Yeni bir bebek,oğlum abi oluyor tasası bana düştü:)

kozmatik

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
18 Kasım 2011
1.213
17
158
İstanbul
[ı][/ı][/color
evet ben yeni bebğim için 2 yıldır kendimi hazır hissetmeyi bekledeim(yada rabbim bu zamanı uygun gördü, "ol" dedi ve oldu)
ama bir çok konu ile birlikte endişe ettiğim birde evde abimizn olması idi ,abimiz şimdi tam 4 yaşında 2008 temmuz doğumlu kısmetse kızımda 2012 temmuz doğumlu olacak ,bebeği öğrendim yaklaşık 3 ay kimseye bişey söylemedim(bir tek eşim)ve oğlumun erken öğrenmesini istemiyordum çünkü bi çocuk için 9 ay bi kardeş beklemek çok zor ve sıkıcı olacağı kanaatindeydim ve etrafımızda annaneler,babanneler 3 aydan sonra öğrendiklerinde tabiki tutamadılar içlerinde kardeşin olacak diye söyleyiverdiler...
Ben tembihlemiştim oysaki sakın annenin karnında bebk varmış fln demeyin diye ama...
Neyseki oğlum'a bunu söyleyen ben olmayınca yada babası oda çokda ciddiye almadı bu durumu şimdi ise 7 aylık olduğum için artık yavaş yavaş bu fikre alışması için alttan alttan zemin hazırlıyorum...
Tanıdığım,tanımadığım ne kadar lohusa varsa hediyemizi alıp oğlumla ziyaret etmeye çalışıyorumki bu konuda çok şanslı bi çevreye sahibim...
Gittiğim evlerde oğlum'a "bak ne güzel bebek almışlar oğlum falancanın kardeşi olmuş ne kadar mutlu olmuş,artık annesi ile birlikte kardeşine bakacakmış"
oğlumda" anne bizde bebek alalım" diyecek kıvama geldi bu sayede...
Tabi patavatsız insanlar "aaaa bak bu çok kıskanır ,ilgi hep bundaydı ya"diye çocuğun kulağına su kaçırıyorlar hatta daha ne düşüncesiz cümleler var anlatamam...
Oğlum öptürmeyince komşumuzun biri "aa sen öptürme kardeşin olunca o öptürcek "gibi çocuğun daha olmayan kardeşine tavır alma sebebi oluyorlar farkında değiler...
Her neyse işte bu düşünce ile oğlum ile adım adım yaptığım "kardeş fikrine alışma sürecini paylaşmak istedim"...
Bebeğe alınan şeyleri oğlumla birlikte almaya gayret ediyorum ki oda bu durumdan çok memnun ...
Fikrini alıyorum" hangisini alalım oğlum kardeşine" gibi oda tam bi abi oluyor ve fikrini çok güzel belirtiyor...
Yada
"ben bebeğe bakamassam annecim bebek almasakmı "gibi fikrini öğrenme çabalarım ve bebeği sanki onun çok istemesi sonucu alacakmışım gibi davranışlar sergilemem onun bana "alalım anne ben bakarım ,bezini getiririm demesi yada anne ben okula gitcem kardeşim sana sorcak abim ne zaman gelcek diye hayeller kurması içimi coşturuyor "tamam diyorum biz bunun üstesinden geliriz...
Ama bazende oğlumun paylaşımcı olmayan tamamen herkesin ilgi odağı olma çabaları beni endişelendiriyor kısmet bakalım size bundan sonra kardeş psikolojisini oğlumla birebir yaşayarak anlatacağım...:22::29::4:
]​
 
BUNLARDA YARDIM ALDIĞIM YAZILAR...


Pedagog Psk. Dan. Sevil YAVUZ
Gönderme Zamanı : 13.02.2009 00:00:31

Eyvah! Yeni Kardeş Geliyor

Sevgili Anne Babalar,

Çocukların yaşına göre yeni kardeşe alışması ve onu kabullenmesi farklılık gösterebilir. Yine çocuğun yaşına göre ailenin çocuğu yeni kardeşin gelişine hazırlaması ve bu süreci daha az sancılı geçirmesi için yapacakları davranışlar da değişiklik gösterecektir. En sağlıklı önerileri çocuğunuzun yaşını, gelişim özelliklerini ve ailenizin yapısını göz önünde bulundurularak bir uzman verebilir. Bu nedenle doğum öncesi ve doğum sonrası süreçte bir Pedagogdan yardım almalısınız.

Şimdi yeni bir kardeş gelmeden önce ve sonra anne babalar neler yapabilir birkaç genel öneride bulunmak istiyorum.

Yeni kardeşin doğumu öncesi çocuğunuzu bu sürece hazırlayın.
Çocuğunuzun yaşı küçükse doğum öncesi bunu anlaması biraz daha zor olabilir çünkü bu yaşta çocukların soyut düşünme yetenekleri gelişmemiştir. Bu nedenle küçük çocuklarda doğum sonrası süreçte ailenin davranışları daha önemli olur. Küçük yaştaki çocuklarda bunu hikaye anlatarak açıklayabilirsiniz. Hikâyelerin içeriği aile sevgisi, kardeş sevgisi, yeni bir kardeşin gelişi olabilir. Bu hikayelerde yeni bir kardeşin gelişinin çok güzel bir şey olduğu mesajını verin ve hikayenin konusuna verdiği tepkiye göre sorular sorarak hikayedeki çocukla empati kurmasını ve kardeşini sevmesini öğretin. Kardeşi olan çocuk hikâyede bir kahraman olacaktır ve o da kendini kardeşi olacağı için bir kahraman gibi hissedecektir.

Bu hikâyede yeni bir kardeş gelince hayatında onun hoşuna gidecek değişikliklerden bahsedin. Mesela; kardeşin olunca evde canın sıkılmayacak ve o biraz büyünce onunla oynayabileceksin. Bütün mesele kardeşin gelişinin onun için iyi bir şey olduğu mesajını verebilmeniz. Doğum zamanına 2 hafta kala, çocuğunuzun yaşına göre yeni bir kardeşin gelişini biyolojik olarak açıklayan; doğum sonrası bebeğin ne büyüklükte olacağını, bakım ihtiyaçlarını ve kardeşine yardım eden çocuğu anlatan bir hikâye kitabını bulmanız ya da bir uzmandan yardım alarak resimlemeniz gerekebilir. Bu, bebeğin doğumunu, kardeşinin ne büyüklükte olabileceğini, neler yapabileceğini öğrenmesine ve böylece çocuğun kendini güvende hissetmesini sağlar. Bu hikâyeleri anlatırken, çocuk, resimlere bakarken mutlaka kendisinden bir şey katın. Mesela, hikâyede anne bebeğin bezini değiştiriyor, diğer kardeşi ise ıslak mendili annesine vermek, kardeşine yardım etmek için tutuyordur. Bu resme bakarken, “ sen de kardeşine böyle yardım edebilirsin ...” gibi sözlerle yeni bir sorumluluk alacağını ve kardeşine yardım ettiği için onla gurur duyacağınız mesajını verebilirsiniz.
Eğer çocuğun yaşı büyükse hikâye yerine; kardeş gelince neler olacak, o kardeşi için neler yapabilir bunu uygun dille anlatabilirsiniz.

Yaşı küçük olsun büyük olsun kardeş için yapılan hazırlıklarda onun da fikrini alın. Mesela kardeşinin odasını hangi renk boyayalım, hangi mobilyayı alalım gibi konularda fikrini sorun. Kardeşi için bir şey alırken mutlaka onun için de bir hediye alın.

Doğum ve yeni kardeşi ilk görüş
Doğum anında çocuğun babasıyla hastaneye gitmesinde bir sakınca yoktur ama akrabalarınız ve arkadaşlarınız ziyaretinize geldiğinde sürekli bebek konuşulacak ve ilgi bebekte olacaktır. Buda çocuğun kendini kötü hissetmesine yol açar. Arkadaş ve akrabalarınızın konuşmalarını kontrol edemezsiniz ve orda düşüncesizce söylenen bir söz çocuğun kalbini kırabilir. “ Artık sen eskidin yeni bebek geldi…” gibi bir söz sizin hazırlık çalışmalarınızı alt üst edebilir. Bu nedenle hastaneye geldiğinde o odayken kimseyi kabul etmeyin ve sadece anne, baba, çocuk ve yeni kardeş baş başa kalsın. O anda bebek ise kimsenin kucağında olmasın kendi yatağında yatsın. Çocuk ise anne ya da babanın kucağında olsun ve çocuk bebekle ilgili soru sormadıkça bebeği görmemezlikten gelin. Önce çocuk bebeğin varlığına alışmalı. Onunla aynı oda da olmak yeterince zorken bir de sizin bebeği kabullenmesi için çabalamanız ve onun hakkında konuşmanız durumu zorlaştırır. Bebeği gördükten sonra çocuk hastanede fazla kalmamalı ve babası ya da oyun ablasıyla sevdiği yerlere gitmesi ve oyun oynaması onu rahatlatabilir. Akşam anne eve dönemiyorsa bu uygun dille açıklanmalı.

Anne eve dönünce gelen ziyaretçilerin bebeği fark ettirmeden görmesi ve sevmesi gerekir. Sanki bebeği görmeye değil, çocuğu görmeye gelmiş gibi bir hava estirilmeli.

Kardeşin doğumunda ilgiyi ona verin ve çok dikkatli davranın
Kardeşi doğunca onu tebrik etmek için yakın akrabalarınız ona hediye alabilir. “Tebrik ederim seni bir kardeşin olmuş, herkes kardeş sahibi olmak ister, sen çok güzel bir hediyeyi hak ettin kardeşin olduğu için ...” gibi sözlerle hediyeyi verebilirsiniz. Bu çocuğa yeni kardeşin gelişinin çok güzel bir şey olduğu mesajını verir ve bu ilk günleri hediye alarak daha rahat geçirmesini sağlar.

İlk günler o yokken bebeği sevin ve onun yanında bebekle fazla ilgili olmayın
Burada kardeş gelince bütün ilginin yeni doğan bebek yerine çocuğa yönelmesi çok önemli. Akrabalarınız sizi tebrik etmeye gelince bebeği onun yanında sevmesin, o odadayken oranın kahramanı bebek değil, çocuk olsun. Odadan çıkınca bebeğe sevginizi gösterebilirsiniz. En az üç hafta böyle dikkatli davranmalısınız.


Doğumdan sonra çocuğun ilgisiz kalmasını önlemek için program yapın
Doğum anı ve sonrası ilk haftalar annenin yanında bir yardımcı olmalı. Bu yardımcı baba, teyze, hala, arkadaş, ya da oyun ablası olabilir ve anne bebekle ilgilenirken, oyun ablası da çocukla birebir ilgilenip dikkatini başka yerlere vererek, çocuğun yeni bir kardeşin varlığına alışmasını kolaylaştırabilir. Doğumdan sonra anne bitkin olacaktır ve bebek bakıma muhtaç olduğu için çocukla ilgilenemeyecektir. Bu da çocuğa artık seni sevmiyoruz, seninle ilgilenmiyoruz sen bizim için daha az önemlisinin mesajını verir. Bu nedenle anne bebeğin bakımını yaparken, baba çocuğa özel ilgi göstermeli ve onu sevdiği yerlere götürmelidir. Babanın zamanı yoksa hala teyze ya da oyun ablası, çocuğun ilgisiz kalmasını önleyebilir. Anne ise bebek uyurken, onunla zaman geçirmeli, kucağına almalı, sevmeli, onu ne kadar çok sevdiğini sözlü ve davranışlarıyla göstermelidir.

Hayatındaki değişiklikleri en aza indirin
Bu süreçte en önemli şey çocuğun bebekten önce sahip olduğu ilgiyi ve sevgiyi kaybetmemesidir. Bebek doğmadan önce neler yapıyorsanız aynı şeyleri devam ettirin. Eğer her gece anne çocuğu hikâye okuyarak uyutuyorsa yine aynısını yapmalıdır. Kardeş kıskançlığının nedeni ilginin bölünmesi ve hayatında alışkan olduğu rutinlerin yapılamamasıdır.


Doğumdan sonraki günlerde çocuğun kardeşine yardım etmesi için fırsatlar yaratın
Öncelikle bebeğin özelliklerinden bahsedin. Geçmişte onunda böyle bir bebek olduğunu, neler yapabildiğini, neler yapamadığından bahsedin ve ona bebeklik resimlerini gösterin. Küçük bebeklerin bakıma muhtaç olduğunu, konuşamadığını, isteklerini ağlayarak gösterdiğini anlatın. Bakıma muhtaç olduğu için bakımında onun da yardım edebileceğini söyleyin. Örneğin bebek uyanmış mı bir bakar mısın?” gibi onun yapabileceği basit görevler verin sonra ise bu görevi yaptığı için onu takdir edin ve gurur duymasını sağlayın.


Anne baba olarak eskisi gibi beraber zaman geçirin
Bebek uyurken ve biri ona bakarken, evin dışında beraber zaman geçirin. Bu yeni kardeşinde olsa biz seni aynı derecede seviyoruz mesajı verir.


Davranışlarında çok olumsuz değişiklikler hissediyorsanız uzmandan yardım alın
Yeni bir kardeşin gelişi özellikle küçük yaşta bir çocuk için hiç de kolay bir şey değil. Anne baba ilgisi bölünüyor, hayatında büyük değişiklikler oluyor. Bunlara alışması, kabullenmesi zaman alacaktır. Kardeş kıskançlığı aşırı olmadığı sürece normaldir. Anne baba olarak da siz ölçülü davranıyorsanız bu süreci daha yumuşak geçirecektir. Fakat bazen anne baba farkında olmadan yaptıkları çocukta birikebiliyor ya da ne yaparsanız yapın çocuğun kendi duygusal özelliklerinden dolayı çocuk yeni kardeşi kabullenemiyor ve bazı davranış bozuklukları ortaya çıkabiliyor. Bu durumda bir Pedagogdan yardım almanız faydalı olacaktır.
Anne baba olarak kendinizi yeni bir bebek dünyaya geldiği için kızım/oğlum kendini kötü hissedecek diye üzmeyin. Doğumdan sonraki ilk haftalar ve aylardan sonra her şey yoluna girecek ve çocuğunuz, kardeşi olduğu için mutlu olacaktır. Bu süreçte güçlü olmanız önceden bir program hazırlamanız ve bir Pedagogdan yardım almanız hem sizin hem de çocuğunuzun psikolojisi açısından çok faydalı olacaktır.

Yeni kardeşin sizin ve çocuğunuzun hayatına mutluluklar getirmesi dileğiyle,

Pedagog Sevil Gümüş

Kurucu, Aile ve Çocuk Danışmanı
Parenting Skills & Counseling (PSC)
Adres: Çam Sok. N0: 30/1 Emirgan İstanbul
GSM: 0545 788 81 52
 
Çocuklarda Kardeş Kıskançlığı




Kardeş kıskançlığı doğal bir duygu olup, şiddeti ve dışa vurumu her çocuğa göre farklılıklar gösterebilir. Kardeş kıskançlığı duygusuyla savaşmak yerine çocuğa bu duygusunu kabul edilebilir olduğu ve nasıl başedeceği öğretilebilir.

Tanım :

Bu duyguyla ilk tanışma iki yaş civarındadır.. Çocuk, herkesin kendisinden daha iyi olduğunu ve kendisinin herkesten daha az sevildiğini düşünmeye başlar.


Belirtiler:
*Kardeş kıskançlığı, kendine acıma, üzüntü, küçük düşme korkusu, can sıkıntısı, öfke, nefret ve intikam alma düşüncelerinin yanı sıra sevgi, koruma ve yakınlık hissetme isteği gibi karışık duyguların bir bileşiminden oluşmaktadır. Bu duygulardan en etkili olanları öfke, kendine acıma ve üzüntü duygularıdır.
*Çocuk o güne kadar evde kendisi ilgi ve sevgi odağıyken birden ikinci plana itilmiş gibidir. Artık anne babasının ve diğer yakınlarının sevgi ve ilgisini kardeşiyle paylaşmak durumundadır. Sevilmediği düşüncesiyle anneden tamamen uzaklaşır, içe kapanır, yemek yememeye ve zayıflamaya başlayabilir.
* Kabus gördüklerini, çişlerinin geldiğini bahane ederek ilgiyi kendi üzerlerine çekmeye çalışırlar. Altını ıslatma, parmak emme gibi davranışlarla önceki gelişim evresine gerileme görülebilir.
* Hem gün içinde hem de geceleri aşırı sinirli olurlar. Huzursuz bir görünümleri vardır, sakinleşmekte zorlanır ve kimi zaman çevrelerindeki insanlara öfkeli davranabilirler. Kendine ya da eşyalara yönelik saldırgan davranışlarda bulunabilirler.
*Evden ayrılmayı reddetmeyle birlikte (Örn: okula gitmek istememe) baş ağrısı, mide bulantısı gibi psikosomatik belirtiler, (emin olmak için fiziki muayene yaptırılmalıdır) huzursuzluk, isteksizlik ve diğer stres belirtileri sık sık gözlenebilir.
*Yeni bir kardeşin doğumu çocukta ilgi ve koruyuculuk, sıkıntı ve kıskançlık gibi çelişkili duygular yaşanmasına neden olur. Artık eskisi kadar sevilmeyeceği korkusu daha anne hamileyken başlayabilir. Son aylarda annenin yorgun, isteksiz ve yeni gelecek kardeşin hazırlıkları ile uğraşıyor olması çocuğun huysuzlaşıp, anneden ayrılmak istememesine neden olabilir.
*Bazı çocuklar kıskançlık duygularını açıkça ortaya koyarak kardeşine vurma, onun oyuncağını kırma, "ondan nefret ediyorum" deme gibi davranışlar gösterirken bazıları da bu duygularını bastırır ve aşırı sevgi gösterir, bu davranışın altında çoğu zaman ana-babanın sevgisini kaybetme, tepki görme korkusu yatar.
*Anne babaya sık sık onu sevip sevmediklerini sorma ve sevgilerinden bir türlü emin olamama yaşanabilir.


Kıskançlıkla baş edebilme:

Sosyal ve ruhsal açıdan sağlıklı çocuklara sahip olmanın yolu birden çok çocuğa sahip olmaktır. Kardeşler arası kıskançlığı yok etmenin herhangi bir yolu yoktur ve tamamen ortadan kaldırılamaz, ancak hafifletilebilir. Bunun için doğumdan önce ve doğumdan sonra alınması gereken önlemler vardır.

Doğumdan Önce Yapılması Gerekenler


a.kıskançlığı en alt düzeyde tutmanın tek yolu, çocuk evin tek çocuğu konumundayken bütün istekleri yerine getirilmemelidir. Yani şımartılmamalıdır.İlgi ve sevgi normal bir seviyede tutulursa kardeşin gelişiyle de çocuk aşırı kıskançlık durumları yaşamayacaktır.


b.Çocuk, psikolojik olarak kardeşinin gelişine hazırlanmalı ve aileye katılacak ikinci çocukla ilgili bilgiler verilmelidir. Daha bebek gelmeden çocuğun ruhunda kardeşine karşı sevgi oluşması sağlanabilir.


c.Çocuğu bebeğin gelişine hazırlarken kaygılı olunmamalıdır.Bazen ana babalar öyle kaygılanır ki, sanki her şeyin sonu olacaktır ve bu kaygılarını çocuğu da yansıtırlar."Sakın kardeşini kıskanma", "Kardeşini kıskanırsan Allah seni cezalandırır","hiç korkma, seni de kardeşin kadar seveceğiz","Ona ne alırsak,aynısın sana da alacağız" gibi ifadeler çocuğu daha da kaygılandırır.


d.Bebekle ilgili yapılan hazırlıklarda abartıya kaçmamak gerekir.


Doğumdan Sonra Yapılması Gerekenler


• a.Anne bebekle ilgilenirken büyük çocuğu tamamen ilgiden mahrum etmemelidir.


• b.Anne- baba çocuğa olan sevgisini sözlerden ziyade davranışlarıyla göstermelidir.


• c. Çocuğun yanında bebeğe aşırı sevgi gösterilerinden kaçınılmalıdır.


• d.Büyükanne/baba ve misafirler daha çok bebekle ilgilenirler. Gerekirse büyük çocukla ilgilenmeleri için uyarılmalıdır.


• f.Bebeğin uyuduğu ortamda gürültü çıkarttığı için sert tepkide bulunmak, çocuğun kıskançlığını arttıracaktır. Sert tepki ve ceza yerine daha sakin ifadelerle uyarılmalıdır.


• g.Bebeğe zarar verir endişesiyle çocuk,devamlı bebekten uzaklaştırılmaya çalıştırılmamalıdır.Zarar verici davranışlara yöneldiği hissedildiğinde uyarılmalıdır;ancak uyarının boyutu kabul edilebilir düzeyde olmalıdır.


h.Kardeşler arası kıyaslamalar asla yapılmamalıdır.Çünkü her biri ayrı yetenek ve ilgiye sahiptir.


• ı.Hamilelikten önce çocuk ana-babasının yanında yatarken,hamilelikle beraber çocuğu başka bir odada yatırmak yanlış bir davranıştır.Ayrıca kendi odasında yatan çocuğu, bebeğin doğumundan sonra kıskanmasın diye, ana-babasının odasına almak da doğru bir davranış değildir.


• i.Bebeğin bakımıyla ilgili işlerde büyük kardeşin yardım etmesi sağlanabilir.Çocuk verilen görevi yerine getirdikten sonra övücü sözlerle ödüllendirilebilir.Bu tür etkinlikler zamanla alışkanlık haline getirilirse, çocukta kıskançlık yerine koruyuculuk duygularının gelişmesini sağlar.


j.Aile içinde işbirliğine önem verilmeli.Çocukların ilgi ve yeteneklerine göre ayrı ayrı sorumluluklar verilmeli.Değerlendirmede çabaya önem verilmeli.


• k.Çocuğun duygularıyla yüzleşmesi sağlanırsa fiziksel şiddet içeren davranışlar yok olabilir.Örneğin çocuk büyük ise,kardeşi hakkındaki duygularını açığa çıkarmasına etkin dinlemeyle yardım edilebilir.


• Kıskançlıktan dolayın kötü bir çocuk olmadığı mesajı verilmelidir.Aksi takdirde çocuk kendini suçlu hissedecektir.


• Kısacası, çocuk aileye yeni katılan kardeşinden önce nasıl bir konumda ise, kardeş geldikten sonra da bu konumu çok az değişiklikle aynen korunmalı.


Kaynak:
Çetin ÖZBEY; 'Çocuk Sorunlarına Yapıcı Çözümler'
 
Hayırlı olsun:nazar: Rabbim sağlıcakla kucağına almayı nasip etsin.Kardeşler arası kıskançlık kaçınılmaz bir durum ama önemli olan bunun dozunu ayarlamak.buda haliyle size ve eşinize düşüyor.etraftan gelen kıskandırma lfları illaki etkileyecektir ama siz iki kardeş arasındaki dengeyei ne kadar iyi kurarsanız o kadar sorunsuz geçer ilk yaşlar.Allah hayırlı evlatlar olmalarını nasip etsin.Amin:emir_bebek:
 
Selim’e kardeş geleceği zaman son dönemlerde endişelensem de ümitvardım genelde. Selim aklı başında bir çocuktur çünkü, muhakeme yeteneği güçlüdür. Olayları derinlemesine düşünür, sebep-sonuç ilişkisini iyi kurar. Bu yüzden kardeşine bilerek zarar vermeyeceğini bekliyordum için için.
Bebek dünyaya geldiğinde öğretmeni Selim’i sınıfa girdiğinde alkışlattı kardeşi olduğu için. Bu, kardeşinden dolayı gururlanmasına ve ilk olumlu duyguyu hissetmesine vesile olacaktı. Oldu da sanırım. Eve geldiğimiz ilk 15 gün cicim aylarıydı Selim için. Evde yeni bir can olması onu epey heyecanlandırmıştı, hatta ilk gün “Anne kardeşim olduğu için çok mutluyum.” deyip sevinçle sekiyordu evde. Sonrasında Selim etraftayken açıkça hiç sevemedik bebeği. Arkalarda ve hep fısır fısır seviyor, sessiz öpücükler veriyorduk bebeğe. Selim okuldayken açıkça ve seslice sevebiliyorduk bebeği ancak.
15 günden sonra cicim ayları sona erdi. Selim aksiliğe başlamıştı. Ne dersek diyelim tersini yapıyordu. Bebeğin kafası hassas demişsek özellikle kafaya çalışıyordu mesela. Kolunu bacağını sıkıştırıyor, türlü denemeler yapıyordu. Ben gene sakinliğimi koruyabiliyordum da İlter hemen panikliyor, bazen çıkışıyor bazen de kardeşini alıp uzaklaştırıyordu Selim’den. Bu da iyi sonuçlar vermiyordu; nitekim kardeşini kaçırmak hem ona karşı soğumasına, hem de ona diş bilemesine neden olur diye korkuyordum. Üstelik dışlandığını da düşünebilirdi ki beni en çok korkutan da buydu.
Bebek etraftayken Selim dikkat kesilirdi davranışlarımıza. Ona onu çok sevdiğimizi tekrarlayıp durduk bu dönemde. En çok da “Sen benim ilk göz ağrımsın, senin yerin çok ayrı.” cümlesini kullandım ve her defasında bu konuşma çok memnun etti onu. “Kardeşin çok küçük olduğu için ihtiyaçlarını gideremiyor, bu yüzden onunla daha çok ilgilenmek zorunda kalıyorum.” demek de gerekti sık sık. Eve gelenlerin çoğu yakınlarımız olduğu için genelde şuurlulardı ve eve girince ilkin Selim’le ilgileniyorlardı. Şuursuz davrananlar oluyordu elbet. “Ayyy, çok tatlı.” diyerek bebeğe dikkat kesilen ve gözlerinin içine bakarak adeta “Ben de burdayım, beni de sevin.” der gibi bakan Selim’i görmeyenlere “Ağbisi daha tatlı.” diye uyarıp silkinmelerini sağladık.
Bu dönemde ona özel zaman ayırmaya dikkat ettim. Bebek uyurken ya da İlter bebekle ilgilenirken eskisi gibi elişi faaliyetleri yaptık beraber ya da çok sevdiği alıştırmaları. Eski alışkanlıkları ve eski düzeni elden geldiğince korumaya çalıştım ama imkansızdı tabi. Uykudan önce masal okumayı aksatmamaya çalışıyordum en azından, bu çok önemliydi onun için çünkü. Kardeş gelince düzenim bozuldu demesin istiyordum zira. Devamlı babasıyla dışarı çıkmaya bile içerlediğini düşünerek çok zor da olsa başbaşa dışarı çıkmaya çalıştım. Onu en çok mutlu eden eylemlerden biriydi bu gördüğüm kadarıyla.
İçgüdüsel olarak edindiğim destur şu idi: öyle davranmalıydım ki kardeşiyle arasında sımsıcak bağlar kurmasına gidecek yolda iyi bir temel oluşturmalıydım. Aralarındaömür boyu sürmesini dilediğim sıcak bağları kurmanın yolu; bu zamanda atılan adımlarda saklıydı sanki. O yüzden çok dikkatli olmalıydım. Mesela olumsuz davranışlarında çılgın tepkiler vermedim, itiraf ediyorum bazen kardeşini harcıyor muyum diye düşündüğüm de oldu ancak edindiğim misyon adına çabucak kovuyordum bu düşünceyi zihnimden. Olumlu davranışlarına övgüler yağdırdım, Davranış Puanlama Sistemi’mizde ekstra puanlar kazanmasını sağladım vs.
“Kardeşimi öpebilir miyim Anne?” dediğinde “o senin kardeşin, bizden izin almak zorunda değilsin.” diyerek kardeşinin aynı zamanda onun da bir parçası olduğunu hissetsin istedim. Önceliğim; merhamet duygularını harekete geçirmek ve kardeşini sahiplenmesini sağlamaktı. Bu şekilde kardeşinde de ağbisine karşı güven duygusunu oluşturabilirdik belki. Örneğin; “Sen onun ağbisisin, sana güvenmesini sağlaman lazım… Onu korkutmamalı, aksine korumalısın. Mesela ben ağbim yanımdayken kendimi güvende hissediyorum, çünkü o bana zarar vermedi ve beni hep korudu.” diyerek yüreklendirmeye çalıştım bu konuda.
Bir de Selim’le ilgilendiğim sırada bebek ağlıyorsa “ama kardeş şimdi ağbiyle ilgilenme zamanı, biraz beklemelisin” diyerek onunla ilgilenmeye devam ettiğimde önceliğin hala kendinde olduğunu, önemsendiğini hissettiğini ve bunun çok hoşuna gittiğini gördüm.
Bir de en iyi taktik şu oldu; kardeşinin ağzından konuşuyor gibi yaparak konuştum Selim ile. Kimi zaman “İyi geceler ağbi, seni çok seviyorum” deyip yanına yatırdım kardeşini. Öpeyim derken kardeşini ağlatana dek sıkmasına rağmen ve benim içim kan ağlamasına rağmen sert çıkışmadım hiç bu esnada. Bebeğe ciddi bir zarar vermemesine odaklandım daha çok. Hastalandığında “Ağbi, geçmiş olsun, senin için çok endişeleniyorum, inşallah yakında iyileşirsin.” diyerek ve kimi zaman da “Çok şanslıyım senin gibi bir ağbim olduğu için” diyerek heveslendirmek istedim ağbilik konusunda. Bazen de bebeği kucağıma alıp evin içinde koşturmaca oynadık beraber, çok keyif aldı böylece. Bebekle yalnız bırakmak zorunda olduğumda da “Selim, kardeşin sana emanet.” diyerek sorumluluk hissetmesini ve bu sebepten de zarar vermemesini sağlamaya çalıştım. İşe yaramıştı “Tamam anne, kardeşimi koruyorum” diyerek önüne siper yapar olmuştu bedenini.
İlk 3 aydan sonra daha kolaylaştı işler. Kardeşini kabullenme dönemi başladı Selim’de. Ara sıra kendini kaybedip sertliğe başvursa da eskisinden çok daha iyi durumdayız şimdi. Ne denli sağduyulu olsa da Selim de çocuk nasıl olsa. Şimdi kardeşinin ağladığını duysa içerden hışımla fırlar, eller yumruk yapılmış, kollar gergin ve surat darmadağın “kardeşime sen mi bir şey yaptın anneeeeeee, çok kızıyorum amaaaaa” diyerek titretir kendini. Bir zamanlar “Annecim seni çok seviyorum.” diye şarkı yazan çocuk şimdilerde “Ailecim seni çok se
 
Kardeş kıskançlığı sağlıklıdır. Önemli olan kıskançlık derecesi!

Yeni bir kardeş, bir çocuk için kabullenmesi gerçekten çok zor olan bir durumdur. Çocuğun yeni kardeşi kabullenebilmesini çocuğun yaşına, ailenin çocuğa yaklaşımına ve çocuğun kişilik özelliklerine gibi birçok faktör etkilemektedir. Kardeş kıskançlığını tamamen önlemenin maalesef bir reçetesi yok. Zaten kardeşlerin bu kıskançlığı bir derece yaşaması doğal ve sağlıklıdır. Burada önemli olan kıskançlık derecesi ve çocukların birbirlerine karşı olan olumsuz davranışlarıdır. Bu dengeyi sağlamak için bilinçli davranarak çocuğunuzun kardeşine karşı tutumunu daha ılımlı hale getirebilirsiniz.

Pedagog desteği ile çocuğunuzu kardeşin gelişine hazırlayın!

Çocukların yaşına ve kişilik özelliklerine göre yeni bir kardeşe alışması ve onu kabullenmesi farklılık gösterebilir. Çocuğun bu dönemi daha az sancılı geçirmesi ve kabullenmesini kolaylaştırmak için çeşitli önlemler alınabilir. Bu önemler sizin ve çocuğunuzun özelliklerine ve yaşam şartlarına göre değişeceği için en sağlıklı önerileri çocuğunuzun yaşlarını, gelişim özelliklerini ve ailenizin yapısını göz önünde bulundurarak bir pedagog verebilir. Bu nedenle doğum öncesi ve doğum sonrası süreçte bir pedagogdan destek alarak çocuğunuzu bebeğin gelişine hazırlayabilirsiniz. Bebek gelmeden bazı şeyleri çözmek daha kolaydır. Bebek geldikten ve kardeş kıskançlığının derecesi arttıktan sonra çocuğun bunu kabullenmesini sağlamak daha zahmetli ve uzun bir süreç ister. Önceden destek alınması çocuğun bu zorlu süreci daha az sancılı geçirmesini ve çocuğun kardeşine karşı davranışları da olumlu olmasını sağlayacaktır.

Kıskançlık derecesi çok yüksekse psikolojik destek alın!

Bu dönemi her çocuk farklı şekilde yaşayacağını belirtmiştik. Bütün bu önlem ve hazırlığa rağmen çocuk bebeği kabullenmekte zorlanıyorsa çocuğun mutlaka psikolojik destek alması şarttır. Çocuğunuz okulöncesi dönemde ise oyun terapileri güçlü bir tedavi yöntemidir. Özellikle Filial Oyun Terapisi en etkili yöntemdir. Parenting Skills & Counseling Center’da ailelere bu terapiyi sunuyoruz. Bu terapinin etkisi aile terapisi ve oyun terapisinin birleşiminden oluşması ve anne babayı terapi sürecine katılmasıdır.

Çocuğunuzun psikolojik desteğe ihtiyaç duyduğunu nasıl anlarsınız?

Çocukta geçmeyen uzun süren bir moral bozukluğu, mutsuzluk, eski hayat enerjisinin olmayışı, eskisi gibi istekli oyun oynamaması, altına ıslatması, tırnak yemesi, mastürbasyon, uyku bozuklukları, yemek bozuklukları, aşırı öfke, hırçınlık, depresyon, saygısızlık, vurma, arkadaşlarına zarar verme, fobiler, takıntılar, tutturmalar, her fırsatta kardeşini kötülemesi ve zarar vermesi gibi davranışlar gözleniyorsa mutlaka profesyonel destek almalısınız.

Şimdi yeni bir kardeş gelmeden önce ve sonra anne babalar neler yapabilir birkaç genel öneride bulunmak istiyorum:

Çocuğun hayatında fazla değişiklik yaratmayın!

Aileye yeni bir bebek dahil olduğunda, anne ve baba ilk çocuğuna eskiden nasıl bir hayat sunuyorsa aynısını sunmaya çalışmalıdır. Yani anne baba ve ilk çocuk birlikte hafta sonu gezilerine devam etmeli, bebek yanlarında olmadan baş başa zaman geçirebilmeli ve hayatında daha az değişiklik yaratılmalıdırlar. Örneğin bebeğin gelişiyle odasına kaybetmek zorunda kalması, annesiyle yatıyorsa (anne babayla yatmak doğru değil) bebek artık bizim odamızda yatacak demeniz, bebek gelir gelmez çocuğu evden uzaklaştırarak anaokuluna vermek, bir süreliğine bir yere göndermek bütün bunlar çocuğun hayatında köklü değişikliklere yol açar.


Yapılacak değişiklikleri bebek doğmadan önce yapın!

Eğer bebeğinin gelişiyle mecburi yapmanız gereken değişiklikler varsa mutlaka bebek gelmeden çok önce yapın ve çocuğun buna alışmasına fırsat verin. Örneğin bebek gelince çocuğun odasını değiştirmek zorundaysanız bebek gelmeden mümkünse 4-5 ay önce çocuğu ikna ederek ve yeni odasını kendi düzenlemesine izin vererek çocuğu yeni odasına taşıyın. Eğer sağlıksız olmasına rağmen çocuk sizin odanızda yatıyor veya siz onun odasında yatıyorsanız mutlaka bu alışkanlıktan vazgeçirmek için bir pedagogdan bebek doğmadan önce yardım alın ve çocuğun kendi başına özgürce yatmasını sağlayın. Bebeğin gelişiyle bunu başarmanız çok zor olacaktır. Çocuk için bu travmatik olabilir. Bebek geliyor ve o ikinci plana itiliyor. Bu durumda çocuk, annem babam artık beni sevmiyor, diye düşünebilir. Bu değişiklikler önceden yapılırsa etkili olabilir. Örneğin anaokuluna bebek doğmadan gönderilirse çocuk kendini dışlanmış hissetmez.


Doğum öncesi bebeğin gelişini doğru bir dilde açıklayın!

Çocuğunuzun yaşı küçükse, doğum öncesi bunu anlaması biraz daha zor olabilir çünkü bu yaşta çocukların soyut düşünme yetenekleri gelişmemiştir. Bu nedenle küçük çocuklarda doğum sonrası süreçte ailenin davranışları daha önemli olur. Küçük yaştaki çocuklarda bunu hikaye ile anlatarak açıklayabilirsiniz. Hikayelerin içeriği; aile sevgisi, kardeş sevgisi, yeni bir kardeşin gelişi olabilir. Bu hikayelerde yeni bir kardeşin gelişinin çok güzel bir şey olduğu mesajını verin ve hikayenin konusuna verdiği tepkiye göre sorular sorarak, hikayedeki çocukla empati kurmasını ve kardeşini sevmesini öğretin. Kardeşi olan çocuk hikayede bir kahraman olacaktır ve o da kendini kardeşi olacağı için bir kahraman gibi hissedecektir. Anlatacağınız hikayede yeni bir kardeş gelince, hayatında onun hoşuna gidecek değişikliklerden bahsedin. Mesela; kardeşin olunca evde canın sıkılmayacak ve o biraz büyünce onunla oynayabileceksin. Bütün mesele kardeşin gelişinin onun için iyi bir şey olduğu mesajını verebilmeniz. Doğum zamanına 2 hafta kala, çocuğunuzun yaşına göre yeni bir kardeşin gelişini biyolojik olarak açıklayan; doğum sonrası bebeğin ne büyüklükte olacağını, bakım ihtiyaçlarını ve kardeşine yardım eden çocuğu anlatan bir hikaye kitabını bulmanız ya da bir uzmandan yardım alarak resimlemeniz gerekebilir. Bu, bebeğin doğumunu, kardeşinin ne büyüklükte olabileceğini, neler yapabileceğini öğrenmesine ve böylece çocuğun kendini güvende hissetmesini sağlar. Bu hikayeleri anlatırken ve çocuk resimlere bakarken mutlaka kendisinden bir şey katın. Mesela; hikayede anne bebeğin bezini değiştiriyor, diğer kardeşi ise ıslak mendili annesine veriyor, kardeşine yardım etmek için ıslak mendili tutuyordur. Bu resme bakarken, “ sen de kardeşine böyle yardım edebilirsin …” gibi sözlerle yeni bir sorumluluk alacağını ve kardeşine yardım ettiği için onla gurur duyacağınız mesajını verebilirsiniz.

Eğer çocuğun yaşı büyükse hikaye yerine; kardeş gelince neler olacak, o kardeşi için neler yapabilir bunu uygun dille anlatabilirsiniz.

Yaşı küçük olsun, büyük olsun kardeş için yapılan hazırlıklarda onun da fikrini alın. Mesela kardeşinin odasını hangi renk boyayalım, hangi mobilyayı alalım gibi konularda fikrini sorun. Kardeşi için bir şey alırken, mutlaka onun için de bir hediye alın.


Çocuğunuzu bebeğin doğduğu ilk aylar ilgisiz bırakmayın!

Doğum anı ve sonrası ilk haftalar annenin yanında bir yardımcı olmalıdır. Bu yardımcı baba, teyze, hala, arkadaş, ya da oyun ablası olabilir. Anne bebekle ilgilenirken, oyun ablası da çocukla birebir ilgilenip, dikkatini başka yerlere vererek, çocuğun yeni bir kardeşin varlığına alışmasını kolaylaştırabilir. Doğumdan sonra anne bitkin olacaktır ve bebek bakıma muhtaç olduğu için çocukla ilgilenemeyecektir. Bu da çocuğa artık seni sevmiyoruz, seninle ilgilenmiyoruz, sen bizim için daha az önemlisinin mesajını verir. Bu nedenle anne bebeğin bakımını yaparken, baba çocuğa özel ilgi göstermeli ve onu sevdiği yerlere götürmelidir. Babanın zamanı yoksa hala, teyze ya da oyun ablası çocuğun ilgisiz kalınmasını önleyebilir. Anne ise bebek uyurken çocukla zaman geçirmeli, kucağına almalı, sevmeli, onu ne kadar çok sevdiğini sözlü ve davranışlarıyla göstermelidir.


Kardeşine yardım etmesi için fırsatlar yaratın ve kendi bebekliğinden bahsedin!


Öncelikle bebeğin özelliklerinden bahsedin. Geçmişte onunda böyle bir bebek olduğunu, neler yapabildiğini, neler yapamadığından bahsedin ve ona bebeklik resimlerini gösterin. Küçük bebeklerin bakıma muhtaç olduğunu, konuşamadığını, isteklerini ağlayarak gösterdiğini anlatın. Bakıma muhtaç olduğu için bakımında onun da yardım edebileceğini söyleyin. Örneğin; “bebek uyanmış mı bir bakar mısın?” gibi onun yapabileceği basit görevler verin. Sonra bu görevi yaptığı için onu taktir edin ve gurur duymasını sağlayın. Kıskançlığı Tetikleyen Şakalar Yapmayın! “Kardeşini senden daha çok seviyorum” “o senden daha akıllı, beni dinliyor” gibi kıskançlığı tetikleyecek şakalar kesinlikle yapılmamalıdır. Bu kendini ikinci plana itilmiş hisseden çocuğun yanılmadığını gösterir.

Çocuğunuzu şımartmayın!

Anne baba olarak kendinizi yeni bir bebek dünyaya geldiği için kızım/oğlum kendini kötü hissedecek diye üzülmeyin. Bazen anne babalar çocuğa gösterilmesi gereken ilgi abartılabiliyor. Çocuğun her istediği yapılıyor, hediyelere boğuluyor, disiplin edilemiyor ve hiçbir şeyden mutlu olmayan, doyumsuz bir çocuk olarak büyüyor. Bu şekilde yaklaşarak çocuğa verilen mesaj , “sana bir kardeş yaptığımız için çok suçluyuz ve vicdan azabı duyuyoruz. Bunu dindirmek içinde her istediğini yapabiliriz” oluyor. Öncelikle kardeş yaptığınız için suçlu değilsiniz. Bu olması gereken doğal bir süreçtir. Çocuk bunu kabullenmek zorundadır. Bazı çocuklar çabuk kabullenir bazı çocuklar zor kabullenebilir. Fakat anne babanın yanlış yaklaşımı ve bebeğin geldiği dönemin çocuk açısından hassas bir zamansa bunu kabullenmek daha zorlaşabilir. Bu konuda kendinizi kötü hissetmemelisiniz. Siz çocuğa bir kardeş doğurduğunuz için suçlu değilsiniz ve bu mesajı çocuğunuza vermeyin.

Üzerinize düşen görevleri yaptıktan sonra çocuğunuza bebeği kabullenmesi için zaman verin!

Doğumdan sonraki ilk haftalar ve aylardan sonra her şey yoluna girecek ve çocuğunuz, kardeşi olduğu için mutlu olacaktır. Bu süreçte güçlü olmanı, önceden bir program hazırlamanız ve bir pedagogdan yardım almanız hem sizin, hem de çocuğunuzun psikolojisi açısından çok faydalı olacaktır. Önemli olan üzerinize düşen görevleri yapmanız. Bunları yaptıktan sonra olayı akışına bırakmalısınız.

Yeni kardeşin sizin ve çocuğunuzun hayatına mutluluklar getirmesi dileğiyle,

Pedagog Psk. Dan. Sevil Yavuz Gümüş,

Çocuk Psikolojisi ve Gelişimi Uzmanı,

Oyun ve Filial Terapist Parenting Skills & Counseling Center Kurucusu
 
şimdi bu nasıl olcak aslında pekde bilemiyorum ama bizim yanımızda yatıyor olması bizim içinde kolaylıktı aslında
şimdi ise bir kaç gündür oğlumu yerine ,odasına alıştırma çabası içindeyiz...
Uykuya dalana kadar ,masal okuyayım,ninni söyliyeyim diyorum ama oda bi türlü uyumuyor ne olcak halimiz bilemiyorum 1-2 saatte ancak uyuyor ama uyanır uyanmaz pıtır,pıtır yanımıza geliyor...
Onu odasına alıştırma çabalarımız ne kadar süürede sonuç verecek bilmiyorum ama hamilelikle bu iş iki katı stresli bir durum haline geldi allah yardımcımız olsun...:49:
 
hayırlı olsun:nazar: Rabbim sağlıcakla kucağına almayı nasip etsin.kardeşler arası kıskançlık kaçınılmaz bir durum ama önemli olan bunun dozunu ayarlamak.buda haliyle size ve eşinize düşüyor.etraftan gelen kıskandırma lfları illaki etkileyecektir ama siz iki kardeş arasındaki dengeyei ne kadar iyi kurarsanız o kadar sorunsuz geçer ilk yaşlar.allah hayırlı evlatlar olmalarını nasip etsin.amin:emir_bebek:

çok sağol cnm....
Dediğin gibi asıl iş bize düşüyor...
Dualrınada amin diyorum ,çok tşk ederim...
 
çok güzel bir konu takip edeceğim :34::34:
allah kolaylık versin inşallah kolayca halledersiniz bütün sıkıntıları
 
evt bebek aklışverişini yaptık günler gitgide yaklaşıyor,RABBİM sağlıkla hayırla kucağımıza almayı nasip etsin bebeğimizi...
abi cephesinde ise gelişmeler şöyle en son başlattığımız kendi odası,kendi yatağı projemiz pekde parlak ilerlemiyor hala bizim yanımızda yatmak için can atıyor akşamları odasında onuun yanında, oturarak uyutmam 1 saatten fazla zamanımı alıyor belim flnda kopuyor...
bizim yanımızda uykuya dalıp yatağına alıyoru<z bu seferde gece uyanınca, pıtır pıtır yanımıza koşuyor.....
ama en azından önceki kadar katı değil yatması gerektiğini düşündüğünden istemesede ses çıkarmıyor bu duruma...
bebek alışverişini onsuz yaptığım için onunla ayrı bi gün gidip şöyle bi kaç parça bişeyler almayı istiyorum zira çok hevesli kardeşine bişiler almak konusunda...
bizde haberler şimdilik böyle ,boya badana temizlik işlerinden sonra tekrar sahalara döner "eyvah kardeş geliyor"konusuna devam ederiz umudundayım:)))
 
Back