü ne uyku ne bişi kaldı :( bi de benşm sebebi bilinmeyen bir kaşıntım var düsün halimi :( bu arada ben burda yaşıyorum eşim doktora yapıyor tam yerleşik sayılmam dönecegşz insallah :)
 
Bu arada normal yapamamdıgın icin cok üzülmüssün ama üzülme dedim ya burda hemen sezeryan mümkün degil seninki sezeryan olduysa ne kadar zorunlu oldugunu tahmin edebilirsin. Ayrıca amerikada dogum konusunda kesinlikle katiliyorum sana imkan varsa nicin olmasın. Senin yasadıgın ufak olumsuzluklar olmasaydı her sey yolunda gitseydi hayatımda yaptıgım rn mantıklı seylerden biri amerikaya doguma gelmekti dicektin eminim belki hala diyorsundur. Burdaki güzel ilgi ikinci doguma da gelsem dedirtiyor. İnan su hamilelikle ilgili süreçleri okumassm türkiye'de nasıl oldugunu bilmesem daha rahat olacaktım sürece bırakma meselesi var burada ve dolayısıyla bizim alıştığımız sistem onlara fazla evhamli geliyor. Bu yüzden bana soran olursa amerikada dogumla alakalı kontrol delisi değilseniz hamileliginizi bşr hastalık gibi görüp öyle gecirmek istemiyorsanız kesinlikle amerikada dogum yapın hatta ne kadar erken gelirsenşz o kadar iyi diyecegim :)
 
Tevfik ederim çok cesaretli bir karar alip doğum için yurt dişina gitmisiniz
Umarim bundan sonraki süreç saglikli çok güzel ilerler ve doğum hikayesi sizde tatil bir ani olarak animsanir
 
Sağol düşünmen yeterli güzel kardeşim. Ben şimdi fizik tedaviye gidiyorum. Biraz önce geldim. Eskiden havada karada yaptığım hareketleri çok zor yapıorum ama olsun. Sen nasılsın nasıl gidiyor? Güzeller güzeli bebeğin nasıl
 
Sağol düşünmen yeterli güzel kardeşim. Ben şimdi fizik tedaviye gidiyorum. Biraz önce geldim. Eskiden havada karada yaptığım hareketleri çok zor yapıorum ama olsun. Sen nasılsın nasıl gidiyor? Güzeller güzeli bebeğin nasıl

Sonuç olarak hareketleri yapabiliyorsan zorda olsa bu düzeldiğin anlamına geliyor allah sana yardımcı olsun umarım eşinde destekçidir en az ailen kadar

Ben iyiyim çok şükür doktor açılmam için kapanır merak etme ama kendini yorma dedi daha iyiye gidiyorum sanırım haftaya bomba gibi olurum

Oğlum dünya güzelime her geçen gün daha çok aşık oluyorum çok şükür sağlıyı iyi hafif gözü akıyor birde sütüm yaramıyormu ne emer emmez alttan üstten gidiyor anlamadım gitti çok üzülüyorum yavruma
 
Bu arada normal yapamamdıgın icin cok üzülmüssün ama üzülme dedim ya burda hemen sezeryan mümkün degil seninki sezeryan olduysa ne kadar zorunlu oldugunu tahmin edebilirsin. Ayrıca amerikada dogum konusunda kesinlikle katiliyorum sana imkan varsa nicin olmasın. Senin yasadıgın ufak olumsuzluklar olmasaydı her sey yolunda gitseydi hayatımda yaptıgım rn mantıklı seylerden biri amerikaya doguma gelmekti dicektin eminim belki hala diyorsundur. Burdaki güzel ilgi ikinci doguma da gelsem dedirtiyor. İnan su hamilelikle ilgili süreçleri okumassm türkiye'de nasıl oldugunu bilmesem daha rahat olacaktım sürece bırakma meselesi var burada ve dolayısıyla bizim alıştığımız sistem onlara fazla evhamli geliyor. Bu yüzden bana soran olursa amerikada dogumla alakalı kontrol delisi değilseniz hamileliginizi bşr hastalık gibi görüp öyle gecirmek istemiyorsanız kesinlikle amerikada dogum yapın hatta ne kadar erken gelirsenşz o kadar iyi diyecegim :)

Ben New Jersey'nin güneyindeyim.
Bütün bu yaşadıklarıma rağmen kesinlikle 2. çocuğum içinde buraya gelmeyi düşünüyorum. Bu defa direk sezeryana alacaklar mecbur daha kontrollü gidecek herşey. Bende daha organize geleceğim artık herşeyi öğrendim annemi ve babamı da alacağım eşimi de doğum zamanında getireceğim. Yaptığımdan hiç pişman değilim sadece annem yanımda olmadığı için bakıma muhtaç kaldım başa gelen çekiliyor ve üstesinden geliyorsunuz bir şekilde. Burda gördüğüm ilgi alaka süperdi yaşanan süreci sonuna kadar destekledim. Normal doğum için her yolun denenmesi benimde desteklediğim birşey di ama olmadı önemli değil. Doktorun dediği gibi sağlıkla bebeğini kucağına aldın mı gerisini düşünme.
Bakalım sen nasıl bir hikaye ile çıkacaksın karşımıza. Sakın habersiz bırakma. Bu arada doğum masrafları için nasıl bir yol izledin.
 
Çok sevindim kendini iyi hissetmene. Bizler kendimizin doktoruyuz her zaman. Eğer moralimiz yüksekse bebeğimizde iyi olur.
Kızımında gözünde akıntı vardı annemler göz doktoruna götürmüşlerdi.bi damla verdi günde 3 kez. Sonra geçti. Eğer cildi hassas ise yıkanma malzemeleri de bu tür akıntılara neden olabiliyor.
Büyük tuvaletini yapması çok iyi maş. İlk hafta böyle geçer bazen altını değiştirirken bile yapar. İlk zamanlar rengi koyudur ama sonra sarı bir renk alır buda doyduğunu gösterir. Telaş etme sen
 
Back
X