- 12 Kasım 2015
- 698
- 623
- Konu Sahibi DuslerPerisi
- #1
Konu bana ait degil fakat gercektir. Okumadan önce bana ait olmadığını bilerek okuyun lutfen.
Hani herşey yolunda olur, mutlusunuzdur da içinizi sıkan bir durum vardır. Nedenini bilmediğiniz ya da bilmek istemediğiniz. Öyledir ki her fırsatta karşınıza çıkar da bu dert siz hep dibe dibe itersiniz. İşte öyle birşeydi bu yaşadığım. Hep geri plana atıp asla gün yüzüne çıkarmadığım. Ama o hiç yalnız bırakmazdı da beni en mutlu günüm dediğimde hortlardı sanki. Can sıkardı durup dururken. Bir şarkı, bir şiir ya da izlediğim bir filimde...
Böyle mi geçmişti koskoca yıllar. Farkına varamadan. Artık yüzleşme zamanı gelmişti sanırım. Ama böyle olmazdı. Kimsenin bilmediği bir adres açmalıydım. Evet bunu yaptım. Beynimdeki senaryolar, kurgular yaşadığım onca git geller sonunda evet yaptım. Farklı bir hesap açtım ve arkadaş isteği yolladım. Sanırım kalbim duracaktı. Merak içinde beklerken kabul etmişti. Şimdi mesaj yazma zamanıydı. Peki ne yazacaktım. Olayları bir çırpıda mı anlatmalı yoksa önce kendimi mi tanıtmalıydım. Dakikalarca düşündüm durdum ve belki konuşmayı başlatmasını bekliyordum. Durdum, durdum, durdum...
-Merhaba...
Sadece bir merhabamı yazdım. Dakikalardır düşüncelerin sonu bir merhabamıydı. Cevap bekliyordum. Bir kahve yaptım. Bir kahve daha, bir kahve ve bir kahve daha...
Sonunda cevap geldi. Kalbim güm güm atıyor sanki yerinden fırlayacak. Bir yandan da düşünüyorum tek yazacağı şey ya "merhaba" ya da "kimsin". Derken mesajı açtım.
-Zeynep?
-Nerden anladın?
-5 yıldır hergün bu anın hayaliyle yaşıyordum. Nasıl anlamayayım. Senden başka kimse gitmedi böyle hayatımdan.
Allahım kalbim yerinden çıkacak sanki. Evet bunları yaparken herşeye hazırdım. Fakat sakin olamıyorum.
-Haklısın. Başka birşey diyemiyorum. Seni nasıl terk ettiğimi, nasıl bıraktığımı biliyorum. Senin ne durumda olduğunu biliyorum.
-Önemi yok. Sadece 5 yıldır seni merak ediyordum. Hani bir gün demiştin ya sensiz kalmak zorunda olsam yaşayamam diye. Sadece yaşaman için ve mutlu olmaz için dua edip senden bir haber almayı bekliyordum. İyi olmana sevindim. Mutlusundur da umarım.
-İyiyim. Mutluyum da sanırım.
-Biliyorsun benim hayattaki tek isteğim benimle ya da bensiz mutlu olmandı. Mutlu ol. Sen hep mutlu ol.
Umduğum gibi gitmiyordu konuşmalar. Sitem etmesi kızması hatta belki küfür edip silip gitmesi gerekirdi. İçimdekileri ancak bu şekilde söküp atabilirdim. Sadece bu şekilde rahatlayabilirdim. Yapmadı...
Sanırım 1 saattir konuşuyorduk. Artık dayanamadım.
-Böyle yapma. İyi dileklerde bulunma, iyilik meleği gibi konuşma. Beni merak etme.
-Bağırıp kızmamı, hakaret etmemi bekliyordun değil mi?
-Evet. Hatta mümkünse yap bunu. Kızmayacağım. Ne düşünüyorsan ne demek istiyorsan söyle. Ama böyle iyi davranma.
-Dedim ya eski Uğur değilim. O köprünün altından çok sular aktı. Evet 5 sene önce yapsaydın bunu o zaman küfür bile ederdim. Ama bugün bunu yapamam. Çok değiştim. Değiştirdin...
Umduğum gibi gitmeyen konuşmalar acımı dindirmek yerine daha büyük bir vicdan azabına sokmuştu beni.
-Ben gittim, terkettim ama sen neden beni bıraktın? Neden gitmeme izin verdin? Neden peşimden gelmedin?
-Gelemezdim. Yıkılmıştım çökmüştüm. Nasıl gelebilirdim. Neden gittin. Hiçbir açıklama yapmadan neden gittin?
-Bazen karşındakine daha fazla zarar vermemek için gitmen gerekir. Bunu sen derdin hep. Senin dediğini yaptım. Hayatımızı daha da mahfetmemek için gittim. Daha fazla kırılmayalım diye gittim. Gitmem gerektiğini hissettiğim, bunu bana hissettirdiğin için gittim.
-Keşke gitmek yerine savaşmayı seçseydin...
Saatlerce süren konuşmaların sadece bu yönlü olması hem güzel hem değildi. Bilmiyordum ne hissedeceğimi, ne düşüneceğimi. 5 yılın ardından hayatlarımız bu kadar değişmişken zaten geri dönüşü olmazdı. "1 sigara içip geliyorum " dedi... Ama o sigara içmez hatta nefret ederdi. Demekki benden sonra sigaraya da başlamıştı. Bir insanın hayatını bu kadar mı değiştirdim. Bu kadarmı kötü biriydim.
-Sigara mı? Ama sen içmezdin.
-5 yıl önceydi o. 5 yıldır gittiğin günden beridir içiyorum.
-Spor yapıyordun hani asla içmezdin, içmeyecektin?
-Sporu bıraktım.
-Basket?
-Onu da bıraktım.
-Peki ya okul? bitirebildin mi okulunu?
-Hayatta senden sonraki tek iyi şey sonunda okulu bitirmem oldu. Senden sonra kendimi derslere verdim. Kaldığım derslerin hepsinden geçtim. Bitirdim...
-Sevindim.
Aslında sevinmeli miydim bilmiyordum. Hiçbirşey bilmiyordum.
-Seni görmek için geldim.
-Ne zaman?
-Beni terkettikten 1 sene sonra. Ama uzaktan gördüm ve gittim.
-Neden karşıma çıkmadın?
-Çok mutlu görünüyordun. Seni üzmek istemedim. Ve hayatına girip hayatını mahfetmek istemiyordum.
-Keşke mahfetseydin...
-Keşke..
-Telefonunu versene arayım.
-Üzgünüm veremem.
-Peki sen bilirsin.
Dakikar süren suskunluktan sonra;
-Neden vermiyorsun numaranı? Sadece sesini özledim. Hem belki....
-Ben evlendim.
Son mesajdan sonra yarım saat falan cevap gelmemişti.
-Orda mısın?
-Burdayım. Fakat yazamayacak kadar kötüyüm. Sigara içtim.
-İçme lütfen.
-Beni ikinci kez yıktın. Çok üzgünüm. Dilerim hep mutlu olursun. Ne zaman evlendin.
-3 yıl oldu.
-Saçma olacak ama neden evlendin?
-Hayatında biri olduğu için. Seni bir kızla el ele gördüğüm için.
-Ne zaman? Buraya mı geldin?
-Evet 3 buçuk yıl önce.
-Merveee ah merve
-Mervemiydi adı. Siyah saçlı bir kız.
-Evet Merve sana ne kadar beziyordu bir bilsen...
-Sizi el ele gördüm. Hatta herşeye rağmen yanınıza gelecektim ama sizi dudak dudağa görünce vazgeçtim. 5-6 ay sonra da evlendim. Mutlu görünüyordun. Senin hayatına girip seni bir daha üzmek istemedim.
-Merve ile arkadaştık. Ben sana benzemesine bayılıyordum. Ama o bunu bilmiyordu. Birgün elimi tuttu. Sevgili olalım dedi. Deneyelim dedim. Olmadı yürümedi. Birkaç hafta sonra ayrılmak istediğimi yürümediğini aklımda sen varken başkasıyla olamayacağımı söyledim. Benden ayrılmak istemediğini söyleyip dudağımı öptü. Keşke hiç yaşanmamış olsaydı. Belki şuan... Şuan belki bizdik evli olan.
-Sana söylemem gereken başka birşey daha var.
-Söyle???
-Hamileyim. Bebeğim olacak...
-Zeynep. Zeynep yapma dayanamıyorum.
-Üzgünüm. Herşey için hemde çok.
-Bende... Hoşçakal Allaha emanet ol. Dilerim hep mutlu ol.
-Dilerim sende çoook mutlu ol. Hoşçakal.
Konuştuğum için bir nebze olsun rahatlayan içim öğrendiklerimle de paramparça olmuştu. Fakat Bir koca ve karnımda bir bebek.... Geri dönüşü olmayan bir yoldaydım. Kocamı seviyor muydum? Sanırım evet. Tam olarak bilemiyorum. İyi biri ona asla ihanet etmem. Bir de bebeğim olacak. Ben bir anne olacağım. Artık hayatımı sadece bebeğim için yaşayacağım.
Uğur Ahhh Uğur seni asla unutmayacağım.
Yazdıklarımı beğenir misiniz beğenmez misiniz bilmem. Ama zahmet edip okuyanlara şimdiden teşekkürler. Biraz uzun oldu lütfen kusura bakmayın :)
Son düzenleme: